Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir köşesi ayaktayken ülkenin kenetlendiğini,
Muhalefetin aynı görüşte birleştiğini,
Biber gazı, dayak korkusuna rağmen insanların sokağa döküldüğünü,
Onbinlerin ön yargısız karşılıksız dayanışmasını,
Evlerden tencere tava sesleriyle sokağa verilen desteği,
Sessiz çoğunluğun ışık açıp - kapama tepkisini,
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş taraftarlarının kolkola girdiğini,
Karşıyakalı’yla Göztepeli’nin kucaklaştığını,
Esnafın bedava su, limon servisi yaptığını,
Eczanelerin sabaha kadar açık kaldığını,
Avrasya Maratonu dışında Boğaziçi Köprüsü’ndeki yayaları,
Uzun zamandır görmemiştik.
Sonunda bu da oldu.
Özgürlükler kapsamındaki müdahaleler nedeniyle duygusal patlama yaşayan “Sokaktaki İnsan” “yetti” dedi. O nedenle Taksim’ de başlayıp, ülke geneline yayılan hatta sınırları aşan olayları sadece çevrecilerin ağaç kesimine tepkisi ya da İstanbul Valisi’nin dediği gibi kaos yaratmak isteyen grupların “provokatif eylemi” olarak görmek büyük yanılgı. Ve bunu polis müdahalesi için gerekçe göstermek, hem İstanbul’a hem de “Sokaktaki İnsan”a haksızlık. Madem böyle bir tesbitin var önlemini al. Her köşe kamera dolu. Ya da istihbari bilgilerinle olayın nereye gideceğini kestir. Yanlış bilgilendirme varsa, olay çıkmadan önce halkı aydınlat. Yoksa sonradan çıkıp “Polisin başka çaresi yok” demek ayıp. Kullanılan gücün orantısını tartışmak bile saçma.
Kaç gündür Taksim’in Gazze’den farkı yok. Gözyaşartıcı bombalar, plastik mermiler havada uçuşuyor. Sıkılan biber gazlarından gözgözü görmüyor, nefes alınamıyor. Sopayla dayak görüntüleri bile var. Kadınlar, çocuklar, turistler ağlayarak kaçışıyor. Gençler TOMA’ların önüne yatarak direniyor. Masum diye gösterilen su bile değdiği yeri yakıyor. Kafasına bomba düşenler ambulanslarla hastanelere taşınıyor. Hafif yaralılara ise sahra hastenesine dönüşen Taksim’in arka sokaklarında müdahale ediliyor. Onbinler sosyal medya üzerinden “internet wifi” şifreleri, kapısı açık olan mekanlar, ilaç, doktor ve avukat bilgilerini paylaşıyor. Pratik gaz maskesi bilgileri, sirkeli mendiller elden ele dolaşıyor.
Konuştuğum insanlar yedikleri biber gazı ve polis dayağına rağmen tek bir şey diyor:
“Yıllardır kendimizi bu kadar iyi hissetmedik.”
Benzer sözlere ve meydanlara akan kararlı insan seline daha önce Çavuşesku’nun Romanyası’nda da tanık olmuştum.
Varın Taksim’deki olayların adını siz koyun.