Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Farklı kesimlerin kronikleşmiş sorunları var. Ancak çözüm “ülkenin yoğun gündemi” gerekçesiyle sürekli erteleniyor. Bunlardan biri de astsubayların özlük hakları ve ücret dengesizliği nedeniyle duyduğu rahatsızlık. Bugüne kadar değişik platformlarda, çeşitli etkinliklerle seslerini duyurmaya çalışan emekli astsubaylar, son çare olarak “ölüm orucu” eylemi yapmışlardı. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın “Mesajı aldık” demesi üzerine de bırakarak, umutlanmışlardı... Geçen hafta bu konuda bir gelişme yaşandı ve “Hükümet astsubayların özlük haklarında iyileştirme için düğmeye bastı” denildi. Buna göre ilk etapta “görev ve makam tazminatı” konularındaki sorun giderilecek. Böylece de astsubayların emekli maaşlarında büyük düşüşe neden olan alamadıkları bazı tazminatların verilmesi sağlanacak.
Peki bu gelişme astsubaylar arasında nasıl değerlendirildi ya da bu iyileştirme beklentileri karşılar mı?
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Genel Başkanı Ahmet Keser’e göre; olumlu bir sinyal, ancak daha önce de söz verilmesine rağmen yerine getirilmeyen örnekler var. O nedenle de gerçekleşme zamanını kestirmek zor. Bu konudaki sıkıntının sadece siyasilerden değil Genelkurmay’dan da kaynaklandığını savunan Keser’in tespitleri ilginç:
“Mali açıdan bir sorun olduğunu düşünmüyoruz, çünkü bakan bey bir ay önce bize ‘iyileştirme çalışmaları devam ediyor’ dedi. Fakat bu konuyla ilgili çalışmanın ana çıkış merkezi Genelkurmay Başkanlığı olmasına rağmen askeri personel yasasıyla ilgili olgunlaşmış bir taslak henüz hükümete ulaştırılmadı. Bildiğimiz kadarıyla astsubaylarla değil, subaylarla ilgili düzenlemelere takılmış. Gecikmedeki bir başka neden de psikolojik, baskı sonucu çıkarılmış bir algı oluşmasın istiyorlar. Ve bazı maddeleri ‘torbaların’ içine atıp basamaklandırarak yapmaya çalışıyorlar. Biz de bu psikolojiyi pekiştirmek istemiyoruz ve rölantide gidiyoruz.”

Haberin Devamı

Altı ayda gelen resmi açıklama

2014’ün ilk gününün sabahında Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Ortopedi Servisi’nde tanık olduklarımızdan dehşete düşmüştük. Kangren teşhisi nedeniyle ayağı, kolu kesilen ya da kesilmek için bekleyenlerin bulunduğu bölüm hijyen yoksunuydu. Odaların duvarları rutubet, yerler, yataklar ve tuvaletler pislik içindeydi, musluklar da kırıktı. Dahası günlerdir orada olan ve doktor görmediğini söyleyenler vardı...
Bunları (fotoğraflarıyla birlikte) 2 Ocak 2014 tarihli yazımızda kamuoyuyla paylaştığımızda benzer şikayetler içeren öyle bir mail ve telefon trafiği yaşamıştık ki... Bu arada da İstanbul Anadolu Güney Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Tunçay Palteki’yle bu konuyu konuşmuştuk.
Palteki’nin o günkü görüşlerini de 6 Ocak 2014 tarihli yazımızda aktarmıştık:
“Bizzat gidip gördüm. Düzeltilmesi için yönetici arkadaşlara direktifleri verdik. Doktor ve hemşire yokluğunun nedeni de araştırılıyor. İnceleme başlattık, gereği yapılacak.”
İşte o “incelemenin” sonucu altı ay sonra elimize ulaştı. Gizli damgalı, 16 Haziran 2014 tarihli ve Uzm. Dr. Tunçay Palteki imzalı yazıyı aynen aktarıyorum:
Genel Sekreterliğimize bağlı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi hakkındaki 02/01/2014 tarihli ‘İşte Sağlık Devrimi’ başlıklı haberinizdeki iddialar ile ilgili olarak Genel Sekreterlik Makamının 03/01/2014 tarih ve 34 sayılı oluruna istinaden yapılan inceleme neticesinde Acil Ortopedi Servisi’ndeki hastaların tıbbi süreçlerinde herhangi bir eksikliğin olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca adı geçen hastanemizin fiziki şartlarından dolayı müdahale edilemeyen eksikleri dışında kalan ve düzeltilmesi mümkün eksiklerin giderilmesi yönünde hastane yetkililerine gerekli talimatlar verilmiş olup, ilgili personeller görevlerinde daha özenli ve dikkatli olmaları konusunda ikaz edilmiştir.