Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tunca BENGİN

       Başbakanlık Başdanışmanı Ahmet Vefik Alp, depreme dayanıklı konut yapımındaki son gelişmeleri incelemek amacıyla yarın ABD'ye gidiyor. Dönüşünden sonra vereceği rapor doğrultusunda bina yapım sistemleriyle ilgili yeni kararlar alınacak. Alp, ABD'de Bayındırlık Bakanı Koray Aydın'la buluşacaklarını da söylüyor.
       Vatandaş korkuyu attı, hatta umursamazlık içinde ama; hükümet işi ciddi tutuyor. Çünkü, Sismik - 1'in Marmara Fayı tek parça tespiti Ankara'yı tedirgin ediyor. Yolculuk öncesi, Alp ile sohbet ediyoruz:
       Bina yapımında yeni teknikler neler?
       "Örneğin bilyalı binalar. Temelle binanın üst yapısı arasında, yani kolon ağızlarında bilyalar yerleştiriliyor. Deprem anında zemin hareket etse bile üst yapı hiç oynamıyor. Ancak bu yatay yüke çözüm. Malum depremde bir de dikey yük var. O zaman amortisör ya da yay sistemi ekleniyor. Aynı araba gibi. Bina aşağı yukarı esniyor, ancak zarar görmüyor. Hacıyatmaz sistemi ise bir başka yöntem. Onda da kolon ve kirişler dökülerek betonlama yerine, prefabrike olarak hazırlanıyor. İçlerinden geçen özel demirler birbirine vidalarla bağlanıp sıkılıyor. Bina sallanıyor, hatta yan yatıyor ama, yıkılmıyor."
       Bu tip evlerin dünyada örnekleri var mı?
       "Ev değil bunlar, 10 - 12 katlı koca binalar. Çok var, örneğin San Andreas Fayı tehdidindeki Francisco'da. Havaalanı bilyalı sisteme göre yapılmış."
       Sadece konut projeleri mi incelenecek?
       "Koray Bey'le beraber İstanbul dışında çeşitli noktalarda düşündüğümüz Körfez ve Çanakkale geçişiyle ilgili büyük projeleri de gözden geçireceğiz. Biliyorsunuz, buralar da deprem bölgesi..."

Anne - babalar dikkat!

       Çocuk gelişim uzmanı Sara Kefi (Türkistanlı), uyarıyor:
       'Çocuğunuzu bırakacağınız anaokulunu seçerken fiziki görünüş ve sevimli oyuncaklara aldanmayın...'
       Peki, neye göre karar vereceğiz? Her köşe başında okul açıldı. Daha doğrusu mantar gibi bitti. Renkleri cıvıl cıvıl, bahçeleri oyuncak dolu. Pahalısı en iyisi mi? Doğruyu nasıl bulacağız? Uzman okurumuz şu önerilerde bulunuyor:
       "Öğrenme çevresi yani sınıf çok iyi tanımlanmış çalışma köşelerine bölünmüş olmalıdır. Anaokulunun amacı, uyguladığı program şu veya bu olsun çocukların kendi davranışları yoluyla öğrenebileceği 'fen ve doğa, kukla ve dramitazasyon, müzik, masa oyuncakları, blok, sanat, kitap, evcilik köşeleri' bulunmalıdır. Bu köşelerde çocuklar hayal kurarlar, kendilerini ifade ederler. Yaşayarak, keşfederek öğrenirler. Köşelerdeki malzemeler kapalı değil, açık raflara yerleştirilmiş olmalı, çocuk rahatça alabilmelidir. Süslü duvar kağıtları ile döşenmiş, koca koca arabaların bulunduğu, tüm malzemelerin kapaklı dolaplarda olduğu, ortada hiçbir şey görünmüyen yerler yaratıcılıklarını olumsuz etkiler."

Belediyelere gözaltı

       Anlamlı hizmet: Bahçelievler Belediyesi, bölgesindeki böbrek hastaları ve özürlü çocukları, ücretsiz taşıyor. Başkan Danışmanı Mustafa Holoğlu, hizmetin altı yıldır sürdüğünü belirterek, şunları söylüyor:
       "Bölgemizde her gün diyaliz makinesine bağlanması gereken 75 kişi var. Başkanın emriyle hastalar evlerinden her sabah 07.00'de alınarak hastaneye götürülüyor, saat 17.00'de de geri getiriliyor. Aynı hizmet özürlü çocuklara da veriliyor."
       Çiçekçiler isyanda: Ankara - Çankaya'daki çiçekçiler belediyeden yana dertli. Semtteki her köşe başına seyyar çiçekçi izni verildiğini belirten sabit dükkan sahipleri, şöyle yakınıyorlar:
       "Düpedüz haksız rekabet. Biz kira ödüyoruz, vergi veriyoruz. Onlardan alınan sadece işgaliye bedeli. O da komik bir rakam. Çiçekçiler Odası bizden ustalık belgesi istiyor, seyyara her yol serbest. Maliye fiş kesmedin diye tepemize biniyor, onlara laf yok..."



Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr