Önceleri boşluğundan yakınıyorduk, şimdi ise yokluğundan. Deprem bölgesinde çileli yaşam birinci yılına yaklaşırken, hala çadırlarda barınan on binlerce insan var. Resmi rakamlara göre; 42 bin prefabrik konutun neredeyse tamamı dolu. Ama talep devam ediyor. Kesilecek kuru gıda - tüp (ağustos başı) ve 100 milyon liralık kira yardımından (ekim başı) sonra daha da artması bekleniyor. Afet Bölgesi Koordinatör Valiliği, beş ilde (Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova) 920 tane boş konut kaldığını (9 Haziran Cuma itibariyle) belirtiyor. Buna karşın daha çadırda barınan aile sayısı 11 bin... Ve Ağustos ayında çadır uygulamasına son verilmesi hedefleniyor. Peki nasıl?
Bu sorunun yanıtı henüz yok. Arz - talep arasındaki farka gelince; bir yetkili, 'Çadırdakilerin tümü hak sahibi değil. Malum kira yardımı için de geçmeyenler oldu. Ancak şimdi prefabrik talep ediyorlar' diyor.
Oturanların tümü gerçek hak sahibi mi?
"Bir ara doktor raporu ile dağıtıldı. Örneğin; 'deprem korkusu nedeniyle evine giremiyor' raporu getirenlere, evleri sağlam olsa da prefabrik verildi. Bu arada, başkasının belgesiyle alanlar da oldu. Şimdi ise sıkıntı yaşanıyor."
Ya konut açığı?
Malum kalıcı konutlarla ilgili hükümetin vadesi ise 2000 sonu. Planlanan 40 - 50 bin konutun nasıl yapılacağı (Temmuz başı 15 bin 600 konutluk ilk etap başlıyor) da gazeteci ağabeyimiz
Emin Çölaşan'ın dünkü yazısında Bayındırlık Bakanı
Koray Aydın'ın ağzından yer aldı. Bakan Bey'in bu sözünü de tutacağına inanıyoruz. Ancak... Sadece 17 Ağustos faciasında yıkılan konut sayısı 90 binin üzerinde... Ve kiracı olduğu gerekçesiyle haksahibi olamayan 50 binin üzerinde depremzede var. Başka bir deyişle kalıcı konutlar yıl sonunda bitse dahi en azından 50 bin konut açığı olacak... 12 Kasım eklendiğinde açık daha da artıyor.
Ve İstanbul
Biliyorsunuz Bayındırlık Bakanlığı hasarlı binaların onarımı, ya da sağlamlık testi konusunda 527 Proje Müşavirlik Bürosu'na yetki vermişti. Sonradan bu rakam 830'a çıkarıldı. Sayı arttı da ilgi var mı? Başka deyişle vatandaş olası bir deprem için ne yapıyor?
846 bin bina ( 2 milyonun üzerinde konut) olan İstanbul'da orta hasarlı olduğu gerekçesiyle devletten kredi (daire başı 2 milyar lira) almayı hak edenlerin sayısı 8 bin. Başvuran ise (8 Haziran Perşembe itibariyle) 4 bin... Bayındırlık İl Müdürlüğü yetkilileri; kredi ödemelerinin aşamalı yapıldığını belirterek, 'Böylece, işin projeye uygun yapılıp yapılmadığını da denetliyoruz. Vatandaş deprem perdesinden, mantolamadan ne anlayacak' diyor. Haklılar, çünkü rant peşinde koşan bir çok firma var. Tespit edilen bazılarının belgeleri de iptal edilmiş...
Yasak lafta mı kalacak?
Gürültü kirliliğine karşı İçişleri Bakanlığı'nın uyarısı var. Daha da açığı, gürültü yapmak, cevreyi taciz etmek
yasak... Güzel de; kimin umurunda?..
İskenderun'dan arayan okurumuz
Nevin Baştürk çaresizlik içindeydi. Önce telefondan kulak tırmalayıcı sesi dinletti, ardın da içini döktü:
"
Atatürk Bulvarı'ndaki evimizin tam karşısına GİMA açıldı. Çok sevindik ama; sabahın 9'unda başlayıp gecenin 22.00'sine dek süren müzik yayını karşısında şaşkına döndük. Müdürüne söyledik, 'Yaz tanıtımı, yapmaya mecburuz' deyip geçiştirdi. Emniyete, zabıtaya bildirdik 'Ekip gönderiyoruz' ya da 'Bizim işimiz değil' dediler. Hani gürültü kirliliği yasaktı? TV'den izlediklerimle yaşadığım hayat o kadar ters ki... Ne yapacağımızı şaşırdık..."
Korsan taksiler
Resmi kayıtlara göre; İstanbul'daki ticari taksi plakası 18 bin civarında. Yüzbinlerce araç içinde bu rakam devede kulak. Ama nereye baksanız sarı renk hakim... Çünkü;
Anadolu ve Avrupa yakasında aynı plakayla çok sayıda araç çalışıyor. Çevre ilçelerden gelen araçlar bazı polisler sayesinde kentte cirit atıyor. Bazı uyanıklar
rent a car adı altında tarifeli yolcu taşıyor.
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr
