SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Yeni Yılda Yeniye Yer Aç

Yeni yıl yaklaşırken beni gerçekten farklı bir heyecan sarıyor. Aralık ayına girdiğimiz andan itibaren sabırsızlıkla operasyonları başlatıyorum:)

Görev şu:

Eski yılın tüm hesaplaşmaları yapılacak, tortuları temizlenip yeni yıla temizlenmiş mis gibi bir enerji ile girmek:)

Hayatımızın her alanında temizlik yapmak gerekir.. Evlerimiz, ofisimiz, ajandamız, arkadaş çevremiz, bilinçaltımız...

Atmaya kıyamadığınız bir obje eğer olumsuz bir hatıra ile ilişkilendirildiyse, geçmişten bağınızın kopmasına asla izin vermeyebiliyor. Dolayısıyla bu tip enerji temizliklerinde kötü hatırası olan eşyaları asla tutmayın.

Enerji frekansınız yüksek hızlı ve berraksa yaşam önünüzde kendiliğinden açılacak ve yazgınızla aynı hizaya oturacaktır. Olsa daha alçak daha yavaş ve bir bakıma deforme olmuş bozuk bir frekans pürüzler, tökezlemeler ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir hayata yol açacaktır. (Penney Peirce)

Frekansınızı yükseltip enerjinizi temizlemediğiniz sürece hayatınızda çok zorlanacağınızı ve zor şeyleri deneyimlemeye devam edeceğinizi üzülerek söylemek isterim. Bu yüzden ilk yapacağınız şey enerji beden ve alan temizliği yaparak frekansınızı yükseltmek ve istediğiniz şeylerle aynı frekans düzeyine çıkmak. Geçmiş yazılarımdan aura temizliğini ve evinizi negatif enerjilerden nasıl arındırabileceğinize bakabilirsiniz.

Senenin son günlerinde gelin kendimize bir iyilik yapalım ve hayatımızda bize ağırlık veren her şeyden bir güzel arınalım, bu yükleri atalım ki yeniye ve güzel olan her şeye yer açılsın değil mi:)

Bakın Joseph Murphy nasıl güzel anlatıyor.

Bir düşün...

Kim bilir belki bir gün onlara ihtiyacın olur düşüncesiyle gereksiz eşyaları biriktirmeyi alışkanlık edindin mi?

Belki gelecekte ihtiyacın olur düşüncesiyle parayı hiç kullanmadan biriktirme alışkanlığın var mı?

Uzun bir süredir zaten giymediğin elbiselerini ayakkabılarını evinde artık kullanmadığın eşyaları saklıyor musun?

Ya kendi içinde yaşadığın hayal kırıklıklarını, gücenmeleri, korkuları, üzüntüleri ve benzer duyguları biriktirme alışkanlığın var mı?

Bu alışkanlığından vaz geç, çünkü bunu yaparak kendi zenginliğine karşı geliyorsun.

Hayatına yeni şeyler gelmesi için onlara yer açman gerekiyor.

Bolluğun sana gelmesi için yaşamında yer işgal eden fakat işe yaramayan şeylerden kurtulman gerekiyor.

İşte yaratacağın bu boşluğun kuvveti tüm arzularını hayatına çekecek olan gücün ta kendisidir.

Eski ve işe yaramayan maddi ve manevi tüm varlıklarını biriktirdiğin sürece yeni fırsatlar için yerin olmayacak.

Eşyalar sürekli dolaşmalıdır. Çekmecelerini dolaplarını depo gibi kullandığın yerleri boşalt.

Artık kullanmadığın eşyalarını ver gitsinler.

Bir yığın kullanmadığın eşyayı biriktirmek seni olduğun yere sabitleyerek ilerlemeni engeller.

Ancak yine de hayatta ilerlemeni engelleyen bu eşyaların kendileri değil, onları biriktirme alışkanlığındır.

Onları ısrarla elimizde tutarak darda kalacak olmanın ve yoksulluğun olasılığını düşünürüz.

Yarın bir gün onlara ihtiyacımız olursa bu ihtiyacı karşılayamamaktan korkarız.

İşte bu düşüncelerle zihnine iki mesaj gönderiyorsun:

1-Geleceğe güvenin yok.

2-Sen zaten yeniye ve daha iyisine layık değilsin.

Bu yüzden eski ve işe yaramaz eşyaları saklayarak kendini mutlu ediyorsun.

Rengini ve parlaklığını yitirmiş her şeyden kendini özgür bırak.

Artık yenin sana gelmesine ve yaşamına girmesine izin ver!

Joseph Murphy The Princible Of Emptiness

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

http://nrlstyle.blogspot.com/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

instagram.com/nrlblog/

Yazının devamı...

Yay Burcunda Yeni Ay

18 Aralık'ta 09:31 de Yay burcunda bir yeni ay gerçekleşiyor.

Yeni ay zamanları artık hepinizin bildiği üzere Enerjinin pozitif yönde arttığı kendimizi ruhsal olarak çok iyi hissettiğimiz bir zamandır. Hayatımızda başlatmak ve büyütmek istediğimiz konularda çalışmamız olumlu sonuçlar getirecektir.

Her yeni ay hangi burçta gerçekleşiyorsa o burçla ilgili bazı konuların ön plana çıkmasına destek veriyor.

Bu Yeni Ay Yay burcunda gerçekleşiyor dedik. Yay burcu enerjisi en yüksek burçlardan birisidir. Gezegeni Jüpiter. Yaylar yıldızları dolayısıyla oldukça şansları yüksek olur.

Jüpiter içinde bulunduğu durumu ekstra büyüten bir gezegen. Dolayısıyla da Yay yeni aylarında enerjiyi doğru kullanırsak çok fazla pozitif yansımalar alma şansımız oldukça yüksek.

Yay öğrenmeye çok meraklı olduğu için öğrenme ile ilgili konularda ön plana çıkar.

Seyahat, eğitim ve spor ile ilgili konularda yapmak istediğiniz tüm planlarınız için değerlendirin derim.

Yaşam yolunuzda öğrenmeniz gereken dersleriniz konusunda yine size destek verir. Ve yeni bir sayfa açmak isteyenler için muhteşem başlangıçlar yapmak için büyük fırsattır.

Bu yeni ayın özellikle de ilişkiler konusunda hayatınızı paylaşmak üzere bir ilişkiyi başlatmak içinde oldukça destekleyici bir enerjisi var. Muhteşem aşkların başlangıcına imza atacak. Üstelik bu aşklarda gelip geçici değil, oldukça uzun vadeli ve ciddi beraberliklere başlangıç olacak. Bu aşklardan evlilik çıkar ben size söyleyim:)

Nasıl yapıyoruz?

Yeni ayın gerçekleştiği saatlerde veya mümkün değilse 48 saat yeni ayın enerjisi devam eder bu süreç içerisinde bir kağıt kalem alıp olmasını istediğimiz dileğimizi yazıyoruz. Her burç başka enerjiler üzerinde daha etkili. Bu yüzden dileklerinizi bu konular üzerinden seçerseniz daha tesirli sonuçlar elde edersiniz.

Sağlık olarak kalça, baldırlar, karaciğer ve pankreasta oluşan her türlü rahatsızlığa şifalandırma çalışmaları yapmak doğru enerji akışını sağlayarak olumlu sonuç verecektir.

Olumlaması: Tüm güzellikleri hayatıma çekiyorum

Okunacak esma: Ya Kuddüs esması 170

İnsan vücudunda, ruhunda temizlemek istediği her şeyi bu esma sayesinde arındırır.

Bir diğer esma Kayyum esmasıdır. Ya Hayy esmasıyla beraber 174 adet okunduğunda tüm isteklerinizi size çekecek bir enerjiye sahiptir.

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

İnstagram/Nrlblog

Yazının devamı...

Marifetname'den Seğirmelerin Anlamları

Vücudunuzun seğirmelerle size bir şeyleri haber vermek istediğini biliyor muydunuz?

Yada Rabbimizden bize bir mesaj -bir uyarı olabileceği hiç aklınıza gelirmiydi?

Öyleymiş...

Erzurumlu İbrahim hakkı hazretleri Marifetname adlı kitabındaki çok değerli bilgiler arasında seğirmelerin ne anlamlara geldiğini anlatmış

Başın üst kısmın seğirmesi: İyi Makam ve mevkiden haber verir.

Başın ön tarafının seğirmesi: İyi bir devlet bulmaya işarettir.

Başın yan tarafının seğirmesi: Sağı ve solu hayırlı eyler

Alnın seğirmesi: Sağda ise eğlence - solda ise habere işarettir.

Kaşın seğirmesi: Sağ ve sol her yer dostlukla dolar.

Kaşın ortası seğirirse: Sağı zevk- solu keder

Dil seğirirse: Sağı hüzün - solu coşkunluktur.

Gözün dışı seğirirse: Sağda kötüleme - solda ziynettir

Gözbebeğinin seğirmesi: Sağ gözde olursa sıkıntı - solda sevinçtir

Göz kuyruğunun seğirmesi: Sağ göz için sevinç - solda maldır

Gözün altı seğirirse: Sağdaki iyiliğe - soldaki mevkiye

Yanağın seğirmesi: Sağda olursa hayır - soldaki mala işarettir

Burundaki seğirme: Sağ tarafta kahır - sol taraftaki mevkiye işarettir.

Dudağın üst kısmındaki seğirme: Sağda olursa rızık - solda şenliktir

Dudağın uç kısmının seğirmesi: Sağda zarar - solda esenliktir

Dudak altının seğirmesi:Sağda ve solda daima güzellik alametidir.

Seğiren çene: Sağda eğlence - solda güzellik işaretidir

Kulağın seğirmesi: Sağda ve solda güzel habere işarettir

Boğazın seğirmesi: Sağda mala - solda üzüntüye işarettir

Arka omuzların seğirmesi: Sağda hüzün solda keder alametidir.

Kol pazularının seğirmesi: Sağda olursa rızık - Solda olursa mala çıkar

Bilek seğirirse: Sağda ve solda iyi habere işarettir

Kolların seğirmesi: Sağda kötüleme - solda ayıptır

Elin bilekleri seğirirse: Sağda mala - solda meşakkate delildir

Elin sırtı seğirirse: Sağdaki üzüntüye - soldaki şerefe alamettir

Avucun seğirmesi: Her ikisinde de rızık ve mala işarettir

Başparmak seğirmesi: Sağda yük - solda üzüntüdür

Şehadet parmağı titreyip seğirirse: Sağ ve solda yeni sebeplere çıkar

Orta parmak seğirirse: Sağda olursa üzüntü - solda olursa neşedir

Serçe parmak seğirirse: Sağda makam - solda gam işaretidir

Yüzük parmağın seğirmesi: Sağda mal - solda hayır

Göğüs seğirmesi: Sağda hüzün - solda sevinç olur

Meme seğirmesi: Sağda makam - solda sevinç işaretidir

Karnın seğirmesi: Sağda kavuşma - solda neşedir

Göbek seğirmesi: Sağda üzüntü - solda esenliktir

Böğür seğirmesi: Sağda mevki - solda rızık alametidir

Oyluğun seğirmesi: Sağda güzellik - solda oğul işaretidir

Kasık seğirmesi: Sağda olursa cima - solda yolculuktur

Husyelerin seğirmesi: Sağda çocuk doğumuna - solda kedere işarettir

Makatın seğirmesi: Sağda mala - solda yola işarettir

Baldır seğirmesi: Sağda olursa eğlence - solda olursa yolculuk işaretidir

Diz seğirmesi: Sağda üzüntü - solda sevinç alametidir

Diz altı seğirmesi: Sağda yola - solda kedere çıkar

Bacak seğirmesi: Sağda mal - solda mevki görünür

Sırtın ortasının seğirmesi: Sağda yol - solda erzak işaretidir.

Karın arkasının seğirmesi: Sağda mal - solda ayrılık alametidir

Topuğun seğirmesi: Sağda mal - solda yolculuk alametidir

Ayak arkasının seğirmesi: Sağda hüzün - solda esenliğe çıkar

Elin kemiği seğirmesi: Sağda yolculuk - solda mal demektir

Eğer bir yerin seğirirse bak ve bu söylediklerimizi hatırla ve şüpheye düşmeden inan. Bir damar yerinden oynuyorsa onu hareket ettiren mutlaka Allahu Tealadır. Damarın sana vermek istediği mesajı anla ve arkasından gelecek olanı bekle!

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri (Kuddise sirruh)

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

İnstagram/Nrlblog

Yazının devamı...

Dileklerinizin Gerçekleşmesi İçin

Arzularınızla hayal gücünüz çatıştığında kazanan kaçınılmaz olarak hayal gücünüz olur.

Buna "Ters Etki Yasası" denir.

Yerde duran bir tahtanın üzerinde yürümeniz gerektiğini düşünün. Bunu hiç kuşkusuz kolayca yaparsınız.

Birde aynı tahtanın yerden beş metre yukarıda ve iki duvar arasına asılmış olduğunu düşünün. Yürüyebilir miydiniz? Herhalde hayır. Tahta boyunca yürüme arzunuz hayal gücünüzle çatışırdı. Tahtanın üzerinde yalpaladığınızı ve baş aşağı düştüğünüzü hayal ederdiniz. Yürümeyi çok isterdiniz ama düşme korkunuz size engel olurdu. Hayal gücünüzün üstesinden gelmek ve bunu bastırmak için çaba sarf ettikçe düşme fikri daha güçlü hale gelirdi.

ARZULARIN HAYAL GÜCÜYLE ÇATIŞMASI NASIL ÖNLENİR?

Hayal gücü en büyük yeteneğinizdir. Güzel ve iyi olanı hayal edin. Olumlama öyle olduğunu söylemektir. Zihnin bu tutumunu doğru kabul ettiği sürece, bunun aksi yönündeki bütün etkenlerden bağımsız olarak dileklerinizin gerçekleştiğini görürsünüz.

Uyku halindeyken bilinç büyük ölçüde geri çekilir. Bilinç altını aşılamak için en uygun zaman uyku öncesi ve sonrasıdır. Bunun nedeni bilinçaltının en üst düzeyde performansını uykudan hemen önce ve uyandıktan hemen sonra gerçekleştirmesidir. Bu aşamada arzularınızı etkisiz haline getiren ve bilinçaltı tarafından kabulunu engelleyen olumsuz düşünce ve imgeler kendini göstermemektedir. Yerine gelen arzunun gerçekliğini hayal ettiğinizde ve başarının heyecanını hissettiğinizde bilinçaltınız arzunuzun hayata geçmesini sağlar.

Yine dilekleri hayata geçirmek için Joseph Murphy den öğrendiğim baudoin ismini verdiği bir teknikte şöyleydi:

Dileği yada elde edinilmek istenen sonucu bilinçaltına aşılamanın en basit yolu tasarıyı özetleyerek (sıkıştırılmış) kısa bir ifadeyle daha tesirli hale getirmek Bu kısa cümleyi bir ninni gibi tekrarlamak. (tekerlemek)

Her sabah ve gece yataktayken 5-10 dakika bu sözleri yavaş-yavaş sevgi ve güçlü bir duygu ile tekrarlayın. Her tekrarladığınızda bu duygusal değer büyüyecektir. Gün boyu ne zaman bu proje aklınıza gelir de tekrarlama dürtüsü hissederseniz aynı sözleri bu sefer yüksek sesle tekrarlayın. Böylece bilinçaltınıza fikri kabul etme komutu verirsiniz.

Mesela:

Gece uykuya dalarken aşağıdaki tekniği uygulayın.

Sessizce ve rahatça "zenginlik" Kelimesini tekrarlayın.

Bunu sanki bir tekerleme gibi defalarca tekrar edin. Uykuya bu sözcükle dalın.

Sonuç sizi şaşırtacak. Zenginlik sizi bolluk çığının içine atacaktır. Bu bilinçaltının sihirli gücünün bir örneğidir..

Joseph Murphy - Bilinçaltının Gücünden

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

İnstagram/Nrlblog

Yazının devamı...

"Nasıl" Sorusunun Ardından Olasılıklar Çalışmaya Başlar

NASIL?

Bu soruyu sorduğunuz andan itibaren enerji alanınızda frekansınıza uygun hangi olasılık ve kişiler varsa etrafınızda size yardımcı olabilmek için karşınıza geliyor.

Mesela "bundan daha iyisi nasıl olur?" dediğinizde çok daha güzel olasılıklara kapı açarken.

"Bundan daha kötüsü nasıl olur?" dediğinizde de başınıza gelen felaketlerin devamına ve daha beterine davetiye çıkarırısınız.

Düşünce enerjidir ve yaşamınız düşüncelerinizle şekillenir. İnandığımız her düşünce bizim gerçeğimizi oluşturur. Zihninizi negatif düşüncelerle bir çöplüğe çevirdikten sonra hayatınıza gelecek olanlardan bir hayır beklemeyin. Negatif düşünmekte ısrar ederseniz hayatınızda bir sürü olumsuzluk zinciri oluşturursunuz. Sonrada "geldi mi üst üste geliyor" dersiniz. Oysa olan biten şey siz o duygu durumundan çıkamamanızdan kaynaklanıyor. Düşük frekansta olmak beraberinde olumsuz deneyimler getirir.

"Evren bir fraktaldır. Hangi tür enerjiyi taşırsak taşıyalım o enerji sonsuza dek kendini tekrar eder. "

Paige Bartholomeu

Thomas Jefferson üniversitesindeki Doktorların açıklamalarına göre konuşurken seçtiğiniz "Yapamam" "Olmayacak" ve "Çok zor" kelimeleri fazla kullanıldığında beynin yapısını değiştiriyor. Pozitif kelimeler kullanmak beynin ön lobunu geliştirirken; Negatif kelimeler ise stres hormonu seviyesini artırıyormuş.

Kendini gerçekleştiren kehanet diye bir şey var. Bir şeyi diye diye en sonunda meydana getirirsiniz.

Yasalar basittir:

1-Düşünce yaratıcıdır

2-Korku benzer enerjiyi çeker

3-Sevgi her şeydir.

Eğer seçtiğimiz kelimelerle ve kurduğumuz cümlelerle yarının deneyimlerini oluşturuyorsak konuştuklarınıza dikkat etmek sizce de daha akıllıca değil mi?

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

instagram.com/nrlblog/

Yazının devamı...

Kirpilerden Mesafe Dersi

Kirpiler üşüdüklerinde birbirine yaklaşırlarmış. Ama bu defa çok yaklaşınca dikenleri birbirine batarmış. Uzaklaşsalar tekrar üşüyorlar.

Sonunda Kirpiler buna şöyle bir çözüm bulmuşlar.

Öyle bir mesafe bırakmışlar ki, ne çok fazla uzak ne çok yakın.

Böylelikle ne üşümüşler, ne de dikenleri birbirine değdiği için canları yanmış

Ve bu mesafeyede kirpiler ne dermiş biliyormusunuz?

"NEZAKET"

Okuyunca bayıldım. Sizce de çok güzel değil mi?

İnsan doğası gereği yakınlaşma ihtiyacı duyar. Ancak katlanamayacağı durumlar bu defa geri iter.

Arthur Schopenhauer İnsan ilişkilerinin nasıl olması gerektiğini güzel bir metaforla böyle anlatıyor.

Bu minik Kirpi hikayesi bana Şadi Şirazinin şu sözünü de anımsattı

Bazen insanlarla ilişkilerimizde doğru mesafeyi ayarlayamadığımız da sınırı aşanlar olabiliyor. Haliyle canımız sıkılıyor.

Bu yüzden mesafeler iyidir sizi korur!

Hmm, doğru mesafe nedir derseniz...

Canının istediği her şeyi kırılır mı diye düşünmeden söylememek... Ki istediğini söyleyen istemediğini de işitir unutmayın!

Vakitli vakitsiz aramayı, haber vermeden çat kapı evine gitmeyi samimiyet sanmayın. Kapıyı çaldığınızda araba farı görmüş tavşan gibi size bakan birini görmek istemiyorsanız aramadan kimseye gitmeyin. :) Herkesin kendi özel alanlarında göstermek istemeyeceği şeyler olabilir. Bu her şey olabilir, evi dağınık olur, ruh hali müsait değildir, başka bir programı vardır vs.. 5 dakika bile önce aramak ona toparlanma şansı verir. O kişiyi de rahatlatır.

Sormadan akıl vermeye kalkmamak, Size fikrinizi sormadığı sürece, İnsanların özel hayatlarına müdahale etmeyin. Karışmayın. Bazen de insanlar sadece anlatmak ister...

İşte bilirsiniz bunun gibi şeyler, meselenin özü kendinize yapılmasını istemediğiniz hiç bir şeyi başkasına yapmayın.

Bence doğru mesafe de bu galiba...

Sevgiler tüüm kalbimden:)

Nur Demir

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

https://www.instagram.com/nrlblog/

Yazının devamı...

Hayatın Şifreleri

Şu hemen aşağıda paylaşacağım insan olmanın kuralları eski bir yazıttan tercüme edilmiş.

Hayatın şifrelerini merak edenler için işte bir kaç ipucu:)

1.Bir vücut size verilecek.

Sevseniz de sevmeseniz de bu vücut tüm yaşam periyodunuz boyunca sizin olacaktır.

2.Dersler alacaksınız

Hayat denizlen tam zamanlı bir okula kaydoldunuz. Bu okulda her gün ders öğrenmek için fırsatınız olacak. Bu dersleri sevebilirsiniz veya anlamsız ya da aptalca bulabilirsiniz.

3.Hatalar yoktur sadece alınacak dersler vardır.

Büyümek deneme yanılma yolunu kullandığımız deneyleme sürecidir. Başarıya ulaşmayan deneylerde başarıya tam ulaşan deneyler gibi sürecin parçasıdır.

4.Dersler öğrenilene kadar tekrar edilir.

Sen öğrenene kadar dersler çeşitli form ve yöntemlerle sana sunulacaktır. Dersini tam olarak öğrendiğinde bir sonraki derse geçeceksin.

5.Ders almak asla bitmeyecek.

Hayatın tüm noktalarında içinde o bölüme ait ders bulundurmayan bir parçası yoktur. Hayattaysan öğreneceğin derslerin bulunmaktadır.

6.Buradan daha iyi bir yer yoktur.

Senin oraların buralar olduğu zaman hemen sana buradan daha iyi gözüken yeni bir oralar verilevektir.

7.Diğerleri sadece senin aynandır.

Sen kendinde sevdiğin veya nefret ettiğin bir şeyin yansımasını başkasında görmüyorsan onda olan bir şeyi sevemez veya nefret edemezsin.

8.Hayatınla ilgili ne yapmak istediğin sana kalmış

İhtiyacın olan bütün kaynaklar ve aletlere sahip olacaksın. Bunlarla ilgili ne yapmak istediğin sana kalmış. Seçim senin.

9.Cevaplar içinde yatıyor.

Hayatın soruları ile ilgili cevaplar içinde yatıyor. Tek yapman gereken içine bakmak. İç sesini dinlemek ve kendine güvenmektir.

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

https://www.instagram.com/nrlblog/

Yazının devamı...

Sürekli Karşılaştığımız Aynı Olaylar Bize Ne Anlatıyor?

Ne demiş Tapduk Emre;

"Uyanma vakti geldiyse bir uyandıran olur elbet.

Kimine Hızır, kimine uçan kuş, kimine biten ot.

Kimine açan çiçek, kimine akan su, kimine dilsiz taş..."

Yolumuza çıkan hayatımıza giren herkes aslında bize bir şeyler öğretiyor. Dolayısıyla yolumuza çıkan herkes bir araç, uyanmamıza bir vesile...

Bir ders öğrenilmedikçe, ta ki siz anlayana kadar kendini tekrar eder durur deriz de hep.

Peki bir dersi öğrenmek ne demektir?

Başınıza gelen her şeyi olumlu bir bakış açısı ile yorumlamak. Neden başınıza geldiği üzerine suçu sürekli başkalarına atmadan sorumluluğu kabul etmektir. Hayatta başımıza ne geliyorsa bu bizim seçimlerimiz sonucunda oluyor. Yaşadığınız her neyse, biriyle bir sorun mu var, bir çıkmazda mısınız? Önce sorumlunun kendiniz olduğunu kabul edeceksiniz. Herkes sorunu başkasında ararsa çözüm nasıl olacak? "Evet ama bu sorunu ben çıkarmadım ki?" Mutlaka bir yerinden sizin de sorumluluğunuz var, düşünün bakalım ne yapmış olabilirsiniz? Siz de bir şey yaptınız ki çıkmasına sebebiyet verdiniz.

Tamam, olan her şeyi olduğu haliyle, hayrım için olduğunu kabul ettim. Peki Dönüşümü nasıl başlatırım?

Her şey birbiri ile bağlantılıdır.

Evrendeki enerji alanını bir göl gibi düşünün. Düşüncelerinizi ise taş olarak düşünün. Nasıl ki göle taşı attığınızda etrafında bir dalga oluşturur. Bir başkası başka bir taşı attığında o da dalga oluşturur ve bu dalgalar birbirine değer. İşte evrende her şey bir başka şeyle aynen böyle bağlantı kurar.

Evrende her şey birbiri le iletişim halinde.. Maddesel ve bilgi alışverişi sürekli devam etmekte. Bunu Deepak Chopra çok güzel anlatıyor. "Şimdi sokağın ortasında bir sigara kokusu aldığınızı farz edin. Bu koku bir blok ötede elinde sigara ile yürüyen birinden kaynaklanıyor olsun. Siz bir bakıma bir kilometre ötede yürüyen birinin nefesini içinize çekiyorsunuz demektir. Burada alacağınız koku sizi başka birisinin nefesini içine çektiğiniz konusunda uyaran bir -iz-dir. Bu önermede -iz- var olmasaydı da siz halen o başkasının nefesini içinize çekiyor olacak ama sizi uyaracak bir belirti olmadığı için bu durumun farkında olmayacaksınız. Ve nefes nedir ki zaten? Karbondioksit ve oksijenin o yabancının metabolizmasındaki hücrelerde metabolize olmuş halidir. İşte içinize çektiğiniz şey budur. Tıpkı başkalarınında sizin nefesinizi içine çektikleri gibi... Bu durumda hepimiz ölçülebilir moleküler anlamında vücutlarımızdan parçalar veriyor ve karşılığında parçalar alıyoruz."

Hepimizin yaydığı bir titreşim var. Her bir frekans bir başkasının tesiri altında! Kendinden düşük titreşimi etkilediği gibi kendinden güçlü titreşimin de etkisine girebiliyor.

Olumsuzluğu olumsuz hisler ve düşüncelerle değiştiremezsiniz.

Aynen Einstein'in dediği gibi: Problemlerimizi o problemleri ortaya çıkardığımız düşünce şekliyle çözemeyiz.

Siz o duygu durumunda kaldığınız sürece sadece olanı daha fazla büyütürsünüz.Şu an yaşadığınız her şey düşünce şeklinizin ürünüdür. Yarınlarınızı da bu düşünce şekliyle şekillendireceksiniz. Her şey bir düşünce mesafesinde. Korktuğunuz hayal ettiğiniz her şey gerçekleşmiştir ya da gerçekleşmeyi beklemekte.

İnançla beslediğiniz düşüncelerinizi değiştirin hayatınız değişsin!

Nur Demir

Sevgiler tüüm kalbimden:)

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

https://www.instagram.com/nrlblog/

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.