Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Dünya sivil havacılığını yönlendiren uluslararası şirketler Türkiye'ye kiralık uçak vermiyor. Nedeni de mantar gibi bitip, paraların üzerine yatan (dürüst çalışanlar alınmasınlar) bazı özel havayolları.
       Sivil havacılıkta uzun süredir kriz yaşanıyor. Birçok şirketin elinde uçak yok, olan da altından kalkamadığını söylüyor. Ve de hükümetten destek istiyor. Gerçekten havayolu taşımacılığı pahalı bir iş. Uçak kirası, bakım gideri, sigorta bedeli, personel harcamaları oldukça yüksek. Bir örnek verelim, sadece akaryakıtın ton fiyatı Marmara depreminden sonra yaklaşık iki katına çıkmış. Durum böyleyken, yolcu taşıma ücretlerine bakıyorsunuz rakamlar arasında uçurumlar var. Rekabet nedeniyle fiyatların düşmesi iyi de, bu değirmenin suyu nereden geliyor?.. Bir yetkili şirketlerin çoğunun batmak amacıyla kurulduğunu iddia ediyor!..

Akıl almaz iddialar

       Şu ana kadar 35 civarında şirket kurulmuş. İddia o ki; bunun 30'a yakınını kurup batıranlar aynı kişiler. Sadece değişen firma adları. Sanki otobüs filosu... Madem zarardasın, ikinci - üçüncü kez niye deniyorsun?.. Özel havayolu taşımacılığına soyunan bir şirketin yetkilisi şunları söylüyor:
       "Birçok şirket uçakların kirasını ödemiyor. Bakım için her saat başına ödenmesi gereken para var onu yatırmıyor. Borçlar birikiyor. Diğer yanda da 75 dolara Amsterdam - İstanbul gidiş - dönüş bileti satılıyor. Bu para kurtarır mı? İki üç ay topluyor paraları, birazını personele dağıtıyor, sonra battım diyor. Senaryo hep aynı..."
       Dünyada uçak kiralayıcısı 60 tane dev şirket olduğunu belirten yetkili, hepsinin kapısını çaldıklarını, ancak Türkiye'ye uçak vermek istemediklerini söylüyor. Ve devam ediyor:
       "ABD'ye Afrika'ya, Avrupa'ya da kiralayanlar bunlar. 60'ına da başvurduk ama; Türkiye adını duyunca özür dilediler. 'Paranız varsa satalım, ama kiralık uçak yok' diyorlar."
       Dış borç açığı almış başını yürümüş. Umudumuz turizm... 1999'daki kara tablonun aksine yüzümüz gülüyor. Ancak yetecek mi? Aslında havayolu taşımacılığı turizm gelirlerinde önemli bir kalem tutuyor. Ama Antalya Havaalanı'na bakın, bir günde 40 uçak iniyorsa büyük bölümü yabancı şirketlere ait. Oysa geçtiğimiz yıllarda ağırlık Türk firmalarındaydı...
       Kim kaybetti?
       Tabii ki; Türkiye...

Şikayet dilekçesi

       İmza sahibi emekli devlet memuru İ. İhsan Civir... Orman Bakanlığı bünyesindeki haksız, usulsüz uygulamalardan yakınıyor. Alındı gibi ya da fazladan gösterilen malzemelere paralar ödendiğini iddia ediyor. Aynı dilekçeyi Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne, Orman - Maliye bakanlıklarına, Teftiş Kurulu Başkanlığı'na da göndermiş. Ne yazık ki; sonuç çıkmamış... İşte iddialarından bazıları:
       . Uygulanmakta olan tasarruf önlemlerine rağmen Çanakkale Milli Park kadrosunda işe hiç gelmeden ya da arada bir uğrayıp maaş alanlar var. Bu arada bazı memurlar siyasi partilerde iş takipçiliği yapıyor.
       . Troia Milli Parkı'nda yapılaşmanın yasak olmasına rağmen, iki kooperatif kuruldu, 100 civarında yazlık yapıldı. Özellikle sahil kesimi istilaya uğradı.
       . 1997 yılında yapılan ihalelerde usulsüzlük yapıldı. Gökçetepe ve Korudağ mafyaya hatta aranan kişilere verildi. 2000 yılı ihalelerinde de devletin zarara uğraması devam ettirildi.
       . Çanakkale Güzelyalı kamp alanı için alınan elektrik malzemeleri 3 yıldır çürümeye terk edildi. Ödenekler başka yerlerde kullanılıyor.
       Kızgınlık ya da kırgınlıkla ortaya atılan iddialar diye düşünülebilir. Ama soruşturmaya değmez mi?.. Bakalım, sayın bakanlarımız ne diyecekler?..

Her şey eskisi gibi

       Facianın üstünden bir yıl geçti. Ne değişti; Hiç... Yüzde 70'i kaçak olan İstanbul aynen duruyor. Üstüne üstlük kaçak yapılaşma devam ediyor. Yapı Denetim Yönetmeliği çıktı ama; uygulayacak teknik eleman yok. Deprem bölgesinde yıkılması gereken binalar, rapor değişiklikleriyle oldu bittiye getiriliyor. Ardından allanıp pullanıp satılıyor. Hala her kafadan ayrı bir ses çıkıyor, vatandaş önlem yerine fay hattının güzergahıyla ilgileniyor.
       Hani hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı?!.



Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr