Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tunca BENGİN

       Yeşil talanı sürüyor. Orman arazileri birer birer katlediliyor. Devlet ise bakıyor; hatta çanak tutuyor. 'Ormanlık vasfını yitirmiştir' kararıyla güzelim araziler kapışılıyor. Sivil toplum örgütleri, duyarlı vatandaşlar olmasa tek bir ağaç kalmayacak. Mahkemelerde haksızlığa, talana isyanı içeren yüzlerce dava dosyası var. Kısaca, bir yanda yağmacılar, öte yanda doğa savaşçıları...

Başkan olmuş ama!..

       Sarılar'ın ilk Belediye Başkanı Mahmut Şimşek, konu hakkında ne düşünüyor?.. Öğrenmek için kendisini aradık. 'Politika yapıyorlar, 1991'de olan bir şey 2000'de mi gündeme gelir' deyip, telefonu yüzümüze kapattı. Yanlışlık olasılığına karşı bir kez daha ulaşmayı denedik, ancak görüşmeyi reddetti. Başkan'ın kaba tavrına avukatının getirdiği yorum ise şöyle:
       "Olabilir. Zırt pırt ilgisi olmayan şikayetlerde bulunuyorlar. İkide bir müfettiş geliyor. Belki bir vatandaşa kızmıştır. Belediye başkanı da etten kemikten yapılmış.'

Önce verdi, şimdi istiyor

       İlk örnek Antalya Manavgat İlçesi Sarılar Beldesi'nden. İddiaya göre; köyün ortak zilliyetindeki yerler bazı vatandaşlara komik paralarla pazarlanmış. Ne zaman 1998'de. Yani seçim arifesinde!..
       Belde halkı o günden beri ayakta. Orman ve İçişleri Bakanlığı olaya el koydu. Müfettişlerin biri gidiyor, diğeri geliyor. Son gelişme Belediye Başkanı Mahmut Şimşek'in açtığı tapu iptal davaları... Sürücü ailesinin kaydına geçen 1341 sayılı parsel (11 dönüm) bunlardan sadece birisi. Manavgat Asliye Hukuk Hakimliği'nde açılan dava dilekçesinde (25 Ocak 2000) 'Parsel numarası değiştiğinden yanılgıya düşülmüştür. Yetkililer gibi alanların da yanılgıya düştüğü kanısındayız' deniliyor.
       Anlayacağın ver kurtul. Kasıt, ihmal, iltimas yok!.. İşin garibi, şimdi başkan olan zat o dönem köy muhtarı... İyi de neden geç kalındı? Daha o günlerde dava açılamaz mıydı? Avukat Mehmet Çetin, 'Mahmut Bey'in haberi yoktu ki; numarası değişmişti, sonradan fark edildi' diyor. Ardından da asıl şikayetçilerin orman arazisine ev kondurduğunu söylüyor. Dediğine göre; çamların kozalakları evlerin damına düşüyormuş...
       Açıkçası; 2924 sayılı yasa gereği (orman dışına çıkarılan ve Hazine'ye devredilen yerlerin zilliyetlerine satılmasını öngörüyor) el değiştiren arazileri ülke genelinde mercek altına yatırmak şart. Kimbilir Sarılar gibi daha nereler vardır?

Florya elden gidiyor

       Antalya gözden uzakta da, İstanbul'da durum farklı mı? Yooo... Yağmanın, talanın alası burada... İşte Atatürk'ün direktifleri doğrultusunda oluşturulan Florya Ormanı'nın hali. 616 dönümlük arazinin 60 dönümü ormanlıktan çıkarılmış. Üstüne üstlük Büyükşehir Belediyesi bölgenin tamamının park kapsamına alınmasını talep ediyor. Ama; duyarlı vatandaşlar oldukça zor. Avukat Sadi Ergün, şöyle diyor:
       "Bir kamu kuruluşu olan belediye, yine kamuya ait bir kent içi orman olan bu çok nadide ortak tabiat varlığımızın içerisinde ticari işletmecilik ve yapılaşmaya açma kararından önce İstanbul halkına sormalıydı.
       Halka saygısızlık edildiği gibi, gelecek kuşakların ve bugün yaşamakta olanların sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına saldırı niteliğinde olan bir haksız eylem girişiminde bulunuldu.(Anayasa madde 56)
       Hukuksal yönden, öncelikle Anayasa'mızın 129. maddesinde belirtilen ilke çiğnendi. Çünkü bir kamu hizmeti veren belediyenin bu maddelerde belirtilen Anayasa ve yasalara sadık kalma yükümlülüğü göz ardı edildi."
       Avukat Bey, Başkan Ali Müfit Gürtuna'yı defalarca uyardıklarını, ancak yanıt alamadıklarını vurguluyor. İmar, Çevre, Orman yasalarının hiçe sayıldığını savunuyor. Bölgenin doğal SİT alanı olması beklenirken, İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nca 2. derece kapsamına alınmasını da eleştiriyor.



Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr