Gündem Yetersiz beslenmeye son verin!

Yetersiz beslenmeye son verin!

19.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Direktörü Jose Graziano da Silva ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Direktörü Margaret Chan, Milliyet için İkinci Uluslararası Beslenme Konferansı’nın öncesinde bir yazı kaleme aldı.

Yetersiz beslenmeye son verin

Yetersiz beslenme, büyük ölçüde toplumun en korunmasız kesimlerini özellikle de hayatlarının ilk dönemlerinde etkiliyor. Bugün, dünya nüfusunun yüzde 11’ini oluşturan 800 milyondan fazla insan kronik olarak aç. Az beslenme, çocuk ölümlerinin neredeyse yarısının nedenini oluştumakta, yetersiz beslenme sonucu ise çocukların dörtte birinin büyümesi durmuş halde. “Gizli açlık” olarak da bilinen vitamin ve minerallerin eksik olduğu mikrobesin yetersizliği 2 milyar insanı etkiliyor. Yetersiz beslenmenin bir başka türü olan obezite ise yükselişte. Beslenme düzenindeki aşırı yağ, şeker ve tuzdan dolayı 500 milyondan fazla yetişkin obez. Bu durumla birlikte insanlar kalp hastalıkları, diyabet, kanser gibi bulaşıcı olmayan hastalıkların tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Hastalıkların yüzde 10’u kötü beslenme ve fiziksel hareket yetersizliğinden kaynaklanıyor.
Bugün, birçok gelişmekte olan ülke yetersiz beslenmenin farklı çeşitleriyle karşılaşıyor. Aynı topluluğa hatta bazen aynı aileye mensup insanlar yetersiz beslenmeden, gizli açlıktan ya da obeziteden muzdaripler. Karşımızdaki tablo şok edici olmakla birlikte ortaya koyduğumuz bu verilerin küresel bir çağrının vesilesi olması gerektiğine inanıyoruz. İnsanlara çıkardığı korkunç faturanın yanında sağlıksız beslenme düzenlerinin ülkelerin gelişimi ve refaha ulaşmasında da olumsuz etkileri var. Her türdeki yetersiz beslenmenin bedelinin küresel gayrı safi yurtiçi hasılanın yüzde 4 ile 5’i arasında olduğu tahmin ediliyor.

Gıda üretimi 3’e katlandı
Beslenmenin küresel sorunlarını konuşmak için tüm dünyadan hükümet liderleri, biliminsanları, beslenme uzmanları, çiftçiler, sivil toplum ve özel sektör temsilcileri, İkinci Uluslararası Beslenme Konferansı (ICN2) için 19-21 Kasım tarihleri arasında Roma’da bir araya gelecek. Bu konferans, insanların sağlıklı beslenme düzenlerine kavuşma hakkı için kaçırılmayacak bir fırsat olma özelliği taşıyor. Bugünkü gıda sistemleri sürdürülebilir ve sağlıklı değil. Sağlıklı ve sürdürülebilir gıda sistemleri oluşturmak, açlıktan obeziteye yetersiz beslenmenin her şekliyle baş etmenin en önemli çözüm yoludur.
Gıda üretimi 1945’ten bu yana üçe katlanırken, gıda kullanılabilirliği kişi başı ortalama sadece yüzde 40 arttı. Gıda sistemlerimizde üretimi arttırmayı büyük çevresel bedeller karşılığında başarabildik ve elde edilen üretim, açlığın sona erdirilmesi için yeterli olmadı. Bu süre içerisinde, gıda çok daha büyük oranlarda işlemden geçirilip ticarette kullanılarak dönüşüme uğramaya devam etti. Bu dönüşüm daha fazla kalori, yağ, şeker ve tuzdan oluşan gıdayı beraberinde getirdi.
2050’de 9 milyardan fazla insanı beslemek zorunda olduğumuz da göz önüne alınırsa, diyebiliriz ki; bugünkü gıda sistemlerimiz sürdürülebilir ve sağlıklı değil. Gelecek nesillere yetecek gıdayı korumamız için daha fazla gıda— özellikle besleyici gıda üretmeye ihtiyacımız var. Daha açık ifade edersek, sağlıklı ve verimli hayatlar için; dengeli bir gıda üretiminin olduğu, nicelik ve nitelik bakımından yeterli ve herkes tarafından erişilebilir olan sağlıklı ve sürdürülebilir gıda sistemlerine ihtiyacımız var.

Haberin Devamı

Harekete geçme zamanı
ICN2 hazırlıkları sırasında; sağlıklı beslenme düzenlerini ve iyi beslenmeyi teşvik etmek amacıyla ülkeler; tarımda, ticarette, sosyal korumada, eğitim ve sağlıkta uyumlu kamu politikaları geliştirmek için beslenme üzerine somut öneriler içeren politik bir deklarasyonda ve bir eylem çerçevesinde mutabık kaldılar. Eylem Çerçevesi; çeşitlilik barındıran, sağlıklı ve dengeli beslenme düzenleri için hükümetlere tüm gıda zinciri boyunca ulusal politikalarını ve yatırımlarını geliştirmede ve yürütmede bir yol haritası sağlamayı amaçlamaktadır. Buna göre; aile çiftçileri ve küçük ölçekli üreticiler yoluyla yerel gıda üretimi güçlendirilebilir, yerel gıda üretimiyle okul yemekleri arasında bir köprü kurulabilir, işlenmiş gıdadaki yağ, tuz ve şeker oranı azaltılabilir, okulların ve diğer kamu kurumlarının sağlıklı bir gıda menüsü oluşturması sağlanabilir, çocuklar sağlıksız yiyecek ve içeceklerden korunabilir, insanlara yediklerinin ne olduğuyla ilgili bilgilendirici seçimler sunulabilir.
Bu süreçte sağlık, tarım ve eğitim bakanlıklarına çok iş düşmesine rağmen bu görev, üretimden, dağıtıma tüm aktörleri kapsamaktadır. Ülkeler bu eylemleri şimdiden hayata geçirebilirler. Bunun için ilk adım, Eylem Çerçevesi’nde olduğu gibi üzerinde mutabık kalınmış küresel hedeflere varmak için ulusal beslenme hedeflerini gerçekleştirmektir. ICN2 bu taahhütü vereceğimiz yer ve zamandır.
FAO ve WHO ülkelere bu çabalarında yardım etmeye hazırdır. Verilen sözleri etkili bir şekilde sürecin tüm aktörleriyle işbirliği halinde hayata geçirerek yetersiz beslenmenin olumsuz etkilerini bertaraf etmek için dünyanın önünde somut bir şans vardır.

Haberin Devamı

Dr Margaret Chan
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü:

Tıp derecesini Kanada’daki West Ontario Üniversi-tesi’nden alan Margaret Chan 1978’de Hong Kong sağlık departmanına katılarak halk sağlığı kariyerine başladı. 2003’teDünya Sağlık Örgütü bünyesine katılan Chan, 2006’da WHO Genel Direktörlüğü’ne atanmıştır.

José Graziano da Silva
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Genel Direktörü:

JosÈ Graziano da Silva Brazilya’nın Sıfır Açlık (Fome Zero) programının mimarlarından olmakla birlikte 30 yılı aşkın süredir gıda güvenliği, kırsal kalkınma, ve tarım konuları üzerinde çalışmakta ve şu anda FAO’nun Genel Direktörlüğü’nü yürütmektedir.