“İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” sözü ve partilerin buna yönelik gövde gösterileri boşa değil. Niye mi?
- Türkiye’deki her beş seçmenden biri İstanbul’da yaşıyor. Yani İstanbul’daki yarım ya da bir puanlık artış, Anadolu’daki bir kentteki 10 puanlık artıştan daha önemli.(Ülke sonucuna etkisi bakımından)
- Diğer yandan İstanbul Türkiye’nin pek çok manada bir kopyası, ülkenin her köşesinden gelen insanlar yaşıyor. Onun için buradaki seçmen davranışında yaşanan bir değişiklik artış ya da azalış, aslında Anadolu’nun da ipucunu veriyor.
- İstanbul 20 milyona yaklaşan nüfusuyla güç algısı bakımından da çok önemli. Meydanları dolduran yüzbinlerce kişilik bir fotoğraf ve çoşkulu ekran görüntüleri tüm Türkiye’yi etkiliyor...
İşte bu nedenlerle AK Parti’nin dünkü İstanbul mitingi Başbakan Ahmet Davutoğlu açısından zorlu bir sınavdı... Çünkü herkesin kafasında “Davutoğlu’nun ilk büyük İstanbul mitingindeki performansı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aynı meydanda başbakan olduğu dönemde yaptığı mitingle (2014) ilgili kıyaslamalara” dönük sorular vardı...
Nitekim bu hava dün miting alanında da yoğun şekilde hissedildi. Örneğin saat 14.00 sularında ellerinde parti bayraklarıyla meydana gelen Nijeryalı ve Türklerden oluşan kalabalık bir grup “Recep Tayyip Erdoğan” tezahüratlarıyla uzun süre tempo tuttu. Hemen arkasından da “Başbakan Davutoğlu” tezahüratlarıyla birlikte, “Sen bize Reis’in emanetisin” sloganları geldi. Bu arada Uzunçayır, Beylikdüzü, Maltepe, Üsküdar gibi toplanma noktalarında yapılan ve meydandaki dev ekranlara yansıtılan röportajlarda da, Erdoğan’ın geçen seneki Maltepe mitingi anımsatılarak “Aynısı olacak inşallah” temennileri yinelendi.
Miting alanının bir başka özelliği de AK Parti’nin önceki etkinliklerinde olduğu gibi kadınların yoğun ilgilisiydi. Yani AK Parti’nin her 100 seçmeninden 55 ini oluşturan kadınlar çocuklarıyla birlikte meydandaki yerlerini almışlardı. Üstelik konuştuğumuz kadınlar arasında önlerde yer bulmak icin sabah 09.00 da geldiğini söyleyenler vardı. Dahası meydana girişe saat 14.00 de izin verilmesi nedeniyle de oldukça üzgündüler. Yani güneşin altında saatlerce beklemek umurlarında bile değildi. Bu ilginin nedenini sorduğumuz bir kamuoyu araştırmacısının yorumu ise ilginçti:
AK Parti tüm sosyal yardımları kadınları üzerinden yapıyor. Bu nedenle de kadınlar erkeğin zorlamasıyla değil, kendi isteğiyle geliyor...
Mitingin sürprizi ise Mısır’da idam cezası verilen Devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin Ak Parti 4. Olağan Büyük Kongresi’nde gerçekleştirdiği konuşmasının dev ekrandan mitinge katılanlara dinletilmesiydi...
Davutoğlu’nun performansına gelince;
İki saat gecikmeli olarak Maltepe’ye gelen Başbakan meydandaki partilileri önce havadan selamladı. Davutoglu’nu taşıyan helikopter turlarken de sıcağın altında saatlerce bekleyen yerdeki partililer bayrak şovlarıyla karşılık verdi. Komutlarla önce beyaz sonra sırasıyla turuncu, mavi ve ayyıldızlı bayraklar sallandı... Başbakanın eşi Sare Davutoğlu ile birlikte sahneye çıktığı anda havaya bırakılan binlerce balon ise şovun zirvesiydi.
Konuşmasının girizgahında uzun bir selamlama yapan Davutoğlu, İstanbul’un 39 ilçesini de tek tek saymayı unutmadı. Hemen sonrasında da başta CHP lideri olmak üzere tüm muhalefeti topa tuttu ve bombayı patlattı:
Onlara, birinci parti olamazsınız istifa edecek misiniz diyorum? Onlar hiç birşey demiyor. Ben eğer başaramazsam görevi başkasına emanet ederim...
Geliştirdiği soru-yanıt diyaloğuyla İstanbul’da ilgiyi yüksek tutan Davutoğlu, meydandakilere sık sık söz de verdirtti.
Şimdi herkes alandaki insan sayısı konusunda fikir yürütecek aynen Erdoğan’ın bir yıl önceki mitinginde olduğu gibi... Bu konuda bizim saptamamızı söyleyelim:
‘O günde çok kalabalıktı, dünde...’
