Bebekler doğduklarında pamuk gibi ciltleri vardır. Ama çok hassastırlar. Bazen bebeğinizi emzirdiğinizde size değen yanaklarında kırmızılıklar başlar. O nedenle çok dikkatli olmak, kullandığımız her ürünü özenle seçmeliyiz.

· Bebekler yeni doğduklarında vücudu ‘verniks kazeoza’ denilen koruyucu bariyerle kaplıdır. Bebeklerin vajinal doğumlarında kolaylık sağlar ve bebeklerin ısı kaybını önleyen bu tabaka, bebek ilk doğduğunda sadece silinir, yıkanmaz.

· Bebekler doğar doğmaz artık yıkanmıyor. Bebek doğduktan sonra en erken 6 saat sonra hastanede yıkanıp taburcu ediliyor. Hatta bazı hastaneler de hiç yıkanmadan sadece silinerek bebek taburcu ediliyor. Bebek eve gidince de göbek bağı düşene kadar yıkamayı önerilmez. Göbek bağı düşene kadar silme banyosu veya saf bir ıslak mendil ile günlük temizliği yapılabilir.

· İlk günden sonra göbek bağı düştükten bir gün sonra yıkanmaya başlanır. Bebekleri yıkarken yenidoğan dönemine uygun şampuanlar kullanılmalı, bebeğin cildini kurutacak ürünlerden kaçınılmalıdır.

· Şampuanın direkt bebek cildine temas ettirilmemesi gerekir. Yıkamada kullanılan ürünün elde köpürtülerek uygulanması tavsiye edilir. Bu uygulama, durulama aşamasını da kolaylaştıracaktır.

· Koltuk altları, kasıklar, boyun ve kulak arkası gibi kıvrımlı bölgelerin havlu ile yumuşak dokunuşlarla iyice kurulanması önemlidir.

· Cilt kuruluğunu azaltmak için banyo sonrası bebeğin cildine uygun bebekler için özel üretilmiş bebek nemlendiricileri uygulanabilir. Banyo sonrası bebek masajı için de idealdir.

· Bebeklerin her beslenmeden önce altları değiştirilmeli. Seçilen bebek bezinin bebeğin kilosuna uygun ve sıvıyı sızdırmayan bir bez olmasına dikkate edilmelidir. Pişiğin olmasını önlemek için bebeğin altı sık değiştirilmeli, cildin nemlenmesini sağlayacak ve pişik oluşumunu engelleyecek pişik kremleri kullanılmalıdır. Pişik kremleri daha çok pişik oluşumunu önlemek için kullanılır. Pişik olur ve ilerlemeye meyilli olduğunu fark ettiğiniz de mutlaka doktora başvurulmalısınız. Pişik, bebekler için acı verici bir durumdur . Bebeğin sürekli huzursuz olmasına neden olur. Bu nedenden dolayı mutlaka tedavi edilmelidir. Bebeklerin altını sık sık değiştirilmelidir.

· Özellikle temizliğini yaparken kullanılan ürünlere dikkat etmelisiniz. Temizlemek için bebeğinizin ilk doğduğu günlerde su ve pamuk önerilir. Ama çok ergonomik değildir. Islak mendiller kullanılır. Islak mendili seçerken bebeğinize uygun olması, içeriğine dikkat etmelisiniz. Size tavsiyem pamuk ve suda oluşan ıslak mendillerdir. Bu ıslak mendille bebeğinizin altını güvenle temizleye bilirsiniz. Temizliği yaparken kirli alandan temiz alana doğru, yukarıdan aşağıya doğru temizlenmelidir. Temizlendikten sonra kısa bir süre açık bırakın. Havalanması pişik olmasını önleyecektir.

. Ayrıca yazın havaların ısınması kışın ise kalın giydirilmesine bağlı bebeklerde isilik görülebilir. O nedenle bebeğinizi su ve pamuktan oluşan bir ıslak mendille silebilir, bebeğinizi yıkayarak ,tıkanan ter bezlerini açacak ve isilik oluşumunu engelleyecektir.

. Yenidoğan bebeklerin ciltleri hassas olduğu için hava aldıran kumaşlardan kıyafetler seçmelisiniz. %100 pamuklu kumaşlar en idealidir. Ayrıca bebeklere özel deterjanlarla yıkanıp, mutlaka ütülenerek bebeklere giydirmelisiniz.

Yeni doğan bebeklerde ilk günlerde ‘eritema toksikum’ denilen, normal dediğimiz kırmızı döküntüler görülebilir. Bu döküntülerin tedavi edilmesi gerekmez, kendiliğinden geriler ve kaybolur. Eviniz çok sıcak ve çok nemli ise, bebeği çok kalın giydirdiğinizde daha da artacaktır. O nedenle eviniz 22-24derece ve 40-50 nemli olmalıdır. İlk ay bebeğinizi siz ne giyiyorsanız bir fazlasını, 1. yılın sonunda artık siz ne giyiyorsanız o şekilde giyinmelidir.

Bebeklerde cilt bakımında en önemli konulardan biri de güneşten korunmadır. Günde 5-10 dakika direkt güneş ışığı teması ciltten D vitamini sentezini sağladığı için gereklidir ancak fazlası zararlı ultraviyole ışınlarının hassas bebek cildine zarar vermesi demektir. Güneş korumasında en temel önlem; giysi, şapka gibi fiziksel bariyerlerle direkt güneş ışınlarının önlenmesidir Parfümsüz, hipoalerjenik, bebeklere özel geliştirilmiş güneş koruma ürünleri tercih edilmelidir.

Bebeklerimize kahvaltı hazırlarken farklı menüler de sunmak, minik bebeklerimizin ağız tatlarının gelişimine fayda sağlayacaktır. İşte tam da bu dönem için sizlerle güzel bir tarif paylaşacağım.

Güzel bir krep hazırlayıp, üzerine de en sevdiği meyve püresini veya pekmez ile ikram edebilirsiniz.

Bebekler için krep tarifi

Malzemeler

·1 adet yumurta sarısı

·Yarım çay bardağı ev yapımı ayran

·1 küçük parça ev yapımı lor peynir

·2 yemek kaşığı tam buğday unu

·4 çay kaşığı zeytinyağı

Yapılışı;

Yumurta, ayran ve unu derince bir kaba alıp, güzelce çırpın. İçerisine lor peyniri ufalayın ve güzelce karıştırın.

Tavanıza bir çay kaşığı zeytinyağını koyup, hazırladığınız krep hamurundan bir miktarını tavaya dökün. Altı da üstü de güzelce pişene kadar pişirin.

En sevdiği meyveyi ister hafif buharda pişirin ister çiğden güzelce blenderdan geçirin. Kreplerin üzerine sürüp, minik rulolar yapın , bebeğinize ikram edin.

Afiyet olsun:)

Ayrıca yumurta yemeye başlayan bir bebek için de denediğiniz sebzelerle birlikte lezzetli omletler yapabilirsiniz. Ayrıca yulaf denedikten sonra yulafı su ile pişirip, ılıyınca içine anne sütü veya devam sütü ilave edin. Sonra da en sevdiği meyve püresi ve 8. aydan sonra d ceviz rendeleyebilirsiniz. Böylece lezzetli bir kahvaltı menüsü hazırlamış olursunuz. Esra ile Blw Tarifleri kitabımda pek çok kahvaltı ve bebek yemeği tarifleri bulabilirsiniz. Eğer alıp, içindeki tarifleri denerseniz bizlerle de paylaşmayı unutmayın :)

Sevgiler

Esra

www.bebeimgliyor.com

@bebeimgeliyor

Bebeklerimizi emzirmeye başladıktan sonra acaba doydu mu? Acıktı mı? Her ağladığında aç mı? Hemen emzirmeli miyim? Gibi pek çok soru aklımıza gelir. Bebeklerimiz konuşamadığı için biz nasıl anlarız aç olduklarını?

Bebekler aç oldukları zaman birtakım işaretler bize verirler. Bebeğimiz doğduktan sonra bu işaretleri fark etmeye başladıktan sonra annelerin işi daha kolay olur.

Bebeğinizin aç olduğunu gösteren 9 işaret şöyledir;

-Uykudan uyanır.

-Kolları ve bacakları hızlıca hareket ettirir.

-Parmaklarını veya yumruğunu ağzına sokar.

-Dudaklarını veya dilini emer.

-Kafasını yana doğru hareket ettirir.

-Onu tutarken annenin göğsüne döner.

-Bebeğiniz iç çeker, zıplar ya da küçük sesler çıkarır.

-Yüz ifadeleri

-Huzursuz hareketlerinden anlayabiliriz.

Aç olan bebek ağlar mı?

Bebekler acıktığında ağlamaya başlar. Ancak, ağlamak, açlığın geç bir belirtisidir. Çocuğunuz ağladığında muhtemelen çok açtır. Bu durum da bebeğiniz büyük ihtimalle hayal kırıklığına uğruyor. Bu noktada onu sakinleştirmek zor olabilir. Ve eğer bebek çok stresli veya gergin hale gelirse, emzirmek de zor olabilir. Ağlamak ayrıca çok fazla enerji kullanır, böylece ağlayan bir bebek de yorulabilir ve emmeyebilir. Çocuğunuz ağlamaya başlamadan önce, özellikle uyanık ise, beslemeyi denemelisiniz.

Bebeğiniz ilk doğduğu andan itibaren günlük tutmanızı tavsiye ederim. Bu günlüğe bebeğinizin emzirme sıklığını , emzirme sürelerinizi, çişli bez sayısını, uykularını, not edebilirsiniz. Bir süre sonra günlüğünüze baktığınızda bebeğin açlıktan mı ağlıyor, ne ihtiyacı var, anlamanız çok kolay olacaktır. O nedenle günlükler özellikle bebeğinizden gelen ilk işaretleri anlamanız konusunda size Harika bir rehber olacaktır.

Bebeklerde büyüme ataklarının olduğu dönemde annelerin kafası karışabiliyor.

Büyümenin artması sırasında, çocuğunuzun bütün gün emmek istediği ve asla tatmin olmadığından veya doyduğundan emin olamayabilirsiniz. Her ne kadar bebeğiniz yeterince anne sütü almıyormuş gibi görünse de yeni doğan bebeğiniz emzirme sıklığı ve sürelerinde değişiklikler olacaktır. Bebeğinizi çok sık göğsüne koymaya devam edebilirsiniz. Bu şekilde sürekli bebek emeceği için sütünün artması için vücudunuza sinyal verir. Daha sonra, vücudunuzun bebeğinizin taleplerini karşılamak için daha fazla anne sütü yaptığından, daha düzenli bir emzirme rutinine yerleşmeye başlayacaksınız.

Yeni doğan, açlık belirtileri göstermiyorsa;

Yeni doğan bebekler uykuya meyilli olabiliyor. Özellikle de yeni doğan sarılığı döneminde. O zaman bebek acıksa da uykuya devam edebilir. Yeni doğan bir bebek 24 saatlik bir süre içinde en az 8 ila 12 kez emzirilmesi gerekir, bu nedenle yeni doğan bebeğinizi ilk ay, gündüzleri 2-2,5 saatte bir, geceleri de 3 saatte bir uyandırıp emzirmeye çalışın. Bebeğinizi uyandırmak zor olabilir. Üzerindeki kıyafetleri çıkarmak, ıslak mendille bebeği silmek uyanmasını sağlayan etkili yöntemlerdir. Bebeğinizi uyandırmak kolay olmasa bile bebeğinizi memeye koymaya çalışabilirsiniz. Tamamen uyanık olmadıkları halde, bazı bebeklerin ne kadar iyi emebildiğine şaşıracaksınız.

Doktor ne zaman aranmalı?

Bebeğinizi uyandırmaya çalışsanız bile çok zor uyanıyor ve ememiyorsa, çişli bezlerinin sayısı 5’in altına iniyorsa doktorunuza danışmakta fayda vardır.

Yenidoğan ve bebeğinizin ilk yıllarında bu tip konular anneleri genelde telaşlandırabiliyor. İşte tam da bu zaman için ''Yenidoğan bebek bakımı ve ilkyardım'' kitabım çıktı. İçeriğinde ay ay bebeğin beslenme, uyku, fiziksel gelimi bilgileri, bakım için ipuçları ve ilk yardım bilgileri içerir. Sizlere de tavsiye ederim. Özellikle emzirme anne ve bebek arasındaki muhteşem uyumdur. Bebekler annelerini sadece karnını doyurmak için değil, özlediklerinde , kendisini güvende hissetmek için de emer, bunu unutmayın!

Esra Ertuğrul

@bebeimgeliyor

www.bebeimgeliyor.com

Ek gıdaya geçiş dönemi, annelerin heyecanlandığı bir o kadar da telaşlandığı bir süreç. Bu döneme anneler çocuk doktorunun rehberliğinde ilerlemeleri önemli. Çünkü her çocuk farklı ve kendine özel olabilir. Fakat herkes için dikkat edilmesi gereken bazı bilgiler var. İşte tam da bu dönemde Gıda Mühendisi Sevgili Tuğba Bayburtlu sizlerin bana en sık sorduğunuz soruları sordum.

Tuğba hanım, Ek gıda nedir? Ve ne zaman başlanmalıdır?

Ek gıda ya da tamamlayıcı gıda, bebeklerin anne sütü sonrasında almaya başladıkları ek öğün, yemek türü olarak adlandırılabilir.

Anne sütü sonrasında bebeğin ek gıda ihtiyacının kendini hissettirmesi bebekten bebeğe göre değişse de ortalama 6. Aydan sonra kendini göstermeye başlar. Dişleri kaşınır, elini daha çok ağzını götürmeye başlar, sizi takip eder, ne yediğinize bakar, elinizdekine uzanmaya çalışır. Ayrıca bebeğinizin desteksiz oturması ve başını dik tutmaya başlaması da ek gıdaya geçiş için çok önemlidir aksi takdirde yedikleri boğazına kaçabilir.

Ek gıdaya geçişinize doktorunuz karar vereceği için kendi başınıza hareket etmemek önemlidir.

Ekgıda süreç için anneler biraz teleşlana biliyor. Bu süreç için annelere tavsiyeleriniz nedir?

Ek gıdaya geçişte öncelikle ebeveynlerin panik olmaması hep tekrar ettiğimiz bir konu. Adı üstünde hala "EK" gıda olduğu ve ufak ufak çeşit denemeleriyle az az başlandığından esasında anne ve babanın önünde azımsanmayacak bir 3-5 ay civarı bir süre var. Ek gıdaya geçiş zamanı doktorun bebeğinizin gelişimi açısından değerlendirmesi ile ortaya çıkacaktır. Ülkemizde genellikle 4. ay ila 6. ay arasında çocuk doktorları ek gıdaya geçişi telkin etmektedir.

Biliyoruz ki, Ek gıdaya geçişte çok detay vardır. Bizlere birkaç ipucu verebilir misiniz?

- Panik yapmayın. Bebeğiniz sonsuza kadar anne sütü ya da mama alacak değil.

- Ek gıda bir süreçtir ve kesinlikle zaman alacaktır. Bebeğinizi en iyi siz tanırsınız, ailenizin ihtiyaç ve isteklerini en iyi siz bilirsiniz. Bir çok bebek ek gıdaya geçiş sinyallerini verir. Örneğin sizin yemeğiniz ile ilgilenir, ağzını şapırdatır, yiyeceklere uzanmaya çalışır. Oturmaya başlaması ve kafasını dik tutması da çok önemli ölçütlerdir.

- İlk yiyecekler buharda haşlanmış sebze ve yoğurt olabilir. Daha tatlı tat olan meyveleri sebzelerden sonra vermeyi artık daha çok sağlıkçı öneriyor çünkü biliyorsunuz tatlı tada alıştıktan sonra geriye dönüş yok.

- Gluten yani buğday ürünlerine karşı hassasiyeti olma ihtimali yüzünden bir çok ülkede ilk muhallebiler pirinç unu ile yapılır. Bebeğinizin gluten hassasiyeti yoksa irmikli muhallebilere geçebilirsiniz. Fakat daha sonra takriben 8. aydan itibaren irmik, tuzsuz ekmek vb gibi buğday ürünleri verebilirsiniz: irmik, pirinç unundan daha besleyicidir.

- Sebze ve meyvelerde de mevsim ürünlerini seçmeye ve çok çok iyi yıkamaya / temizlemeye dikkat etmeniz gerekmektedir. Sebze çorbası da bir alternatiftir ama çorbalar daha çok püre kıvamında yoğun olmalıdır. Kaşığı çevirdiğinizde neredeyse dökülmeyecek kadar yoğun:)

Bebeklerimize yoğurt verirken neye dikkat etmeliyiz?

- Yoğurt iyi bir ek gıdadır. İlk günlerden itibaren verilebilir. Kendiniz mayalamayı tercih ederseniz mayalama ortamının ve aletlerinin son derece temiz ve kalıntısız olmasına dikkat etmelisiniz. Çok kaynamış sütten de daha koyu yoğurt çıksa da sütün fazla kaynaması besin öğelerini azaltacağı için eğer çiğ süt kullanıyorsanız bir taşım kaynatıp hemen mayalamak eğer pastörize süt kullanıyorsanız sadece mayalama sıcaklığına (yaklaşık elinizin dayanacağı sıcaklıklar) kadar getirip mayalamanız yeterli olacaktır.

- Bebeğiniz için yapacağınız yoğurt ve kefir için günlük süt kullanabilirsiniz. Her gün taze mayalamanız illa şart değildir, 1 litre sütten mayalanacak bir yoğurdun tüm aile tarafından tüketilmesi zaten 3-4 gün olacağından bu döngü sizin ve bebeğinize uyacaktır. Daha uzun süre dolapta kalan yoğurdu baba her zaman tüketebilir, ya da bir çorbada kullanabilirsiniz.

Yumurta da iyi bir protein kaynağı. Bebeklere nasıl vermeliyiz?

- Yumurta denemesine sarı yumurtadan çay kaşığının ucu ile başlamanız gerekir. 3 gün kuralına uyarak miktarı önce yarım çay kaşığına sonra tam çay kaşığına çıkararak devam edebilirsiniz. Yumurtayı organik tercih etmeniz ve ilk 1 ya boyunda rafadan vb yapmada tam pişmiş olarak bebeğinize sunmanız olası zehirlenme risklerini en aza indireceği için önemlidir..

- Ek gıdaya ne ile başlamalı? 3 gün kuralı nedir?

Alerji riski düşük elma gibi meyve, kabak ve havuç gibi sebzelerle başlayacağınız ek gıdaya geçişte her bir gıda için başlangıçta ayrı bir zaman belirlemeniz önemlidir. Burada 3 gün bekleme kuralı bebeğinizin alerji gösterip göstermeyeceğini anlamanız için düşünülmüş bir olgu. Örneğin kabağı 3 gün deneyip sonra üzerine pirinç unu ekleyerek güzel bir sebze püresi/muhallebisi yaptığınızı var sayalım. 3 gün sonra bu çorbaya patates, 3 gün sonra havuç ekleyebilirsiniz.

Her bir 3 gün içerisinde bebişinizde herhangi bir alerjik reaksiyon, bir rahatsızlık ve bir anormallik olmazsa denediğiniz sebzeyi artık rahatlıkla verebileceğiniz anlamına gelmektedir. Ani gelişebilecek şiddetli ya da değil herhangi bir değişiklikte hemen çocuk doktorunuzu arayın ve danışın.

1 yaşından önce verilemeyecek besinler nelerdir?

- Dünya Sağlık Örgütü 2 yaşa kadar tuz ve şekeri önermiyor. Bizim ülkemizde de bir çok doktor 1 yaşa kadar tuz ve şekerin özellikle böbreklere yük bindirebilme ihtimaline karşı vermiyor.

-Patlıcan, bakla gibi sebzeler 2 yaşından sonra tüketilmelidir. Çilek gibi alerji yapabilecek meyveler ve domates 1 yaşından sonra tanıştırılabilir.

- Bir yaşından küçük bebeklerin bal tüketmesi son derece tehlikelidir. Balda çok az miktarlarda bile olsa bulunabilecek bir bakteri, bir yaşından küçük bebeklerin sindirim sistemlerinin kaldıramayacağı bir bakteridir. 1 yaşından sonra bal başta olmak üzere tüm arı ürünlerini deneyerek verebilirsiniz.

- Bir yaşından küçük bebeklere kepekli ürünler verilmemelidir. Tahıllardaki kepek, gıdalarla beraber alındığında demir emilimini olumsuz etkilediği için bebek beslenmesinde kepeğin yeri yoktur.

Bebeklerimize hangi tahılları nasıl vermeliyiz?

- Bebeğinizin ilk tahılları 6 ila 8 ay arası pirinç unu ve yulaf unu olabilir, 8. aydan sonra da una göre daha fazla protein içerdiği için irmik olabilir. Bebeğinize 8. aydan sonra ruşeym yani buğday özü verebilirsiniz. Son derece besleyicidir. Ruşeym genellikle ülkemizde kavrularak satılsa da 1 yaşına kadar pişirerek kullanabilirsiniz, Bir yaşından sonra pişirmeden de verebilirsiniz ruşeymi.

Bebeklerimize anne sütü yetmediğinde devam sütü vereceğiz. Peki inek veya keçi sütü için ne dersiniz?

- Süt tüketimi 1 yaşında önce kesinlikle önerilmediği gibi yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda artık 2 yaşına kadar da verilemese de olur deniliyor. Keçi sütü ya da inek sütü birbirinden pek farklı değildir .

Sevgili Tuğba hanım güzel bilgileriniz için çok teşekkürler.

www.bebeimgeliyor.com

Hamile kaldıktan sonra bebeklerimizin sağlıklı doğması ve annenin sağlıklı bir hamilelik süreci geçirebilmesi için sağlıklı beslenmesi önemlidir. Hamilelikte beslenmeni çok daha önem kazanıyor. Bebeğinizin organ gelişimi, sizin sağlıklı bu süreci geçirebilmeniz için nelere dikkat etmeniz gerektiğiniz , Diyetisyen Merve Altay’a sordum.

Hamilelik döneminde beslenme her hamile annenin merak ettiği konulardan Siz hamile annelere neler önerirsiniz?

Bu dönemde beslenme karın doyurmak, açlık duygusunu bastırmak ya da canınızın istediği şeyleri yiyip içmek değildir.

Bu dönemde sağlıklı beslenme bebeğin en uygun şekilde gelişimine destek vermek, bebekte oluşabilecek sağlık sorunlarını ortadan kaldırmak ve daha rahat bir doğum yapıp, bebeğin ihtiyacı olan süt üretimin sağlanmasıdır.

Hamilelikte kaç kilo alınabilir?

Kaç kiloyla hamile kaldığınıza göre değişirse de ideal ağırlıkta olan bir anne adayı için 9-12 kg arası alınması normaldir. Son 3 ayda kilo alımı 2 katına çıkar.

Anne yetersiz beslenirse neler olur?

Prematüre bebek dediğimiz zamanından önce doğan ve yeterli kiloya ulaşamayan bebekler doğabilir ayni zamanda yetersiz beslenmeyle bebeğin beyin sinir sistemi gelişiminde sorunlar olabilir.

Gebelik döneminde görülen beslenme ile ilişkili sorunlar nelerdir?

genelde ilk aylarda olsa da beslenmeye bağlı gebelik boyunca devam edebilir. Mide yanması genelde hamileliğin son aylarına doğru bebeğin baskı yapmasıyla artabilir.

yetersiz posa alımı sebze meyve tüketimi ve yetersiz su tüketimi sonucu hamilelik süresince de sık görülür.

Bebek gelişimiyle birlikte yeni hücre oluşumu daha demir ihtiyacını attırıyor. Kırmızı et, balık , yumurta tüketilmesi gerekmektedir. Tabiki bunu da yeşil yapraklı sebzelerle birlikte yerseniz kansızlıktan daha çabuk kurtulursunuz.

Gün içinde neler yenilmeli?

Mutlaka proteini ve vitamin mineral içeriği zengin olan yumurtayla güne başlanmalı, peynir çeşitleri daha az tuzlu olmalı, mutlaka her ana öğünde yeşillik tüketilmeli, zeytin salamura ve tuzlu olduğundan dikkatli tüketilmeli, ekmekler beyaz değil tam buğday tam tahıllı ekmek olmalı. Günde en az 2 en fazla 4 porsiyon meyve tüketilmeli, kalsiyum kaynağı ve barsak dostu yoğurtla kefir mutlaka olmalı günde 2 veya 3 porsiyon kadar.

Kırmızı et günde en fazla 100 gram olmalı ve mümkünse 2-3 günde bir tüketilmeli. Yemekler çok yağlı ve salçalı yapılmamalı, Baharatlara dair bir hassasiyet yoksa baharat kullanılabilir, tuz tüketimine dikkat edilmeli. Kahve tüketimi vücudunuz alışkınsa bir fincan kadar tüketebilirsiniz fazla olmamalı kafein bebek gelişimi etkileyebileceği için.

Tabii ki bitki çayları tüketmenizi istemiyoruz sizi sık idrara çıkaran çaylardan uzak durun. Bol su içmek hem size hem bebeğinize iyi gelicek.

Merve hanımın bu verdiği bilgiler umarım tüm hamile annelere yardımcı olur. Sağlıkla bebeklerine kavuşur, annelerimiz.

Esra Ertuğrul

www.bebeimgeliyor.com

@bebeimgeliyor

İştahsız yemek seçen çocuklar için önerilerim

· Öğün aralarını 2,5-3 saat arayla yapın. Aralarda hiçbir şey ikram etmeyin.

· Her öğünde tercih edilen (yiyeceğini bildiğiniz biri) bir yiyecek servis edin.

· En azından tabağında tolere etmesini sağlayarak düzenli olarak yeni veya reddedilmiş gıdalara koyup, ikram edin.

· Yemek saatlerini mümkün oldukça eğlenceli ve olumlu bir deneyim içinde olmasını sağlayın. Bu bazen zor olabilir ve iki yaşında bir çocukla her zaman mümkün değildir. Özellikle yiyecekler üzerinde iktidar mücadelelerine girmekten ya da çeşitliliği eksikliği hakkında olumsuz konuşmaktan kaçının. Bu, zaman zaman hayal kırıklığına uğramadığımız anlamına gelmez, ancak bunu ondan korumak için elimizden gelenin en iyisini yaparız.

· Ona başka daha eğlenceli tabak, çatal-kaşık veya bardakla ikram edin.

· Ahşap çubuk şişlerle veya kürdanla yiyecekleri eğlenceli sunun.

· Özellikle dip soslarla yemekleri ikram etmek etkili olabilir. Mücveri küçük doğrayın ve otlu yoğurt hazırlayın. Ona batırarak yemesini gösterin. Eğlenceli ve ilgi çekici olabilir.

· Yiyecekleri kurabiye kalıpları ile farklı şekillerde eğlenceli olarak sunabilirsiniz.

Aile sofrası çok önemli. Bebeklerle çocuklarla anne ve babanın bir arada yemek yemesi çocuğunuzun tüm yiyeceklerle bir şekilde etkileşime girmesini sağlar.

· Birlikte yemek yapmak. İnanın çok etkili. Oğlumla birlikte yemek pişirmeye başladığımdan beri, büyük bir gücü olduğunu hatırlıyorum! Çocuğunuzun aniden oturup normalde bile bakmadığı patates çorbasını yiyeceğini söylemiyorum, ama belki dener)

· Duyusal oyunlar oynamak. Özellikle besinlere dokunurken hassasiyeti varsa duyusal etkinlikler çocukların, şimdiye kadar yiyemediği dokunamadığı yiyecekleri yiyebildiğini gösteriyor.

· Her zaman söylediğim yemeklere dokunmasına izin verin. Onlara dokunduğunda ilgisini çekip, kendi kendine yemeye başlayabilir.

· Yemekleri hazırlarken sevdikleri ve sevmediklerini birbiriyle karıştırın. Ben Altug’a köftelerin içine uzun bir süre sebze katmıştım. Az da olsa o yemediği sebzeyi en sevdiği köfte içinde yemişti. Balık yemezken onu kerevizle birlikte hazırladığımda yemesine çok mutlu olmuştum.

· Eğlenceli sunumlarda çok etkili. Benim en sevdiğim önerimdir. Hafta da 2-3 gün eğlenceli tabaklar çocuğunuzun ilgisini sofraya toplamasına yardımcı olacaktır.

Esra Ertuğrul

www.bebeimgeliyor.com

@bebeimgeliyor

Emziren annelerin en az bir kez karşılaşabilecekleri sorunlardan biridir, süt kanallarının tıkanması. Acı verici ve rahatsız edici bir durumdur. Tıkalı süt kanalları meme uçlarında ani bir ağrı hissine neden olabilir. Fakat süt kanalları ilk etapta nasıl tıkanır?

Tıkalı Süt Kanalları Nedir?

Tıkanmış veya tıkalı bir süt kanalı, sütün memeden yeterince boşalmaması nedeniyle süt kanallarının iltihaplandığı bir durumdur . Süt kanalları meme boyunca küçük kanallardır ve areolanın altındaki meme başı etrafındaki karanlık alandır. Süt lobüllerinde üretilen süt, laktifeer kanallar olarak da adlandırılan kanallardan, bebeğin beslendiği yerden meme başlığına doğru hareket eder . Süt meme başından uygun şekilde boşalmazsa, kanallar iltihaplanır ve şişmiş olarak tıkanmış süt kanallarına yol açar.

Kanallarda sütün tutulması çeşitli nedenlerden dolayı olabilir.

Tıkalı Süt Kanallarının Sebepleri Nelerdir?

Aşağıdaki faktörlerden bir veya daha fazlası nedeniyle tıkanmış süt kanalları oluşabilir .

1. Bebeğinizi aniden sütten kesmek: Bebeğinizin yaşına ve ne sıklıkta beslendiğinize bağlı olarak bebeğinizi günler veya haftalar boyunca kademeli olarak sütten kesmelisiniz. Ani sütten kesim memede süt birikmesine neden olarak tıkalı süt kanallarının şansını artırabilir.

2. Besleme programındaki değişiklik: Besleme programındaki sert değişiklikler tıkalı kanallara da yol açabilir. Bu nedenle, bebeği günde beş kez emziriyorsanız ve aniden günde iki beslemeye düşürdüyseniz, göğüsleriniz yeterince boşalmaz. Potansiyel meme büyümesine ek olarak, iki emzirme seansı arasındaki sürenin çok uzun olması tıkalı süt kanalları riskini de artırabilir.

3. Bir göğsün tercih edilmesi: Bebeği beslemek için her zaman diğer göğsünü boşaltın. Bir göğsün her zaman tercih edilmesi, herhangi bir nedenle, diğerinde tıkalı bir süt kanalı riskini artırabilir.

4. Sıkı giysiler: Sıkı bir sutyen veya sıkı bir mayo , süt kanallarını kısıtlayan ve tıkanmaya daha yatkın hale gelebilecek memeye baskı yapabilir.

5. Memenin yaralanması: Bazen göğüse ağır bir darbe veya çarpma süt kanalına zarar verebilir ve tıkanmaya neden olabilir.

Sonraki tıkalı süt kanallarının belirti ve semptomları hakkında daha fazla bilgi edinin.

Tıkalı Süt Kanallarının Belirtileri Nelerdir?

Tıkanmış süt kanallarını gösteren semptomlar şunlardır:

· Meme de donuk bir ağrı

· Göğüslerde veya muhtemelen areolada bir yumru . Meme ucundaki herhangi bir topak veya kabarcık genellikle bir kabarcık şeklindedir.

· Göğüs etrafında kızarıklık

· Emzirme sonrası ağrı azalırken bebek beslenirken hassasiyet ve ağrı

Belirtiler şiddetli olduğunda doktora gidin.

Doktora Ne Zaman Gitmeli:

Tıkanmış süt kanallarının belirtileri diğer meme ile ilişkili durumlarla örtüşür. Aşağıdaki belirtileri fark ederseniz derhal bir doktora gidin:

· Birkaç gün içinde yoğunlaşan ağrı

· Göğüs genişler veya çok zorlanır

· Göğüsleriniz kızarır veya mavimsi olur

· Göğüsler dokunulamayacak kadar sıcak hissediyor

· Berrak veya sarımsı bir sıvı meme ucundan sızmaktadır. Tıkanmış süt kanalları nadiren karmaşık bir durumdur ve evde hemen çözülebilir.

Tıkalı Süt Kanalları Nasıl Tedavi Edilir?

Tıkalı süt kanalları belirli ilaçlara ihtiyaç duymaz. Tıkalı süt kanalları için basit ev ilaçları semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir .

1. Emzirme sıklığını artırın: Halen bebeğinizi emzirmiyorsanız, günde en az 8-12 kez önemli olabilir.

2. Bebeğin pozisyonu : Bebeği, çeneleri yumruya dönük olacak şekilde yerleştirin. Eşzamanlı olarak, meme kompresyonunu kullanın veya bebek beslenirken doğrudan topak üzerine ılık kompres uygulayın.

3. Sıcak bir duş alın: Etkilenen göğsünüzü sıcak bir duşun altındayken masaj yapın veya etkilenen göğsünüzü ılık suya yaslayarak masaj yapın.

4. Sıcak bir kompres kullanın: Bir ılık suda ılık suda ıslatın ve yumruda birkaç dakika bekletin. Emzirmeden önce, kanalların içindeki süt tıkanmasını yumuşatmak için ılık kompres uygulayın.

5. Gerekirse ağrı kesici ilaç kullanın: Eğer memedeki ağrı ve acı çok sıkılırsa, doktora danışın ve emzirirken güvenli olan ilaçlardan alın .

6. Bol giysiler giyin: Göğüslerinize baskı yapmadan doğru bir şekilde oturan rahat bir sütyen seçin.

7. Yeterli dinlenin: Dinlenmek vücudunuzun hasarı daha hızlı onarmasına yardımcı olur, böylece tıkalı süt kanallarından hızlıca kurtulmanıza yardımcı olur.

8. Bol miktarda sıvı içeren besleyici yiyecekler alın: Kendinizi nemli ve beslenmiş halde tutmak, tıkalı süt kanalları nedeniyle enfeksiyon olasılığını azaltır.

Tıkalı Süt Kanallarının Komplikasyonları Nelerdir?

Kanalların bakteriyel istilası, tıkalı süt kanallarının sık görülen bir komplikasyonudur. Tıkalı süt kanalları enfekte olduğunda, mastitis denilen daha ağır bir duruma yol açabilir .Mastit semptomları benzersizdir ve memede yanma hissi, yoğun kızarıklık, yüksek ateş, vücut ağrıları ve titreme, meme ucundan akıntı ve genel bir uyuşukluk hissi içerir. Mastit acil tıbbi yardım gerektirir.

Tıkalı Süt Kanalları Ne Kadar Sürer?

Tıkalı süt kanalları, eğer uygun özen gösterilmişse, genellikle 24-48 saat içinde iyileşir. Durum devam ederse, kurul onaylı bir laktasyon danışmanından yardım isteyin.

Tamamen önlemeye çalışarak durumun neden olduğu acı ve rahatsızlığı da önleyebilirsiniz.

Tıkalı Süt Kanalları Nasıl Önlenir?

Uygun yaşam tarzı seçenekleriyle tıkalı süt kanallarını önleyebilirsiniz.

· Bebeğinizi yavaşça emzirmeyi kesin: Bebeğinizi aniden sütten kesmeye başlarsanız, tıkalı süt kanallarının olasılığı daha yüksektir. Bunun yerine, yavaşça ve kademeli olarak emzirmeyi kesin, böylece vücut değişime alışır ve süt üretimini azaltır.

· Göğüsler dolunca süt ver : Birçok durumda bir süre anne sütü üretmeye devam edebilirsiniz. Sütün yine de memede kalmaması için gerekirse sağmalısınız. Sütünüz azalınca, dondurduğunuz sütü çıkarmak ve bebeğinize vermek en iyi seçim olabilir;

· Dar sütyenlerden ve giysilerden kaçının: Bol ve rahat kıyafetler giymek kanalların sıkışmasını ve böylece tıkanmasını önler.

· Her iki göğsünden de besleme: Mümkünse her beslemede her iki göğsü de verin. Bebek bu beslemede sunulan son göğsü bitiremezse, bir sonraki beslemenin başlangıcında göğsünü tekrar vermeyi unutmayın. .

· Ne zaman bir ağrı hissederseniz, göğüslerinize masaj yapın: Emzirirken, göğüs ağrıları oldukça yaygındır. Göğüslere masaj yapın ve kanalları rahatlatmak ve tıkanmayı azaltmak için sıcak kompres kullanın.

Emzirme zorluklar doğurabilir, ancak aynı zamanda büyüyen bir bebeği beslemenin en iyi yoludur. Bazı basit önleyici adımlara uymak, bebeği zorlamadan emzirmenizi sağlar.

Esra Ertuğrul

www.bebeimgeliyor.com

@bebeimgeliyor