Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İstanbul Valisi,güvenlikle ilgili ilk uyarısını Gezi Parkı için anne, babalara yaptı:
“Park tehlikeli. Gelin çocuklarınıza sahip çıkın.”
Anne, babalar panikledi, parka koştu, gençlere siper oldu. Devletten güvence istedi. 19 gün boyunca da çadırların arasına düşen bir kaç gaz bombası dışında pek olay yaşanmadı.
Ama vali haklı çıktı! Huzuru sağlamak gerekçesiyle polis 1500 çadırın bulunduğu parka gece baskını yaptı. Copla, gazla, tazyikle suyla çadırları boşalttı, revirleri gazladı. Kaçanların peşinden sürek avı başlattı. Gazdan nasibini otel lobileri, hastaneler de aldı. Direnişçiye kapısını açan evlere ise baskın yapıldı. Sonuç yüzlerce yaralı ve gözaltı. Sürekli değiştiği için net rakam veremiyorum, Ayrıca yaralanıp korkudan hastaneye gidemeyenler de oldu.
Park güvenli hale geldi mi? Geldi çünkü; içerde insan kalmadı. Dün parkta sadece belediyenin temizlik işçileri vardı.
Ama şimdi de sokaklar güvenli olmaktan çıktı. Baskın sonrası çıkan protestolar sabaha dek sürdü. Hala da sürüyor.
Vali aynı uyarıyı bu kez tüm İstanbullulara yaparak Taksim’i işaret etti:
“Değerli halkımızdan Taksim ve bölgesine gelmemelerini istiyoruz. Taksim ve bölgesine geldiklerinde çatışma ortamı çıkarmak isteyenlere adeta fırsat vermiş olacaklardır.”
Bir uyarı da yaralanan, gazdan kaçana kapısını açana geldi:
“Hiçkimse turizme hizmet eden mekanları ülkede kargaşalara hizmet eden bir konuma sokamaz. Bunlara karşı emniyet güçleri kanunun gerektirdiği işlemi yaparlar. Şu ana kadar bu mekanlara girmedik. Ancak gerekirse adli mercilerden izin alarak girebiliriz.”
Mesaj açık, Taksim’e çıkan herkes terörist sayılacak. Gazdan kaçan, yaralıya kapısını açan da yanacak. Daha önce de yazdık, devlete düşen görev vatandaşın can güvenliğini sağlamak. Ama bu yasaklarla ve sürekli korku salarak olmaz.

Haberin Devamı

İstiklal’de dün saat 18.30

Devlet korku salmaz

Gezi Parkı baskınından sonra sokağa taşan çatışmaların sabaha kadar sürdüğü Taksim’de dün sıkıyönetim vardı. Araç ve yaya girişine yasaklanan meydan gibi her gün milyonlarca insanın akın ettiği İstiklal Caddesi de bomboştu. Daha doğrusu polis, belediye işçileri ve gazeteciler dışında kimse yoktu. Birkaçı dışında İstiklal Caddesi’ndeki tüm işyerlerinin kepenkleri inikti. Her sokağın girişinde çelik yelekli polislerin etten duvar ördüğü caddede zırhlı araçlar dolaşıyordu.
Gece boyunca gaza boğulan Sıraselviler Caddesi yönü ise yine haraketliydi. Toma’lar ve gaz bombalarıyla yapılan müdahaleler gün boyunca sürdü.
Sıra Selviler girişinde çatışmalar yaşanırken, yasaklı Gezi Parkı’nda da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çalışması vardı. Önce ağır iş makinaları, tüm barakaları yıktı, kalan son barikatları kaldırdı. Sonra da temizlik ve çiçek dikimi başladı Akşam saatlarinde ise üç tane ağaç getirildi.

Haberin Devamı

İki İstanbul

Dün iki İstanbul vardı.
Biri baskı ve şiddetin hakim olduğu, insanlardan arındırılmış, gaz kokan yasaklı Taksim.
Diğeri AKP bayraklarıyla donatılmış, belediye araçlarıyla adam taşınan Kazlıçeşme.
Taksim için “Bu saatten sonra orada bulunan her kişiyi devlet maalesef terör örgütünün mensubu olarak değerlendirmek zorunda kalacaktır” tehdidi.
Kazlıçeşme için “baş belası! sosyal medya” üzerinden ısrarla yinelenen “kadını, erkeği yaşlısı, genci tüm İstanbulluları bekliyoruz” çağrıları..
Birinde gaz, tazyikli su, plastik mermi, sopa.
Diğerinde, bedava su, kumanya, meşrubat.