Eskiden yoğurdu ve yazlıkçılarıyla anılan Silivri’nin şimdilerde iki görüntüsü var. Biri, Avrupa’nın en büyüğü(!)denilen cezaevinin yarattığı olumsuz imaj, diğeri buna rağmen gelişme ve yenilenmeyle gelen prestij...
Bu daha önce de yazdığımız(7 ekim) gibi tam anlamıyla bir paradoks. En önemlisi de eksileri artıya dönüştürmek. Belediye Başkanı Özcan Işıklar bu durumu “Gönül isterdi ki cezaevi hiç olmasaydı. Ama var. O halde bunu fırsata çevirelim, gelenlere ilçemizi tanıtalım dedik” diye özetliyor. Başkanın söylediğine göre; sinek avlayan sahildeki lokantalar dolmuş, ilçedeki işyeri sayısı artmış, ticaret canlanmış...
Ancak, cezaevi gerçeğinin kabullenilmesi, ekonomik hareketlilik ve de Silivri’nin İstanbul’un en fazla gelişmeye aday ilçesi olmasına rağmen vatandaşlar hala tedirgin ve kafaları karışık. Bunun nedeni ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sahillerdeki 50 metrelik bantı (kimi yerlerde 70- 80 metreye çıkıyor) yerleşimden arındırarak yeşil alana dönüştürme planı... Çünkü 200 bine yakın nüfusu olan Silivri’de 116 bin bağımsız konut var ve bunların 40 bini 42 kilometrelik sahil kesiminde. Ve hepsi değil ama, önemli bir bölümünün bu plandan etkilenmesi söz konusu. Yüzer metrekareyle çarpsanız binlerce dönüm arazi eder.
Sahilden otobana
“Transfer Planı” adı verilen karara göre kamulaştırma bedeli de yok. Önerilen takas ama; 6 -7 kilometre daha uzakta. Yani deniz kenarından TEM manzarasına. Vatandaşın plana büyük tepki gösterdiğini ve ellerinden alınacak tapulu mallarının başkasına verileceğine inandığını belirten başkan Işıklar, şöyle diyor:
“Eskiden kamulaştırma yapıldığı zaman, gerekçenin hilafına bir yapılaşma olursa itiraz ediliyordu ve kamulaştırma iptal ediliyordu. Örneğin, yeşil alan diye kamulaştırılan bölgeyi yeşile döndürmez ya da başka bir bina yaparsanız, vatandaş malını geri alıyordu. Şimdi bu kanunu da değiştirdiler. İtiraz etsen de mal geri dönmeyecek. Böyle olunca da vatandaş ‘Bizi buradan çıkartıp rezidans yapmayacağınızın garantisi var mı’ diye soruyor. Haklılar. Çünkü o zaman bunun adı kentsel değil vatandaş dönüşümü olur. Dediğim gibi kanundaki değişiklik de bunu destekliyor. Ve İstanbul’da yaşanmış örnekleri mevcut.”
Böyle bir dönüşümün kesinlikle mümkün olmadığını vurguluyan Işıklar, şöyle devam ediyor:
“Yeriniz kaçak, gecekondu değil. Ruhsatlı ve iskanlı. O günkü kanunlar neyse ona riayet etmişsiniz. Şimdi sizi buradan taransfer ediyoruz diyorlar. Nereye 10 kilometre geriye. Malının değerinin düşmesini kim kabul eder.”
Plana seçim molası
Gelen tepkiler üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi “transfer” projesini şimdilik geri çekmiş. Şimdilik dememin nedeni iptal olmaması ve 30 mart 2014’deki yerel seçimler. Daha da açığı binlerce oy hesabı. Çünkü “transfer” den sadece Silivrili seçmenin değil, İstanbul’da oturup, Silivri’de yazlığı olanların da canı yanacak. Bu durumda olup İstanbul’da oy kullanacak o kadar çok insan var ki...
