96’ıncı kuruluş yıldönümünü kutlayan CHP’yle ilgili dünkü yazımızda parti içindeki genel havanın uzunca bir süredir pek fazla tanık olmadığımız kadar sessiz ve dingin olduğundan söz etmiştik. Tabii dışarıdan CHP’ye yönelik eleştiriler konusunda da kurmaylar başta olmak üzere partinin tüm kademelerinden verilen tepkilerin tam anlamıyla bir konsensüs havasında olduğundan da... Dolayısıyla bu noktadan devam etmekte yarar var. Çünkü gerçekten CHP’de şu an itibarıyla daha önceleri zenginlik ya da parti içi demokrasi diye nitelendirilen aykırı sesler, çıkışlar da yok denecek kadar nadirleşmiş durumda. Yani kimine göre doğru manevralarla alınan sandık başarısı, kimine göre ise Kılıçdaroğlu ve ekibinin kadrolaşma stratejisine bağlı suskunluk ya da susturulmuşluktan kaynaklanan parti içi bir birlik, bütünlük havası söz konusu. Hem de özellikle son günlerde yoğunlaşan CHP’nin kuruluş yıllarındaki ilkelerinden saptığı iddialarına rağmen… O nedenle de eski Genel Başkanlardan Altan Öymen’le yaptığımız sohbette daha çok bu konuya odaklandık. Ama öncesinde de 96 yıllık CHP’nin Türk siyasetindeki yeri ve önemine değindik. Altan Öymen anlatıyor:
“CHP Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun temelinde rolü olan ve o rolü bugün de devam ettiren bir parti. Asıl fiili kuruluşu 1919 yılının 4 Eylül’üdür. Yani Sivas Kongresi’nin toplandığı gündür. Çünkü 1923’de resmen kurulduğu zaman kendisinin Sivas Kongresi’nde kurulan Anadolu Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’nin devamı olduğunu ilan etmiştir. O açıdan bakılırsa bugün 100. yılına ulaşmıştır. O vakitten bu yana da milli mücadeleyi yürüten parti de odur. Türkiye’nin bugünkü temelini oluşturan reformları yapan, 1945’ de çok partili demokratik hayata ülkenin siyasetini geçiren parti de odur. Sonra da demokrasinin savunulması geliştirilmesi için elinden geleni yapmaktadır..”
Ya sıkça dillendirilen CHP çizgisinden saptı iddiaları?
“Bana göre CHP başlangıçtan itibaren hedefi belli olan bir partidir ve o hedefe doğru durmaksızın yürümektedir. Bu ülkemizin her alandaki çağdaşlaşma çizgisini sürdürmesi ve dünyanın en çağdaş, en ileri ülkelerinden biri haline gelmesi hedefidir. CHP Cumhuriyet döneminin gerektirdiği reformları, devrimleri yaptıktan sonra demokrasiye ulaşmıştır. Oradan da daha ileri demokrasiye, sosyal demokrasiye geçmiştir. Bugün de kaybedilmiş olan demokratik hakları geri almaya doğru adımlarını sürdürmektedir. Bu bakımdan hiçbir çelişki yok. CHP bir merdivenin basamaklarını çıkar gibi durmadan daha yükseğe gitmektedir. Kendi hedeflerine doğru.”
Bu eleştiriler daha çok ittifaklar nedeniyle yapılmıştı?
“İttifaklar ya da koalisyonlar demokrasinin gereklerinden biridir. Demokrasi aynı zamanda bir uzlaşma rejimi. Gereken yerde uzlaşmak hem aklın gereğidir hem demokrasinin gereğidir. Gerekeni yapmıştır CHP. Bunu yolundan sapmak falan diye nitelendirmek fevkalade yanlıştır. Tam tersine ileriye doğru giden çağdaşlaşma şeklinde yukarıya doğru giden aynı yolunu sürdürmektedir CHP.”
Peki, CHP’nin bugün geldiği nokta ya da attığı adımlar açısından eski bir Genel başkan olarak Öymen’i rahatsız eden hiç bir şey yok mu? Öymen, devam ediyor:
“Elbette bir partinin şu hareketi öyle değil de böyle yapması daha doğru olur denilecek şeyler vardır. Ama ben genel çizgiye bakıyorum. Genel çizgi özellikle son yıllarda şunu gösteriyor. CHP’nin gerek son gerekse önceki seçimlere giderken bu ittifakı kurmak yolundaki adımları gerçekçi ve isabetli. Son seçimde de büyük bir sabır göstererek ikinci seçime gitmeye yönelmiştir ve onun hazırlıklarını başarıyla yapmıştır. İyi sonuçlar alındıkça ve gidilen yolun doğru olduğu görüldükçe de CHP’liler daha bir memnuniyet içinde daha fazla çalışarak bu görevi yerine getirmekte gayretli oluyorlar.”
CHP doğru yolda yani?
“Tabi doğru yolda ve eğri yolda olan herhangi bir şey olduğunu öne sürebilmek için bir sebep en azından şu sırada göremiyorum. Hele iktidarın arka arkaya yaptığı yanlışları gördükçe CHP’nin yolunun ötekine göre ne kadar doğru ve isabetli olduğu anlaşılır.”
Ya koltuk kavgaları, sen git ben geleyim çekişmeleri onlarda mı hepten rafa kalktı?
“Siyaseten isabetli bir yol izlenmiştir. CHP’nin şu sırada en azından bir lider değiştirme ihtiyacı olmadığı ortadadır...”
96’ıncı kuruluş yıldönümü nedeniyle CHP’nin önde gelen isimleriyle yaptığımız görüşmelerdeki tespitlerimizi aktarmaya devam edeceğiz.
