Modern Ege esnaf lokantası

Alaçatı’daki Asma Yaprağı “Hah benim bu coğrafyada aradığım bu... Modern Ege esnaf lokantası” diyeceğim bir mutfağa sahip. Öğünlerin çoğu o gün pişmiş.
Sahan köfte ve Boşnak mantısı ise her gün var

Alaçatı’daki Tapu ve Alavia-Fogo lokantalarını daha önceki yazılarımda ele almıştım. Haftaya da kanımca ülkemizin en şahsiyetli bir-iki modern lokantasından biri olan Kemal Demirasal’ın Alancha’sını eleştireceğim.
Tapu özellikle modern yorumlara dayalı eklektik mutfağıyla öne çıkan bir lokanta. Fogo, Akdeniz-İtalyan mutfağı. Alancha
ise natürel, ülkemiz için avangard ama moleküler olmayan, birçok konuda öncü ve mutlaka denenmesi gereken bir mutfak.
Ayşenur Hanım’ın Asma Yaprağı ise ben Alaçatı’dayken “Hah benim bu coğrafyada aradığım bu... Modern Ege esnaf lokantası” diyeceğim bir mutfağa sahip.
Öğünlerin çoğu o gün pişmiş ve uzun
bir masada tencere ve tepsilerde duruyor. İstediğinizi seçiyorsunuz.

Patlıcan salataya beyaz peynir karıştırıyorlar
Olmazsa olmaz bir Girit mezesi sinkonta. Bu, fırında pişen son derece hafif bir kabak yemeği. Domatesli. Üzerine ya ekşi sos ya da sarımsaklı yoğurt dökülerek yeniliyor.
Şarap içecekseniz ben ekşili sos derim. Büyülübağ Sultaniye çok iyi uyum sağlıyor buradaki mezelere. Rakı içiyorsanız sarımsaklı yoğurtlu sinkonta deneyebilirsiniz. Mezeler hafif olduğu, acılı baharatlar pek kullanılmadığı için genelde beyaz şarap diğer mezelerle daha uyumlu.
Patlıcan salataya beyaz peynir karıştırıyorlar. Sevdim ve burada gördükten sonra evde aynısını yapıyorum. Siz de yaparsanız kullandığınız beyaz peynir
tam yağlı Ezine olmalı.

En özel sıcak meze çıtır kabak çiçeği
Karışık domates salatası şu sıralar harika. Kullanılan domatesleri gördükten
ve tattıktan sonra İstanbul’da önünüze gelen domates salatalarından daha az keyif alacağınıza bahse girerim. Domatesten konu açılmışken bir de yeşil domates bastı adlı mezeyi deneme şansım oldu. Kekremsi lezzetleri seviyorsanız bunu da kaçırmayın.
Semizotu severim ama yabanisi daha da leziz. Ayşenur Hanım yabani semizotu çalkama hazırlıyor.
Güzel ve hafif de bir otlu börek. Börekle hamur işlerine geçiyoruz. Eğer rejim derdinde değilseniz böreği tavsiye ettiğim gibi patlıcanlı pilavı da tavsiye ederim. Tarçın, nane ve karanfil kullanılan pilav oldukça özel.
Benim için en özel olan sıcak meze ise çıtır kabak çiçeği. Biz kabak çiçeğini hep zeytinyağlı ve içine pirinç doldurarak dolma olarak yeriz. Buna bir itirazım yok ama Fransızlar ve İtalyanlar sabah bahçeden toplanan kabak çiçekleriyle harika mezeler hazırlıyorlar. Ayşenur Hanım kabak çiçeğinin içini tulum loru ile dolduruyor. İtalyanların ricottası gibi. Sonra da kızartıyor yağını çektirmeden. Bence bu harika. Neden acaba bizdeki İtalyan lokantaları benzerlerini sunmazlar?
Ayşenur Hanım benim kolböreğine benzettiğim Boşnak mantısını da hazırlıyor. Ben seviyorum ama İstanbul’da Mirza köftecisinde özel ısmarlayınca yapılan olağanüstü Boşnak mantısıyla kıyaslayamam.

Tarçınlı, karabiberli, yoğurtlu sahan köfte
Oldukça iyi bir sahan köfte seçeneğiniz de var. Tarçınlı, karabiberli ve yoğurtlu. Yoğurtlu olduğu için şarap zor. Kırmızı içecekseniz Öküzgözü-Boğazkere kupajı
ilk aklıma gelen.
Bildiğim kadarıyla sahan köfte ve Boşnak mantısı hep var. Bunun dışında her gün değişen bir et yemeği hazırlanıyor. Benim şansıma sacda yapılmış bulgurlu ve yoğurtlu çoban kavurma düştü. Merhum Ali Usta’nın Fatih’teki Sur Ocakbaşı’sında sac kavurma yedikten sonra her çoban kavurmayı onunla kıyaslama gibi kötü bir huy edindim. Sizin bu şansınız olmadıysa Asma Yaprağı’nın çoban kavurmasını çok seveceğinizi tahmin ediyorum.
Bir başka artı da mekan. Asma Yaprağı geçen sene sokağa bitişikti ve dışarıdaki masalardan birinde yerken devamlı insan
ve araç trafiği oluyordu. Bu sene, eski mekandan 20 metre beride, bir avlu içine taşınmışlar. Köklü ağaçların gölgesinde ve avluda rahatsız edilmeden keyifli bir akşam geçireceğinize şüphe yok.
Fon müzikleri de ayrı bir artı. Gürültülü değil. Melodik ve romantik. Fiyatlar da, ucuz olmasa bile makul.
Alaçatı’da aklıma ilk gelen ve hiç hayal kırıklığı yaratmayan bir lokanta.

DEĞERLENDİRME: HHHHH

Paparazzi Beach

Alaçatı’ya gittiğimde benim denize girmek için ilk tercihim Aya Yorgi’deki Paparazzi. Yemeği harika olduğundan değil. Burayı diğerlerine göre daha “klas” buluyorum. Gürültü anarşisi yok.
Servis de her zaman itinalı. Servis elemanları düzgün arkadaşlar. O sıcakta devamlı koşuşturmalarına rağmen efendiliği elden bırakmıyorlar. Yemeği de hiç fena değil.
Ben ve eşim çok sıkı kahvaltı ettiğimizden yemeklerini pek deneyemiyoruz. Ama Ceylan’ın Napolitana spaghetti’sinden biraz çalıyoruz. Al dente. Domates sosları da ev yapımı lezzetinde. Limonata iyi.
Bu arada Midyeci Pamuk’tan da bir tabak geliyor önümüze. Güzel. Midye ufak. Eti bol. Pirinç/midye oranı İstanbul’a göre midye lehine. Pirinci sade. Fıstık ve kuşüzümü yok.
Ceylan, creme brulee ısmarlıyor. Sonra doydum diyor ve yemiyor. Hay Allah. Tabağı olduğu gibi geri göndermek günah olur diye ve göbeklerimize bakıp suçluluk duyarak onu da deniyoruz. Üstü iyi karamelize. Ahududu kulisi taze. Lezzetli.
Bir dahaki sefere kahvaltı etmeden gitmeli galiba.