Tunca BENGİN
ANAP İstanbul milletvekili
Bülent Akarcalı, "Avrupa'yla mücadelenin onların diliyle yapılması" gerektiğini söylüyor. Bunun için de tek yol, teröre destek vermiş ülkeler aleyhinde dava açmak... Bu konudaki önergesinin önümüzdeki günlerde TBMM'de okunarak sıraya gireceğini belirten Akarcalı, şöyle diyor:
"Geçen akşam Alman TV'si 'Türk polisi Taksim Meydanı'nı sardı. 30'a yakın Kürt kökenli vatandaşı toplayıp infaz etti, cesetler ambulansla götürüldü' diyor. Bunu dinleyen Alman vatandaşı doğru sanıyor. Bizim yapacağımız bağcıyı dövmek ya da kendi kendimize köpürmek yerine hakkımızı aramak. Nasıl Türkiye'de gerçek dışı yayın yapıldığında dava açılıyorsa, bu Almanya için de geçerli. Onların yasaları bizden farklı değil. Aynı Roma Hukuku. Ama biz kullanmıyoruz. Aslında bu kavga değil; hukuk alanında Avrupa ile entegre olmak. Biz bu yolu kullanmaya başladığımız zaman Türkiye'in Batılı olduğu da ortaya çıkacak."
Korsan taksiler
İstanbul
korsan taksi cenneti oldu. Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası, kanunsuz çalışan araç sayısında patlama olduğunu doğruluyor. Gerekçesini de "cezalar caydırıcılıktan uzak" diye açıklıyor. 18 bin taksinin kayıtlı olduğu odanın başkanı
Semih Kaçanoğlu, şöyle yakınıyor:
"Trafik Şubesi tespit ettiğimiz korsan taksileri yakalıyor. Ayrıca polisin altı tane sivil ekibi var. Ancak sayı sürekli yükseliyor. Çünkü kesilen ceza sadece 104 milyon lira. Adam yine yolcu taşımaya başlıyor. Oysa ağır vergi cezası konulsa. Örneğin araç 1985 model mi, o tarihten bu yana kazandığı paranın vergisi istense. Bak bakalım korsan taksi kalır mı?"
Başkan söylediklerinde haklı olabilir ama; korsan taksi sahipleri arasında kimlerin olduğu da belli!.. Ya da sırtlarını kime dayadıkları!..
Başkan bu arada arı kovanına da
çomak sokuyor. Mal sahiplerinin araçlarını kiraya verirken
"hava parası" almasına da karşı çıkarak, şöyle diyor:
"Bir yıllığına milyarın üstünde para isteniyor. Aylık 400 milyonu bulan kira ödemesi de cabası. Tabii; adam parayı çıkarmak için her türlü ahlaksızlığı yapıyor, gece tarifesine de basıyor, fazladan da dolaştırıyor."
"Keşke dövmeseydim"
Hayvanlar haklarına kavuşuyor. TBMM'deki tasarı yasalaştığında başta evcil olmak üzere tüm hayvanlar kötü muameleden kurtulacak. İnsanoğlu, bakımları ve korunmaları için gerekli önlemi alacak. Nihayet...
Hafta sonu dokuz yıllık mazisi olan Çevre Bakanlığı'nın 9. bakanı
Fevzi Aytekin'le sohbet ettik. Bakan Bey hayvan sevgisi olmayanın insanı sevemeyeceğini savunuyor. Sonra da bir anısını aktarıyor:
"Köylü çocuğuyum. Tarla da çalıştım, çobanlık da yaptım. Bir eşeğimiz vardı, çok inatçıydı. Yürümekte direndiği zaman döverdim. Şimdi çok pişmanım."
Bakan Bey, ardından da "Hayvanlara eziyet eden bundan böyle karşısında beni bulur" diye ekliyor. Bizden uyarması...
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr
