Koalisyon görüşmelerinde “bayram molası” bitti, ikinci yarı başlıyor. Artık ilk yarıdaki “yoklama” taktiğiyle top dolaştırma yerine “istikşafi görüşme” yani birbirini anlamaya ve keşfetmeye dayalı detaya inme ve de toplu hücum ve toplu savunmaya dayalı atak, hareketli bir ikinci devre söz konusu... Aslında bu döneme siyasilerin “samimiyet sınavı” da denilebilir. Çünkü ilk tur görüşmelerinde her lider ısrarla ülkeyi hükümetsiz bırakmamak adına fedakarlık edebiyatı yaptı ve olası bir erken seçime sıcak bakmadığını söyledi ama sokaktaki hava tam tersi. Yani vatandaş ülke değil, partisel geleceklerin ön planda tutularak erken seçim hesapları yapıldığı inancında. Nitekim bu hissiyatı siyasilerin sitemkar, bol tartışmalı bayram ziyaretlerinde de fazlasıyla aldık. O nedenle ikinci yarı öncesinde koalisyon barometresinin ibresi iki seçenek arasında oynuyor:
Ya AKP - CHP hükümeti ya da erken seçim...
Dün CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’e bu olasılıklarla ilgili düşüncelerini sorduk. İşte yanıtları:
Bütün siyasi partilerin önceliği Türkiye’nin geleceği olmalı yoksa her siyasi parti kendi önceliğini düşünmeye kalkışırsa telafisi mümkün olmayan bir durumla karşı karşıya kalabiliriz. Biz bu bilinçle devam ediyoruz, sayın Davutoğlu ve ekibi de onun farkında tabi..Ortaklığı yüksek bir olasılık görüyorum...
CHP tabanından AKP ile ortaklığa gelen tepkiler var?
Doğal olarak her siyasi partinin özellikle de bizim partimizin tabanı ve seçmeni çok hassas. Yani rahatsız olduğu uygulamalar var ama tabanımız da seçmenimizde genel başkanımıza çok güveniyor. CHP’nin önerileri çok açık ve net. 7 hazirandan sonra kamoyuna nasıl bir hükümet nasıl bir bakış açısı olacağıyla ilgili 14 maddeyle düşüncesini çok net bir şekilde ifade etti yani. Bizim bu konuda bir tereddütümüz yok ama tabi AKP’nin ya da sayın Davutoğlu’nun alacağı tavrı ve önerileri bekleyip göreceğiz.
Ya erken seçim olasılığı?
Baştan itibaren erken seçimin Türkiye’nin şu an içerde ve dışarda yaşamış olduğu ciddi sorunlar nedeniyle yarar sağlamayacağını ifade ettik ama biz erken seçimden kaçan bir siyasi parti değiliz. Şu anda beş farklı kuruluş tarafından yapılan kamuoyu yoklamaları var. Beşinde de CHP oyunu artıran tek siyasi parti. Buna rağmen bu sürecin kayıp edilecek bir dönem olmaması gerektiğinin inancı içerisindeyiz. Küresel dünyadaki, ortadoğu coğrafyasındaki değişimler, İran ve batı dünyasındaki yeni ittifaklar ortada. Bir-iki partinin geleceği için Türkiye’nin geleceğini karartmak çok doğru değildir.
ikinci turda sonuç çıkar yani?
Çıkar mı cıkmaz mı bilmiyorum. Biz çıksın isteriz. Çünkü Türkiye’nin bir hükümete ihtiyacı var. Biz oluruz, bizim dışımızda da olabilir. Biz bu süreçte bu parlamentodan bir hükümet çıkarabilmenin düşüncesindeyiz...
