Kalbimizden geçen bu. Heyecanla yarın akşamı bekliyoruz. Galatasaray'ın Leeds seferinde TBMM'yi ayağa kaldıran DYP'li
Rasim Zaimoğlu ise 'Bu iş tamam' diyor. Nasıl bu kadar emin olduğunu kendisinden dinleyelim:
"21 benim uğurlu rakamım. Yaşamımdaki her pozitif gelişmede bu rakam var. Nişanlılık, evlilik, milletvekilliğim (gece yarısından sonra kesinleşti) hep aynı tarih. Cumhurbaşkanı adaylığımı da genel başkanıma ayın 21'inde açıkladım. Üç dönemdir 10. sokak 47 numaralı lojmanda oturuyorum. Yan yana toplayın 21 ediyor. Oğlumun evlendiği gün de 21. Ve maç için tahsis edilen koltuk numarası da 21..."
Zaimoğlu cüzdanında taşıdığı 21 rakamını göstererek noktalıyor:
"2 - 1 kazanacağız. Goller de
Hakan'lardan..."
İran'ın karanlık stratejisi...
İslami terörün tek adresi İran... Cinayet çeteleri Tahran yakınındaki kamplarda eğitiliyor, SAVAMA (İran gizli servisi) ajanları ülkemizde cirit atıyor, adam öldürüyor. Peki, Türkiye bunu yeni mi öğreniyor?..
Elbette ki; hayır. Emekli Orgeneral
Kemal Yavuz devletin her şeyin farkında olduğunu belirterek 'İran anarşik ve irticai konularda her yıl Türkiye'ye 200 - 300 milyon dolarlık yatırım yapıyor. Bu, resmi raporlara geçmiş durumda' diyor. Kamplarda eğitilenlerin fotoğraf ve isimlerinin devletin elinde olduğunu söylüyor. Ve 'Bunları emekli olduktan sonra (1994) TV'de de açık açık söyledik. O zaman önlem alınsaydı bu insanlar da ölmezdi' şeklinde konuşuyor.
Yavuz Paşa'nın sözleri çok çarpıcı... Devlet her şeyi biliyorsa neden seyrediyor?.. Paşa devam ediyor:
"O tarihten bu tarafa devlet uyudu. Bunun tek nedeni de siyasetçilerin bürokrasiye destek vermemesi. Çirkin siyasetten kaynaklanan bir durum. Maalesef ülke tedbir almakta gecikti. Siyaset adamları, Milli Güvenlik Kurulu'nun her toplantıda ikaz etmesine rağmen bu işleri görmemezliğe geldiler."
Belge var mıydı?
"Olmaz olur mu? Bizim İran'da adamımız yok mu? Eğitilenlerin fotoğrafları ve isimleri tespit edilip buraya gönderiliyor. O adamlar ise burada belediye başkanlığı imam - hatiplerde öğretmenlik müdürlük yapıyor, önemli yerleri işgal ediyorlar. Hepsi belli. Bakın 28 Şubat'ın üzerinden ne kadar geçti hala Milli Eğitim, Sağlık, İçişleri bakanlıklarını gereği kadar temizleyemediler."
Mumcu, Kışlalı cinayetleri nasıl çözüldü?
"Bunlar çözülmeyecek problemler değildi ki? Polis güvenecek insan ister. Siyaset elini soktuğu zaman teşkilat bozuluyor. Topluma değil siyasetçiye faydalı olabilecek insanlar geliyor. Ama namuslu, gözü pek bir adam sırtını bir parça sağlama aldığı zaman yapamayacağı bir şey yok."
Neden İran?
Paşa'ya göre; Türkiye İran için kötü örnek. Çünkü; Müslüman - laik - demokratik bir ülke. O nedenle İran'ın böyle bir strateji uyguladığını vurgulayan Kemal Yavuz, şöyle konuşuyor:
"Bu mühimmat nereden geliyor? Bedava gazete dağıtıyorlar, binlerce kitap, kaset nasıl organize ediliyor. Yüzlerce irticai yurt hangi parayla dönüyor? Daha geçenlerde okuduk, İstanbul'un gecekondu semtinde 10 bin kişilik yatılı kuran kursu inşaatı yapılıyor. Türkiye'nin en büyük kışlası
Selimiye, orada bile bu kadar yatak yok. Bu para nereden geliyor?"
Hizbullah tehlikesinin zamanında görülmemesi nedeniyle ülkenin ceset tarlalarıyla irkildiğini anımsatan Yavuz Paşa, devam ediyor:
"Şimdi ders almak gerekir. Çıkarılacak ders de şudur: Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda irticayla ilgili karşılaşacağı en büyük tehlike
Fethullahçılardır. Devletin bütün istihbarat ve güvenlik kaynakları bu görüşte. Ama ülke yönetiminin birinci derece sorumluları bunu anlamamakta direniyor..."
İran'a ne yapılabilir?
"Siyasi yaklaşımlar götürülebilir. Mukabil tedbirler alınabilir. Bazı askeri gösteri tedbirleri uygulanabilir. Suriye'ye ne oldu? Dört tane zırhlı tugayı alnının çatısına dayadın, 15 sene koruduğu adamı ertesi gün postalayıverdi. Türkiye'nin her bakımdan gücü var."
Ve son söz; Yavuz Paşa, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de Bakanlar Kurulu'na veda konuşmasında irtica tehlikesine dikkat çektiğini vurguluyor.
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr
