SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Hayatınızdaki Kişileri Değiştirmeye Zorlamayın.

Bu mümkün değildir. Her zaman derim siz yorulduğunuzla o bunaldığıyla kalır.

Kişinin değişime hazır ve açık olması çok önemlidir. Eğer bir kişi buna kapalıysa ne yaparsanız da, ne söylersiniz de etkili olamazsınız. Ancak o kişi buna hazır ve açıksa bir sözünüz bile hayatında farkındalık oluşturur. Keskin inançları olan birine değişmesini söylemek yararsızdır. Her insan değişime farklı tepki verir. Özellikle bu talep karşıdan geldiyse direnme gösterebilir. Çünkü bu gerçekleştiğinde kendi olmaktan çıkacağını savunurlar " gibi sözlerle tepki verirler.

Nasreddin Hoca’ya yaşını sormuşlar, "kırk beş yaşındayım" demiş.

Birisi, “” diye sormuş.

Hoca, " demiş.

Hoca, burada değişimi reddetmenin insanı bazen nasıl gülünç duruma düşüreceğini gösteriyor aslında…

Ancak bazen de birini zorla değiştirmeye çalışmak harika bir elmadan zorla armut olmasını istemek gibi bir şey…

Bir değişim istiyorsak kendimizden başlamalıyız. Eğer çevrenizdeki insanlar isterlerse zaten sizdeki bu değişime uyum sağlar ve aynı frekansa çıkar. Bu arada siz değiştiğinizde farkında olmadan çevrenizde değişmeye başlar. O frekansa çıkamayan- uyum sağlamayan kişiler birer birer üstelikte siz hiçbir şey yapmadan hayatınızdan çıkar. Hayatınızdaki rolü bitmiştir. Bir kere birbirinizin frekansından düştüğünüzde zorlasanız da o eski tadı bulamazsınız. Geçmişe dönüp baktığınızda ne kadar çok insanla tanımış olduğunuzu ama ne kadarıyla yola devam ettiğinizi gördüğünüzde bunu daha net anlarsınız. Ajda'nın dediği gibi ":)

Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir

Farklı bir idrakle baktığımızda karşımıza çıkan herkesin hayatımızda bir görevi olduğunu bize bir şey öğrettiğini görürüz. Kimileri hayatımıza kısa süreli girer kimisi ömür boyu her zaman yanınızda olur. Ama hiç bir karşılaşma tesadüf değildir.

Kelime anlamı olarak tesadüf senkronize deneyimdir der Deepak Chopra.

Ve tanıştığımız her insan bize kendimizi tanıtmak kendimizi keşfetmek için bir fırsat taşır.

Yaşanılan kötü deneyimlerden bile insan tecrübe edinir. Size olumsuz görünen şeylerin bile arkasında saklı ders vardır. Hatırlarsanız daha önce de yazmıştım "Blessing in disguise" diye bir deyim vardır... Kılık değiştirmiş nimet. Siz ŞER zannedersiniz aslında “ŞANS”tır!

İnsan bilinç seviyesi yükseldikçe, bize o an için kötü gibi görünen olayların gerçek manalarını idrak etmeye başlıyor.

Bir şeyin olması için bazen bir sürü şey olur.

Sen sonunda anlarsın bütün onları neden yaşadığını.

Noktaları birleştirmeden büyük tabloyu görmek mümkün değil, Bunu da ancak geriye döndüğünüzde yapabiliyorsunuz. Çünkü o noktalar ileriye doğru birleşmiyor.

Bazen birisi hayatınıza girer ve onun orada olmasının sebebinin aslında geçirdiğiniz zor dönemde size yardım etmek ve belki de hayatımızda iyileştirme yapmak olduğunu yâda size bir ders vermek olduğunu anlarsınız

Veya size öyle bir ayna tutar ki " der sizde olan keskin bir yönü törpülersiniz.

İnsanlar doğrulardan çok yanlışlardan öğrenir

Değiştiremeyeceğin şeyler için enerjini ziyan etme..

Epiktetus'un öğrencilerine söylediklerine kulak verin:

Bu teslimiyettir.

Ancak teslimiyet içinde olduğunuzda da her şey bitmiyor.

HAYAT BU yine testler ve imtihanlarla karşılaşacaksınız.

Sadece bakış açınızı değiştirdiğinizde neyin ne için olduğunu artık FARK eder hale geleceksiniz..

Son olarak geçmiş karmik bağlarınızdan özgürleşmek ve affetmek için güzel bir olumlama paylaşmak istiyorum:

“Hayatıma girip çıkan her insanın benim ihtiyacım olan birer öğretmen olduğunu fark ettiğimden beri, hiç bir hayal kırıklığı yaşamadan dersimi alıp yoluma devam ediyorum...

Onlara; hayatıma anlam katıp bana yaptıkları katkı için teşekkür ediyorum.”

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

instagram.com/nrlblog/

Yazının devamı...

Kadir Gecesinin Enerjisi

Kur’an-ı Kerîm’de medhedilen en kıymetli gecelerden biridir Kadir gecesi

Bizzat Allah tarafından, bunun böyle olduğu Kadir suresinde açıkça bildirilmiştir.

İnsanlarla meleklerin buluştuğu bir gece.

Müthiş bir enerji akışı var. Bu enerji akışına sabaha kadar melekler aracılık edecekler.

Meleklerin yeryüzüne grup grup ineceği hatta Cebrail Aleyhisselamında bu gece yeryüzüne ineceği tüm gece boyunca isteklerde bulunanlara istediklerinin dağıtılacağı ve sabaha kadar bunun böylece devam edeceği önemle belirtiliyor.

Bu enerji yoğunluğuyla dünyanın bile aurası değişir.

Tabi ki geceyi değerlendirebilenler bu güzel enerjiden payına düşeni alabilecek.

İnsan bu gecede hayatına yeni bir yön çizebilir. Hatta yepyeni bir sayfa açabilir.

Kader sandığımız gibi insanın alnına yazılan bir ömürlük bir yazı değil bir senelik programlandığı söylenir kaynaklarda.

Yani buna göre her sene bu vesileyle yepyeni bir sayfa açar ve doldurursunuz.

Aslında Kadir gecesinin tam tarihi gizli tutulmuş. İnsanlar belli işaretleri takip ederek saptamaya çalışıyor.

Ramazanın son 10 gecesinde özelliklede tek rakamlı gecelerinde gizli olduğu yine kadim bilgiler arasında.

Bin aydan daha hayırlı diye önemine vurgu yapılan bu çok özel geceyi değerlendirmenizi hatırlatırım.

Nasıl değerlendirebiliriz?

Önce güzel bir abdest alalım. Abdest almak şart mı? Bence olsa çok iyi olur.. Çünkü negatif enerjilerden arınmamızı sağlıyor..

Enerjimizi temizledikten sonra sessiz bir köşeye çekilip esmalarımızı okuyabiliriz..

Kadir gecesi duası: (100 defa)

Allahümme inneke afüvvün tühibbü'l-afve fa'fu annî:

Allah'ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet."

Okuyacağımız esmalar

Önce 70 kere, “Yâ Allah, Yâ Rahman, Yâ Rahîm, Yâ Kaviyyü, Yâ Kâdir”

Bu esmaları bir cümle halinde okuyorsunuz ama mutlaka 70 adet olmalı çünkü bu haliyle bir şifre olduğu söylenir. Kesin kaynağı bilinmemekle beraber eski ve çok etkili bir uygulamadır.

Başlamayı düşündüğümüz bir iş, hayatımızla ilgili vermek istediğimiz bir kararla ilgili hayırlı bir başlangıca niyet edip Rabbimizden hakkımızda hayırlısını isteyerek kolaylıkla ve iyilikle sonuçlandırmasını dileyelim.

Ya ALLAH- Ya KERİM- Ya VEHHAB

1171 adet okuyoruz..

Ya ALLAH: O'nun zat ve özel ismidir. Diğer isimler fiilleri, sıfatları ve tecellileri ile ilgilidir.

Ya KERİM: Çok cömert. karşılık beklemeksizin veren.

Ya VEHHAB: Karşılıksız veren. Kullarına hiçbir karşılık gözetmeksizin tekrar tekrar ve çok çok bağışlarda bulunan.

Okuyacağımız bu esmalar Rızık, bolluk, kolaylık ve karışık işlerin çözülmesinde kimya gibi bir özelliğe sahiptir..

“Ey Allah’ım, "Ya Vehhab" ismi şerifin hürmetine dileklerimizi hakkımızda kolaylaştır.”

Şu anda bu yazıyı okuyan her kim varsa onunda duasını kabul et.

AMİN!

(Bu da benim tüm okuyucularım için duam olsun.)

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

instagram.com/nrlblog/

Yazının devamı...

Taşların Enerjisi

Taşlar milyonlarca yıl önce toprağın altında ısı ve basınç etkisiyle oluşmuş.

Tıpkı insanlar gibi belli titreşime sahip ve bunu sürekli çevrelerine yayıyorlar.

Bu da demek oluyor ki bu titreşimlerden bize uygun olanı alıp enerjimize uyumlayabiliriz.

Enerjinizi yükseltmenin en kolay ve kısa yollarından birisi enerjinize uygun bir taşa dokunmak veya yanınızda taşımaktır.

Bir taşın size uygun olup olmadığını anlamanın en kestirme yollarından birisi o taşı gördüğünüzde ne hissettiğinizdir. Çoğunlukla ilk gördüğünüzde bayıldığınız taş sizin taşınızdır.

Yine de kararsızlık hissediyorsanız şunlara dikkat edin.

Rengini sevdiniz mi, elinize aldığınızda taşta bir ısınma oldu mu? Nasıl bir duygu hissettirdi size. Bunlar çok önemli.

Çünkü her taşın herkes üzerinde etkisi başkadır. Birinin çok fayda gördüğünü söylediği taşla sizin frekansınız asla uyuşmayabilir.

Bir taş kullanmanın amacı nedir?

Fiziksel ve zihinsel problemlerinizde şifa almak.

Evinizde ve üzerinizdeki negatif enerjiyi temizlemek ve arındırmak.

Dolayısıyla Taşı kullanmadan önce mutlaka enerjisinin temizlenmesi gerekir. Siz kullanmaya başladıktan sonrada belli aralıklarla temizlenmesi gerekir. Çünkü taşlar size pozitif enerji verdikleri gibi etraftaki negatif enerjileri absorbe ettikleri için belli bir doygunluğa ulaştıktan bir süre sonra o negatif enerjiyi geri yaymaya başlarlar.

Arındırmak çok kolaydır.

Ben genellikle deniz tuzu koyduğum suda bir gece bekletiyorum. (24 saat)

Ama bunun dışında akarsuyun altında bekletebilirsiniz bir süre.

Güneş altında 1 saat kadar bekletebilirsiniz.

Toprağa gömüp bir gece bekletebilir sonra suyla yıkayıp kullanabilirsiniz.

Ve son bir temizleme aracı da adaçayıdır. Adaçayını kaynar su da demleyip bu suyu ılınınca taşlarınızı koyup bir gece bekletebilirsiniz. Bu da çok iyi temizleme yöntemlerinden birisidir.

Bir taşı programlamak nasıl olur?

Taşı sol elinize alıp kalbinize götürün ve seni benim en yüksek hayrıma şifa vermen için programlıyorum diyorsunuz ve bir müddet (5 dakika kadar) öylece durun.

Son bir bilgi? değerli taşları bir arada tutmayın enerjilerinin karışmasına neden olursunuz.

Taşların bazısı huzur sakinlik verirken bazısı enerji verir canlandırır. Kimi ağrı dindirir şifa verir, kimisi stresi dağıtır, romantik duygularınızı artırır, kimi bilgiyi kolay hatırlamanıza yardımcı olur, karşıdan size gelebilecek negatif enerjiyi pozitife çevirir.

Bu yüzden her taş her amaç için kullanılmaz. Hepsini burada anlatmak mümkün değil tabi ben sadece bir kısmından bahsedeceğim. Ama siz ilginizi çektiyse ufak bir araştırma ile internette taşların gizemli dünyasıyla ilgili pek çok yazı bulabilirsiniz.

Bu ufak bilgilendirmeden sonra gelelim hangi taşı ne amaçla kullanabileceğimize.

AKİK, Hemen hemen tüm burçların taşıdır.

Olumsuzluklardan kolayca etkileniyorsanız akik kullanmalısınız.

Korkularınız varsa, uykusuzluk problemi çekiyorsanız, halk arasında karabasan denilen negatif enerji durumları varsa, nazardan, metabolizma bozukluklarından korur. Kan dolaşımını kolaylaştırır. Erkekte erkeklik bezini, kadında yumurtalıkları korur. Böbreği kuvvetlendirir, diş dibini ve kökünü sağlamlaştırır.

AKUAMARİN, Koç Terazi

Bereket ve uğur taşıdır.

Zihnin ve düşüncelerin berraklaşmasını sağlar.

Hipofiz ve troid bezleri, nezle, sinir sistemini düzenleyici, göğüs kanseri, kronik bronşit, diş ağrısı, bademcik iltihabı, boyun ağrısı, solunum problemlerine iyi gelir. Tansiyon dengeleyicidir. Damar tıkanıklığı, kemiklerin güçlendirilmesi ve unutkanlık için faydalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirir

AMETİST, Koç, Yengeç, Aslan, Başak, Akrep, Yay, Oğlak, Kova, Balık

Pozitif Enerji taşıdır.

Bulunduğu alandaki olumsuz enerjileri toplayıp pozitif enerjiye dönüştürür.

Depresyona etkilidir.

Uykusuzluğa faydalıdır.

Huzur verir.

Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, kanı temizler ve enerji verir. Yatıştırıcı etkisi vardır. Meditasyon için en ideal taşlardandır.

AYTAŞI, Yengeç, Balık

Duygusal dengeyi sağlar ve egoya karşı iyi gelir.

Yıldızı düşük olanların taşıdır. Nazara karşı etkilidir.

Karaciğer iltihabı, (hormonal bozukluk), kadınların üreme sorunları, kısırlığa, Hormonları dengeler. Çocuk isteyenlere faydalıdır. İyi hamilelik geçirmeye, menopoza yardımcıdır. Troid bezini etkileyerek metabolizmayı hızlandırır, sindirimi düzenler. Regl şikâyetlerini azaltır.

DUMANLI KUVARS, Akrep

Negatif enerjiye karşı koruyucudur. Pozitife çevirir.

Zihindeki gereksiz sesleri susturduğu için özellikle meditasyonda kullanılır.

Sinirsel kaynaklı huzursuzluk faydalıdır İlham vericidir. Depresyona ve diğer negatif etkilere karşı koruyucudur. Kemikleri sağlamlaştırır, ağrılara iyi gelir, vücuttaki fazla yağı atar. İntihar eğilimi olanlara yaşamı sevdirir.

KAPLAN GÖZÜ, Başak, Akrep, Yay, Oğlak

Zihni sakinleştirir, nazara karşı koruyucudur

Astım, bademcik iltihabı, beyin konsantrasyonu, öksürük, kemikler, baş ağrısı, pankreas ve dalak üzerinde etkilidir. Dış güzellik, çekicilik verir.

MERCAN, Balık

Yaşamsal enerji verir.

Konsantrasyon eksikliğini giderir.

Nazara karşı kullanılır

Kolesterol, enfeksiyonlar, yüksek tansiyona iyi gelir. Solunum yollarını açar. Bereket simgesidir. Cilt hastalıklarına özellikle sedefe iyi gelir. Kalbi kuvvetlendirir. Nazara iyidir.

OPAL, Koç

Kızgınlığı yok eder.

Mide ve sindirim sistemine iyi gelir. Sağlığı arttırır. Göz hastalıklarına, eklem iltihabına iyi gelir, kalbi korur. Negatif duyguları pozitife çeviren taşlardandır, depresyona, duygusuzluğa ve strese karşı koruma sağlar.

PEMBE KUVARS, Boğa Terazi, Balık

Kişinin kendisiyle barışık olmasını ve dolayısıyla özgüvenini artırır.

Aşk taşı da denir. Tüm sevgi duygularını güçlendirir. Bir evde bulunduğunda o evdeki kişiler arasında sevgiyi kuvvetlendirir.

Öfkeyi yatıştırır. Negatif enerjiyi çektiği için, bilgisayar vb. cihazların yanında bulundurulduğunda olumsuzluklarını giderir.

TURKUAZ(Firuze), Boğa, Yay

Nazara karşı etkilidir.

Bir olaydan dolayı travma şok yaşayan kişilerde içinde bulunduğu endişeli ruh halinden çıkarır. Huzur verir.

Taşıyan kişilerin iyileştirici güçlerini artırır.

Bademcik iltihabı, kronik bronşit, kulak ağrısı, nefes zorluğu, iştah bozukluğu, öksürük, tansiyonu düzenler, kalp hastalıklarına iyi gelir. Depresyona iyi gelir.

YEŞİM (Jade), Boğa Başak Terazi

Korktuğunuzda huzur ve sakinlik verir.

Zihinsel odak gerektiren çalışmalarda yardımcı olur.

Böbrek rahatsızlıklarından kaynaklanan hastalıklar, mantar, karın ağrısı, şişmanlık, yüksek tansiyona iyi gelir.

ZİRKON, Oğlak, Kova

Zihni kuvvetlendirir

Uyumayı kolaylaştırır.

Tansiyonu ve ateşi düşürür. Enfeksiyonları geçirir. Alerjiler, hormon, akciğer ve karaciğere, gribe, mide ve bağırsak problemlerine iyi gelir. Dinlendiricidir. Ateş düşürür. İltihaplarda kullanılır. Metabolizmayı hızlandırır. Kadın hastalıklarına yardımcıdır.

ZÜMRÜT, Boğa İkizler yengeç Aslan-

Arkadaşlık ve evlilik bağlarını güçlendirir.

Kişiye sevgi duygusu verir.

Romatizmal hastalıklar, baş dönmesi, kalp ritim bozukluğu, bağırsak tıkanıklığı, erken yaşlanma, hafıza zayıflığı, şeker bağışıklık sistemi rahatsızlıklara iyi gelir.

Yazının devamı...

Feng Shui ile Hayatınızdaki Problemlerden Kurtulabilirsiniz

Feng shui kelime anlamı olarak “rüzgâr” ve “su” demek. Bulunduğunuz çevreyi insana huzur, mutluluk, sağlık verecek şekilde bir düzenleme sanatı.

Bunu yapmak için öncelikle Çinlilerin Chi adını verdiği evrendeki kozmik yaşam enerjisini nasıl doğru kullanabileceğimizi öğrenirsek yaşamımızda da her alanda iyileşmeler sağlayabiliriz.

Çünkü Chi yaşamımızda doğru aktığında yaşamımızda uyumlu ve dengeli olur. Durgunlaştı ise hastalıklar ve problemler olur.

Chi 4 farklı pusula yönünden akıyor.

Doğudan Sheng Chi denilen bilgelik enerjisi

Batıdan Sha Chi denilen yıkıcı enerji

Kuzeyden T’sang Chi denilen besleyici bir enerji

Ve Güneyden Yhang Chi denilen güçlendirici bir enerji

Pozitif enerji veren Sheng Chi alanlarımıza şans bolluk ve mutluluk getiriyor.

Eğer bulunduğunuz mekânda sürekli hastalıklar, talihsizlikler ve problemler oluyorsa Sha Chi nin etkisi altındasınız demektir.

Bunun için yapmanız gereken şey pozitif enerji akışını sağlamak için Feng Shui kurallarına göre bulunduğunuz mekânı düzenlemek.

Feng Shui kurallarının temel prensibi bir takım araçlarla 5 elementin doğru kullanılmasına dayanıyor.

Bu 5 element:

Ateş, toprak, metal, su, ağaç

Ateş toprağı yaratır, toprak metali içerir, metal suyu tutar, su ağacı besler, ağaç ateşi besler.

Bu elementlerden birinin mekânda fazla kullanılması dengeyi bozuyor.

Çünkü;

Ateş metali eritir, metal ağacı keser, ağaç toprağı tüketir, toprak suyu emer, su ateşi söndürür.

Toprak elementi:

Güney batı ve kuzey doğu yönleri. Seramik eşyalar, kare ve dikdörtgen formlar, sarının tonları. Dengeyi temsil eder

Metal Elementi:

Kuzey batı ve batı yönüdür. Beyaz ve metalik gri, gümüş çelik metal eşyalar, daire ve oval şekiller Maddi başarıyı temsil ediyor

Su Elementi:

Kuzey yönüne aittir. Su ile ilgili her şey olabilir (resim dahil), akvaryumlar, cam, ayna vb eşyalar, asimetrik şekiller, koyu mavi, gri. Bilgelik ve duyguları ifade eder

Ağaç Elementi:

Güneydoğu ve doğu pusula yönüne göre kullanılır. Ahşap olan her şey, yeşilin her tonu, bitkiler (resimleri de olur) Aile bağlarını temsil eder.

Ateş elementi:

Güney pusula yönüdür. Lambalar, mum, şömine, üçgen, piramit, kırmızının her tonu

Ün, şöhret, başarıyı temsil eder

Chi enerjisinin akışını düzenleyen sekiz araç ise;

Işık: Her çeşit ışık olabilir ve aynalar

Ses: Çanlar, ziller, su sesi, müzik.

Renkler: Canlı renkler

Yaşam: Çiçekler, bitkiler, evcil hayvanlar.

Hareket: Hareket eden objeler. Rüzgâr çanları gibi.

Durağanlık: Doğal taşlar, biblolar, heykeller

Mekanik aletler: Elektronik aletler

Düz hatlar: Bambudan yapılmış flütler, kılıçlar vs.

Mesela Çinliler sevmedikleri komşularıyla aralarına ağaç elementi koyarlarmış. Bu sayede onların zararlı enerjilerinden korunduklarına inanırlar.

Evimizin herhangi bir odasına girdiğimizde oda olarak hiç fark etmiyor yatak odası salon, mutfak veya oturma odası sırtımızı bulunduğumuz odanın kapısına veriyor ve kollarımızı öne doğru uzatıyoruz... Kollarımız bizim pusulamız!

Sağ karşı köşe aşk, evlilik ve iletişim köşesi...

Sol tarafı gösteren köşe bolluk, bereket ve para köşesi.

Tam orta kısım ise sağlık bölümü...

Bu köşelerle neler yapabiliriz?

Sağ karşı köşenin enerjisini nasıl yükseltebilirsiniz?

Kırmızı iki kalp koyabiliriz, kırmızı iki mum koyabiliriz. Eğer hayatımızda bir ilişki istiyorsak. Çift olmasına dikkat edelim.

Akşamları evinizdeyseniz haftanın belli günlerinde örneğin perşembe ve cuma {perşembe Jüpiter günüdür, cuma ise Venüs günüdür} kırmızı mum yakabilirsiniz... Aşk köşesinin renkleri yeşil, kırmızı, pembe, gümüştür.

Ve bolluk köşesi evinizin her odasında da bunu yapabilirsiniz, sadece bir odada yapabilirsiniz. Özellikle parasal enerjiye ihtiyacı olanlar, maddi açıdan bolluk ve bereket içerisinde olmak istiyorum bir türlü olamıyorum diyenler...

Sırtınızı bulunduğunuz odanızın giriş kapısına verin ellerinizi iki yana açın, sol köşe bolluk-bereket köşesidir.

Bu köşenin rengi mor... Mor renkli herhangi bir obje koyuyoruz.

Bunu yaparken Yaşamınız içerisinde size daima bolluğu düşündürecek olan mor rengi baktığınızda sürekli para bana geliyor yâda ben bolluk içindeyim duygusuna kapılacaksınız.

Sağlık köşesi odanın orta bölümüdür rengi yeşil ve beyazdır.

Sağlığımız canlı tutmak istiyorsak sonsuza dek sağlıklı olmayı istiyorum ve çekiyorum duygusunu her daim hatırlamak için orta bölüme örneğin bir sehpanın üzerine yeşil bir obje koyuyoruz.

Bu yeşil akik bir taş olabilir, yeşil bir kristal olabilir, yeşil bir örtüde olur. Sağlık enerjisini her daim hatırlamak için "şükürler olsun ben sağlıklıyım", sağlık sorunu geçirdiyseniz "sağlıklı oldum artık" enerjisini bu objeler size hatırlatacak...

Kullanmadığınız özellikle de sizde kötü anısı olan hiç bir eşyayı evinizde tutmayın. Eşyalarında enerjisi, yaydığı bir frekans vardır. Yaşanılan alanların, toprağın, duvarın hafızası vardır. O ortamdaki her şeyi kaydeder.

Eğer bulunduğunuz ortamda huzursuzluk hissi varsa kesinlikle o ortamla frekansınız uyuşmamış demektir.

Kırık, çatlak, bozuk eşyalarınız varsa ya tamir edin ya da atın.

Sık sık bulunduğunuz ortamı temizleyin ve düzenli tutun.

Havalandırarak Chi enerjisinin girmesine rahat akmasına izin verin

Eşyalarınızı arada bir yerlerinden bir santim bile olsa oynatın.

Mobilyaların altını eşyalarla doldurmayın. Altlarındaki tozları silin.

Kristal eşyalar, cam eşyalar aynalar negatif enerjiyi tutar bu yüzden sık sık temizlenmesi gerekir.

Mutlaka evinizde bir bitki bulundurun. Bu hem evinizin havasını hem de kötü enerjisini temizlemek için çok önemli.

Kuru çiçek evinizde tutmayın. Ölü enerjidir.

Osho “Evin, bedenindir” der “Evine nasıl baktığından, kendine nasıl davrandığını görmen mümkündür” Evinizdeki Düzensizlik ve karışıklık hayatınıza da problem ve karmaşıklığı çeker.

Son olarak Feng shui ile ilgili hiçbir şey bilmeseniz de aklınızda tutmanız gereken ana kural aslında şu:

Düzen, sadelik ve temizlik.

Kullanmadığınız hiç bir şeyi tutmayın ki yeniye yer açılsın!

Hadi hazır baharda gelmişken şööyle köklü bir temizlik yapalım mı?

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

instagram.com/nrlblog/

Yazının devamı...

Ya O Sizseniz?

Yüzüncü maymun hikâyesini duydunuz mu bilmiyorum ama ben daha önce duymayanlar için tekrar anlatacağım.

1952 yılında Pasifik okyanusunda bir adada bilim insanları maymunların beslenmesi için patates bırakıyorlar. Kuma bulaşan patatesler her ne kadar hoşlarına gitmese de maymunlar patatesleri yiyorlar.

Bir gün 18 aylık bir maymun patatesi yıkayarak yemeyi akıl ediyor ve bunu annesine de gösteriyor. Ondan gören diğer maymunlarda patatesleri yıkayarak yemeye başlıyor ve bu yeni davranış biçimi hızla yayılmaya başlıyor.

1952 Ve 1958 Yılları arasında bir kısım maymun bu yeni davranış biçimi ile hareket ederken bir kısım maymun eski alışkanlığını devam ettiriyor.

1958 sonbaharında ilginç bir şey oluyor, tam rakam bu değil tabi ama diyelim ki 99 maymun patatesleri yıkayarak yerken o gün 100. maymunun da bu şekilde yemeye başlaması ile adadaki tüm maymunlar patatesleri yıkayarak yemeye başlıyor.

Ancak ilginçlik bu kadarla kalmıyor… Asıl ilginç olan bu adayla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen diğer adalardaki maymunların da patatesleri yıkamaya başlaması!

100. Maymun fenomeni şunu gösteriyor.

Bir düşünce, bir oluş belli sayıda insanlar tarafından bilinip uygulanırken bir kişinin bu yola katılması ile belli bir sayıya ulaşıyor yani o kişinin ilave enerjisiyle devrim yaratıyor!

Duke Üniversitesinden Doktor J. B. Rhine tarafından bu deney defalarca tekrarlanıyor ve sonuç her defasında aynı çıkıyor.

İlginç değil mi?

Eğer alışılagelmişin dışına çıkmazsak hep aynı yerde kalıp hep aynı şeyleri yaparsak dolayısıyla da her şey aynı kalacaktır.

Bunu şuraya bağlamak istiyorum.

Belki farkında değiliz ama toplum olarak birbirimizi enerjimizle ne kadar etkilediğimizin farkında değiliz.

Etrafımızda 240 cm genişliğinde bir kalp enerji alanımız olduğu söyleniyor. Düşüncelerimizden yayılan enerjiyle balon gibi dolanıyoruz etrafta? Ve bu enerji alanı diğerleri ile etkileşim içerisinde…

Yani bir düşünceyi sürekli aklımızdan geçirip dillendirdiğimizde etrafımızda bu düşünceden oluşan bir manyetik alan oluşuyor. Ve bir süre sonra bizimle aynı düşünceye sahip frekansı bulup ona bağlanıyor.

Olumsuzluklara odaklanmak sadece var olan olumsuzluğu çoğaltmaktan başka bir işe yaramadığı gibi diğer sizinle aynı düşünceye sahip kalp enerji alanıyla karşılaşıp, birleşerek ve bunun da katlanarak büyüyerek yol aldığını bir düşünsenize?!

Mutluluğu yöneten genler hepimizin içinde mevcut, sadece devreye alınmayı beklermiş… Bize düşen onları harekete geçirmek bize faydası olacak şekilde çalışmalarını sağlamak.

Pozitif düşünürsem, çevreme de pozitif sinyaller yayacağım ve dolayısıyla da kendim gibi pozitif olay ve insanları çekmeye devam edeceğim.

Tabi bunun için duygu durumumu önce pozitife çevirmem lazım.

Kendimi negatif duygu durumundan nasıl pozitife çevireceğim?

Şöyle,

(Çekim yasası)

Anında duygu durumunuzu fark edip kendinize “bir dakika” diyorsunuz “Dikkat, şu an frekansım düşüyor bu benim için iyi olmayacak” ve yukarıdaki seçeneklerden birini uygulayarak hoop başka bir frekansa geçiyorsunuz.

Bu kadar basit işte…

der Emily Kimbrough

“BİZ” diye bir şey var gerçekten de..

Kolektif enerji gücüne çok inanırım. Bir şeyin olacağı yoksa da toplu düşünce gücüyle oldurursunuz. Bu yüzden toplu ibadetler ve dualar yapılır.

Peki, bütünü bu kadar etkiliyorsak sizce de pozitif düşünmek daha mantıklı değil mi?

Ya o her şeyi dönüştürecek 100. Kişi bizsek?

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

instagram.com/nrlblog/

Yazının devamı...

Olumlu Düşünmek İçin Teknik

Bugün Olumsuz duygu ve düşünceleri pozitife çevirecek bir teknik paylaşmak istiyorum.
Duyguları dönüştürmenin ve bilinçaltını ikna etmenin en etkili yollarından birisi yazmaktır.
Sizin için sorun olan bir konuyu kâğıda yazıyorsunuz. Tüm ayrıntılarıyla ve içinizden geldiği gibi yazın.
Yazdıktan sonra yazdıklarınızı sesli bir şekilde okuyun. Kendi duyacağınız bir ses tonunda.
Daha sonra bir çanak içinde bu kâğıdı yakın ve yanışını izleyin. Bu esnada “bununla işim bitti bu artık benim gerçeğim değil” diye tekrar edin.
Bu kâğıdı yakmak bilinçaltınız tarafından artık bu sorundan kurtuldum bitti kayboldu olarak algılanıyor.

Bilinçaltı gördüğü şeyi doğru kabul ediyor. Onun için bu doğru bu yanlış diye bir şey yok. Şaka yok. Ne gördüyse gerçek o. Siz yazdığınız da soyut olan bir şeyi somuta çeviriyorsunuz. Bu arada bir duygu boşalımı oluyor. Bir de üstüne bunu yaktığınızda artık bu sorunun bittiğine inanıyor.

Bundan sonrasında külleri çöpe atabilirsiniz. Bu uygulamayı özellikle dolunay zamanlarında yaparsanız Ayın şifa verici enerjisiyle çok daha fayda görürsünüz. Bir kere yapmakla da anında kendinizi rahatlamış hissedeceksiniz ama bu bir süreç. Birkaç uygulama yapmanızı öneririm.

Saçma gibi gelse de bu bir psikolojik tedavi yöntemi aslında.
Amerikalı Psikolog Prof. James Pennebaker içimizde biriktirdiğimiz sıkıntılardan ancak yazarak kurtulacağımızı iddia ederek senelerce üzerinde çalışarak yaptığı laboratuvar deneyleriyle bunu ispatlıyor. Üniversite öğrencileri ve yetişkinlerden oluşan bir gruba kendileri için problem olan konuları yazmalarını söylüyor ve yapılan doktor kontrolleri esnasında öncesi ve sonrasında ciddi farklar ortaya çıkıyor. Kişiler daha rahatlamış olduklarını söylüyorlar.

Unutmayalım dikkatimizi neye verirsek onu büyütürüz. Bu yüzden korkularımıza değil olmasını istediğimiz şeyler üzerine enerjimizi yönlendirelim.

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

instagram.com/nrlblog/

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.