SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Altın Çağa Geçiş


Hanidir, yeni bir çağa giriş yapıldığından artık hiçbir şeyin aynı kalmayacağından, seçim yapmadığımızda ise evrenin bizi zorlayacağından bahsediliyor. Çok doğru, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu yüzden de hangi tarafı seçtiğimiz ya da seçeceğimiz önemli. Çünkü evren sevgide kalanlara sevgiyi, tepkide olanlara ise tepkiselliği deneyimlettirecek. Eskiden olduğu gibi ikisi bir arada olamayacak. Sevgiyi seçtiğinizde, sevginin zıddı deneyimleri yaşamınızdan çıkartmanız gerekecek. Yani korkudan ve yargılamaktan vazgeçmeniz, önce kendi içinizde huzur ve barışı bulmanız ve insanların güzel taraflarını aynalamaya doğru gitmeniz gerekecek. Tabii bir de sevgi adına yapıldığı söylenen “ ” ya da “” gibi deneyimlere de veda etmeniz gerekecek. Kısaca her şey daha net olacak. İşte bu geçiş döneminde () ihtiyacınız olan tek şey “ olacaktır.

Gerçek güç, bir şeyleri daha iyi yapma ve becerme ya da çok kuvvetli olmakla ilgili değildir. Gerçek güç, gerektiğinde sevdiklerinize “hayır” diyebilmek, nemalandığınız davranışlardan vazgeçebilmek, herkese eşit davranabilmek, bize yapılmasını istemediklerimizi başkasına yapamamak, her şeyin mükemmel olduğuna yani mucize bilincine inanmakla ilgilidir.

İlk nefes seminerimdeyken seminerin içeriğinde yer alan pozitif niyet ve mucize bilinci konuları çok ilgimi çekmişti. Hele Sevgili Judith, bir türlü okuyamadığım mucize bilinci kursu kitabında yer alan bilgileri beş dakika gibi bir kısa bir sürede bize öğreteceğini söylediğinde çok heyecanlanmıştım. Judith’ i dinledikten sonra “, ” diye düşünmüştüm. Seminerden eve döndüğümde mucize bilincini uygulamaya çalıştım ama olmadı. Adam kayırma, mevcudu farklı gösterme, manüpile etme gibi olaylardan dikkatimi alamıyordum. Tabii önce çevremi suçladım. “ şeklinde düşünüyordum. Kaçırdığım bir şey vardı, o da; “onlar çok yol kat etmeliler” düşüncesi, mucize bilincinin seçtiği türden düşünce tarzı olmadığıydı. Ve ben, dikkatimi bu ve benzeri konulara verdiğim sürece, mucize bilincine “ demiş oluyordum. Şimdi geldiğim noktada mucize bilincini yaşamımda tamamen uyguladığımı söyleyemesem de mucize bilincine dönüş süremin kısaldığının farkındayım. Bunun için de gerçek gücüme çok teşekkür ediyorum. Bu yolda nefes yapmak, iç dostumla yaptığım hesaplaşmak ( meditasyon) bana çok yardımcı oluyor. Yoldan çıktığım zamanlarda ise kendime “” sorusunu yöneltiyorum. Bazen de bir müddet “mış” gibi yapsam da pratik yaptıkça yavaş yavaş uzmanlığa geçeceğimden eminim.

Veseçtiğim taraf, nerede olduğum ya da hangi işi yaptığım değil, her neyi yapıyorsam onu nasıl yaptığımda saklı.

Evet, siz de “

Yazının devamı...

Bu İşte Bir Terslik Var

Kişisel gelişim kitapları “” öneminden bahseder, “” ya da “” gibi sorulara yanıt vermenizi isterler. Bu tür basit ama güçlü sorular gündeme geldiğinde; “” diyorsanız mevcut durumunuzdan çok memnunsunuz demektir. Aradan yıllar geçip de ‘” dediğiniz bir an geldiğinde ise var oluş tarzınızı artık sevmiyorsunuz demektir. Aslında “ ” sözcüğünün arkasında geçmişteki güçlü bir niyet saklanmaktadır. Ve bu niyet “” sorusuna yanıt bulmak için elinden geleni ardına koymaz. Bir de bakmışsınız bir kişisel gelişim uzmanı ya da bir gurunun karşısında basit ama güçlü soruları yanıtlamaya başlamışsınız. Yaşamın sırları tek tek görünmeye başlar. Düşman dedikleriniz dost, dost bildiklerinizin ise düşmanınız olur.

Kısaca dediğiniz de gerçek yolculuğunuz başlamış demektir. Bu yolda ilerken başında sevgi ve şefkat gelir. İçinizdeki enerjinin frekansı sevgi ve şefkatinkine yaklaştıkça sırlar açığa çıkacaktır. Sevgi ve şefkat olmadan gerçeği mutlulukla karşılamak zordur. Çünkü gerçek çok korkunçtur ve de acı verecektir.

Bu yolda ilerlerken ; hayatınızdaki her şeyin aynı kalacağına inanmaktır ve bu da tıpkı Don Kişot gibi gerçekle savaşmak anlamına gelir.

Bu yolda ilerlerken size olan ise disiplinli ve sabırlı olmaktır.

Bu yolda ilerlerken guru ise başkalarına verdiğiniz nasihatlerde saklıdır. İçinizdeki guru size en uygun olanı bilir ve başkalarına verdiğiniz nasihatlerle kendini gösterir. Bu nasihatleri bizzat yaşamınızda uygulamadığınız sürece dostlarınıza hep aynı nasihatleri vermeye devam edecek ve sonunda sıkıcı bir insan olarak bilinmeye başlayacaksınız.

Sevgiler

www.nefestr.com

Yazının devamı...

İç Sesimizi Dinlemediğimizde Neler olur?

Transformal nefesi, diğer nefes tekniklerden ayıran özelliklerinden biri nefes analizi tekniğidir. Bu teknik sayesinde kişinin yaşamında neler olup bittiği konusunda bilgi sahibi olurum. Nefes seanslarımda kişinin iç sesine kulak asıp asmadığını anlamak için solar pleksus (kaburgamızın ortası) un sol tarafında yer alan enerji noktasını kontrol ederim. Bu noktadan gerginlik var ise üzerinde çalışırken “” şeklinde telkinlerde bulunurum. Burası “ nitelliğinde bir yerdir.

Hayatımızda bir şeyler iyi gitmediğinde bazen “sorusunu sormakyerine çevremize yöneliriz. Yani başımıza gelenler için çevremizdekileri suçlarız. Suçlama, bir müddet sonra boyut değiştirir ve “” moduna gireriz. İşte o an tehlike çanları çalmaya başlamıştır. “ “ modu bizi “ düşüncesine tutunma hali getirir ki o andan sonra iç sesimizi dinlemek mümkün olmayacaktır. İç sesimiz olmadan yaşamda var olmak futbol sahasına ayakkabısız çıkmak gibidir. İsteklerimizi gerçekleştirmek zorlaşır. Gün gelir, bir de bakmışız ki azla yetinmenin güzel bir erdem olduğuna inanıvermişiz. Azla yetinmek kötü bir şey değildir. Ama altında iç sesini dinlememe hali yattığı sürece azla yetinme, erdem olmaktan çıkar, çaresizlik, kurban olma halini sunar. Kendimizi değersiz hissetmeye başlarız. Sonra da o teknikten bu tekniğe koşarak değerimizi arttırmak için kendimize yatırım yapmaya çalışırız. Ama bir türlü olmaz, olmaz, olmaz. Yapılması gereken iç sesimizi dinlemenin en doğru şey olduğuna kendimizi inandırmaktır. Bunun için de tam olmaya, bütün olmaya, büyümeye ihtiyaç vardır.

İşte biz, bu noktada başta bahsettiğim o sır bölgeye derin ve rahat bir nefes aldırarak iç sesin duyulması için gerekli zemini oluştururuz. Artık ondan sonra çözümlenme kendiliğinizden gelecektir. Çünkü o zaten hep oradadır sadece yanlış bir bilgiden dolayı üstü kapanmıştır. O örtüyü kaldıracak şey ise sadece nefesinin gücü ile “”siniz.

Unutmayın, nefes, mutluluk dışında bir alternatif sunmaz.

Sevgiler

www.nefestr.com

Yazının devamı...

Bağımlılıklar Ve Nefes

Eskiden sigara ve alkol kullanan insanlar hakkında. “ şeklinde yorum yapardım. Nefes çalışmaların da derinleştikçe benimde diğerleri gibi bağımlılıklarım olduğunu fark ettim. Benimkiler sigara ve alkol gibi fark edilebilir değildi. Benimkiler insan, alış veriş ve iş bağımlılığı gibi fark edilmesi zor türdendi. Onları yanlış bir tanım altında arşivlediğim için farkına varamıyordum. Örneğin annemi büyük bir guru olarak bellemiştim. Onun rehberliğinden faydalanabilmek için elimden geleni yapıyordum. Sonunda kendi isteklerimi dikkate almaz olmuştum. Benzer durum ilişkilerimde de söz konusuydu. İlişki içinde kalıp keyif almaktan çok beni sevmeye devam etmeleri için ne gerekiyor ise yapıyordum. Onlar da kendileri için bağımlılık unsuru haline gelmemem için elinden geleni yapıyorlardı yani haber vermeden hayatımdan çıkıyorlardı.

Nefesin yaşamıma girmesi ile kısa sürede iş ve alışveriş bağımlılıklarımdan kurtuldum. Daha önceki yazılarımda bahsetmiştim, kısaca tekrar yazabilirim. Bağlantılı açık nefes yaparak yaşam enerjisini bedenimize davet ederiz. Yaşam enerjisinin yüksek frekanslı titreşimi yapacağını yapar ve bağımlılık deneyimine ait düşük frekanslı enerjilerin frekansını yükseltir. Durum böyle olunca da bağımlılıklardan eser kalmaz.

Evet, Transformal nefes bağımlılıklar üzerinde çok etkili olabiliyor. Buradaki en büyük zorluk bağımlıları fiilen ve bedenen seansa getirebilmektir. Eğer bir kere gelip nefes almaya başlarlarsa, şifa çoğunlukla hızla gerçekleşir. Kısaca, Transformal Nefes, bağımlılıklarından samimi olarak kurtulmak isteyenlere dikkate değer sonuçlar sunar.

Her Daim Neşe, Işık ve Sevgiyle

www.yourwishisyourreality.com

Sibel.kavunoglu@gmail.com

Yazının devamı...

Psikolojik Rahatsızlıklar ve Nefes

Önünden gri ve beyaz bulutlar geçse de gökyüzü hep oradadır ve hep orada olacaktır. Tıpkı gökyüzü örneğindeki gibi gerçek benliğimiz ile aramızda gri ve beyaz bulutları andıran enerji alanı vardır. Bu enerji alanında geçmiş travmalarımıza ait enerjiler yer alır. Bu alan ne kadar daralır ise gerçek benliğimiz de o kadar görünür hale gelecektir.

İşte bu enerjinin formunu değiştirecek güçlü tekniklerden biri de nefestir. Birbiri ile bağlantılı nefes yaptığınızda bedende yüksek frekanslı enerji alanı oluşur. Bedendeki durağan enerjiler bu yüksek frekanslı enerjiye doğru çekilerek form değiştirirler. Nefes yapan insanların bir anda huzuru bulması, stresten kurtulması işte bu mekanizma ile gerçekleşmektedir. Geçmişte ben de bu mekanizma sayesinde tekrardan yapılandım. Nasıl mı? Kısaca anlatayım;

Geçmişte iyi bir işim, güzel bir evim, keyifli olduğunu düşündüğüm bir hayatım vardı. Ancak çok mutlu değildim. Çabuk sinirleniyor ve sevdiğim insanları üzüyordum. Hatta bir akşam benzin istasyonundan benzin alırken şu an ne olduğunu hatırlamadığım bir sebepten dolayı fizikken benden daha güçlü ve büyük olan bir adama laflarımla saldırmıştım. Sanki içimde birden fazla insan var gibiydi. Hiçbirisini de tanımıyordum. O günden sonra insanları daha fazla üzmeme kararı aldım. Ancak bunu nasıl yapacağımı bilemiyordum. Aradan bir iki hafta geçmişti ki bir akşam gittiğim kokteyl partide bir grup insanın psikiyatrise gitmekten bahsettiklerini işittim ve hiç tereddüt etmeden hakkında konuştukları psikiyatrisin iletişim bilgilerini aldım. Gururum incinme pahasına da olsa sonraki ilk hafta sonu psikiyatriste gittim. Psikiyatrist ilk görüşmemizde diye sordu. İnsanlara zor anlar yaşatmanın adı “ ise şu karakter değişikliği denilen şeye bir an evvel başlamak istiyordum. 8 aylık terapi sürecinden sonra kendimi eskiye nazaran daha iyi hissetmeye başlasam da hala o çok arzuladığım huzura ulaşamamıştım. Sadece öfkemi bastırma konusunda maharet kazanmıştım. Sonunda evren bu konudaki kararlılığıma inanmış olacak ki karşıma nefesi çıkarttı. 3 ay boyunca katıldığım uzun soluklu nefes çalışmaları sonrasında artık huzuru hissetmeye başlamıştım. Sonraki yıllarda sırasıyla kendi kendini sabote ve otoriteye karşı gelmeye dayalı kahramanlık öyküleri, alışveriş, anne ve iş gibi bağımlılıkları bıraktım. Ve tüm bunlar sadece nefes alarak gerçekleşti.

“ (*)

Gerçekten de nefesle sakinleştirici kullanmadan zihninizi sakinleştirebilir, yaşamınızda olanlara daha net ve objektif bir bakış açısıyla bakma hali kazandırabilir. Yani huzuru bulmak, barışı hissetmek mümkündür. Önemli olan bunu ne kadar istediğinize karar vermenizdir!

Sevgiler

www.yourwishisyourreality.com

(*) Dr. Judith Kravitz’in” Derin Nefes al Neşe ile Kal” isimli kitabından alınmıştır.

Yazının devamı...

Kanser ve Nefes

Kanser hücreleri oksijensizdir ve bu nedenle sadece hücrelerin az oksijen aldığı ya da hiç almadığı yerde daha hızla çoğalırlar. Onların dejeneratif doğaları etraflarında bulunan hücreleri de etkiler. İki kez Nobel ödülü kazanan Dr. Otto Warburg bir hücrenin kendi oksijeninin yüzde altmışından yoksun bırakıldığında, kanserli hücreye dönüştüğünü keşfetmiştir. Bu, kanser ve diğer tedavi edilemez hastalıklar için son zamanlardaki tedavilerde çok yararlı olmuştur. O’nin dokulardaki bu artışı kendi hücrelerimizin ve bedenlerimizin sağlığını geliştirirken, bakterilerin ve kanser hücrelerinin yok edilmesine yardım eder.

Sevgili Nefes Hocam Dr. Judith Kravitz, nefesin gücünü keşfetmeden önce, bir gün gırtlak kanseri olduğunu öğrenmiş ve altı ay boyunca sürekli nefes alıp vermiş. Altı ayın sonunda boğazını kontrol ettiğinde nodüllerinden kendiliğinden yok olduğunu görmüştür. Ondan sonrasında ise bu mucizevi tekniği bizlerle paylaşmaya başlamıştır.

Sevgili Hocam Judith dışında nefesin bu mucizevî etkisini deneyimleyen bazı uzmanlar ise şunları söylüyorlar.;

Nathaniel Altman. (Oxygen Healing Therapies isimli kitabı)“.”

Dr. Harry Goldblatt, Journal Of Experimental Medicine, “

Kanser üzerine araştırmaları sebebiyle Nobel ödülü alan Dr. Otto Warburg,

Kanser rahatsızlığınız olduğunda tabii ki hemen doktorunuza başvurun ama bu arada bir de nefesi başlayın.

Sevgiler

www.yourwishisyourreality.com

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.