SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

SAÇKIRAN NEDEN OLUR?

Alopesi Areata (Saçkıran) ve nedenleri

Saçlarımız hatta cildimizin tüm hücreleri belirli frekanslarla dökülmektedir. Cildimizin hücreleri ortalama 28-45 günde bir dökülürken saçlarımızın döngüsü 4-6 yıldır. Ancak saçların döküldüğüne hemen her gün şahit olmaktayız. Çünkü dökülme evresine giren mutlaka 50-100 saç teli bulunmaktadır. Bu demektir ki günlük saç dökülme miktarı 50-100 saç teli için normal olarak kabul edilebilmektedir. Dökülen saçın yerini saç kökünün yeni ürettiği bir saç teli almaktadır.

Her gün kaç saç telinin döküleceği, kişinin toplam terminal saç sayısı, saçlarının yaşam döngüsünün ortalama süresi, genetik özelliklerimiz, metabolik özelliklerimiz ve yanı sıra, saçlarının maruz kaldığı fiziksel etkiler (şampuanlama, fırçalama) gibi faktörlere bağlıdır. Kopan ve kırılan saç telleri de dikkate alınmalıdır çünkü bunlar görünürde dökülen saç sayısını arttırmaktadırlar. Aslında, döküldüğü sanılan saçların çoğu bazı sebeplerden ötürü kırılmış olan saç telleri olabilmektedir.

Saç dökülmelerinin çeşitleri arasında; fizyolojik saç dökülmesi, Androgenetik saç dökülmesi (Erkek tipi saç dökülmesi), kadınlardaki saç dökülmesi, Trikotillomani, Traksiyon kelliği gibi kişiye bağlı saç dökülmesi ve Alopesi Areata (Saçkıran) yer almaktadır.

Alopesi Areata (Saçkıran)

Saç kıran olarak da bilinen alopesi areata en çok her iki cinsten genç ve orta yaşlı erişkinlerde görülür. Çoğu vaka kendiliğinden iyileşir; yani gelip geçicidir ve özel bir tedavi gerektirmez. Bu hastalığın nedeni tam olarak bilinmese de, bu saç dökülmesinden, yalnızca saçları etkileyen bir otoimmün süreç sorumlu tutulmaktadır. Bu süreçte stres de önemli bir rol üstlenmiştir. Hastalarda genellikle madeni para büyüklüğünde, yani 2.5 santimetre çapında bir veya daha fazla dairesel alanda saç dökülmesi görülür.

Tedavi Yöntemleri

Alopesi Areata’nın tedavisinde öncelikle stres, immün sisteminin (bağışıklık sistemi) zayıflaması, vitamin eksikliği gibi tetikleyici faktörlerin ortadan kaldırılması gerekir. İlerlemeye meyilli veya uzun süreli olgularda kortizon tedavisi önerilmektedir. Bu tedavi, saçsız olan alana sulandırılmış kortizonun lokal enjeksiyonu veya mezoterapi tekniği ile prokain enjeksiyonları ya da kalçadan enjeksiyonlar şeklinde olabilmektedir. Son yıllarda UV kabin uygulamaları da tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır.

Yazının devamı...

Ten renkleri yaşlanmada kriter olabilir mi? Esmer Tenliler -Bölüm I

Esmer ten, buğday ten, açık ten rengi tüm bu terimler cildimizin genetik olarak belirlenmiş pigment rezervlerini tanımlar. Yani bu ten renklerinin her birinin farklı miktarda melanin pigmentleri vardır. Ultraviyole ışınlarına maruz kaldığımız zaman ise bu rezervler gerçek potansiyellerini ortaya çıkarırlar; şayet esmer tenliysek güneş görür görmez hiç kızarmadan kararabiliriz, ancak tam tersi açık tenlilerde ise önce kızarıklık sonra hafif bir bronzlaşma olabilir.

Bu 3 ayrı renkteki ten aynı zamanda farklı yaşlanma yanıtları verirler.

Esmer tenliler:

Ciltlerindeki yoğun pigmentleri sayesinde, güneşin zararlı etkilerine karşı doğal filtre görevi görürler. Ancak bu tip tenlerin, özellikle ülkemizde ciltleri çoğu kez gevşemeye hatta sarkmaya meyillidir. Tabii kilosu fazla olanların cilt altı yağ dokuları sayesinde ciltleri gergin de olabilir. Örneğin, esmerin bir üstü olan melez ırk (Jennifer Lopez, Beyonce), aynı zamanda sıkı, tok, hafif gözenekleri belirgin hatta çoğu defa yağlı ve parlak ciltlere sahiptir.
Esmer tenli kadınlar 20’li yaşlarından itibaren hormonal tip lekelenme (melasma) açısından dikkatli olmalıdırlar. Zira melasma en fazla esmerlerde görülür. Doğum kontrol hapı kullananlar, adet döneminde oldukları dönemlerde veya hamilelik sırasında mutlaka yüksek koruma faktörlü ürünler kullanmalılar. Ayrıca bu yaşlarda akne problemi de ciltleri yağlı olanlarda sık görülür, suyla temizlik ve ardından gerekirse tonikle arındırma önerilir.
Akne problemi olanlar bu ten renginde iseler mutlaka bir dermatoloji uzmanı ile sorunlarını gidermelidirler. Aksi halde aknelerin olduğu yerlerde daha fazla leke ve iz kalma ihtimali vardır. Akne izlerinin giderilmesi ise zor ve uzun bir tedavi gerektirecektir.
Esmer tenliler 40’lı yaşlardan itibaren ciltlerinde, kuruma, yumuşama, gevşeme hissedebilirler, bu nedenle bir cilt hastalıkları uzmanının önerisiyle bu yaşlardan itibaren hangi yolun izlenmesi gerektiğini ve prensibin ne olduğunu öğrenmeye çalışmalıdırlar.

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.