SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Balık Burcunda Bir yeni ay ve Güneş tutulması; yapılabilecek uygulamalar

26.2 2017 de Balık burcunda bir yeni ay gerçekleşecek.

Balık burcunda bir yeniay ne anlama gelir?

Balık burcu SU elementinin niteliklerini taşıyan inançları ve duyguları temsil eden bir burçtur. Son burç olduğu içinde tamamlanmayı, Ölüm ve yeniden doğmayı temsil eder. Balık burcu kendinden önceki tüm burçlardan özellikler de taşıdığı için Balık burcundaki bir yeni ay, sizi sıkıntıya sokan tüm konularda şifalandırma yapmak için bir fırsattır. Özellikle ruhsal arınma ve acılarınızı şifalandırmak için muhteşemdir.

Tutulmalar önemlidir ve bir güneş tutulması daima yeni ayda olur. Tutulma sonlanmaları ifade eder. Ancak her sonlanma aynı zamanda yeni bir başlangıçta demektir. Bu yüzden sizi sıkıntıya sokan bağımlılıklarınıza veda ederek yeni bir başlangıca merhaba diyebilirsiniz.

Hem balık burcunun son burç ve sonlanmayı temsil etmesi hem de bir güneş tutulması olması dolayısıyla yüksek derecede sonlanma bitiş enerjisi taşıyor. Tekrar altını çiziyorum HER BİTİŞ YENİ BİR BAŞLANGIÇ GETİRİR. Bir çok insan küllerinden yeniden doğacaktır.

Balık burcunda gerçekleşen bir tutulma bu dönemden itibaren 6 ay boyunca maneviyatımızın yükselmesi, rüyalarımızın daha gerçekci mesajlar verebileceği ve enerjimizin iyi yada kötü yönde daha çabuk etkileneceği anlamına gelir. Enerjinizi yüksek tutmanız hayrınıza..

Tutulma zamanlarında güçlü enerjiler ortaya çıktığı için herhangi bir krize yol açmamak için temkinli davranmakta fayda var. (Ben ani tepkiler vermeden önce içinize dönüp dengede kalmaya çalışmanızı öneririm.) Bu yüzden çok eski dönemlerden beri bu dönemlerde olabilecek olumsuzlukları önlemek maksadıyla bazı uygulamalar yapılırdı.. Hatta konuşmama orucu bile tutarlardı..

Tutulma saatlerinde tercihen kapalı bir yerde bulunmak ve dua, meditasyon ve olumlu enerji çalışmaları ile ruhsal değişim ve dönüşüm çalışmaları yapmak son derece verimli sonuçlar verecektir.

Okuyanı selamet ve güvende tuttuğu gibi Ya Selam esmasını okuyan kalpler temizlenir dolayısıyla başkalarına zarar veremez. Ne kadar çok kişi tarafından bu esma zikredilirse o kadar enerji büyük olacaktır. Dünyayı olumlu yönde değiştirmek için birlik içinde olmak çok önemlidir. Grup enerjisiyle bir araya gelen topluluklar-ki burada zihnen bir araya gelmekten bahsediyorum çok büyük sinerji ortaya çıkararak diğer insanların da değişim ve dönüşümüne katkıda bulunulabilir.

"Hasbiyallahu La İlahe İllallahu Aleyhi Tevekkeltü ve Hüve Rabbül Arşil Azim."

Allah bana yeter. O'dan başka ilah yoktur. Ben yalnız O'na dayanırım. Çünkü O büyük Arş'ın, muazzam hükümranlığın sahibidir.

Sevgiyle,

Nur Demir

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

Yazının devamı...

Zumbayla hem spor yapın hem de terapi

Yıllardır bi şekilde sporun bir ucundan tutmaya çalıştım. Lisedeyken Basketbola gittim, 3 gün sonra bıraktım. Voleybol ve Hentbolüde denedim bir haftayı tamamlayamadım. Anladım ki içinde yarış ve rekabet olan sporlar bana göre değil! :) Kendinize uygun sporu bulmak için en büyük şart insanın sahip olduğu kapasite ve yetenek... Hani "Einsteinin bir sözü var ya: Aslında her insan bir dahidir ama siz kalkıp bir balığı ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir. " Aynen budur!..

Beni cezbetmesi için içinde mutlaka müzik, eğlence ve sonucunda da bana bir şey kazandırıyor olması gerekiyordu.

Bu yüzden Aerobik yaptım. Sonra Pilates. Vee en son Zumba!

Gelgelelim Zumbaya aşık oldum:)

Meğer yıllardır aradığım spor buymuş:)

Bu yazıyla sizlerle kendi izlenim ve deneyimlerimi paylaşmak isterim.

Şu son senelerde dünyada en popüler Fitness programı Zumba. Neden son senelerde Zumbaya ilginin arttığını tahmin etmek çok zor değil aslında... Ciddi şekilde vücudunuz çalışırken eğlenmekten zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile. Yorulmak bir yana çok daha enerji dolmuş bir şekilde dersi bitiriyorsunuz.

Bir kere egzersiz olmasının yanında Zumba stres atmak için son derece isabetli bir seçim Zaten yapılan pek çok araştırmaya göre egzersiz yapmak endorfin salgılayarak insana kendini daha iyi hissettirdiğini ortaya çıkarmış ki Zumba yapan birinin endorfini tavan yapar diyorum:) Bence ciddi ciddi bir terapi Zumba... Kesinlikle ruha iyi gelen bir yanı var. O kadar eğleniyor o kadar eğleniyorsunuz- ki o kadar olur yani :)

Peki, nesi bu kadar eğlenceli? Bi kere en başta Koreografiler ve müzik çok eğlenceli... Kendine has bi müzik dili var... Daha müziği duyar duymaz kıpır kıpır oluyorsunuz...

Hele hele spor yaparken sıkılıyorsanız tam da size göre bir spor bu. Çünkü müzikle beraber egzersiz yaptığınızı anlamıyorsunuz bile. Bir saat kuş gibi geçiyor... Öyle ki her defasında bittiğinde bende tepki şu "yaaa bitti mi " :(

Bu kadar çok sevmemde hocamın da etkisi büyük diye düşünüyorum. Muhteşem bir enerjiye sahip. Ve yine benim fikrim hocayla frekansınızın uyması çok önemli... Çünkü onun enerjisi sizi birebir etkiliyor. Ben Zumbaya karar verdiğimde internet üzerinden hangi spor kulübüne gidebilirim diye araştırırken Zumba eğitmeni Meltem Terzi Adalı'nın sosyal medyada Meltem Zumba isimli sayfasına rastladım.. Bir kaç videosunu izledim ve dedim ki kesinlikle budur! Kendisini tanıdıktan sonra hiç yanılmamış olduğumu gördüm... Bir insan bu kadar mı tatlı olur. Enerjisi direk sizi sarıyor.

Sizde bulunduğunuz İlde önce araştırın ve kendinizi iyi hissedeceğinize inandığınız bir yere kayıt olun. Sonuçta en önemli şey kendinizi o ortamda iyi hissediyor olmanız.. (Bu arada spor salonuna gitme şansınız yoksa internet üzerinden araştırırsanız Zumbayla ilgili birçok video da bulabilirsiniz.)

İlk gün genellikle deneme dersi oluyor. Eğer karar verirseniz ondan sonrasında kayıt yaptırıyorsunuz. Bu ilk ders ortamla ilgili izlenimleriniz için önemli...

Derse giderken rahat hareket edebileceğiniz bir spor kıyafet tercih etmeniz, temiz bir spor ayakkabısı yanınıza almanız söyleniyor. Ve hatta bir kaç ince kat giymek akıllıca, terledikçe bir kat çıkarırsınız.. Ve mutlaka su bulundurulmalı. Normal de hiç su içmeyen benim bile dilim damağım kurudu:)

Sonra hafızaya iyi gelen bir yanı da var bence. Sürekli hareketleri takip ve tekrar edeceğim diye efor sarfediyorsunuz eminim beynide ciddi biçimde çalıştırıyor.

Eveet, bunlar benim izlenim ve deneyimlerimdi. Şimdi Profesyonel bir ağızdan Zumba ile ilgili merak ettiklerimizi öğrenmek için Beden eğitimi ve spor öğretmeni, aynı zamanda lisanlı bir Zumba eğitmeni olan Meltem hanıma bir kaç soru sordum, onu sizinle paylaşmak istiyorum:

Merhaba Meltem Hanım önce okuyucularımıza biraz kendinizden bahseder misiniz?

-Herkese merhaba. Bursa'da dünyaya gelen ben ilkokul yıllarında spora başladım. Uzun yıllar zorlu antremanlar ve müsabakalar şükürler olsun ki başarılarla geçti. Erken yaşta sporla şekillenen hayatım eğitim hayatımın da bu yönde şekillenmesini sağladı. Beden eğitimi ve spor üzerine tahsil yaptım. Daha sonra küçük öğrencilerim kadar yetişkin insanlara da spor alanında faydalı olabilmek için fitness dünyasına adım attım. Bu alanda Türkiye'nin önde gelen spor kulübünde birçok değerli spor adamıyla çalıştım. Fitness ve özel spor eğitmenliği üzerine yurt içi ve yurt dışında birçok eğitim aldım. Halen yeni şeyler öğrenmek için kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Aktif olarak 20 yıldır spor yapan ve yaptıran biri olarak söylüyorum ki Zumba Fitness dünyasında bir devrim, şu an Dünyada 100'den fazla Ülkede milyonlarca insan Zumba yapıyor ve ben dünyayı kasıp kavuran bu sporu tanıtacak olmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Peki, neden Zumba dediğinizi duyar gibiyim?

Eveet neden Zumba? :) Ve Zumba tam olarak nasıl bir spor?

-1990 lı yıllarda Kolombiyalı dansçı Alberto Beto Perez tarafından ortaya çıkarılan Latin kökenli bir dans fitness egzersiz türüdür. Takip etmesi kolaydır. Enerjik ve verimlidir.

Zumba ile Cumbia, Merenguei Salsa, Reggaeton, Samba, Oryantal gibi birçok dans çeşidine ait figürleri öğrenirken aynı zamanda squat ve lunge gibi etkili egzersizleri de uygulamış olursunuz.

Zumba için belli bir yaş kriteri var mı? Herkes Zumba yapabilir mi? Ne gibi katkı sağlar?

-7'den 70'e herkes Zumba yapabilir. Farklı yaş kondisyon ve amaca uygun geliştirilmiş 9 farklı Zumba tipi var. Kişiden kişiye değişmekle beraber bir derste ortalama 600-800 kalori yakımı sağlanır. Kardiyo ve güç egzersizlerini harmanlamıştır. Bu nedenle hem kaslarınız güçlenir hem de kondisyon kazanırsınız. Ve tüm bunları parti tadında geçen bir derse kendinizi kaptırarak yaparsınız. Zumbanın farkı da burada ortaya çıkar çünkü mutluluk ve enerji verir.

Zumba günümüzün en büyük sağlık problemlerinden biri olan stresle başa çıkmak için birebirdir. Ders esnasında zihniniz eğitmenin adımlarını takip etmekten ve müziğe kendinizi bırakmaktan başka bir şeyle meşgul olamaz. Dans eden ve gülümseyen yüzlerle dolu enerji saçan bir ortama kim kayıtsız kalabilir ki?

Ayrıca kanser hastaları ve hatta tekerlekli sandalyeye mahkum bir çok insan Zumba ile hayata tutunarak bu zorlukları aştıklarını söylüyorlar.

Eğer siz de bu yazıyı okuduysanız gelin kendiniz için bir iyilik yapın ve bir Zumba sınıfına kaydolun.

Meltem hanıma vaktini ayırıp bizlere verdiği bilgiler için sonsuz teşekkürler, umarım bu yazıyı okuyan sizler bir gün yolunuz düşer ve bu şahane insanı tanıma şansınız olur.

Eveet son olarak şunu eklemeliyim ki ciddi bağımlılık yapıyor, demedi demeyin! :)

Şaka bi yana Meltem hanımında dediği gibi, gelin kendinize bir iyilik yapın diyor ya;

Zumba hayatımda kendim için yaptığım en iyi şeylerden birisiydi ve bundan sonrasında bırakmayı hiç düşünmüyorum. Başta da dediğim gibi ben sporumu buldum:) Ve bende bu yazıyla insanlara Zumbayı tanıtarak başka hayatlara dokunmak, katkıda bulunmak istedim...

Sevgiyle paylaştım,

Nur Demir

https://www.facebook.com/NrlStyle/

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

Yazının devamı...

Nazar

Nazar nedir?

En basit tabiri ile bakış aslında. tabi normal bir bakış değil bu. İnsanın bakışı ile karşıdakine zarar veren bir bakış.

Kötü niyetli olması gerekmiyor. Bu tamamen bilinçsizce olan bir şey çünkü. Yani bir insan bile isteye nazar değdiremiyor. Eğer bir insan isteyerek nazar değdirebiliyorsa bu başka bir konu başlığı?! :)

Sadece duygular etkiliyor durumu. Bir şeyi çok aşırı beğenmek, istek duymak, imrenmek, kıskanmak...

Cemal Nur Sargut hoca şöyle anlatıyor: Nazar haktır. Mesela bir gruba girdiniz "benim oğlum çok güzel okuyor birinci oldu okulda" derseniz birisi buna kırılabilir ve bu negatif enerji hem size hem oğlunuza çarpabilir. Aynı şekilde her gün kendi kendine "ben çok iyiyim güzelim" demekte nazar oluşturur. Hasta birisinin enerjisi gelir üzerinize. "

Bakın kehf suresi 39 Ayette ne diyor

" Bağına girdiğin zaman Maşallah Allahtan başka kuvvet yoktur demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocuk bakımından senden daha az güçte görüyorsan."

Nazar konusunda Kuranda Kalem suresi 51.Ayette "Nerede ise kafirler seni gözleri ile yıkacaklardı" der.

Yani Kuranda da Nazarın varlığına dikkat çeker...

Şimdi ne alaka diyeceksiniz ama merak etmeyin çok alakalı :) Kaplumbağa yumurtasını nasıl olgunlaştırırmış biliyor musunuz?

Karşısına geçer ve gözlerini dikermiş, gözlerinden çıkan bir ışınla yaparmış bunu. Ne kadar ilginç değil mi?

Bilim adamlarının tespitine göre yılan da avını gözlerinden gönderdiği zehirli şualarla etkisiz hale getirip yakalıyormuş.

Anatomik olarak insanda görme kapasitesi %400 Ama bizler bunun sadece çok daha azını kullanabiliyormuşuz. Bunun dünyada bir tane örneği Rusya da varmış. 14 yaşında bir kız. Röntgen makinesinin makine olarak çektiğini o gözüyle görüyormuş!

İşte insanların da bazılarının gözleri bazılarına göre çok daha kuvvetli ışınlar yayıyor.

Yani gözden çıkan bu ışınlar inanılmaz etki edebiliyor..

Peki, nazar bu kadar zarar verici olabiliyorsa doğal olarak bundan korunmak için bir insan ne yapmalı sorusu geliyor akıla...

İşte bu noktada nazara ve negatif enerjiye karşı bazı uygulamalardan bahsetmek istiyorum.

Bu uygulamalar ortamda ve üzerinizde birikmiş negatif enerjiyi temizleme amaçlıdır. Bir insanın nazardan etkilenmesinin en önemli sebebi aurasının zayıf olmasıdır. Aura insan bedeninin etrafındaki elektromanyetik enerji alanıdır. Bir nevi vücuda kalkan görevi görür. Ve bu kalkan zayıflayınca kişi dışarıdan gelen negatif enerjilere açık hale gelir ve daha kolay hastalanır. Hastalıklar önce enerji bedende ortaya çıkar oradan bedene girer. Bu yüzden enerji bedenin sık sık temizlenmesi ve güçlü tutulması çok önemlidir.

Bu arada bir başka önemli noktada kişinin buna onay vermemesi gerekir.

"Aaa nasıl yani neden onay verelim ki" demeyin...

"Ayy bana çok nazar değer, değiyor " vs. gibi cümlelerle siz kendinizi nazara açmış oluyorsunuz. Bundan sonrasında zaten size çok nazar değecektir.

Bir insan nazar değdiğini nasıl anlar?

Aslında aniden başlayan, oluşan çoğu şey nazar habercisi...

Durup dururken düşmeler, sebepsiz esnemeler, aniden başa saplanan bir ağrı, yüzü sivilce basması, ya da çıban gibi kocaman bir sivilce çıkması, aniden içe gelen bir huzursuzluk hissi, rüyada sıçramalar, yine rüyada sık sık nazar boncuğu görmek, işlerin birden bozulması, sürekli bir bereketsizlik, kısmetin kapalı olduğunun düşünülmesi, ikili ilişkilerin bozulması, vb.

Gelelim uygulamalara, aslında birçoğu atalarımızdan gelen hepimizin az çok bildiği klasik yöntemler...

Eğer kendimize nazar değdiğini düşünüyorsak ilk evvela hemen duşa girip suyla temas etmemiz lazım ki üzerimizde biriken negatif enerjiyi atabilelim. Duş alırken de üzerimde biriken negatif enerjinin suyla akıp gitmesine niyet ettim.

Enerjiyle çalışmak çok basittir aslında... Önce niyet edeceksiniz ve sonrasında enerjinin aktığına inanacaksınız.Mum yakmak mekandaki negatif enerjiyi temizler.

Odalara kase içinde koyulan kaya tuzu negatif enerjiyi toplar, bu tuzu ayda bir lavaboya döküp yenisini koymalısınız.

Cildinizi temizlemek için kullandığınız gülsuyu da iyi bir negatif enerji temizleyicisidir.

Adaçayı kötü enerjilerden koruduğu için içmek ya da tütsü olarak kullanmak çok etkilidir. Hatta nazardan kötü enerjilerden korunmak amacıyla çantanızda taşınabilir.

Akik ve ametist taşları evde bulundurmak iyidir, Akik negatif enerjiyi emer, Ametist taşı ise ortama pozitif enerji verir. Tabi bu taşlarında aylık temizlenmesi gerekir. Temizleme işlemi basittir. Bir gece tuz koyduğunuz suda bekletirseniz temizleme gerçekleşecektir.

Şap: Vücuda temas edecek şekilde takmak büyü ve nazara karşı koruyucu kalkan görevi görür.

Çörekotu: yine nazara karşı koruyucu bitkilerdendir. Çörek otunu yutabilir, üzerinizde taşıyabilir yada tütsü yapabilirsiniz.

Üzerlik tütsüsü yapıp dumanını evde dolaştırmak

Duş alırken suyla karıştırdığınız bir miktar sirkeyi en son başınızdan aşağı dökerek durulanmadan çıkmak üzerinizde negatif enerjiyi temizler, aynı zamanda sirkeyi bir sprey şişesine koyup odalara püskürtmek yine ortamdaki negatif enerjiyi temizler.

Elma dalını çantada taşımak

Bitkilerin çürüdüğü sarardığı zamanlar aslında bir işarettir, ortamdaki negatif enerjiyi alarm verir.

Kahve yakmakta pozitif enerji veren kokulardandır.

Tarçın da tütsü olarak pozitif enerji veren bitkilerdendir.

Bu arada bir şey kırılmış, çatlamışsa onu atmak gerekir. Çünkü o obje negatif enerjiyi üzerinde toplayarak sizi korumuştur ve hala üzerinde negatif enerji vardır, tutulması çok doğru değildir. Çok kıyamadığınız bir şeyse de temizlenmesi gerekir. Sirkeli su ile temizlenebilir.

Bunu söyleyince aklıma antika eşyalar geldi, o da ayrı bir konu. Antika eşyalar daha önce başkaları tarafından kullanılmış eşyalar olduğu için daha önceki sahiplerinin tüm enerjisi o eşyaya sinmiş oluyor. Dolayısıyla enerjisel olarak temizlenmeden kullanmak son derece sakıncalı.

Umarım Nazar konusunda merakları gideren faydalı bir paylaşım olmuştur:)

Sevgiyle,

Nur Demir

Yazının devamı...

4 adımda enerjinizi yükseltmek mümkün!

Son zamanlarda cümleten bir tükenmişlik sendromu yaşıyoruz.

Üst üste gelen tatsız olaylar toplumca keyfimizi kaçırdı, yaşama olan güven ve umudumuzu, heyecanımızı yitirdik galiba... Yaşanılanlar karşısında böyle hissetmemiz çok normal ve son derece insani bir durum. Üzülmemek ve endişe duymamak mümkün değil.. Normal olmayan bu duygu durumunun içinden çıkamamak...

Joe Vitale "Zero Limit" kitabında der ki:

Yaşamınızda önünüze çıkan her şey, oraya nasıl geldiğine bakmaksızın, iyileştirmek içindir, çünkü şu anda sizin radarınızdadır. Buradaki varsayım, eğer font-size:="">

Ve bunu başarmak için bakacağınız tek yer var. KENDİ İÇİNİZ!

Yine mi döndü dolaştı konu buraya geldi :)

Üzgünüm ama evet:) Burada yazdığım sürece de bıkmadan usanmadan bunu yineleyeceğim.

Çünkü içeride ne varsa dışarıda yansıyan o!

Çünkü bizim en büyük düşmanımız, bizi en fazla sabote eden kişi yine kendimiziz.

Özdemir Asafın çok sevdiğim bir dörtlüğü var.

Yaşanılan her şey bizim suçumuz olmasa da sorumluluğu bize aittir. Üstelikte bu duygular temizlenmedikçe kolektif bilinç olarak toplumda katlanarak büyüyor ve bütüne sirayet ediyor.

Bazen kötü bir dönem geçiren biri şöyle der: "Geldi mi üst üste geliyor."

Olayların üst üste gelmesinin sebebi kişinin o negatif durumdan kendini çıkaramadığı ve o frekansı yaymaya devam ettiği içindir. Dolayısıyla benzer olayları çekmeye devam eder. İster kabul edersiniz ister etmezsiniz bu bir Kuantum fiziği gerçeğidir

Endişeye odaklandıkça durumu daha da kötü hale getirir, kötü düşünceler yaşadığınız şeyleri de kendine benzetmeye başlar, mevcut durumu daha daha kötüleştirirsiniz.

Ayrıca hepimiz bir şekilde öğrendik ve biliyoruz ki öfke, kızgınlık, stres, endişe, korku gibi olumsuz duygular uzun vadede bedene ciddi zarar vererek sağlığımızı bozuyor.. Yaşam enerjimiz düştüğünde hastalıklara daha açık hale geliyoruz. Ve hepimiz bir şekilde kendimizi enerjimizi şarj etmeyi öğrenmek zorundayız.

Bir insan kendini bu olumsuz duygu durumundan nasıl çıkarır? Tabiri caizse enerjisini nasıl resetler?

Aslında vücudumuzu kullanarak duygular arası hızlı bir geçiş yapabilmek mümkün! Hatta zihnimizi doğru bir şekilde kullanmayı öğrenirsek hastalıklarımızın bile iyileşmesine yardımcı olabiliriz.

Nasıl mı diyorsunuz? Beynimize her şeyin yolunda olduğuna dair mesajlar göndererek.

Peki bu mesajı nasıl gönderiyoruz dimi?:)

Emin olun çok kolay...

Çok önceden öğrendiğim bir metodu sizinle de paylaşmak istiyorum.

İlk adım NEFES

Nefes çok önemli. Nefes hayattır!

Önce burnumuzdan deriiin bir nefes alıyoruz.

Bu nefesi alırken 4 e kadar içinizden sayın ve karnımızın şiştiğini görelim.

Daha sonra yine 4 e kadar sayarak bu nefesi ağzımızdan verelim.

İkinci adım gülümsemek! İçinizden gelsin gelmesin ... Hatta içinizden gelmediği zamanlar özellikle. Çünkü beyniniz bu durumda her şeyin yolunda olduğuna dair olumlu bir sinyal alıyor.

Yüzünüze kocamaaan bir gülümseme yerleştirin.

Üçüncü adım Duruşumuzu değiştirerek! Çünkü araştırmalar gösteriyor ki vücut pozisyonunu değiştirmek otomatikman duygu durumunuza etki ediyor... Yani omuzlarınız düşük iki büklüm durmak kendinize güveninizi düşürdüğü gibi dik durmak hem insanın kendine güvenini artırıyor hem de karşıya daha öz güvenli bir tablo veriyor. Ayrıca dik durmak omurlardaki enerjiyi harekete geçiriyor sağlıklı bir enerji akışı sağlıyor.

O zaman ne yapıyoruz hemen duruş pozisyonumuzu değişerek dik duruma geçiyoruz..

Dördüncü ve son adım dokunmak ama kime, kendimize! :)

Öyle değil mi ama... Bir çoğumuz üzgün olduğumuzda başımızı yaslayacak bir omuz aramaz mıyız yada şöyle bir sırtımızı başımızı okşasın, elimizi tutsun falan..

İşte aynen bunun gibi ama bir başkası değil biz kendimize dokunuyoruz.

Elinizi kalbinize koyun veya kendinize sarılabilirsiniz de... Ve deyin ki 'her şey yolunda akışa güveniyorum'

İnanın bana sadece bu 4 adımla bile vücuda her şey yolunda mesajı vermek ve enerjiyi yükseltmek mümkün.

Sevgiyle,

Nur Demir

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

Yazının devamı...
Yazının devamı...

Kova burcunda bir yeni ay Ekonomik koşullarınızın düzelmesi için fırsattır!

28.Ocak. 2017 02:08 de Kova burcunda bir yeni ay gerçekleşecek.

Yeni ay yeni başlangıçlarla ilişkilendirilir. Kova burcunda bir yeni ay ise Yeni başlangıçlar ve Ekonomik koşullarınızın düzelmesi için ekstra güzel enerjiler verir. Hayatımızda başlatmak istediğimiz her türlü değişiklikler bu yeni ayla birlikte gündeminizde...

Yaşamınızda bir değişiklik yapmak istiyorsanız olumsuzluklarla savaşmak çözüm değildir. Dikkatinizi neye yoğunlaştırırsanız font-size:=""> Örneğin "parasız kalmak istemiyorum" yerine "maddi rahatlık içindeyim" gibi...

Evet maddi sıkıntı içinde olabilirsiniz ve aklınıza "nereden rahatlık içindeyim" gibi sizi sabote eden düşünceler gelebilir. O durumda düşünceye "gitmene izin veriyorum bu artık benim gerçeğim değil Bugün yeni bir gün. Ben yeni bir ben’im."deyin...

Bizler dünyaya gelirken belli gezegen açılarına maruz kalıyoruz. Doğduğumuz anda o ana denk gelen gezegenlerden yayılan şualar etkisiyle Yaradanın bizleri yaratırken ruhumuza üflediği, önceden kodlanmış esmalar aktive olur ve bu şekilde karakteristik özelliğimiz bize yüklenir. Kimilerimiz, Mars gezegeninden etkiler alırken Müzil oluruz, yani bir takım sıkıntılara maruz kalabiliriz, kimimiz Merkür planetinden yüksek etkiler alarak daha “Fettah” yani açıp, genişleten,özelliğinden dolayı her elimizi attığımız işte başarılı oluruz., kimimiz Güneş’ten aldığımız etkilerle daha Muiz yani güçlü kudretli olabiliriz, Ay’dan aldığımız etkilerle daha “ Vedud” sevgi dolu oluruz. Ya da bu etkileri daha az aldığımız için tam tersi bir yapıda da olabiliriz. Hiç kimsenin Astrolojik haritası bir başkasıyla aynı olamaz bu mümkün değil, hatta ikiz doğanların bile dakika farkından dolayı haritaları değişir.

Allahın her bir esması insan için Şifa kaynağıdır.

Zikir beyinde belli anlamları olan kelimeleri tekrar etme çalışmasıdır. Bu sayede zikredilen mana doğrultusunda beyinde yeni hücre blokları devreye girer.

Bu konuda birde yanılgı var tamam bu eksikmiş bende okudum bitti..Yok böyle bir şey, nasıl ki cep telefonunuzu bir defa şarj edip ömür boyu kullanmıyorsanız bir esmayı da enerjisinden sürekli faydalanmak istiyorsanız Her gün o esmayı günlük mutlaka zikretmelisiniz.. Bu konuda en önemli şey istikrardır, çok okuyup bir defa okumak değil az da olsa her gün okuyup buna devam etmektir..

Bu Kova yeni ayında Okunabilecek esmalar.

Vasi, Kuddüs, Hakim, Mürid

Bu yeni ayda başlayarak 40 gün boyunca "Ya Fettah- Ya Rezzak" 797 defa zikretmek hayatınızda büyük maddi açılımlar yapar!

Ayrıca ay kova burcunda ayak bilekleri ve toplar damarlardaki her türlü rahatsızlıklara çalışmak sağlık açısından çok etkili olacaktır. (Kuddüs esması ile çalışılabilir.)

Bu yeni ayda 3 gün sonrası da dahil olmak üzere şu olumlamayı yapmanızı da tavsiye ederim:

Sevgi, neşe, huzur, bolluk içinde, en üst standartlarda yaşamımı sürdürüyorum. Dünyamda her şey iyi ve çok güzel.

Yazının devamı...

Düşünce gücüyle kendinizi tedavi de edersiniz, hasta da! Placebo ve Nocebo Etkisi

Nick adında bir demir yolu işçisi manevra sahasında çalışıyor, çok iyi bir insan ama ne yazık ki biraz kötümser bir yanı var. Yani olaylara hep kötü yanından bakan biri.

Bir yaz günü soğutucu vagonun içine giren Nick yanlışlıkla kendini içeriden kilitliyor.

Nick kilitli kaldığı soğutucu vagonun içinde eğer buradan çıkmayı başaramazsam donarak öleceğim diye panik ve korkuyla kapıyı yumruklamaya başlıyor. O gün tüm işçiler ustabaşının doğum günü sebebiyle erken ayrıldıkları ve sahada kimse olmadığı için dolayısıyla sesini kimseye duyuramıyor.

Titremeye başlıyor yerde kıvrılıyor. Bulduğu bir kağıda karısı ve çocuklarına "Bunlar benim son sözlerim olabilir. Şu an yavaş yavaş donduğumu hissediyorum" diye bir not yazıyor

Ve ertesi gün diğer işçiler dondurucunun kapısını açtıklarında Nick'in donmuş bedeni ile karşılaşıyorlar.

Gerçekten üzücü bir hikaye...

Fakat bu hikayenin şaşırtıcı kısmı, burada olağanüstü olan şey, o gece dondurucunun çalışmıyor olması... Gayet sıcak bir yaz akşamı ve donmasına ihtimal yok.

Ne yazık ki, Nickin korkusu kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşüyor.

Kişisel gelişimde Zihnin gücüne örnek olarak verilen en fazla anlatılan hikayelerden birisidir.

Zihnimizin ne kadar güçlü olduğunu ve bize inandığımız her şeyde neler yapabileceğini tahmin bile edemezsiniz. Bedeninizin her bir hücresi konuştuğunuz - dahası düşündüğünüz her şeye karşılık veriyor.

Gerçek bir inanç durumunda insanı şaşkınlığa düşüren buna benzer olaylar çok olmakta... Hasta bir insana şekerleri ilaç diye verdiğinizde ona inanıp iyileşmesi gibi... Ameliyat edilmediği halde bayıldığında Ameliyat olduğunu sanan bir insanın iyileşmesi gibi.

Nörolog Dr. Marjolein Kammers ve ekibinin yaptığı ısı çalışmasının sonuçları ise bir hayli ilginç.

Çalışmada, sadece bir tanesinin yakıcı özelliği bulunan 3 ayrı sıcaklıktaki noktaya elin 3 parmağı değdiriliyor. Diğer iki nokta soğuk olduğu halde kişi, 3 parmağı da yanmış gibi tepki gösteriyor ve kızarıyor. Hatta parmaklar su bile topluyor.

Tıp dünyası son yıllarda zihin ve beden arasındaki bağlantının ne kadar güçlü olduğunun farkında. Hatta bir insanın zihin gücü ile hiç ilaç almadan iyileşmesi mümkün mü, son yılların en büyük tartışma konusu bu.

Bütün bu çalışmalar değerlendirildiğinde ortaya şu sonuç çıkıyor.

İnsan iyi ya da kötü bir şeyin olacağına kuvvetle inanmışsa: Yani bir şeyi bu sana iyi gelecek diye birine verdiğinizde o kişi buna inanırsa gerçekten işe yarıyor ve iyi geliyor.

Eğer aynı şeyi bir başkasına bu sana zarar verecek diye verdiğinizde o kişide buna inanırsa zarar veriyor.

Bizler bir şeyi Pozitif-Negatif / Olumlu-Olumsuz olarak algıladığımızda hücrelerimizde buna göre programlanıyor ve ona göre davranıyorlar.

İnsanın olumsuz bir şeyi başına getirmesi olayına Nocebo etkisi deniliyor. Pozitif düşünce ile şifalanma etkisi yapan Placebonun tam tersi. Sürekli düşünülen olumsuz düşünceler ve söylemler hastalığa sebep oluyor.

Bu arada Placebo latincede kelime olarak "sizi hoşnut edeceğim" anlamına geliyor.

Nocebo ise "zarar vereceğim"

Sözcüklerin suya etkisini hatırlayın, suya bunu yapıyorsa, %70 'i su olan vücudumuza neler yapar düşünün?

*Hücrelerinizle konuşabilir ve diyebilirsiniz ki:

Louise L Hay'e gelen Kanser hastası bir kadın danışanı diyor ki "bedenimde oluşan iyi katil hücrelerin kanserli hücrelere saldırdığını ve onu yok ettiğini hayal ediyorum."

Louise diyor ki: sen cinayet işleyecek biri misin? Açıkçası bedeninde bir savaş yaratmak çok doğru bir seçim değil. Bilinç seviyesinde bize fazla saldırgan gelmeyecek canlandırma tekniklerine ihtiyacımız vardır. Bunun yerine ona zihninde canlandırma yöntemini daha nazik bir başkasıyla değiştirmesini öneriyor. Güneşin hasta hücreleri erittiğini hayal etmesini... Kendisi kansere yakalandığında serin temiz suyun rahatsız hücreleri bedeninden temizlediğini hayal edermiş mesela..

Bu arada Ailesi veya dostları arasında hasta insanlar olanlar, sürekli onları hasta görmekle aslında onlara zarar verirler. Onların iyileştiğini zihninizde canlandırın. Onlara iyi titreşimler göndermek gerekir.

Beyin ve bilinçaltı çok fazla sorgulamaz siz neye inandıysanız onu ortaya koyar!

Bir şeye inandığınızda aklınız size yardım etmek için çözümler üretmeye başlar.

Güzel düşünün, güzellikler olsun!

Mevlananın dediği gibi

Çiçekler ekip miss kokulu bahçelerde gezmek varken çer çöple uğraşmak niye?

http://nrlstyle.blogspot.com.tr/

https://www.facebook.com/NrlStyle/

https://www.facebook.com/nrl.dmr

Yazının devamı...

Öfkeliyken konuş!.. Göreceksin ki, pişman olacağın en güzel konuşmayı yapacaksın.

Hemde ne pişman olacağınız saçmalıklara imza atacağınıza bahse girerim :)

Bakıyoruz ki sinir kat sayımız tavan yapmış, şööyle bir durun hemen cevap vermeden önce derin bir nefes alıp içimizden bi 10'a kadar sayıyoruz.

Amerikanın eski Başkanı Thomas Jeffersonun der ki:

Çünkü bu esnada sayarken dikkatiniz dağılıyor ve o esnada ortaya çıkan enerji dağılıyor. Saymak sinir yönetimi ile alakalı bir yöntem.

Bu durumda derin nefes almakta sakinleşmemizde çok etkili... Derin nefes alırken de diyaframınızdan alıyoruz. Yani Nefes alıp verdiğimizde göğsünüz değil, midemiz şişmelidir. Diyaframınızdan yavaşça nefes almaya başladığınız zaman kaslarınız gevşemeye başlayacak ve gerginliğinizin azaldığını hissedeceksiniz.

Buna Kaplumbağa tekniği de diyorlar. Neden çünkü bir tehlike anında kaplumbağa ne yapar? Hemen kabuğuna çekilir. Ancak tehlike geçtikten sonra kabuğundan çıkar ve yoluna devam eder. Sizde aynı style="margin: 0px; font-family: ">

Zaten ne oluyorsa o sinir anında olmuyor mu? İnsan sinir ve stresli bir durum karşısında anında kan basıncı yükseliyor, kaslar geriliyor, nefes alışveriş ritmi bozuluyor. Ve dolayısıyla hormonlarında etkisiyle, sinirlendiğimizde bir anda kontrolden çıkabiliyoruz halbuki biraz düşünsek daha sağlıklı bir yaklaşım sergileyebilecekken öfkeyle düşünmeden ağzımıza geldiği gibi konuşabiliyor ve sonradan çok pişman olabiliyoruz. Ancak bazı kelimelerin ne yazık ki ağızdan çıktıktan sonra telafisi o kadar kolay olmuyor.

Tabi birde sürekli tartışma ve kaostan beslenen bunu kasıtlı yapan her şeye muhalefet insanlarda var dimi, hele hele o yapıdaki insanlara hiç uymamak lazım:)

Bernard Shawın şu sözünü çok severim,

Neden çünkü karşıdakinin amacı sizi aşağıya çekmekti ve sizde style="margin: 0px; font-family: ">

O amacına ulaştı...

Peki siz?

Siz de yüksek ihtimalle büyük bir pişmanlık içerisindesiniz "Keşke..." deyip duruyorsunuz... ?

O zaman en güzeli Oshonun dediğini yapmak...

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.