Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Mardinli N.Ç tecavüze uğradığında 13 yaşındaydı. 29 tecavüzcü arasında asker, memur, öğretmen kimi ararsanız vardı. Tecavüzcüler önce “zorla değil rızayla” dediler.“Utanmazlar, bu çocuk” diye tepki görünce de “Bakmayın çocuk göründüğüne, kemik yaşı büyük “rezilliğinin arkasına sığındılar. Birkaç ay içinde de tutuklu sanık kalmadı. Herkes normal yaşamına döndü. N.Ç adli tıpla psikologlar arasında mekik dokurken, dava da yerel mahkeme ile Yargıtay arasında gidip geldi. 10 yılın sonunda da mahkeme (nisan 2013) “rızası var” diyerek alt sınırdan ceza verdi. Üstelik duruşmalarda kravat takan tecavüzcü takımına iyi hal indirimi uyguladı. Böylece 5’er yıllık cezalar 4 yıl 2 ay ile 4 yıl 10 ay arasına düştü. Yargıtay onarsa karar yürürlüğe girecek. Ama bu yine de tecavüzcülere cezaevi yolu göründü anlamına gelmiyor. 3. yargı paketiyle 5 yıldan az hapis cezaları için adli kontrol uygulaması yolunun açıldığını belirten N.Ç’nin avukatı Eren Keskin şöyle diyor:
“Hâkim, tecavüzcülere hapis yerine evinizde kalın ama her gün (ya da hafta) imzaya gelin diyebilir.”
Duruşmalarda “kravat takmanın” yararlarını gördünüz mü!

Yasadaki çarpıklıklar
Tecavüze uğrayan Gölcüklü Ö.Y de 13 yaşında. Yine 29 tecavüzcüden söz ediliyor ve yine aralarında asker, sivil, öğrenci kimi ararsanız var. Tutuklu sayısı şimdilik sekiz. Tutuklanma gerekçeleri 15 yaşından küçük çocuğa tecavüz. Cezası 8 yıldan 15 yıla kadar hapis (TCK 103/2).
Yasa “çocuğun beden ve ruh sağlığının bozulması halinde de 15 yıldan az olmamak üzere hapis cezası vereceksin” diyor. Ama adli tıp raporu istiyor. Böyle bir olayda Ö.Y’nin beden ve ruh sağlığının bozulmaması mümkün mü?
Dahası var; cinsel istismarın şiddet ve tehdit yoluyla gerçekleşmesi halinde de cezanın yarı oranda artırılmasını öngörüyor. Yani cep telefonuna kaydettim anneannene gösteririm deyip tehdit ettin mi kafadan 22,5 yıl hapis. Medyaya yansıyan haberlere göre, bu olayda hepsi var. Üstelik yasa istemese de Ö.Y. şikâyetçi.
Ama aynı TCK’nın bir de kafa karıştıran 104. maddesi var. Şöyle diyor:
“Cebir tehdit ve hile olmaksızın, 15 yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine altı aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılır.”
Yani şikâyet yoksa, ceza dahi söz konususu değil.
Dün, gazetelerde yaş sınırını 18’e çeken ve ruh sağlığı raporu ile şikâyet şartını kaldıran “Çocuk istismarı Taslağı”nın hızla! Bakanlar Kurulu’na sevk edileceği haberi vardı. Taslak Ö.Y’ye tecavüz olayından sonra son derece önem kazanmış! Günaydın derler adama.

Hatırlı kişiler kim?
Elbette çocuk istismarına yönelik revizyon çok önemli. Ama Ö.Y için geç. O nedenle bu davada da yaşanan ve yaşanacak iğrençlikleri sıralamak istiyorum.
Yine “zorla değil, rızayla“ rezilliği devrede. Ö.Y’nin annesinin “mastikalığı”, “masözlüğü” dilden dile dolaşırken, tecavüzcülerin “hatırı sayılır” yakınları devlet sırrına dönüşmüş durumda. Onlar da yakında Ö.Y’nin “kemik yaşı büyük” deyip, davayı TCK.104. madde kapsamına sokmak için ortaya çıkacaklar. Bunun için avukat arayışında olduklarını biliyorum. Çünkü tecavüzcüler için Kocaeli Barosu tarafından görevlendirilen 5 avukat, ailelerin “Savunmaları siz yapın” önerisini kabul etmedi.
Sonra Ö.Y için adli tıp seferleri başlayacak. Tecavüzleri anlatarak ruh sağlığının bozulduğunu kanıtlamaya çalışacak. Yıllar sürecek duruşmalarda da hâkim amcalarının, dedelerinin “zorla mı rızayla mı” sorularını yanıtlayacak.
Umarım yanılırım...