SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Arzularınız Size Rağmen Gerçekleşir!

Kendimiz için bir şeylerin gerçekleşmesini isteriz. Hatta bu isteklerin bir an evvel gerçekleşmesini isteriz. Bazılarımız bunun için dua eder, bazılarımız hacı, hocaya gider, bazılarımız ise işi oluruna bırakır. Her ne isterseniz isteyin o veya bu şekilde arzularınız gerçekleşir. Hatta bazıları gerçekleşir, fakat farkında olmazsınız.

Arzu ettiğiniz şey yerine onun gerçekleşmeyeceğine dair senaryolara odaklandığınızda istediklerinizin gerçekleşmesi de zaman alır. Çünkü önce en çok odaklandığınız şey yani gerçekleşemeyeceğine dair olan arzunuz gerçekleşecektir.

?Bazen de istekleriniz kendiliğinden gerçekleşir fakat farkında olmayabilirsiniz. Nasıl mı? Bu durumu kendi hayatımdan bir örnek vererek açıklamak istiyorum. Yazılarımı takip edenler bilirler. Her sene başı bir sonraki senenin yapılacaklar listesini hazırlarım. Bu sene başında, hedef listeme Avrupa’da bir şehirde bir aylığına ev kiralayıp yaşamak istediğim şeklinde bir istek ilave etmiştim. Sene başında, 2015 yılı planlarım ile listede yer alan diğer hedefleri dikkate aldığımda bu arzumun ancak 2017 den sonra gerçekleşebileceğini düşünmüştüm. Ne oldu? dersiniz.

Geçtiğimiz ağustos ayında Fransa'nın bir köyünde iki ay sürecek bir meditasyon kampına gitmeye karar verdiğimde bu isteğim de kendiliğinden gerçekleşmiş oldu. Fransa’daki o köye gitmekteki asıl sebebim zihnime çalışmak olduğundan Avrupa’da bir ay yaşama isteğimle de bu çalışmanın örtüşebileceğini düşünmemiştim. Aradaki bu bağlantıyı meditasyon kampı başladıktan bir hafta sonra sabah yürüyüşüne çıktığımda keşfettim. Bu farkındalık gelmemiş olsaydı, hali hazırda zaten gerçekleşmiş bir isteği gerçekleştirmek için büyük bir çaba harcayacaktım

Bu yüzden de ne istesem gerçekleşmeyecek sloganını savunmak yerine isteklerim gerçekleşir sloganına sahip çıkın derin. Çünkü bu slogan sayesinde evrenin sunacağı fırsatlar daha görünür hale gelebilir.

Her Daim Sevgi ve Işıkla

www.nefestr.com

Yazının devamı...

Yoldan Çıkaran Düşünceler

Bundan üç ay önce isimli yazımda da bu konuya değinmiştim. Şimdi aynı konuya biraz daha devam etmek istiyorum. Mutlu eden düşünceler daha çok hülyalara daldıklarımızdır. Yoldan çıkaranlar ise negatif düşüncelerdir. Her iki türün de amacı “olduğu halde elde edilen sonuç tatmin edici olmaz.

Çocukken işin içinden çıkamadığımızda yani yoğun duygularla baş edemeyince zihni takip etmeye başlarız. Düşünceler, yoğun duygulardan bizi uzaklaştırır. Küçük bir çocuğun, çaresizlik, üzüntü, kızgınlıktan uzaklaşarak kendini korumak istemesi çok akıllıcadır. Fakat yetişkin olduğumuzda da aynı uygulamayı sürdürmek istediğimizde yanılgıya düşeriz.

Çocuk olmak nasıldır? Çocuk oyun oynar, yemek, okula gitmek, doktora gitmek tarzı aktiviteler için diğerlerinden yardım alır, sorumluluk alması beklenmez. Yetişkin olmak ise bunun tam tersidir. Bir yetişkin hayal dünyasında yaşamak yerine hareket ettiğinde, faydalı aktiviteler bulunduğunda daha mutlu olur. Hayal dünyasını bırakmak istemeyen yetişkinlerin ortak bir noktası vardır. Bir şeyler yapmak için motivasyona ihtiyaçları yoktur, kötü şartlardan etkilenmezler. Ona bir iş verin, engel ve zorluklara takılmadan işi başarıyla sonuçlandırır. Zorluklardan etkilenmemesinin sebebi duygularıyla bağlantısını kesmiş olmasıdır. Sezgileri ile değil de iç güdüleri ile hareket eder. Bu durum onu, içinde yaşadığı hayal dünyasının gerçek olmadığını fark etme haline “ ” götürecektir.

Hayal dünyasının bir de negatif versiyonu vardır. Kişi, kendini tehdit eden güçlerin olduğunu hayal eder, güçlü hayal gücü bu düşünceleri gerçekmiş gibi gösterir. Görüntü hormonlar tarafından desteklendiğinde ise tehdit gerçek olur. Bu tarz bir hayal dünyasında yaşayan bir insan, diğerlerinin sürekli işine karışıp tavsiyelerde bulunur. Diğerlerinin içinde oldukları dar boğazdan nasıl çıkabileceklerine kafa yorar, kısaca onların işine burnunu sokar. Bir sürü gereksiz yük alır.

Şimdi diyeceksiniz, hiç düşünmeyecek miyiz? Tabii ki düşüneceğiz, sadece işin suyunu çıkarmayacağız. Hayal dünyasında yaşamak yerine harekete geçeceğiz.

Belki de şu an “” Diyebilirsiniz, hayal dünyanızın yarattığı illüzyondan dolayı yüzünüzde tehditkar ya da bezgin bir hal olduğu sürece kimse sizden yardım istemeyecek, daha çok sizden uzaklaşmayı tercih edeceklerdir. Her şeye rağmen yüzünüzde mutlu bir ifade olabiliyorsa zaten insanlar hiç çekinmeden sizden yardım isteyeceklerdir.

Bu yüzden de hayal dünyanızı terk edip gerçeğe yolculuk yapın ki yaşamın keyfini çıkartabilin. Hareket etmedikçe yaşamın ne kadar güzel olduğunu anlayamazsınız.

Her daim sevgi ve ışıkla

www.nefestr.com

Yazının devamı...

Her Şey Tek Bir Pamuk İpliğine Bağlı

Dış görünüş çok önemlidir. Hele önemli bir toplantıya katılacaksanız, öncesinde yıkanır, paklanır, dolabınızdaki en güzel kıyafeti seçer, berbere gider, bayansanız güzel bir makyaj yaparsınız. Her şeyden emin olduğunuzda toplantının olduğu yere gitmek için yola çıkarsınız. Toplantının gerçekleşeceği odaya girmeden önce gözünüz duvarda duran aynadaki görüntünüze takılır. Görüntünüzle gurur duyarsınız, gözlerinizin içi güler. Dış görünüşünüz tam da hayal ettiğiniz gibidir. Toplantıya katılanlara şöyle bir göz atarsınız. Aa, ahh o da ne! Aranızın hiç de iyi olmadığı bir arkadaşınız da orada... O an içinizde hiç de hoş olmayan bir enerji yükselmeye başlar, yüzünüz hafifçe kızarır. Kaşlarınız çatılır, alnınızda derin bir kırışık belirir. Hâlbuki evden çıkmadan önce bu kırışıktan eser yoktur. Bedeninizden yükselen sıcaklıkla terlemeye başlarsınız. O güzel görüntünüzle hiç de uyuşmayan nahoş bir ter kokusu yükselmeye başlar. Artık odaya ilk girişinizdeki görüntünüzden eser kalmamıştır. Makyaja, güzellik malzemelerine harcadığınız onca para tek bir öfke anı ile boşa gitmiştir.

Bir tek öfke anı ile, estetik, botoks, dolgu, lazer gibi tekniklere büyük paralar vererek korumaya çalıştığınız güzelliğiniz yok olabilir. Aslında “ denilen şey de budur. Gerçekten güzel görünmek istiyorsanız genç ve taze görünmek için aldığınız önlemler listesine öfke ve nefretle baş edebilmeyi de eklemeniz gerekir. Bunlarla baş etmeyi başardığınızda suratınızda doğal bir aydınlanma olacağından listedeki bazı maddelere hiç gerek kalmayacaktır.

Bir sonraki iki yazımda öfke ile baş etmenin yollarından bahsedeceğim.

Her Daim Sevgi ve ışıkla

www.nefestr.com

Yazının devamı...

Gerçek Düşman Kim?

Negatif duygular bir kere ortaya çıkmaya görsünler huzurumuzu bozup sağlığımıza zarar verirler. Bu yüzden de gerçek düşmanın negatif duygular olduğunu söylemek hiç de yalan olmaz. Bazı şeyleri diyerek nasıl bir kenara bırakabiliyorsak, negatif duygular için de aynı şeyi yapabilmeliyiz. Çünkü saygısızca davranmak, suiistimal etmek ve edilmek, aldatmak, yalan söylemek, hayallerimizden vazgeçmek, sevdiğimiz insanları üzmek vb. gibi negatif aktivitelerin kaynağı negatif duygulardır.

Düşman olarak belirlediğimiz bazı insanlar, bize kötü davranıyor olabilirler. Fakat hepsinin günün birinde değişme potansiyeli vardır. En azından onlarla birlikte olmadığımızda tehdit olmaktan çıkarlar. İç düşmanın yarattığı etki ise daha yıkıcıdır. Onlarla ilgili bir şeyler yapılmadıkça her yere bizimle birlikte gelirler. Huzuru bozan, hatta ileride fiziksel rahatsızlıklar yaratma potansiyeli olan iç düşmanlar için nasıl bir strateji uygulayacağınızı bir an evvel belirlemekte fayda var. Evinize hırsız girdiğinde ertesi gün ne tür bir tedbir alacağınız konusunda eminseniz iç düşmanlar için de aynı netlikte olmak gerekir. Bunun için çok para harcamak da gerekmez. Eğer istersek onlardan özgürleşmek ya da etkilerini azaltmak mümkün. Bunun için zihni sakinleştirerek onları fark edebilir hale getirmek gerekiyor.

Ben bu düşmanlarla savaşırken önce zihnimi sakinleştiriyorum ( Onları anlayabilmek için ve onlarla zaman geçirip haklarında bilgi topluyorum. ( ) Bu bilgilerle nasıl yol alacağım konusunda ise bildiğim, tanıdığım hocaların hayat hikayelerinden ve Budist öğretilerden faydalanıyorum.

Her daim Sevgi ve ışıkla

www.nefestr.com

kaynak: 4 noble truth

Yazının devamı...

İste Olsun

Kişisel gelişim konusu o kadar gelişip yaygınlaştı ki televizyonlarda bu konuda espri dahi yapılıyor. Cem Yılmaz’ın yaptıkları ise en popüler olanlar.. Eminim bir sürü arkadaşınız sürekli olarak bu çalışmalarla ilgili deneyimlerini paylaşıyorlar.

Bazılarının hayatındaki değişim hemen fark ediliyor. İlgi alanlarını hatta çevrelerini dahi değiştirenler var. Yaptıkları çalışmalar sonrasında fiziksel rahatsızlıklarından kurtulanlar olabiliyor. Gelişmeler o kadar cazip görünüyor ki insanın bu çalışmalara sürekli katılası geliyor. Katıldığınızda ise şunlar başınıza gelebiliyor;

Bazıları o kadar güçlü ki çevrenizi daha farklı algılamaya başlıyorsunuz. Bazılarında neden orada olduğunuzu sorguladığınız oluyor. Bazılarında ise içinizden kızgınlık hissi yükselebiliyor, hatta zorlandığınızı düşünüyorsunuz. Bu zorlanmanın birçok sebebi olabilir. Bunlardan biri, seçtiğiniz hoca olabilir. Sürekli tavsiyelerde bulunan, arada sırada manipüle eden bir hocayla çalışmak insanı zorlayabilir. Başka bir durumda kozmik ve astrolojik zamanlama uygun olmayabiliyor. Bence gerçek sebep, bunların hepsinden farklıdır.

Gerçek sebep “ Eğer değişime ve yeni bir adım atmaya hazır değilseniz tatmin edici bir sonuç çıkmayacaktır. Zaten karşınıza uygunsuz hoca ya da tekniklerin çıkmasının sebebi de budur. Başka bir deyişle kişisel gelişim yolunda talihsiz deneyimler yaşıyorsanız her şey yolunda ve her şey arzu ettiğiniz gibidir... Sizin için değişim zamanı henüz gelmemiştir. Özgür iradenizin belirlediği dışında hiç bir şey gerçekleşmez. Zira, kişisel gelişim teknikleri gücünü “Siz” den alır!!! Bu yüzden çalışmalara katıldığınızda ısrarla “ sloganı karşınıza çıkar.

Her Daim Sevgi ve Işıkla

www.nefestr.com

sibel.kavunoglu@gmail.com

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.