Tunca BENGİN
İSKİ'nin yaklaşık 28 trilyonluk
Terkos - Kağıthane 3. İletim Hattı İnşaatı'ndaki yolsuzluk iddiası yazımız ses getirdi. Tabii,
İSKİ'den anında yalanlama geldi. Ancak işi yüklenici firmanın sahibi öyle şeyler iddia etti ki; şaştık kaldık. Trilyonlara hükmeden İSKİ, üç beş kişinin keyfi uygulamasıyla
çiftliğe dönmüş de haberimiz yokmuş!..
Anımsayacaksınız;
Yapısal Yapı Sanayii Ticaret Ltd. Şirketi'nin sahibi
Ömer Salman'a ulaşamamıştık. Yazı yayımlandıktan sonra
Ömer Bey aradı. Asıl haksızlığa uğrayanın kendisi olduğunu öne sürdü. Hatta, yapılan işleri yerinde görmeyi önerdi. Pazar günü gittik, dolaştık; söylediğine göre
42 kilometrelik boru hattının büyük bölümü tamamlanmış.
İkitelli Hattı inşaatı ise hala sürüyor. Sistem devreye girdiğinde,
Terkos'tan
İstanbul'a pompalanan su miktarının artacağını belirtiyor. İstanbullu için güzel sözler...
Soramadıklarım
Ancak proje kadar, vatandaşın
parası da önemli. Firma ihaleyi
hakkıyla mı aldı,
eş, dost, parti ilişkileri, haksız kazanç var mı; akla gelen ilk sorular. O nedenle şantiyeyi gezerken bunlara yanıt aradım. Aynı soruları, emniyetteki sorguda polis de yöneltmiş. İşte müteahhitin iddia ve yanıtlarından bazı satırbaşları:
. İhaleye çıkarken gösterilen proje, ben kazanınca Yatırımlar eski Genel Müdür Yardımcısı
Dursun Ali Çodur'un keyfi kararıyla değiştirildi (Sözü geçen kişi, bir süre önce başka bir göreve verildi). İmzaladığımız projelerde itiraz kaydı bulunuyor.
. İSKİ, devlete ödeyeceği KDV'yi bile sağladığımız dış krediden vermek istedi. Hazine karşı çıktı.
. Babam 40 yıllık belediye müteahhiti. Ortaköy Meydanı'nı, Adalar'ın kanalizasyonunu da ben yaptım. Ancak bu işi bana vermek istemediler. Alınca kıyamet koptu, bazı firmalar karşı çıktılar.
. 3 milyon dolarlık teminatımı yakmak için sürekli engel çıkardılar. 'Hafriyatı yapar parayı alır kaçar' diye dedikodu yaptılar..
. Üç sene anam ağladı. Çomak soktuğumu bilseydim, bu ihaleye asla girmezdim. Tek hedefim uluslararası yetki belgesi almaktı.
. İstihkakımı uzun süre vermediler. Temel atma töreninde Tayyip Bey, Veysel Eroğlu'na "Eğer bu çocuğun parasını ödemezseniz karşınızda beni bulursunuz" dedi. Bana da "Eğer işi bitiremezsen sana da hesabını sorarım" diye konuştu.
. Ben devletin bir lirasına tenezzül etmedim. Ama benim 10 kilometre yaptığım parayla, başkaları 6 kilometre yapıyor.
Müteahhitin iddiaları böyle...
Israrla vurguladığına göre, dönen dolaplardan üst düzeyin haberi yokmuş. Yani eski başkan
Tayyip Erdoğan ve eski genel müdür
Veysel Eroğlu'nun. İyi de bu onların sorumluluğunu ortadan kaldırır mı?
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr