Gezi Parkı direnişi diyalogla! çözüldü. “Çık. Yoksa çıkarmasını bilirim” diyen devlet, dediğini yaptı, bu kez gece karanlığında binlerce insanın bulunduğu Gezi Parkı’nı dağıttı. Niye? Söz verildi. Söz namustur. Devletle dalga geçilmez. Devlet halkın güvenliğini sağlamak zorunda..Böyle güvenlik mi sağlanır. Hem parktakiler kim?. Onların can güvenliği kime emanet.15-20 dakika öncesinden “Parkı boşaltın” anonsu, sonrasında şok baskın. Gaz bombası sağanağı, parka dalan Toma’lar, havada uçuşan plastik mermiler. Panik içinde koşturan insanlar, çadırların içinde ezilen gençler.Üstelik o kadar çok çocuk ve yaşlı vardı ki Gezi Parkı’nda.
Son 20 gündür park olmaktan çıkıp demokrasi müzesine dönüşen Gezi Parkı’nda dün gece kardeşlik dostluk şarkıları değil,polisin postal sesleri vardı.
Aslında hepimiz sorunun barışçıl yöntemle çözüme kavuşacağı konusunda oldukça umutluyduk. Bunun sinyalleri de geliyordu.. Öğleden sonra meydana bakan barikatlar kaldırılmış, bazı örgütler ve sempatizanları da parkı terketmeye başlamışlardı. Ardından da çok sayıda vatandaş parka akın etmişti. Kalabalığı görenler de polisin müdahele gibi bir çılgınlık yapmayacağı konusunda hemfikirdi.Ama akşam saatlerinde AKP mitinginden gelen mesajlar ve karşılıklı restleşmelerle hava bir anda gerginleşti.
Dokunulmayacak denilen Gezi Parkı savaş alanına döndü. Polis önce Taksim’e çıkan tüm yolları kesti.Toma’lar İstiklal ve Sıraselviler caddelerine doğru bir korku turu attı. Gezi Parkı çevresinde polis etten duvar oluştururken, parkı boşaltın anonsu başladı. Baretini ve maskesini bırakanların geçmesine izin verildi. Ardından parka girildi. Direnişçiler Divan Oteli yönüne kaçarken,revirler yoğun gaz altında kaldı. Ambulanslar hastanelere yaralı taşıdı.
Birkaç saat içinde park boşaltıldı.İçeri giren belediye görevlileri çadırları topladı. Ama olaylar sokağa yansıdı. Taksim’e çıkan bütün yollar gaza boğuldu. Ve yine öfke sokağa taştı.
