Haydarpaşa Koruma(!) projesine çifte dava

Kadıköy’deki Atatürk Anıtı’nın bulunduğu yeri Fuar ve Panayır alanı olarak belirleyen, Haydarpaşa Garı’nı otel öngören,çevresini ise ticari yapılaşmaya açan koruma (!) amaçlı planla ilgili hukuk savaşı sürüyor. Plana ilk tepki vatandaştan gelmiş, ancak 5379 Kadıköylünün itiraz dilekçeleri İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nce reddedilmişti.
Konu şimdi Bölge İdare Mahkemesi’ne taşınıyor. Kararın iptali için başkan ve vatandaş Selami Öztürk imzalı iki ayrı dilekçe hazır. Haydarpaşa Çevresi ile Kadıköy Meydanı’nın nasıl olması gerektiği konusunda uzmanlara bir de çalışma hazırlatan Öztürk, şöyle diyor:
“Yaptıkları planın adı ‘Koruma Amaçlı’ ancak; korunan bir şey yok. Anıtlar Kurulu, Haydarpaşa Garı’nın tarihi işlevinin sürmesini kararlaştırdı. Buna rağmen, Haydarpaşa Garı çevresinde büyük bir yapılaşma yoğunluğu getiriliyor. Hemen köprünün alt tarafı ticari alana ayrılmış. Kentin trafik durumunu göz önüne alırsak burada büyük problemler yaşarız. Haydarpaşa Garı için ‘Kültürel tesis, alt katlar gar, üst katlar konaklama tesisi’ ifadesi kullanılıyor. Yani oraya nostaljik bir tren gelecek, üstü yine otel olacak. Oysa hemen garın arkasına yine turizm ve konaklama alanı konulmuş. Fuar ve panayır için ayrılan Atatürk Anıtı’nın bulunduğu meydan tören alanı olarak kullanılıyor. Kadıköylüler, denizi rahat görmeli, buralar yeşil alan ve gezme alanları olarak düzenlenmeli. Meydana yakın İSKİ ve İspark’ın geniş alanları fuar için çok uygun.”

‘Bizim Kanlıca’mız yok artık

Eğer Kanlıca’ya yolunuz düşerse sahil kenarında taze balığından, Çınaraltı’nda Kanlıca yoğurdundan yemeyi unutmayın. Hele de temiz hava, sakinlik ve manzara arzuluyorsanız Mihrabad Korusu’na çıkın demeyi çok isterdim. Ama; içimden gelmiyor. Çünkü; orası bildiğimiz “Bizim Kanlıca”mız değil artık.
Kurtlar Vadisi, Öyle Bir Geçer Zaman ki, Pis Yedili, Karadayı, 20 Dakika, İntikam gibi birçok dizinin çekildiği mahallede bildik dekor gitmiş, barikatlar, çukurlar, kanalizasyon boruları gelmiş. 100 gündür susmayan kepçe ve kompresör gürültüsü de Kanlıca’nın sessizliğini unutturmuş.
Gökhan Karakaş’ın çektiği fotoğrafları görünce, yeni dizininin felakat üzerine kurgulandığını sandım.
Bunun sorumlusu kim? İSKİ. Gerekçesi; eskiyen altyapının yenilenmesi.
Buna hiç kimsenin itirazı yok. Tabii bu; “Borular yanlış döşenmiş” gibi bir yapım skandalına dönüşmediği sürece.

550 milletvekiline HES mektubu

Açtığı davalarla derelerdeki HES’lerin yürütmesini durduran ve Derelerin Avukatı olarak bilinen Remzi Kazmaz, Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı’nın durdurulması için 550 milletvekiline mektup yazdı. Mektupla birlikte Fırtına Vadisi üzerine kurulmaya çalışılan santrale karşı verilen mücadelenin hikayesinin anlatıldığı ‘Vatandaş Mustafa’ filmini de vekillere gönderen Av. Remzi Kazmaz, “Bu tasarı geçerse Yurttaş Kazım ineğini satıp dava açamayacak, Vatandaş Mustafa, Fırtına Vadisi’ndeki santral inşaatını durduramayacak. Doğa ölüyor. Bunun sorumlusu da siz olursunuz” dedi.
Dün Remzi Kazmaz’la konuştum. Kırgın ve kızgındı.” HES mücadelemizin 12. yılına girdik” diye başladığı sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanlar her şeyini sattı savdı, mahkemelerden yürütmeyi durdurma kararları aldık. İkizdere’yi, Fındıklı’yı SİT alanı yaptık. Yani hukuk var memlekette. Bir adım ileri gidemeyeceklerini anlayınca da bioçeşitlilik ve elektrik piyasası kanun tasarılarını gündeme getirdiler. Gerekçesine de ‘kamu yararı’ dediler. Kime göre kamu yararı, halka mı, yoksa devlete göre mi?”