Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kemal Kılıçdaroğlu’na atılan yumruk çok çirkin. Bu, siyaseti bulanıklaştırmak, ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenlerin daha önceleri de defalarca denedikleri bir yöntem. Adına ister karanlık, ister derin güçler deyin, bunlarla mücadelenin tek yolu var:
Demokrasiye inanmak ve sükunet...
Nitekim saldırıdan hemen sonra kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu’nun sözleri de bu yöndeydi:
“Demokrasi yolu engellerle doludur. Herkesi sükunete davet ediyorum.”
Gerçekten de gerilen, kutuplaşan bir ülke görüntüsüyle buna fazlasıyla ihtiyacımız var. Özellikle de siyasilerin. Çünkü seçim atmosferinde bir ölçüde hoşgörülebilecek yüksek tansiyonu düşürmek ve barışçıl bir üslup kullanmaları gerekirken, aynen sürdürüyorlardı.
Ta ki, Meclis çatısı altındaki o çirkin saldırı olana dek... Ama sonrasında gördük ki, umut verici gelişmeler yaşandı. Aylardır konuşmayan, birbirleri hakkında sokak kavgalarında bile söylenmeyecek sözler sarfedenler arasında insani ve medeni bir iletişim kuruldu. Ankara’da birlik ve beraberlik rüzgarı esti... Hani “Şerden hayır çıktı” derler ya işte öyle bir şey. Dileğimiz kalıcı olması...

Haberin Devamı

Böyle seçim görmedik

Her seçim sonrasında itirazlar, hile, mükerrer, iptal edilen oy iddiaları olur. Ama bu sefer söylenen yüz iki yüz değil, on binlerce oy. Kafaları en çok karıştıran da muhtar tercihleriyle birlikte sandığa atılan oy pusulaları. Sadece Ankara’da bu nedenle geçersiz sayılan oyların sayısı 100 binin üzerinde. 30-35 bin farkla belediye başkanlığının kazanıldığı bir yerde iptal edilen bu oyların önemi açık. Zaten CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın TBMM’ye verdiği soru önergesinin özü de bu:
“Geçersiz sayılan bu oyların partilere göre dağılımını istiyoruz.”
Mümkün mü? İçişleri Bakanı ne yanıt verecek ya da verir mi bilemem ama bu konuda vicdanları tatmin etmek zor. Çünkü aynı şekilde sandıktan çıkıp geçerli sayılan oylar da mevcut. Üstelik sayısı da meçhul...
“Bu kadarla kalsa iyi” diyen Temiz Seçim Patformu Sözcüsü Yaşar Okuyan’ın kafa karışıklığını artıracak başka iddiaları da var:
“Ankara’da 12 bin 980 küsur sandıktan, 6 bin 200’ünün tutanağında sandık başkanının resmi mührü yok. Bunlar nasıl dikkate alındı, sandık görevlileri nasıl imzaladı?”

Haberin Devamı

Büyük fedakârlık!

Cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık koltuklarına adaylık konusunda AKP’nin kafası henüz net değil. Bu konuda farklı seçenekler var. Bunlardan biri de “Bayburt formülü”. Buna göre; Erdoğan Köşk’e çıkar ve Gül’ün başbakan olması yolu benimsenirse Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek istifa edecek ve kentte ara seçim yapılacak. Böylece de “Başbakan’ın milletvekili olması şartı” yerine getirilecek. Tabii bu arada “Ülkenin siyasi istikrarı sözkonusu olduğunda, istifa için bir saniye bile düşünmem” diyen Özbek’in dahil olduğu tarihi fotoğraf karelerinin sayısı artacak, dahası önü açılacak. Nasıl mı?..
2 Temmuz 2013’e dönelim... TBMM’de Başkanlık seçimleri var. AKP’li milletvekilleri oylarını sandığa atarken Başbakan Erdoğan ile aynı kareye girmek için birbiriyle yarışıyor... Sıra Özbek’e gelmiş, ama O, kendisine ait kabin boş olmasına rağmen girmiyor, sabırla Başbakan’ı bekliyor. Erdoğan oyunu zarfa koyup çıktığında karşısında yine Özbek’i buluyor. Bu sırada da Erdoğan’ın çevresi kalabalıklaşıyor, ancak çevik bir hareket yapan Özbek Başbakan’la aynı anda oyunu atarak tarihi fotoğraf karesine giriyor...
Gelelim, bugünkü tarihi fotoğraf karesine; gerçekleşirse bunun öncekinden anlamlı ve değerli olacağı açık. Çünkü, aynı karede hem Erdoğan hem de Gül bulunacak. Malum önümüzdeki yıl genel seçimler var ve hiçbir fedakarlığın karşılıksız kalmayacağı da belli...

Haberin Devamı

Polis de yakındı

Bugün polis teşkilatının kuruluş yıldönümü.... Ancak, “Kahramanlık destanı yazmak!” ve “paralellik” arasında gidip gelen polisler haksızlığa uğramaktan yana şikayetçi. Özlük hakları ve insani çalışma şartlarıyla ilgili verilen sözlerin tutulmadığından yakınan polislerin üzerinde durdukları öncelikli konu ise hak mahrumiyetleri ve mobbing. Bu nedenle yönetime olan “adalet duygularının zedelendiğini” belirten emniyet mensupları, “Çalışmalarımız halen devam ediyor denilerek polis geçiştirilivermektedir” diye dert yanıyor.

İBB’ye iki soru

Atilla Uluerer adlı okurumuz gönderdiği e-postasında yerel seçimlerin akabinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi yöneticilerine iki soru yöneltmiş. Yanıtları biz de bekliyoruz:
İstanbul’a güzellik katan lalelerin soğanları her yıl yeniden mi satın alınıyor, yoksa bir önceki yılınkilerden de yararlanılıyor mu?
Güzelleşen peyzaj çalışmalarının yarattığı su ihtiyacının karşılanmasının yanı sıra yolların yıkanmasında arıtma su kullanılıyor mu ya da kullanılamaz mı?