O koltuk yakınma makamı değil!

23 Kasım 2023

New York’taki BM binasında gazetecilere açıklama yapan Genel Sekreter Guterres, Gazze’de olanları neden savaş suçu olarak nitelendirmediğinin sorulması üzerine ne diyor? “Uluslararası insancıl hukuk ve sivillerin korunmasına yönelik ihlallere her zaman karşı çıktım, ancak böyle bir yetkim yok...”

Bunun yetkiyle falan ne alakası varsa... Neler savaş suçudur diye Google’a sorduğunuzda bile her şey açık ve net:

Sivil halkın öldürülmesi, kötü muameleye tabi tutulması, savaş esirlerinin öldürülmesi, gereksiz yere şehirlerin yakılıp yıkılması...

İsrail’in yaptıklarında bunlar var mı, yok mu?... BM bayrağının dalgalandığı okulları, yerleri dahi defalarca vurdu. Vurmaya devam ediyor... Dolayısıyla Guterres’in “İsrail için bunu diyemem, söylemeye çekiniyorum demek yerine yetkim yok bahanesiyle topu taca attığı ortada…

Kaldı ki Guterres’in devamında “bence nitelendirmeden daha da önemlisi mevcut duruma odaklanmak” diyerek, söyledikleri şu sözlerde doğrudan kendisinin yetki alanına giren bir durum:

&ldqu

Yazının Devamı

Bu coğrafyada kan intikam demektir...

20 Kasım 2023

ABD ve Batı ülkelerinin tam desteğiyle İsrail, Hamas’ı cezalandırma adına çocuk, kadın, gözetmeden Gazze’nin her santimetrekaresinde katliama devam ediyor. 

Gazze’nin kuzeyi, güneyi fark etmeksizin, İsrail’in çağrısı üzerine halkın evlerini terk ederek sığındığı hastaneler, okullar, mülteci kampları, BM bayrağı dalgalanan yerler dahi rutin hedefler haline geldi. Kendisine bir ‘dur’ diyen olmadığı için cesaretlenen İsrail, anne kucağında uyuyan veya oynayan masum çocukları öldürüyor. Bu savaş falan değil, soykırım. İsrail savaş suçu, insanlık suçu işliyor. Şu ana kadar öldürülen çocuk sayısı 5 bini aştı. Bu cesedi, parçaları bulunan çocukların sayısı. Enkaz altında olanların sayısı da belli değil. Yaralı kurtulan çocukların bir çoğu sakat, kiminin kolu, kiminin bacağı yok... Kalpleri ise korkudan paramparça... Gazze’den gelen görüntüler insanlık adına utanç verici. Çocuklar saldırılar, yağan bombalardan koşarak uzaklaşmaya, canlarını kurtarmaya çalışıyorlar. İsrail

Yazının Devamı

İki devlet tek millet iki üniversite tek tip asker

19 Kasım 2023

Can Azerbaycan’ın hep yanında olan Türkiye, askeri eğitim iş birliğinde de kardeş ülkeye desteğini sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Aliyev’in ‘Azerbaycan’da Türk ordusunun küçük modelini oluşturacağız’ sözünden hareketle iki kardeş ülke ordularının aynı standartlara kavuşmasına yönelik çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.

Türkiye her zaman can Azerbaycan’ın haklı davalarında tüm imkanlarıyla yanında oldu. Askeri eğitim iş birliği, Azerbaycan ordusunun modernizasyonu faaliyetleri uzun süredir devam ediyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in “Azerbaycan’da Türk ordusunun küçük modelini oluşturacağız. Türk ordusu modeli bizim için en makbul modeldir” İfadelerinden hareketle iki kardeş ülke ordularının aynı standartlara kavuşmasına yönelik çalışmalarda belli bir aşamaya gelindi. Azerbaycan ordusunun işgal altındaki topraklarını kurtarma savaşı ve 24 saat süren son antiterör operasyonundaki başarısı, gelinen aşamayı göstermesi bakımından önemli. Ancak

Yazının Devamı

Tek yumruk destanı

18 Kasım 2023

Türkiye ve Azerbaycan arasındaki “tek millet, iki devlet” şiarı, II. Karabağ Savaşı ile doruk noktasına ulaştı. Şuşa Beyannamesi ile de askeri ilişkiler daha da gelişti. TSK modeline uygun olarak yeniden yapılandırılan Azerbaycan Ordusu’nda komandolar, Türkiye’den gelen subaylar ya da çoğu Türkiye’de eğitim almış Azerbaycanlı eğitmenler tarafından eğitiliyor.

İşgal altındaki topraklarını kanıyla, canıyla geri alan Azerbaycan, bağımsızlık yıllarından itibaren Türkiye ile iki kardeş ülke vasfıyla, hep yakın iş birliği içinde. II. Karabağ Savaşı da Türkiye-Azerbaycan arasındaki “tek millet, iki devlet” anlayışının halklar arasında daha derinden yayılmasına neden oldu. 

Ermenistan karşısında hem masa hem de sahada destan yazan Azerbaycan Ordusu paylaştığı videoda “Karabağ’ın azad olmasında bize yakından destek olan gardaşımız Türkiye’nin şerefine” ifadeleriyle Karabağ’ın tepesine Türk bayrağı dikti. 27 yıl sonra Ağdam’a giren Azerbaycan tankları ve zırhlı araçlarında Azerbaycan ve Türk bayrakları vardı. İşgalden kurtarılan Azerbaycan

Yazının Devamı

Hayalet şehirde mayınla mücadele

17 Kasım 2023

İşgal öncesi bölgedeki en gelişmiş kent olan Ağdam, şimdi bir “hayalet şehir”... Kentte mayın temizleme, alt yapı ve yeni yerleşim projeleri için çalışmalar sürüyor. Üç yıl önce kurtarılan Ağdam’daki şehitlikte yazılı doğum tarihleri acı bir gerçeği haykırıyor: İşgalin başladığı yıllarda doğanlar vatanlarını kurtarmak için şehit olmuşlar.

Geceyi Hocavend ilinin Hadrut kasabasındaki Komando Tugayı’nda geçirdik... Hadrut, Karabağ’ın merkezindeki Şuşa ve oradan da bölgenin en büyük şehri Hankendi’ye doğru giden yolun üzerinde bulunan, stratejik açıdan önemli bir kasaba. 44 günlük 2. Karabağ Savaşı’nda işgalden kurtarılan ilk yerlerden... Savaşta üstün başarı gösteren kaldığımız askeri birlik de Azerbaycan’da, ordunun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) modeline uygun olarak yeniden yapılandırılması kapsamında oluşturulan komando tugaylarının ilklerinden... Komutanları da Türkiye’de eğitim almış Azerbaycan Türk’ü bir mavi bereli...

Gün ışırken orada eğitim amaçlı

Yazının Devamı

Küllerinden doğan şehir

16 Kasım 2023

Yıllar süren işgal sırasında harabeye dönen Füzuli, zorlu bir savaşın ardından İHA’ların da desteğiyle özgürlüğüne kavuştu. Yakılıp yıkılan koca bir şehrin karşısında şimdi yeni Füzuli yükseliyor.

1993’e gelindiğinde Başkent Bakü’deki gelişmeler daha da karmaşıklaşmıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı Elçibey, cephedeki yanlış uygulamalardan ve yenilgilerden ötürü Cephe Komutanı Albay Suret Hüseyinov’u görevden almıştı. Fakat Rusya’nın Azerbaycan’ı terk ederken silahlarını Suret Hüseyinov’a vermesi nedeniyle palazlanan Suret Hüseyinov da Azerbaycan’ın ikinci büyük şehri Gence’de Haziran 1993’te ayaklanma başlatmıştı. Ben de o tarihte Gence’ye giderek 32 yaşındaki darbeci Albay Suret Hüseyinov ile görüşen tek Türk gazetecisi olmuştum. Anımsıyorum da tam anlamıyla kardeşin kardeşe silah doğrulttuğu günlerdi. Aynı üniformayı giyen, aynı bayrak uğruna savaşan ve aynı ülke adına ölen insanların karşı karşıya geldiğine tanık olmuştum.

Füzuli’ye ölüm yağıyor

Bakü

Yazının Devamı

Şanlı zaferin ‘zirve’si Şuşa

15 Kasım 2023

Yalçın dağların başında kurulu, alınması zor bir kale olan Şuşa, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin eğitim desteğinin de katkısı ile Azerbaycan ordusu tarafından 28 yıl sonra geri alındı. Yıllar önce Şuşa’yı terk etmek zorunda kalanlar, şimdilerde özel izinle gelerek evlerini görüyor. 32 yıl sonra memleketine gelerek 65. doğum gününü kutlayan Gülnara Muharremova da onlardan biri.

Azerbaycan güçleri ve vatanseverler Karabağ’daki topraklarını savunma konusunda kararlıydı ama Başkent Bakü’deki gelişmeler hiç iç acıcı değildi. Ülkede yönetim boşluğu vardı ve tam bir iç savaş havası söz konusuydu. İşte o süreçte de önce Şuşa, ardından Fuzuli ve Kelbecer düştü. Hem de savaş meydanında değil, hainlerin ayak oyunlarıyla... 

1991’de başlattıkları saldırılarla önce Hankendi şehrini işgal eden, ardından 26 Şubat 1992’de Hocalı Katliamı’nı yapan Ermeniler 8 Mayıs 1992’de de Şuşa’yı işgal ettiler. Mart 1992’de benim Agdam’dayken duyduğum “Şuşa’yı da abluka altına alan Ermeniler,

Yazının Devamı

Kadınların yüzü artık gülüyor

14 Kasım 2023

Karabağ’da uzun yıllır büyük acılar yaşandı. Hocalı Katliamı ve ardından başlayan işgal planıyla 1.5 milyon kişi yurdundan edildi. 31 yıl süren Ermeni işgali ve zulmünün ardından çaresizlik ve umutsuzluk yerini mutluluğa bıraktı. Artık hepsinin yüzü gülüyor.

Bugün artık özgürlüğüne kavuşan Azerbaycan toprağı Karabağ, Ermenistan’ın 1992 Şubat’ındaki Hocalı katliamı ve hemen ardından sürdürdüğü alçak işgal planıyla çok büyük acılar yaşadı. 1.5 milyon insan yerinden yurdundan edildi... O karanlık günlere yakından tanıklık eden bir gazeteci olarak, bugün de foto muhabiri arkadaşım Ercan Arslan ile birlikte eve dönüşün mutluluğunu izledim. Eskilerden o kara günlerden gözümün önüne gelen ilk fotoğraf karesi de şu oldu: Gördükleri her Azerbaycan askerine sarılarak “Bizi zulümden kurtarın, evimize dönelim” diye ağlayan yaşlı kadınlar ve onlara “topraklarımızı alacağız” sözü veren, birçoğu da şehit ya da gazi olan kahramanlar...

Yaz

Yazının Devamı