Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yalova’daki başkanlık düğümü hafta sonu çözülecek. O nedenle iktidar ve ana muhalefetin ağır topları son kozlarını oynuyor. Bunda “koltuğun” üçbeş oyla gidip gelmesi kadar, bu yarışın ağustos ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tur oylaması gibi algılanmasının da etkisi var. Şöyle ki;
YSK tarafından iptal edilen sonuçlara göre Yalova’da iktidar partisi AKP’nin aldığı oy oranı yüzde 43.1 Muhalefet partilerinin oy oranları ise sırasıyla CHP yüzde 43.1, MHP yüzde 5.3, HDP yüzde 3.5, SP yüzde 2.1 ve BBP yüzde 1.4
Bu tablo karşısında beklenti, düşük oy alan parti seçmenlerinin iki güçlü aday arasında tercih yapacağı yolunda. Zaten Başbakan da bu konudaki endişesini “Yalova’nın bu ittifaklara itibar etmeyeceğini biliyoruz” sözleriyle dile getirdi. Açıkçası Yalova’daki seçimin kaderini diğer partilere oy verenler belirleyecek. Bu konuda iktidar ve ana muhalefetin görüşü ise şöyle:
Gürsel Tekin (CHP Genel Sekreteri, İstanbul Milletvekili): Yalova’da mücadelemiz AKP’yle değil, devletle. Bugüne kadar ortalıkta görünmeyen devletin bütün kurumları orada, kamunun bütün olanakları kullanılıyor. Hatta vatandaş ‘bugüne kadar nerdeydiniz’ diye tepki gösteriyor. Devletin bu baskısı karşısında MHP ve HDP’ye oy veren seçmenlerin önemli bir kısmı 1 Haziran’da CHP’den yana tercih kullanacak. Yani halk ya devlet ya da millet diyecek.
Temel Coşkun (AKP Yalova Milletvekili): Tahminimize göre 30 Mart’ta yapılan ittifaklar şimdi daha da derinleşecek. O zaman bir meclis üyesi alabilir miyiz ya da oranımızı şuraya çekebilir miyiz hesabı yapan partiler bu seçimde geri çekileceklerdir. Bu anlamda bir ittifak söz konusu olabilir. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesindeki en son yoklama olması nedeniyle de siyasi partilere moral ve motivasyon yönünden ölçü sayılabilir. Ama neticede bu bir yerel seçim.

Haberin Devamı

Sadece zemin etüdü ‘fay’da etmiyor
Soma’daki faciadan sonra ne denildi:
Denetleyen de denetlenecek.
Çünkü “mış”gibi yapılan denetimler nedeniyle sabıkamız kabarık. Üstelik bu konudaki vurdumduymazlığımız sadece maden ocaklarıyla da sınırlı değil. Örneğin, yüzölçümünün yarısı birinci derecede deprem kuşağında olan ülkemizde, yapıların zemin etüdlerinin doğruluğunu denetleyecek bir mekanizmamız bile yok. Sakın ola ki bu zemin etüdleri yapılmıyor olarak anlaşılmasın, olmayan bunun nasıl yapıldığını ve verileri test edecek sistem. İşte TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan’ın bu konudaki tespitleri:
“Ülkemizdeki 5.5 ve üzeri deprem üretecek 485 fay hattı ya da zonunun önemli bir kısmı yerleşim birimlerinin ya içinden ya da kenarından geçiyor.Ancak, 1945 yılından bu yana 11 kez değiştirilen deprem yönetmeliğinde hala eksik ve hatalar var. Örneğin yapıların oturduğu zeminin etüdlerinin denetimi sistem dışı. Yani rapor hazırlanırken yeterli sondaj, laboratuvar testleri yapılmış mı bunu denetleyecek mekanizma yok.”

Haberin Devamı

e-hastalıklar artıyor
İnternetin yararları tartışılmaz. İnsanlar arasındaki iletişim, bilgiye erişim arttı. Fakat bu aynı zamanda beraberinde sorunlar da getirdi. Bunda aşırı ve amacı dışında kullanımın etkisi büyük. Bu yüzden de çocuklar ve ergenler arasında internet bağımlılarının sayısı artıyor. Bu kişilerin tedavisine yönelik Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ergen Psikiyatri Bölümü’nde açılan polikliniğe başvuruların çokluğuna dikkat çeken Doç. Dr. Zeki Yüncü şöyle diyor:
“Ergenlerde depresif bozukluk, dikkat ve anlama eksikliği ile sosyal fobi ön planda. Çocuklarda ise saldırgan davranışlar, arkadaş ilişkilerinde sıfırlanma görülüyor.”