Tunca BENGİN
Facianın üstünden 12 gün geçti. Ne değişti? Hiç... Hala organizasyon bozukluğu, çadır bulamayan insanlar, çamur içinde süren hayatlar. İlk günlerin aksine ekmek sıkıntısı da başlamış. Nedeni ihtiyaç listesinin ciddiyetsizliği.
Önceki gün Kocaeli, Sakarya'yı dolaştık. Müdahalede geciken devletin
ayıbını kapattığını umuyorduk.
Yanılmışız. Şöyle ki: gözümüze ilk çarpan İstanbul'a geri dönen
vinç ve
dozerler oldu. Enkaz kaldırma işlemi tamamlandı diye düşündük. Adapazarı merkezine ulaştığımızda ise şaşırdık.
Hayalet Şehir'deki beton yığınları olduğu gibi duruyordu. Ortalıkta üç - beş tane dozer vardı. Onlar da ne yapacağını bilmiyordu. Aşırı yağıştan caddeler su dolmuş, araçlar zor ilerliyordu. Bulduğumuz ilk trafik polisine
Aziziye Karakolu'nu sorduk. Yanıtı ilginçti: 'Bilemiyorum, ben de yabancıyım!..' İnsaf, kent girişine gelen yardım ekiplerini yönlendirecek bir görevli koymak çok mu zor?.. İlerliyoruz... Çadırlar halkı değil, halk çadırları koruyor. Brandalara yağmura karşı naylon zırhlar yapılmış. Kadınlar, çocuklar yiyecek peşinde koşuşturuyor. Aile reisleri de yıkıntı başında
hırsız nöbetinde...
Kirli çark
Binlerce ölü ve yaralının sorumlusu
hırsız müteahhitler mi, yoksa onlara göz yuman devlet mi? Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatlar saptayıp, ihaleye çıkıyor. Amaç; işi en
iyi ve
ucuz yapana vermek. Tüyü bitmemiş yetimin, dulun hakkını koruma edebiyatı adına olumlu bir yaklaşım. Ama; sonuç farklı. Tercihte ön plana en iyi değil, en ucuz çıkıyor. İhalelerde yüzde 42 oranında fiyat kıranlar dahi var. Bu kadar fiyat indiren adamın kar etmesi olası mı? Başlıyor çalmaya. Önce hafriyattan vuruyor. 20 bin metreküp yerine 200 bin metreküp yazıp, avantayı bastırdın mı tüyü bitmemiş yetimin hakkı müteahhitin cebine. Çimento - demir kısıtlamasıyla işlem tamamlanıyor. Devlet de 100 liralık işi 60 liraya yaptırdım diye övünüyor. Kim inanır?..
Gelelim özel inşaatlara; her yapı için TUS (Teknik Uygulama Sorumlusu) onayı şart. Yani bina projesine uygun yapılıyor mu, belirtilen oranda çimento - demir kullanılıyor mu denetimi. Ciddi firmalar bu işlemi şantiye müdürü ya da şefince yürütüyor. Sözümüz onlara değil, inşaatı görmeden projeye uygun yapılıyor diye onay veren
mühendis ve
mimarlara. Ve de hırsız
müteahhitlere... Üç - beş kuruş için değer mi? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?..
Kaliteli eleman
Bu arada okurlarımızdan İnşaat Yüksek Mühendisi
M. Erol Ataman'ın bir saptaması:
"Sigorta yöntemi ile çözüm aramak sağ el ile sol kulağı göstermek demek. Firma kaliteli mühendisi bulacak ona güvenerek mesuliyeti yüklenecek. O halde kaliteli mühendis bilgisini herkes kullanabilmeli. Hiç de zor ve pahalı değil."
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr
