Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

142 yaşındaki Tevfik Efendi Sahil Sarayı (Galatasaray Üniversitesi binası) da yok oldu. Yine bir tarih üç dört saat içinde yanıp gitti.
Gazete başlıklarını okuduktan sonra arşivi gözden geçirdim. Yanan tarih öyküsü ve benzer başlıklar o kadar çok ki, işte birkaç örnek;
* Kandilli Kız Lisesi’nin tarihi yatakhane bölümü yandı. 70 yıllık bina 3 saatte kül oldu (8 Mart 1986)
* Bir tarihi eser daha kül oldu. Ortaköy’deki ünlü Gaziosmanpaşa İlköğretim Okulu, kuşkulu bir yangın sonucu kullanılamaz hale geldi. (14 Temmuz 2002)
* İhmal yaktı. Çatısında tadilat yapılırken yeterli önlem alınmayan 102 yıllık Haydarpaşa Garı yok oluyordu. (29 Kasım 2010)
* Eğitimin hafızası kül oldu. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Çağaloğlu’ndaki merkez binası kullanılamaz hale geldi. (25 Aralık 2012)
Malum şüpheli hep aynı: “Henüz bilinmeyen bir neden, elektrik kontağı, ihmal.”
Ve ne acı ki; Galatasaray Üniversitesi binasında olmadığı gibi hiçbirinde de yangın söndürme sistemi yok. Var olan sadece alarm. Yani “Yangın var, gel söndür” sistemi.
Nasıl işlediğini de önceki gece bir kez daha gördük. Duman üzerine gelen itfaiye ekibi “tehlike yok” raporu yazarken bina yeniden alevleniyor. Bu tip ahşap yapılarda “elektrik kontağından çıkan alevler sinsi ilerlermiş, bir anda parlarmış,” bunlar hikaye, önce binayı gözden geçir sonra tartış.
Gelelim söndürme aşamasına, müdahale deseniz tarihe uygun tulumbacı sistemi. Suyu kova yerine tankerle getir püskürt. Araç gereçte New York itfaiyesini sollayabiliriz ama; gece müdahale edecek bir helikopterimiz bile yok. Saray sahilde ama; gerçek anlamda deniz itfaiye teşkilatımız bulunmuyor. Osmanlı’da bile varmış. Sonradan müdahale eden romorkörleri saymıyorum, çünkü olmadığını İTÜ öğretim üyesi eski itfaiye Müdürü Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç net bir şekilde açıkladı. Böyle olunca da bina kül oldu. Maalesef çevresine sıçramaması da başarı olarak yorumlandı.
Şimdi günlerce “binanın olmayan yangın söndürme sistemi, ahşap binalarda elektrik kablolarının metal korumaya alınması, yanmaz boya kullanılması, bu gibi tarihi binaları itfaiyenin re’sen denetlemesi, müdahalede yetki karmaşası” gibi konuları tartışıp duracağız. Dilerim olmasın ama, bir sonrasında da filmi yeni baştan saracağız
Belki de en doğrusunu AFAM?Müdürü Yrd. Doç. Kubilay Kaptan söylüyor:
“Koruyamıyorsak kullanımını yasaklayalım.”

Haberin Devamı

Aykut Barka ile Mete Işıkara Marmara’da birlikte dolaşsın

Haberin Devamı

Kamuoyu Prof. Dr. Aykut Barka ile Prof Dr. Ahmet Mete Işıkara’yı 1999 depreminden sonra tanıdı ve sevdi. Barka bugün İstanbul’a korku salan Kuzey Anadolu Fayı konusunda en yetkin isimdi. Işıkara da çocukların Deprem Dedesi’ydi. Her ikisi de diğer deprem bilimciler gibi İstanbul’u bekleyen tehlikeye dikkat çekmişti. Halkı bilinçlendirmek için bıkmadan usanmadan uyarmıştı. 2002’de ölen Barka, bugün adını taşıyan Şehir Hatları vapuruyla aramızda yaşıyor. Aykut Barka vapurunun Boğaz’daki ilk seferine (9 Şubat 2002) katılan Prof. Ahmet Mete Işıkara da dün toprağa verildi. Diyorum ki; Ahmet Mete Işıkara’nın adı da bir varupa verilse. Kamuoyunun çok sevdiği, bu iki eski dost, ömürlerini verdikleri Kuzey Anadolu Fayı’nın geçtiği Marmara’da birlikte dolaşsa. Çok mu zor...

Haberin Devamı

Planlar askıda ilgilenen yok

İki yıl önce İstanbul’da pilot bölge seçilen Fikirtepe’de kentsel dönüşümle ilgili tartışmalar bitmiyor. Bu gidişle bitecek gibi de değil. Şöyle ki;
İlk imar planında binaların yüksekliği serbestti. Sonra vazgeçildi. Yükseklik 80 metre ile sınırlandırıldı. Kat sayısı düşünce de müteahhitle vatandaş arasındaki anlaşmalar çöpe gitti.
Hak sahipleri şoku atlatmaya çalışırken, bir başka sürpriz geldi. Bu kez de önceden inşaat emsaline eklenen yollar bu hesaptan çıkarıldı. Anlamı şuydu; inşaat alanlarının küçülmesi, daire sayısının azalması. Özetle vatandaş açısından ikinci bir hak kaybı.
Şimdi Fikirtepe İmar Planları beşinci kez askıda. Sebebi hak sahipleri gelsin incelesin, itirazları varsa yapsın. Ancak planların asıldığı 11 Ocak’tan bu yana Kadıköy Belediyesi’ne konuyla ilgili gelen tek bir kişi yok. Hak sahiplerini uyaran Kadıköy Belediyesi şöyle diyor:
“Plan yasa gereği 11 Şubat’a kadar askıda. Dileyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde ya da Kadıköy Belediyesi’nde inceleyebilir. Gelip haklarına sahip çıksınlar. Yoksa planlar aynen yasallaşacak.”

Fikret Bila, Mumcu’yu anlatacak

Her yıl geleneksel olarak düzenlenen Uğur Mumcu ve Demokrasi Şehitlerini Anma Gecesi bugün saat 20.00’de Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde. Gecede gazeteci Fikret Bila Uğur Mumcu’nun araştırmacı gazeteciliği ve Mumcu suikastının aydınlatılmaması sürecini anlatacak.
Sanatçılar Sadık Gürbüz ve Selda Bağcan da türkülerini Uğur Mumcu ve demokrasi şehitleri için söyleyecek.