SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Bazal Metabolizma Hızı Nedir ?

Bazal Metabolizma Hızı Nedir ?

Bazal Metabolizma Hızı : Dinlenme halindeyken vücudun harcadığı enerjidir.

Daha açıklayıcı olmak gerekirse; kesin dinlenme durumunda fiziksel ve ruhsal olarak bütünüyle rahatlamış ve yaklaşık 12 saattir açlık durumunda bir insanın nefes almak, kalp atışını ve kan dolaşımı sağlamak, vücut sıcaklığının belirli bir düzeyde tutulması gibi hayati fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gereksinim duyduğu enerji miktarıdır.Metabolizma, gün içerisinde tükettiğimiz gıdaların ve yapmış olduğumuz hareketlerin etkisiyle hızlı veya yavaş çalışmaktadır.

Acı Biber: Acı biberde bulunan capsaicin metabolizmayı hızlandıran besinler arasında ilk sırada yer almaktadır. Yemeklerinizde kırmızı pul biber, acı karabiber, taze yeşil sivri biber kullanarak gün içinde harcadığınız enerji miktarını arttırmanız mümkündür. Acı biber dışında kekik, kişniş ve tarçında bir miktar capcaicin içermektedir.

Zencefil: Zencefil sindirime yardımcı olurken vücut sıcaklığını yükselterek metabolizmanın hızlanmasına neden olur.

Yeşil Çay: Metabolizmayı Hızlandırır. Vücut sıcaklığını yükselterek metabolizmayı hızlandıran “fenol” adında bileşikler içerir. Taze yeşil çay demleyerek sıcak veya soğuk olarak içebilirsiniz. Kafein içeren kahve ve normal çay gibi diğer içecekler de metabolizmayı hızlandırmak için tüketilebilir.

Protein: Protein, karbonhidrata göre daha uzun sürede sindirildiği için protein bakımından zengin bir yemekten sonra sindirim sistemi daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar ve harcan enerji miktarı artar.

Lifli Yiyecekler: Besinlerin sindirilmeyen kısmı olan lif (posa), sindirim sırasında vücudun kullandığı enerjiyi arttırarak metabolizmanın daha hızlı çalışmasını sağlar. Örneğin her gün 2 kaşık yulaf tüketebilirsiniz.

Tarçın: Kan şekerini düzenleyerek şeker isteğini azaltır ve yemeklerden sonra daha uzun süre tokluk hissi sağlar. Ayrıca sindirimi sırasında vücut sıcaklığını yükselterek termik etki yaratır. Bu termik etkiyle birlikte metabolizmayı hızlandırır.

Metabolizma hızını artırmamız için yapılması gerekenler özetle;

Yukarıda yazdığımız önerileri, sadece birkaç hafta değil, düzenli olarak en az 5-6 ay uygularsanız metabolizma hızınızınarttığını somut olarak görürsünüz. Ayrıca ömür boyu bunlara uyarak yaşarsanız metabolizma hızınızyaşınız ilerlese bile normalden daha hızlı çalışmaya devam eder ve siz yaşınız ilerledikçe kilo almazsınız.

Zayıflama ve sağlıklı beslenme bilgileri ve önerilerimiz için ;

www.endorfinmerkezi.com

www.slimmingcenterestetik.com

Diyetisyen Nurdan Çeliktaş

Yazının devamı...

TİROİD HASTALIĞINDA BESLENME

TİROİD HASTALIĞINDA BESLENME

Günümüzde çok yaygın olarak karşılaşılan tiroit bezi hastalıkları, tiroidin yapısı ve işlevindeki değişikliklere göre çeşitlilik göstermektedir. Bunlar başlıcanodüler guatr, hipertiroidi(tiroit bezinin çok çalışması veya zehirli guatr), hipotiroidi(tiroid bezi az çalışması)olarak sıralanabilir. Tiroit bezinin az çalışması durumunda metabolizma hızında yavaşlık meydana gelmektedir ve özellikle kilo fazlası olan bireylerde kilo vermekte zorluk çekilmektedir. Bu nedenle kilo vermek istiyor, bunun için çaba harcamanıza rağmen kilo veremiyorsanız ve bununla birlikte bazı sağlık problemleri yaşıyorsanız (ellerde titreme, ses değişikliği, tırnak ve saçlarda güçsüzleşme) tiroit bezimizi kontrol ettirmeli ve sonuca göre gereken yapılarak yola devam edilmelidir.

Tiroit bezi hastalarımutlaka doktor kontrolünde ilaç tedavisiyle birlikte hayatları boyunca beslenmelerine de dikkat etmelidirler.

· Kan değerlerinize, ilaç tedavinize ve metabolizmanıza göre yeterli ve dengeli beslenin.

· Meyve ve sebzeleri mevsiminde tüketmeye özen gösterin. Omega-3’ün tiroit işlevlerini düzenleyici etkisi olması nedeniyle haftada 1-2 kere balık tüketmeye çalışın.

· Lif içeriği yüksek tam tahıl ürünleri tercih edin ve haftada 1-2 kere kurubaklagil tüketin.

· E vitamini ve çinko içeriği yüksek keten tohumu, çiğ badem gibi yağlı tohumlara beslenmenizde yer verin.

· İyot çok önemlidir ve tiroit bezleri için elzemdir. Ancak aşırı iyot kullanımında haşimato troidi gelişebildiğinden doktorunuzun tavsiyesine göre iyotsuz tuz kullanın.

· Yeterli ve kaliteli protein alımı tiroit bezlerinin işlevini düzgün yerine getirebilmesi için çok önemlidir.

· Mercimek, mantar, ceviz gibi selenyum içeriği yüksek besinlere mutlaka beslenmenizde yer verin.

· Tiroit hastalıklarında vücudun su toplaması ve ödem yapması fazla olacağından günde en az 2-2,5 lt. su içmeye özen gösterin.

· Düzenli egzersiz metabolizmanızın daha hızlı çalışmasını sağlayacağından mutlaka haftada 1-2 kere yapılmalıdır.

Son olarak hipotroidi metabolizmanızın çalışma hızını etkilemesine rağmen fazla kilo almanıza neden değildir. Kilo vermekte zorlanacağınız doğrudur ancak düzgün ilaç tedavisi ve düzenli beslenmeyle birlikte bu sorunun önüne geçebilirsiniz.

Zayıflama ve sağlıklı beslenme bilgileri ve önerilerimiz için ;

www.endorfinmerkezi.com

www.slimmingcenterestetik.com

Diyetisyen Nurdan Çeliktaş

Yazının devamı...

DİYET GERÇEKLERİ

DİYET GERÇEKLERİ

Fazla kilonuz var gerçekten kilo vermek istiyor ama, bir türlü eyleme geçecek gücü bulamıyorsanız. Veya hep deneyip yarım bıraktığınız zayıflama denemeleriniz oldu. Engellere takılmayın. İşte size, diyet gerçekleri

Diyet Gerçekleri 1: Hızlı kilo vermek, iyi değildir. Şişman insanların en büyük hatası, hızlı bir şekilde fazla kilolardan kurtulmaya çalışırlar. Ama bu fazla kilolar bir haftada gelmedi , bu nedenle de bir haftada hepsini veremezsiniz. Diyet yapıp zayıflamaya karar vermeden önce, sabır olmanız gerekir.

Diyet Gerçekleri 2: Herkesin vücudu ve yaşam tarzı farklıdır. İnsanların kilo verme hızı birbirinden farklıdır. Kişinin sağlık durumu, yaşı, cinsiyeti, kullanılan ilaçları, uyku saatleri, aktivite yoğunluğu gibi birçok faktör kilo verme hızını etkiler ve belirler. Bu nedenle diyet yapan bir arkadaşınız veya eşinizin sizden daha fazla veya hızlı kilo kaybettiğini gördüğünüzde motivasyonunuzu kaybetmemelisiniz.

Diyet Gerçekleri 3: Her hafta aynı oranda kilo veremezsiniz. İlk haftalar kilo verme hızı daha yüksektir. Sonra kilo verme hızı düşer ve bu çok normaldir. Hatta bazen hiç kilo veremediğiniz haftalar da olabilir. Diyete başlarken bunu bilerek başlamalısınız.

Diyet Gerçekleri 4: Genelde kişi ağırlığına göre yaklaşık 10 kilo verdikten sonra vücut plato dönemine girebilir. Yani kendini korumaya alarak hiç kilo veremez olur. Siz diyet listenizi doğru uygulasanız ve düzenli yürüyüş yapsanız bile bu süreç yaşanabilir. Ama mutlaka bir süre sonra vücut korumadan çıkarak tekrar yağ kaybetmeye başlar.

Diyet Gerçekleri 5: Diyet sürecinde mükemmellik yoktur. Dönem dönem, kaçamaklar diyeti bozmalar olabilir. Yeter ki bu kaçamaklar sürdürülmesin. Önemli olan tüm bu diyet yolculuğunda bu süreci sabırla ve iyi yönetmenizdir. O zaman mutlaka amacınıza ulaşırsınız.

Diyet Gerçekleri 6 : Hızlı verilen kilo, yağ dan verilmemistir. Yağ kaybı hızlı olamaz. Baskülde gördüğünüz bir hafta da ; 2 - 3 kilo kaybı aslında, su ve kas kaybıdır. Oysa kilo vermekte amaç, yağ vermek ve kasları korumak olmalıdır.

Kas kaybederseniz, metabolizma hızınız düşer. Vücudunuz daha yavaş çalışır olur. Ve siz bir süre sonra kilo almaya başlarsınız.

Yazının devamı...

Kanser ve beslenme

Kanser ve beslenme : Kanser günümüzde hızla artan, erken teşhis ve tedaviyle atlatılabilen ciddi bir sağlık problemidir. Çok çeşitli ve çok kademeli olduğundan bireylerin sağlıklı bir yaşamı benimsemeleri oldukça önemlidir. Kanser teşhisi konduktan sonra beslenme önemlidir ancak aslında kanserden korunmak için doğru yaşam ve beslenme şeklini benimsemek daha önemlidir. Kısaca bunlara göz atacak olursak;

Kanser riskini arttıran yiyecekler

Yağda kızartılarak hazırlanmış besinler
Salamura besinler
Tütsülenmiş ürünler
Nitrit, nitrat eklenmiş şarküteri ürünleri
Kömür ateşine yakın ve çok pişmiş et ürünleri

Kanser ve beslenme – Kanser riskini azaltan besinler;

Sebzeler; Soğan, sarımsak, beyaz ve kırmızı lahana, havuç, ıspanak, marul, kıvırcık, salatalık, pazı, karnabahar, pırasa, şalgam, turp, maydanoz, tere, nane, roka, biber, taze-kuru fasulye, bezelye, bakla, mantar, enginar, kabak, domates, pancar, bamya

Meyveler; Portakal, greyfurt, limon, kuşburnu, böğürtlen, kızılcık, elma, armut, ayva, erik, kiraz, vişne, çilek, kavun, karpuz,üzüm, incir, nar, dut, muz, hurma, malta eriği

Kuru yemişler; Çiğ olarak tüketilen badem, fındık, fıstık, ceviz

Tahıllar; Kepek, çavdar, tam buğday ekmeği, bulgur, yarma

Hayvansal gıdalar; Yumurta, yağsız peynir, çökelek, yoğurt

KANSERDEN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER

Yeterli ve dengeli beslenmek benimsenmeli, düzenli ve çeşitli besinleri içeren öğünler planlanmalıdır.
Günde en az 4-5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir. En az 2 porsiyonu yeşil yapraklı sebzeler olmalıdır.
Beyaz tahıllar yerine tam taneli tahıllar tercih edilmelidir.
Mümkün olduğu kadar basit şekeri hayatınızdan çıkarmalısınız.
Yağ içeriği yüksek ve işlenmiş şarküteri ürünleri kullanmamalı, daha çok balık, tavuk, hindi, kuru baklagiller tercih edilmelidir.
Yemekler az yağla pişirilmeli, et yemekleri yağ eklenmeden kendi yağları ile pişirilmeli, kızartma, kavurma gibi pişirme yöntemleri yerine haşlama, ızgara, fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.
Düzenli fiziksel aktivite planı oluşturmalısınız.

Kanserden korunmak ve hatta tedavisinde yardımcı olabilecek daha spesifik bazı şeylerde yapılabilir;

Günde en az 1 bardak kefir tüketmek
Özellikle çörek otunu ezerek günde 1 tatlı kaşığı kadar yoğurda ekleyerek tüketmek
Buğday şırası yaparak günde 1 bardak tüketmek
Kırmızı üzüm çekirdeğini ezerek günde 1 tatlı kaşığı kadar tüketmek bunlardan bazılarıdır.

Kanser ve beslenme – Kanser tanısı konmuş ve tedavi sürecindeki bir birey için ise tedavinin yan etkileri göz önünde bulundurularak beslenme planı oluşturulmalıdır. Kanserden korunma yollarındaki beslenme planı geçerli olsa da özellikle kemoterapi ve radyoterapinin yaratabileceği ağız yaraları düşünülerek hazırlanma şekilleri değiştirilebilir. Özellikle meyve ve sebzeler buharda yumuşatılarak hazırlanmalıdır. Mide bulantılarını engellemek için yağ miktarı düşük tutulmalıdır. Günlük protein alımı kişinin ihtiyacını karşılayacak şekilde olmalıdır. Çünkü unutmamak gerekir ki kanser hücreleri de vücut hücreleriyle birlikte beslenmektedir. Basit şekerler kesinlikle tüketilmemelidir. Vücuda alınan ilaçları atabilmek için günde en az 2 lt. su tüketilmelidir. Ve mutlaka kilo kontrolü sağlanmalıdır.

http://www.slimmingcenterestetik.com/

Yazının devamı...

Ara öğün önemlidir

Sağlıklı beslenme ve kilo korumda 3 ana öğün ve aralarda da 3 ara öğün beslenme önemlidir. Pek çok kişi ana öğün yiyip, araları atlamaktadır. Ara öğün yemeye ya vakit bulamamakta ya da acıkmadığı için ihtiyaç duymamaktadır.

Oysa ara öğün çok önemlidir. Ara öğün yemenin amacı ; kan şekerini dengeleyerek çabuk acıkmayı önlemek, metabolizmayı çalıştırmak ve bir sonraki öğüne çok aç girmeyi önlemek. Ara öğün yemezseniz, sonraki öğünde kendinizi kontrol edemeyip çok fazla yersiniz. Ayrıca düzenli ara öğün yemeyi alışkanlık haline getiren kişilerin metabolizmaları hızlı çalışır. Metabolizması hızlı çalışan kişi ise daha kolay kilo verebilir veya ideal kilosunu koruyabilir.

Ara öğün ne zaman yenmelidir; Ana yemeklerden 2- 3 saat sonra yenmelidir. Ama önemli olan ara öğünlerde ne yeneceğidir. Ara öğün 100-200 kalorilik sağlıklı besinlerden seçilmelidir ve porsiyon miktarlarına dikkat edilmelidir.

·Taze ve kuru meyveler, tam tahıllı ürünler. Bol lif içeren besinler. Mide de uzun süre kalarak sizi tok tutarlar. Ayrıca sindirim sitemini ve bağırsakları çalıştırırlar.

·3 Kuru kayısı veya 5 kuru erik ve yanında 5-6 badem

·1 çay bardağı yoğurt ve içine yarım elma

·1 su bardağı yarım yağlı süt veya ayran veya yoğurt veya kefir

·½ simit, veya ½ paket diyet kepekli bisküvi ile çay

·1 dilim ekmek ve yanında 1 dilim beyaz peynir

·1 Kepekli tost. Peynirli ve domatesli.

·3 tane kestane

·½ koçan haşlanmış mısır veya 1 su bardağı yağsız patlamış mısır

·1-2 salatalık veya 1 havuç

·1 avuç beyaz yanında 1 yemek kaşığı kuru üzüm

·Hafta da bir kere 1 kase sütlü tatlı ( muhallebi- sütlaç – güllaç – tavuk göğsü )

·Hafta da bir kere 1 dilim kıymalı veya peynirli börek yanında çay

·Hafta da bir kere kaymaksız meyveli tatlı ( Ayva – armut – elma )

·Hafta da 2 kere 2 top meyveli dondurma ( üstüne sos ve fıstık olmadan )

·Beyaz Leblebi : Zayıflama diyeti yapanlar ve kilosunu korumak isteyenler için ; beyaz leblebi çok sağlıklı ve iyi bir ara öğündür. 100 gr Leblebi : 215 kaloridir. Kuru yemişlerin içinde en düşük kalorili olan beyaz leblebidir. İçeriğinde protein oranı yüksektir ve uzun süre tok tutar. Kalorisi çok düşüktür. Kan şekerini düzenler. Yanınızda kolayca taşıyabilirsiniz. Ara öğünlerde 1 avuç beyaz leblebi aşırı yeme isteğini azaltır. Leblebi yedikten sonra bol su içilmelidir. Suyla birlikte midede şişerek uzun süre tok tutar ve zayıflamanıza yardımcı olur.

Zayıflama ve sağlıklı beslenme bilgileri ve önerilerimiz için ;

www.endorfinmerkezi.com

www.slimmingcenterestetik.com

Diyetisyen Nurdan Çeliktaş

Yazının devamı...

Selülit önleyici diyet

Selülit oluşumunda genetik, olumsuz yaşam koşulları, düzensiz beslenme ve hormon bozukluklarının etkin olduğu bilinir. Lenf dolaşımının bozulması sonucunda yağ hücrelerinde oluşan yapı bozukluğu nedeniyle ortaya çıkar. Kişiye özel selülit önleyici diyet uygulandığında mutlaka azalma görülür.

Selülitlere karşı önlem almak istiyorsanız ; öncelikle tuzu azaltarak, hazır besinleri hayatınızdan çıkartmalı ve potasyum alımını arttırmalısınız. Kuru kayısı, kuru erik, incir ve muz yiyin. Kaliteli proteinler alın ve sebze ve meyvelerin gücüne inanın. Kuş üzümü, çilek, böğürtlen, portakal, greyfurt ve yaz aylarında şeftali ve kavunu mutlaka hayatınıza sokun. Kepekli ve yulaflı tahılların tüketimini arttırın.

Kahve, çay, kolalı, gazlı ve kafeinli içecekleri içmeyin. Ayrıca ağrı kesicilerden mümkün olduğunca uzak durun. Bisküvi, şeker, çikolata ve dondurma gibi yağ oranı çok yüksek ürünleri tüketmeyin.

Organik sebze ve meyvelerle beslenmek, selülit diyetinde toksinlerin vücuttan atılması için en doğru ve en sağlıklı beslenme şeklidir. Ananas, kivi, limon ve portakal; C vitamininden zengin oldukları için önemlidir. Sebzelerden de havuç, kereviz ve enginar ayrıca önem taşır. Balık iyi bir protein kaynağı olarak mutlaka beslenmemizde bulundurulmalıdır. Brokoli ve Brüksel lahanasıyla koyu yeşil yapraklı sebzeler selülit savaşında etkili olarak kullanılabilir. Ayrıca, soya eti ve soya fasulyesi de lenf dolaşımını düzene sokar.

Sakatatlar ve sucuk, salam, sosis gibi şarküteri ürünleri ve karides, kalamar gibi

deniz mahsüllerinin yağ oranları ve kolesterol oranları yüksektir. Yüksek yağ ve kolesterol lenf dolaşımını bozarak selülite sebep olur. Yağ oranı yüksek besinler ve özellikle kızartmalarda selülit için tehlikelidir. Zeytinyağlı besinlerde bile aşırı yağ kullanımı selülit yapar. Salamura gıdalar ile koyun peyniri, eski kaşar ve tulum peyniri gibi çok yağlı peynirlerle sosis, sucuk ve salam gibi işlenmiş et ürünleri selülit oluşumunu artırır. Su tüketiminin az olması veya aşırı derecede çay-kahve tüketmek, alkol almak, asitli içecekler içmek ve siyah çay tüketmek de selüliti artırır. Selüliti önlemek için her gün mutlaka 2- 3 litre su içmek gerekir.


Selülit önleyici diyet, doğru beslenme, sağlıklı kilo kaybı ve düzenli sporla ( tempolu yürüyüş veya yüzme) bir ayda bile selülitlerinizin fark edilir oranda azaldığını görebilirsiniz.

Zayıflama ve sağlıklı beslenme bilgileri ve önerilerimiz için ;

www.endorfinmerkezi.com

www.slimmingcenterestetik.com

Diyetisyen Nurdan Çeliktaş

Yazının devamı...

YAZ GELİYOR. ŞOK DİYETLERE DİKKAT !

YAZ GELİYOR. ŞOK DİYETLERE DİKKAT !

Deniz sezonu yaklaşırken amacınız hızlı kilo vermek değil

sağlıklı kilo vermek olsun

Yaz yaklaştıkça fazla kilolar bir anda sorun olmaya başlar. Zaman kısıtlı olunca kişiler çok hızlı kilo vereceği yöntemlere başvururlar. Bu yöntemler genellikle popüler olan şok diyetler ve aşırı yoğun egzersizler şeklinde olmaktadır. Başlangıçta kaybedilen kilolar başarı olarak algılanarak uzun vadede sağlığa verilen zararlar düşünülmemektedir. Bu yöntemler çok uzun süre uygulanmayıp sağlığa zarar vermese bile kaybedilen kiloların yağ dokusundan olmadığını, su ve kas kaybı oluştuğu için hızlı bir şekilde tekrar alınabileceğini bilmek gerekir.

Hızlı kilo kaybının başlıca zararları nelerdir?

· Hızlı kilo kayıpları vücutta mineral ve elektrolit dengesizliğine neden olur.

· Kan basıncındaki düzensizlik tansiyon problemlerini beraberinde getirir.

· Vücuttaki yıkım fazla olduğundan safra taşı oluşma olasılığı yükselir.

· Aritmi ve taşikardi gibi kalp hastalıklarına neden olabilir. Kalp kaslarının erimesi daha ciddi sorunlarla baş gösterebilir.

· Kolesterolde yükselmeler olup damar tıkanıklığına sebep olabilir.

· Hormon dengelerindeki değişiklik tiroit hastalıklarına neden olabilir.

· Düşük kan şekeri nedeniyle insülin direnci gelişebilir.

· Sinirlilik, kronik yorgunluk, isteksizlik ve konsantrasyon düşüklüğü oluşabilir.

· Saç dökülmesi, deride kuruluk, tırnaklarda güçsüzlük gibi sorunlarla karşılaşılabilir.

· Kemik yoğunluğunda azalma kemiklerin güçsüzleşmesine ve eklem ağrılarına neden olur. Osteoporoz riski artar.

· Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulmalara sebep olabilir.

· Kan ürik asiti yükselerek gut hastalığına yol açabilir.

· Beslenme ve egzersiz alışkanlıkları eski seyrine döndüğünde verilen kilodan daha fazla geri alınabilir.

Sonuç olarak; fazla kilolarınızdan kurtulmanın sağlık açısından çok faydalı olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Ancak bunu yaparken doğru yollardan yapmak gerekmektedir. Kişisel tercih ve ihtiyaçlara göre sağlıklı, dengeli beslenme; yaşam tarzına göre egzersiz programı ayarlaması oldukça önemlidir. Diyet yaparken haftada 500g.-1000 g. arası kilo kaybetmek ve bunu yaparken alışkanlıklarınızı değiştirmemek gerekmektedir. Kaybedilen kilonun yağdan mı sudan mı olduğunu kontrol etmeniz ve programı ona göre yönlendirmeniz gerektiğini unutmamak gerekir. Hızlı verilen kilonun hızlı bir şekilde geri alınacağını ve sağlığınızı olumsuz yönde etkileyeceğini bilerek hareket etmekte fayda vardır. Her zaman profesyonel bir yardım almalı ve hedeflerinizi doğru belirlemelisiniz.

Zayıflama ve sağlıklı beslenme bilgileri ve önerilerimiz için ;

www.slimmingcenterestetik.com

Facebook : slimmingcenterestetik

Diyetisyen Nurdan Çeliktaş

Yazının devamı...

DİYET YAPANLAR NE YEMELİ ?

DİYET YAPANLAR NE YEMELİ ?

DİYET YAPANLAR YAĞI KESMELİ Mİ ?

Bu doğru değildir. Tamamen yağsız beslenmek sağlık açısından zararlıdır. Yağlar, yediğimiz besinlerin içindeki vitaminlerin emilimini sağlar. A.D.E.K.vitaminleri yağ da eriyerek vücut tarafından emilebilir. Hiç yağsız beslenmede vitamin eksikliğinden kaynaklanan sağlık sorunları, sindirim bozukluğu, kabızlık, ciltte, ve saçlarda kuruma gibi sorunlar ortaya çıkar. Fakat 1 gram yağ 9 kaloridir. Oysa 1 gram protein ve karbonhidrat 4 kaloridir.

Bir günde tüm besinlerden aldığınız toplam kalorisinin içinde yağlar % 25 olmalıdır. Özellikle doymuş ve trans yağlardan yapılan gıdalardan uzak durmalıyız.

DİYET YAPANLAR NE KADAR YAĞ TÜKETMELİ ?

Günlük aldığınız toplam kalorinin en fazla %25 ini yağlardan almanız gerekir.Et, tavuk, balık, yumurta gibi gıdaları hiç yağsız olarak, teflon pişirme kaplarında, ızgarada, fırında veya haşlama olarak pişirmeli ve tüketmeliyiz. Çünkü bunların içinde görünmeyen hayvansal yağlar zaten vardır. Sebze yemeklerini 1 kg sebzeye 2 yemek kaşığı sıvı yağ kullanarak pişirmeliyiz. Eğer etli veya kıymalı sebze yemeği pişiriyorlarsa hiç yağ kullanmamalıdır. Eğer salataya yağ konursa , yemeklerden yağ azaltmak gerekir.

DİYET YAPANLAR YEMEK ARASINDA SU İÇMELİ Mİ ?

Yemek yerken su içilmez, içilirse şişmanlatır gibi yaygın kanı doğru değildir. Zayıflamak istiyorsanız, gerek yemeklere başlamadan, gerekse de yemek arasında su içmek, doygunluk hissi yaratarak, daha az yememize yol açtığı için faydalıdır. Yediğiniz bir besinin içindeki posalar su ile birlikte midede genleşerek uzun süre tok kalmanıza ve çabuk doymanıza sebep olur.

DİYET YAPANLAR ALKOL İÇEBİLİR Mİ ?

Evet alkol şişmanlatır. 1 gram alkol = 7 kaloridir. Özellikle diyet yapanların kilo verebilmeleri için kesinlikle alkolden uzak durmaları gerekir. Alkol karın bölgesinde yağlanmaya sebep olur.

Ayrıca alkol boş kaloridir, yani vücut tarafından enerji olarak kullanılamaz ve tamamı yağ olarak depolanır. Kişinin kilo sorunu yoksa ve sosyal hayatı gereği alkol alması gerekiyorsa, alkol oranı en düşük içki olan şarabı tercih etmelidir.

DİYET YAPANLAR TUZU KESMELİ Mİ ?

Tuzun tamamen kesilmesi doğru değildir. Fakat fazla kullanılıyorsa azaltılmalıdır. Günde 3-6 gram tuz tüketmek yeterlidir. Yemeklere lezzet katmak için az miktarda kullanabilirsiniz. Zaten günlük hayatta yediğimiz pek çok gıdanın içinde tuz vardır. Tuzun fazlası vücutta su tutulmasına ve ödeme sebep olur. Hazır yiyeceklerin, konservelerin, şarküteri ürünlerin, et suyu tabletlerinin ve hazır sosların içinde çok fazla oranda tuz vardır. Tuzu azaltmak için bu ürünlerden uzak durulmalıdır. Ayrıca yemeğe başlarken, yemeğin tadına bakılmadan önce hemen tuz ekmek alışkanlığından vazgeçilmelidir.

Zayıflama ve sağlıklı beslenme bilgileri ve önerilerimiz için ;

www.slimmingcenterestetik.com

Facebook : slimmingcenterestetik

Diyetisyen Nurdan Çeliktaş

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.