Çocuklar neden öfkeleniyor?

12 Ekim 2021

Öfke sağlıklı ve doğal bir duygu

Öfke de sevinç, üzüntü, kıskançlık gibi her çocukta ve her yetişkinde olan doğal ve sağlıklı bir duygudur. Olumsuz bir duygu olarak nitelense de öfke bir işaret olarak algılanmalı. Bir kişi ya da durum, öfkeye yol açıyorsa kişi ne ile karşı karşıya olduğunu düşünmeli ona göre davranışlarını şekillendirmelidir. Örneğin bir arkadaşı, çocuğu yaptıkları ile hayal kırıklığına uğratıp öfkelendiriyorsa bu arkadaş ile ilişkisinde bir şeylerin yanlış gittiğine dair bir işaret olarak görülüp ilişki gözden geçirilebilir.

Bebeklerde de öfke görülebiliyor

Öfkenin bebeklerde dahi olabildiğini görüyoruz. Hatta en önemlisi öfke duygusu ile baş etmenin ve onu dönüştürebilmenin de temellerinin küçük yaşlarda atıldığını biliyoruz. Herkesin zaman zaman öfke duygusuyla baş etmekte zorlandığı zamanlar olacaktır ancak beyin gelişimi henüz tamamlanmamış ve sözel ifadesi erişkinlere kıyasla kısıtlı çocuklarda bu durum daha sık yaşanır. Öfkeyi yoğun hissetmek

Yazının Devamı

Çocuklar okula nasıl uyum sağlayacak?

23 Eylül 2021

Uyum problemlerini bir önceki dönem anaokulu ya da okula hazırlık eğitimi almamış ve bu dönem ilkokula başlamış çocuklarda daha sık gözlemliyoruz. Yine pandemi döneminde alışkanlıklarının dışına çıkmış, fazlaca ekran karşısında hareketsiz bulunmuş çocuklar daha fazla zorlanıyor. Bu çocuklardan kimi okula gitmek istemediklerini söylüyorlar.

Okula gitmek istemeyen çocuklar çoğaldı

Pandemi öncesinde de ayrılık kaygısı yaşayan çocuklar okula gitmek istemediğini söylüyor ya da okul zamanı karın ağrısı baş ağrısı gibi bedensel şikayetlerle kendilerini ifade ediyorlardı. Bu çocukların sayısında pandemi nedeniyle artış oldu. Ayrılık kaygısı, diğer kaygılar, takıntılar okula dönüşü zorlaştırabileceği gibi uzun süredir alışkanlıkların değişmiş olması, sosyalleşme imkanlarının az olması ve hızlıca eski kalabalıklara dönme, evden eğitim nedeniyle yaşanan akademik problemler gibi birçok neden yatıyor olabilir.

Her çocuk süreçten farklı etkilendi

Pandemide eğitimde olanaklardan faydalanmaları eşit olmadığı gibi her bir çocuğun

Yazının Devamı

Doğal afetler çocuklarda kaygı bozukluğuna yol açabilir

25 Ağustos 2021

Sürekli bilgi takibi çocuklar için denge bozucu olabilir

Orman yangınları, geleceğimizi aniden başlayıp hızlıca yayılma özelliğiyle kaygılı bireyleri daha da etkiledi. Özellikle endişeye yatkın çocuklarda yangınlara maruz kalma ya da haberini dinleme sonrası kaygı belirtileri meydana gelebilir. Yine yangınlarda hayvanların zarar gördüğü düşüncesi onların ruh halini etkileyebilir. Bu çocuklarda gece kötü rüyalar, annesinden ayrılmak istememe, içe kapanma, ağlama, hırçınlık, iştah ve uyku değişiklikleri, alt ıslatma, dikkat eksiliği görülebilir. Yangınlarla ilgili çocukları yoğun haber akışına bırakmak uygun değildir. Gerek televizyondan gerek sosyal medyadan sürekli bilgi takip etmek hassas çocuklar için denge bozucu olabilir. Dolayısıyla onları bu yoğun haber akışına maruz bırakmadan bir yandan da gördükleri, duydukları, hissettikleri ve düşündükleri üzerine konuşmak gerekir. Benzer duygulara sizin de sahip olduğunuzu ifade edebilir, dikkat ederek kendi hissettiklerinizden bahsedebilirsiniz. Ancak konuşurken ebeveynin de

Yazının Devamı

LGS bitti, ya sonrası…

4 Ağustos 2021

Konuşurken çocuğun yalnız olmadığını, okulda ona destek olacak birimler ve öğretmenlerin olacağı söylenmelidir. Öğretmenleri ve arkadaşlarını tanımak için zamana ihtiyaç olduğu hatırlatılabilir ve yeniliklerin olumlu tarafları vurgulanabilir.

Sonuç bazı çocuklar için beklediklerinden daha kötü olmuş olabilir. Sınavda fazla kaygılanma, yetersiz hazırlanma gibi nedenlerle istemedikleri sonuçlarla yüzleşmiş olabilirler. Çocuklarla ne olursa olsun mücadele etmeye devam etmelerini konuşmak gerekir. Hayat tek bir sınavdan ibaret değil ve sınav tek bir başarı göstergesi değil. Çocuğun önünde bundan sonra sayısız seçenek olacak. Hiçbir sonucun çocuğun mutluluğundan ve ruh sağlığından önemli olmadığını unutmamak gerekir. Bununla beraber eğer istenmeyen bir sonuç doğmuşsa bunun nedenleri konuşulmalı ve hatalarından nasıl ders çıkarabileceğini, bundan sonra neler yapabileceğini düşünmesi sağlanmalıdır.

Tercih edilecek okula çocukla beraber karar verilmesi gerekir. Bu yaş çocuklarda kendisine hiç danışmadan onun

Yazının Devamı

Çocuklarda fazla yeme ya da obezitenin altında duygusal açlık yatıyor olabilir

27 Haziran 2021

Obezite ya da fazla kilo tıkınırcasına yeme ya da duygusal fazla yemeler ile beraber görülüyorsa bir yeme bozukluğunun göstergesi olabilir. Bunun dışında depresyon, kaygı bozukluğu gibi ruhsal rahatsızlıklar eşlik ediyor ancak fark edilmiyor olması sıkça karşılaştığımız bir durum. Özellikle günümüzün beden algısına önem veren, sosyal medyanın güzellik görüntüleri ile dolu dünyasında bu çocuklar daha fazla içe kapanıyor ve daha fazla utanç duygusuna kapılabiliyorlar.

Fazla kilosu olan çocukların kendine güvenleri azalabilir. Arkadaş edinmekte isteksiz olabilirler. Arkadaşlarının dalga geçmelerine maruz kalan çocuklar içe kapanabilir. Kendilerini iyi hissetmemeleri akademik başarılarına da etki edebilir, ders çalışmada isteksizlik ya da dikkat eksikliği görülebilir.

Yapılan araştırmalar obezitesi bulunan çocukların bir kısmının başarılarının daha düşük olduğunu, daha fazla sınıf tekrarı yaptıklarını göstermiştir. Bu durum onların bilişsel işlevsellikleri ile açıklanamıyor. Yani aynı zekaya sahip oldukları

Yazının Devamı

Pandemi döneminde çocuklarda artan yalnızlık hissi

3 Haziran 2021

Kime sorsanız öncelik çocuklardadır ancak bu düşünce pandemi döneminde geçerli olamadı maalesef. Okulları kapandı, etkinlik merkezleri, spor alanları kapandı. Kimi zaman yetişkinlere göre daha fazla kısıtlamaya tabii oldular. Bu durum onları evin dört duvarı arasına sıkıştırdı. Ancak eve kapanmak bazı bedellerin ödenmesine neden oldu. Virüsü uzaklaştırmak için arttırılan mesafeler beraberinde yalnızlığı da arttırdı. Bu durum özellikle yatkınlığı olan çocuklarda depresyon, kaygı, takıntıların da artmasına neden oldu. Zamanlarını aktivitelerle doldurmak bile bu açığı kapatamadı. Çok sıkıldıklarını tekrar tekrar söylediler. Bu durumun en önemli sebebi çok yalnız hissetmeleri.

Çocukların kendilerini ifade edememeleri, dertlerini sözcüklere dökememeleri karar vericilerin onların içinde bulunduğu durumu anlamalarını zorlaştırıyor. Bir çocuğun kendiliğinden “kendimi yalnız hissediyorum” demesi olağan değildir. Tek yolu aileleri ile daha fazla ilişki kurmaktan geçen çocukların ise ebeveynlerinin dikkatini çekmek

Yazının Devamı