Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tunca BENGİN

       Baba'nın açtığı Atatürk Havalimanı yeni Dış Hatlar Terminali'nde devlet kuruluşu TEKEL'e yer verilmedi. Özel firmalar ise 'kar marjı düşük' gerekçesiyle eksport Yeni Rakı'yı veto etti. Yani Türk rakısı satmıyor. Uzo istersen litresi 14 mark... TEKEL Genel Müdürü Mehmet Akbay, 'Israrla başvurduk, ihaleye bile çağırmadılar' diyor. Daha da acısı; Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz ve diğer ilgili bakanların ilgisizliği. Çünkü konu defalarca kendilerine aktarılmış!.. Üstelik; bu ilk değil. Aynı olay Antalya'da da yaşanmış. Genel Müdür Akbay, şunları söylüyor:
       "Yap - İşlet - Devret modeli çerçevesinde havaalanları belli gruplara ihaleten yaptırılıyor. Şartname içerisinde duty free işletmecilik hizmetlerinin de kazanan firmaya verileceği öngörülmüş. Bu nedenle yeni alanlarda TEKEL faaliyet gösteremiyor."
       Malumunuz, anılan terminal aynı yöntemle Tepe - Akfen - Vie konsorsiyumunca yapıldı. Ve 162 trilyona mal oldu. Gümrüksüz alandaki mağazaların işletme hakkı ise ATÜ'(Akfen - Tekfen - Üni Metal)de...

Neden yer vermediler?

       Bunu Genel Müdür de bilemiyor. Ancak almak için sonuna dek uğraş verdiklerini anlatarak, şöyle konuşuyor:
       "Ulaştırma Bakanlığı nezdinde takip ediyoruz, sayın bakanlarımızla görüşmelerimizde hep dile getirmeye çalıştık. Bu arada havaalanı işletmeciliğini yapan şirket yetkilileriyle ben şahsen temas ettim. Duty free mağazası almak için arkadaşlarımı görevlendirdim. İhale yapılacaksa, haberimiz olsun dedik. Ne yazık ki; taleplerimize olumlu yanıt alamadık. Ve maalesef bugünkü noktaya kadar geldik."
       Anladık TEKEL veto yedi, yeri yok. İyi de insan bindiği dalı keser mi? Yeni Rakı'yı özel sektör satsın. Genel Müdür devam ediyor:
       "Onu da yaptık. Diğer duty free mağazalarına kaça satıyorsak, aynı fiyatı önerdik. Örneğin, şu anda TEKEL mağazasında bir şişe Yeni Rakı 11 mark. Bu kurlara ve iç fiyatlara bağlı olarak zaman zaman değişiyor. Ve yüzde 20 eksiğine vermeyi teklif ettik. Türkiye'nin her yerinde aynı fiyat geçerli. Ancak, buradaki maliyetlerinin çok yüksek olduğunu beyanla daha düşük fiyatla almak istediler. Bu da yönetim kurulumuzda görüşüldü ve kabule şayan görülmedi."

Fiyat kavgası

       Akıl alır gibi değil. Türkiye'deki toplam duty free satışlarının neredeyse yarısının yapıldığı Atatürk Havalimanı'nda kendi malımız satılmıyor. Devam ediyoruz:
       Ne kadar fiyat teklif ettiler?
       "Daha düşüğe alıp serbestçe kendilerinin belirlediği fiyata satmak istiyorlar."
       Yani 11 değil 17 mark gibi mi?
       "Mümkün değil. İç piyasada bu ürünün fiyatı 3.5 milyon lira. Kur 300 bin lira olsa, bunun bir tavanı var. En fazla 12 marka satılabilir, aksi takdirde kimse duty free'den almaz. Tavanı 11 - 12 marktır. Bizim teklifimiz kabaca 9 küsur mark."
       Peki ne olacak? uzo mu satacağız?
       "Bizden kaynaklanan bir sorun yok. Genel modele göre rakı alınabilir - satılabilir."
       Ama alınmıyor, dolayısıyla yok?
       "Firma bizim yurtdışına ihracat rakamımız olan 6 markta direniyor. O nedenle gider yurtdışına ihraç ürünlerinizden alır - satarım tarzında bir karşı argüman geliştirebilir. Bu durumda müdahale ederiz. Çünkü bizim Almanya, Fransa ya da isviçre'ye ihraç ettiğimiz rakıların kapaklarında hangi kişiye hangi sayılı sipariş karşılığı olduğu, üretim tarihi yazılı. Mesele itişme yaratmak değil makul bir çözüm yolu bulmak."

Firma ne diyor?

       Hattın ucunda ATÜ yetkilisi var. Gümrüksüz sahada ayakkabıdan iç giyime, oyuncakçıdan içki - sigara satışına dek değişik mağaza isimlerini sıralıyor. Deyimiyle 'Yok, yok... '
       Ya Türk rakısı?
       "Yok, efendim TEKEL'in rakısından söz ediyorsunuz değil mi?"
       Evet, neden yok?
       "O konuda bir anlaşma sağlanamadı. Ama görüşmeler devam ediyor."
       Uzo var mı?
       "Var, litrelik 14 mark..."
       Ve son söz; rakı krizi nedeniyle Türk yolcu ile mağaza görevlileri arasında kıyamet kopuyor...



Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr