Selimiye Camii’ne Beyaz Saray aydınlatması

Seçim öncesi sokaktaki insanın nabzını tutmak için Edirne’den başlayarak Trakya’yı turladık. Bunlarla ilgili saptamalarımızı seçim yazılarımızda aktaracağız ama öncesinde Edirne

Valisi Dursun Ali Şahin ile yaptığımız görüşmenin detaylarına değinelim istedik. Malum aralık (2014) ve şubat (2015) aylarında Meriç ve Tunca nehirlerindeki debi yükselmeleri nedeniyle iki büyük taşkın yaşayan Edirne’nin ekili alanlarında ciddi hasar meydana geldi. Özellikle de İstanbul Atatürk Havalimanı’nın iki katı büyüklüğündeki bir bölgeye yayılan ve üzeri 1,5 metreye yakın kumla örtülen çeltik tarlalarında... Çünkü hâlâ o kumlar duruyor ve dozerlerle verimli toprağa ulaşılmaya çalışılıyor, kaldırılan kumlar ise oluşan yarıklara, boşluklara dolduruluyor..Yani Edirne’de “alarm” durumu devam ediyor. Nitekim Ankara’yla bu konudaki hararetli telefon trafiğine tanık olduğumuz Vali Bey’in görüşleri de bu içerikteydi:

“Taşkından sonra kimsenin burnu kanamadı, pek o kadar etkilenmedik diye sevindik ama sular çekildikten sonra ortaya çıkan zarar o kadar büyüktü ki şaşırdık. Çünkü 3 bin 600 dekar çeltik ekili arazi kumların altında kaldı. Şimdi beş tane dozerle kumları kaldırarak vatandaşın arazisini bulmaya çalışıyoruz. 16 köyümüzde 4 ilçede bu tahribatla mücadele ediyoruz. Devlet buraya 15-20 milyon lira gönderecek ve o topraklar yeniden verimli hale gelecek ama bu sene çeltik ekilmesi artık mümkün değil.”

***

Kumlarla ilgili bir başka sıkıntı ise yıllardır müdahale edilmemesi nedeniyle nehir yataklarının adalarla dolması.Vali Şahin’in verdiği bilgiye göre, her yıl 1 milyon 600 bin metreküp alüvyonlu toprak bu yolla geliyor ve Meriç Nehri üzerinde bu şekilde oluşmuş en küçüğü 10-15, en büyüğü de 650 dönüm olan 64 tane ada var. Bunların 4 tanesi de Meriç’in Türkiye sınırları içinde aktığı 12 kilometrelik bölümde bulunuyor. Yarın (26 Mayıs) bu dört adanın temizlenmesi, yok edilmesi için ihaleye çıkılacağını belirten Şahin, yıl sonuna kadar da bunların kaldırılacağını müjdeliyor. Darısı diğerlerinin de başına...

***

Bunlar Edirne’nin sıkıntılı yüzü ama bunun yanı sıra tarihi mirasın restorasyonu ve Tunca, Meriç köprüleriyle Mimar Sinan’ın “Ustalık Eserim” dediği Selimiye Camii’nin aydınlatma projeleri gibi olumlu gelişmeler de söz konusu. Üstelik bunların yola çıkış hikâyeleri de oldukça ilginç... Vali Şahin anlatıyor:

“Köprüler zifiri karanlıktı, Selimiye Camii’nin ise sadece minarelerinde dış aydınlatma vardı. Bu sorunu gidermek için yaklaşık 10 yıldır bir çok proje önerisi gelip gitmiş...Göreve geldikten sonra bir akşam televizyon izlerken Beyaz Saray’ın dış aydınlatmasını gördüm. Google’den araştırarak hangi firmanın yaptığını buldum. Sonra ABD’deki o firmayı arayarak ‘İstanbul’da temsilciliğiniz var mı’ diye sordum. Varmış, görüştük geldiler, projeler hazırlandı aylarca Anıtlar Kurulu’na gitti geldi ve sonunda köprülerle ilgili öneri kabul edildi. Üstelik kurul hiç taşlara değmeden yapılması öngörülen bu projenin diğer taş köprülerde de uygulanması iyi olur diye tavsiye kararı aldı. Biz de iki köprü için 1 milyon 750 bin, Selimiye Camii için de 2 milyon lira civarındaki harcamalar için sponsorlar bulduk. Tunca Köprüsü’ndeki çalışmalar bitti. Yarın (26 Mayıs) inşallah ışıl ışıl olacak. Sonra da Meriç Köprüsü ve Selimiye Camii’ndeki Beyaz Saray benzeri dış aydınlatmalar tamamlanacak. Selimiye’nin ışıkları yandığında da 100 kilometre uzaklıktan nur topu gibi görünecek...”