Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bugün, dünyada iş kazalarında daha doğrusu cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin anma ve yas günü. Henüz bizde resmi olarak tanınmasa da bu konuda verilmiş bir yasa teklifi ve imza kampanyası bulunuyor. Dün de buna yönelik yakınlarını kaybeden aileler, işçi ve işçi temsilcilerinin katıldığı etkinlik vardı. İşverenler tarafından işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik tedbirlerin alınmadığı, denetimden sorumlu kurum ve kişilerin görevlerini yerine getirmediği haykırıldı. Ardından da sorumlularının yargı önünde hesap vermesi istendi. Açıkçası “önlem ve adalet” denildi...
Nasıl denilmesin ki, İstanbul- Davutpaşa maytap atölyesinde(2008), Ankara -Ostim’de(2011),İstanbul- Esenyurt’ta AVM inşaatında(2012), Zonguldak Kozlu maden ocağında (2013), Milas- Güllük atık su terfi istasyonunda(2013) yitirilen onlarca canla ilgili hesabın sorulmadığı ve ders alınmadığı gerçeği ortada duruyor. Dahası iş cinayetlerinin arkası kesilmiyor...
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin raporuna göre sadece 2013 yılında en az 1235 işçi yaşamını yitirdi. Ölen işçilerden 103’ü kadın, 59’u da çocuktu. Şehirlerde İstanbul başı çekerken, en çok ölüm ise inşaat sektöründe yaşandı. Sonrası malum...
Oysa bu iş cinayetlerinin sonlanması ve hesap sorulmasına ilişkin önlemlerin de arasında olduğu işçi ve emekçilere yönelik, CHP’nin işçi kökenli milletvekili Süleyman Çelebi tarafından Meclis’e sunulan(15 Ocak 2014) 41 imzalı bir Torba Yasa Tasarısı var. Ama nedense(!) bir çok “torba yasa”ya onay veren parlamentodan, konu emekçinin hakkı olduğunda ses yok...
Dahası üç gün sonra 1 Mayıs. İşçi ve Emekçiler Bayramı... Tüm olumsuzluklara karşın yaşam mücadelesi verenler hak ve taleplerini Taksim’de de haykırmak istiyor ancak ona da geçit yok...

Haberin Devamı

Yorgun pilotlar...

Sivil havacılıkta kazaların nedeni teknolojiden çok insan faktörü... O nedenle uçuş ekibi ve kule görevlilerinin zinde ve dinç olmaları kaçınılmaz. Özellikle de pilotların. Ancak, 26 Nisan Pilotlar Günü dolayısıyla İstanbul’da düzenlenen “Uluslararası Pilotlar Çalıştayı”nda gündeme gelen çalışma süreleriyle ilgili bir araştırma oldukça düşündürücü. Şöyle ki, her 5 pilottan 3’ü kokpitte yorgunluk ve bitkinlikten ötürü hata yapıyor. 10-12 saaate varan uçuş süreleri kaza riskini artırıyor...
Bu Avrupa’daki pilotlara dönük bir çalışma. Ya bizde? Hiç sormayın çünkü bizde pilotların çalışma süreleri daha uzun (13-14saat) ve bu konuda yapılmış doğru dürüst bir araştırma da yok. Yorgunlukla ilgili ender çalışmalardan olan Sivil Havacılık Akademisi’nden Kaptan Pilot Engin Aksüt’ün 27 Şubat 2013 tarihli anketinin sonuçları ise vahim:
Avrupa’ya oranla uçuş sürelerinin fazlalığı, dinlenme sürelerinin azlığı nedeniyle her 10 pilottan 9’u yorgun olarak uçuyor. Ve sadece her 3.5 pilottan birinin (yüzde 29)’yorgunluk nedeniyle’ uçuştan alınma isteği sorgusuz kabul ediliyor. Diğer tepkiler ise uçuşa gitmeye mecbur olduğunu hatırlatmak, yorgunluğu belgeleyen bir doktor raporu getirilmesini istemek, savunma almak...
Kaptan pilot Bahadır Altan’da bu yorgunluk ve bitkinlik tanımlamalarına “bıkkınlığı” ekleyerek şöyle diyor:
“Avrupa’da pilotun planlı uçuşu ve boş günleri kolay değiştirilmez. Bizde ise son anda bile büyük değişiklikler yapılabilir. Ankara’ya uçacağım diye gelirsin. ‘Uçak değişti, sen bu akşam Tahran’a gidiyorsun derler’ sabaha kadar uçmak zorunda kalırsın. Bu anlık değişiklikler de yorgunluğu daha da katlar.”

Haberin Devamı

İçmek mi yasak atmak mı?

Haberin Devamı

Okurlarımızdan Güray Halefoğlu, uçak yolculuğundan gözüne çarpan bir ilginç detayı aktarıyor:
“Yolculuk yaptığım uçakta tuvalete gittiğimde, kapının arkasındaki kül tablasının üzerinde “Buraya söndürün” ibaresi vardı. Sol taraftaki çöp kutusunun üzerinde ise “Sigara izmariti atmayın’ işareti yer alıyordu. Sol arkamda ise ‘Sigara içmek yasaktır’ etiketi göze çarpıyordu. İster istemez tüm uçakta yasak olan sigarayı, nasıl çöpe atmayacağımı, neden küllük kullanacağımı düşünmeden edemedim. Yüzümde bir tebessümle bu çelişkili durumu size aktarmak istedim.”

Kırmızı hat

- 2013 yılı ağustos ayında resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6495 sayılı yasa ile şehit aileleri ve gazilere tanınan iş hakkı kapsamı genişletilerek tüm harp ve vazife malulleri ile terör mağdurlarına da iş hakkı tanındı. Uygulama yönetmeliğinin de 4 ay içerisinde çıkarılması da yasada açıkça öngörüldü. Ancak, yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana yaklaşık 9 ay geçmiş olmasına rağmen yönetmeliğin çıkmaması nedeniyle iş başvuruları alınmakta ama bu başvurulara yetkili makamlarca herhangi bir işlem yapılamamaktadır.
Emin Eymen