CNN Türk'te yayımlanan hortumlu dayak, polisi kızdırdı. Polis şeflerinin yorumu;
eski ve
münferit... Tıpkı Gaziosmanpaşa Küçükköy Karakolu'nda bulunan
Filistin Askısı gibi!.. Ama; TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu aksi iddiada... İstanbul'daki 5 karakola baskın yapan, gözaltındaki kişileri ve cezaevlerindeki tutukluları dinleyen komisyonun hazırladığı raporda aynen şu satırlar yer alıyor:
"Heyetimiz karakollarda kötü muamele ve işkencenin yaygın bir uygulama olduğu yönünde kanaate ulaşmış ve bu uygulamalarda kullanılan bazı yöntem ve araçlar da saptanmıştır."
Raporda İstanbul'un işkenceyle ünlenen mekanları da yer alıyor. İşte, kötü muamele olduğu iddia edilen karakollar:
"Gayrettepe, Küçükköy, Yedikule, Eminönü Araştırma, Kadıköy Yeldeğirmeni, Maltepe Şehit Saffet Okumuş, Zeytinburnu, Bahçelievler, Yenibosna, Vatan Caddesi, Beşiktaş Araştırma, Bayrampaşa Merkez, Güngören, Dudullu Araştırma, Ümraniye Asayiş, Ümraniye Jandarma, Üsküdar Araştırma, Üsküdar Çinili, Sanayi Araştırma, Doğancılar, Şehremini, Fatih Emniyet, Bakırköy Osmaniye Araştırma, Şişli Merkez, Pendik Kaynarca Çamçeşme, Pendik Tavşantepe, Küçükçekmece, Beyoğlu Araştırma, Bağcılar, Kartal Jandarma, Kartal Cevizli, Esenler Atışalanı ve Yeşilalan..."
Hatta bazılarının namı İstanbul dışına da taşıyor. Örneğin Gayrettepe, Fatih Emniyet, Vatan Caddesi ve Zeytinburnu... Adları heyetin diğer illerde yaptığı incelemelerde değişik cezaevlerinde de sıkca anılmış!.
Bu arada;
Esenler Karakolu'nun hakkını yemeyelim. Tutuklular sadece bu karakolda
kötü muamele ve
işkence görmediklerini söylemiş. Her işlem yasalar ne emrediyorsa ona uygun yapılmış... Bu nedenle heyet raporunda duyduğu memnuniyetin altını da çiziyor...
BABA'lar ve çocukları
Cezaevleri; Baba'ların
çiftliği ve
rant kapısı. Lüks odalarda kalıyorlar, lahmacun partileri düzenliyorlar. Cep telefonu - silah; ne ararsan mevcut. Özetle yok, yok... Hadi 'Baba' lar gardiyanların kimyasını bozuyor. Ya çocuklarına ne demeli? Çakıcı'nın öldürttüğü eşi Uğur Kılıç'ın oğlu Onur Özbizerdik ve Nuriş'in oğlu (N. E. )bir dönem Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nin ünlü konukları arasındaydılar. Acaba nasıl konakladılar? Ya da diğer çocuklardan farkları var mıydı? Anılan yerde Sema Pişkinsüt başkanlığındaki TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun tespitlerini aktarıyoruz:
Tutuklu çocuklara sorular
Pişkinsüt :Siz zamanında mahkemeye gidebiliyor musunuz?
Tutuklu :Hayır Efendim..
Pişkinsüt : Neden gidemiyorsunuz?
Tutuklu :Asker yetersizliği nedeniyle. Burada ayırımcılık var. Biz yedi - sekiz kişiyiz mahkemeye çıkacağız.
Çakıcı'nın oğluna 30 - 35 tane asker veriyorlar, bizim mahkememiz o yüzden erteleniyor. Yani ayırım yapıyorlar, mahkemeye çıkamıyoruz.
Pişkinsüt :Yani, askerler Çakıcı'nın oğlunu götürüp getiriyorlar, dolayısıyla sizin zamanınız geçiyor öyle mi?
Tutuklu :Evet. Bir şey söyleyebilir miyim? Her şey paraya bakıyor yani.
Pişkinsüt :Tutukevinin içerisinde de mi öyle, gardiyanlara mı vermek gerekiyor?
Tutuklu :Bu zamana kadar hangi mahkum saat 21. 30'da gardiyana para verip de ona
lahmacun aldırmış! Ama adam aldırmış.
Pişkinsüt :Ama siz onu görmediniz. Burada olanlardan ne biliyorsunuz?
Tutuklu :Hücrede kaldığım zaman canı sıkılıyordu, 21. 30'da nöbetçiye para veriyordu, gidiyordu
lahmacun almaya.
Pişkinsüt :Kim bunu yapan?
Tutuklu :Dündar Kılıç'ın torunu. (Onur Özbizerdik)
Pişkinsüt :Siz onunla beraber hücrede mi kaldınız?
Tutuklu :Ona özel koğuş açıldı.
Pişkinsüt :Özel koğuşta tek başına mı kaldı?
Tutuklu :Evet efendim.
Nuri Ergin (Nuriş)'in oğlu (N. E) buraya geldi, ona da yeni özel koğuş açtılar. Bizim tuvaletlerimiz leş gibi. Bize tuvaletiniz iyi mi diye sormuyorlar. Üstten idrar suları damlıyor..."
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr
