Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Hükümette denizcilikten sorumlu tek bir bakan var. Ama uygulamada sayı 10'u buluyor. Her kafadan da başka ses çıkınca işler karışıyor... Yürümüyor... Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu 'Tek çözüm Denizcilik Bakanlığı' diyor...
       Aynı öneri yıllardır dillerde. Hatta ANAP - DSP koalisyonuyla oluşan 55. hükümet döneminde yasası dahi hazırlandı. Ancak görüşülemeden kadük oldu. Kısaca herkes aynı görüşe katılıyor, haydi deyince yan çiziyor. Nedenini Mirzaoğlu, şöyle açıklıyor:
       "Her bakan kuruluşlarını vatan toprağı gibi görüyor. Bölünmesine karşı çıkıyor. Şu anda genel başkan düzeyinde ortak fikir oluştu. Şimdi ilgili bakan arkadaşlarla görüşmelere başlayacağız. İnşallah da sonuç alacağız..."
       Tam Türkiş mantık. Sektör krizde, vekil yetki derdinde. Aynı sıkıntı boğaz geçişinde var. Herkes yoğun tanker trafiği nedeniyle İstanbul'un büyük risk altında olduğunu söylüyor. Kazalar yüreğimizi hoplatıyor. Uzmanlar 'güvenli geçiş için radar şart' diyor ama; sistem bir türlü devreye giremiyor. Mirzaoğlu, bu konuda da şunları söylüyor:
       "Boğazlar uluslararası trafiğe açık. Heryıl binlerce tanker - gemi geçiyor. Tüm dünya güvenli geçişin sağlanması için bastırıyor. Radar projesi hazır, ancak kulelerin konulacağı yerler konusunda Kültür Bakanlığı ile belediyeler açısından sorun yaşandı. Sonuçta konu tahkimde çözüldü..."

Acil kurtarma istasyonları

       Denizciliğimizde ayıp o kadar çok ki; daha S. O. S veren yata yardıma koşacak merkezimiz bile yok. Yat turizmi için marinalarımız yetersiz. Bunun anlamı; her yıl milyarlarca dolar döviz kaybı. Güvensizlik ve yetersizlikten yatların Türkiye'ye gelmekten kaçındığını belirten Mirzaoğlu, şöyle diyor:
       "İlk etapta 13 kurtarma - yardım istasyonu yapılacak. 2001 sonuna kadar da bu merkezlerin sayısı 37'yi bulacak. Karadeniz'deki balıkçı barınaklarının yanına dahi marina yapmayı planlıyoruz. Bunlar geri dönüşümü olan projeler."

Önce Trafik Yasası

       Tatil bitti... TBMM'nin yeni yasama dönemi başlıyor. Bakalım 21. dönem milletvekillerimizin hızı bu dönemde de devam edecek mi?..
       Malumunuz, yasa üretimi açısından 20. dönem oldukça kısırdı. Kavgasız, tartışmasız oturum olmuyordu. Son beş dönem içerisinde de en verimli dönem ise 1983 - 1987 arasındaydı. İşte dönemlere göre çıkarılan kanun sayısı:
       "17. dönem (1983 - 1987) 435 yasa, 18. dönem (1987 - 1991) 359 yasa, 19. dönem (1991 - 1995) 375 yasa, 20. dönem (1996 - 1995) 249 yasa, 21. dönem (2 Mayıs 1999 - .....) şu ana dek 204 yasa..."
       Gerçekten de milletvekillerini yoğun bir tempo bekliyor. Özellikle de AB'ne uyum yasaları hararetli tartışmalara aday.
       Ama önce 'Trafik Yasası' diyoruz.
       Çünkü, kan akmaya devam ediyor. Her gün 20 - 25 insanımız ölüyor. Yılık bilanço resmi rakamlara göre 6 bin kayıp, aslında 12 bin... Üstelik, milletvekillerimiz Ankara'ya yürüyen acılı baba Boray Uras'a da söz verdiler. Umarım sözlerinde dururlar!...
       TBMM Trafik Araştırma Komisyonu üyesi DSP'li Cahit Savaş Yazıcı, raporun yazım aşamasında olduğunu anımsatıyor. Özellikle alkollü araç kullananların adam öldürmek suçundan yargılanması, ehliyetlerin periyodik olarak yenilenmesi, böylece sürücülerin sağlık kontrollerinin yapılması benimsenmişti. Yazıcı, trafik polisinin nakit para ceza almamasının düşünüldüğünü de söylüyor. Ardından da bir başka sıkıntıya değiniyor:
       "Cep telefonu bile alırken ikematgahınızı belgelemek için su - elektrik - telefon faturası isteniyor. Ama ruhsat alırken böyle bir uygulama yok. Beyan esasına göre adres veriliyor. Maalesef birçoğu yanlış. Ondan sonra da kimse adresinde bulunmuyor. Bundan böyle en azından bu tip faturlar da istenecek. Böylelikle bilgisyaar kayıtlarındaki bilgiler yenilenecek."
       Bu arada komisyonda en son dinlenen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı tüm ara sokakların otopark yapılmasını önermiş. Sayın başkanın haberi yok herhalde. İstanbul, Ankara'da ara sokaklar zaten otopark. Ama mafyanın elinde...


Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr