Yaş almak doğal bir süreç olsa da, bu sürecin bedenimize yaptığı olumsuz etkileri ortadan kaldırmak ama ruhumuza kattığı deneyim ve olgunluğun tadını çıkarmak herkesin istediği şeyler arasında yer alır.

Son yıllarda estetik alanında her gün bir yenisi yaşanan gelişmeler sayesinde artık istenmeyen görüntüler ve zamanın getirdiği yaşlanma belirtileri kolayca giderilebiliyor.

Yüz, boyun ve dekolte bölümünde cildin yenilenmesi, yıpranma ve yaşlanma etkilerinin giderilmesi, nem ve bakım ihtiyaçlarının karşılanması, yepyeni ve sağlıklı bir tona kavuşması için Baby Face ve Hydrafacial işlemi son yılların yükselen trendleri arasında haklı yerini alıyor. Hydrafacial ve Baby Face uygulamaları ile istenmeyen görüntüler ortadan kaldırılırken aynı zamanda cildin tazelenmesini de sağlamak mümkün.

Hydrafacial Aşamaları Nelerdir?

Hydrafacial uygulaması temel olarak temizleme, peeling, serum ve LED terapisi şeklinde dört adımdan oluşur. Diğer uygulamalara göre önemli avantajlara sahip olan bu işlemde sonuçlar çarpıcıdır ve hemen elde edilir.

Acısı, ağrısız ve konforlu bir yöntem olan Hydrafacial, her cilt tipine, her mevsimde uygulanabilir. Yaklaşık olarak 30-40 dakika süren bu uygulama ortalama bir cilt bakımına göre çok daha fazla etkilidir.

Hydrafacial’ın ardından cilde hemen makyaj yapılabilir. Bu nedenle özellikle önemli davetlerden önce uygulanması özel günlerde ışıltılı bir görünüm sağlamak için idealdir. Hydrafacial haftada bir kez ve yaklaşık olarak 4-6 seans uygulandığında pırıltılı, canlı ve genç bir görünüm elde edilmesini sağlar. Ayrıca periyodik ve düzenli uygulamalar elde edilen ışılıtlı görünümün kalıcılığını uzatır.

Baby Face Uygulaması

Baby face uygulaması kişinin cilt tipine özel olarak hazırlanmış serumlar ile gerçekleştirilir. Lazer ile açılan mikro kanallardan serum cildin alt tabakalarına geçebilir ve böylece hızlı ve güçlü bir etki sağlanır.

Baby Face uygulamasının ardından cilde yaptığı tazeleneme ve onarım etkisi kısa zaman içerisinde kendini gösterir. Baby Face özellikle yüz mimiklerinin yoğun olduğu bölgelerde meydana gelen ince kırışıklıkların giderilmesinde de son derece etkili bir uygulamadır.

Düzenli seanslar sonrasında ciltte porselen gibi pürüzsüz bir görünüm elde etmek mümkündür. Baby Face ile kırışıklıkların giderilmesinin yanı sıra lekelerin giderilmesi, boyun ve dekolte bölgesinin daha genç ve tazelenmiş bir görünüme sahip olması sağlanır.

Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.drsukruyazar.com

Instagram: @drsukruyazar

Facebook: @drsukruyazar

YouTube - Prof. Dr. Şükrü Yazar

Kadın vücudunun en çekici detaylarından biridir göğüsleri. Bu detaya estetik bir bütünlük sağlayan unsurların başında ise hiç kuşkusuz sütyen seçimleri geliyor.

Kadınların En Samimi Dostu Sütyen...

Peki, Nedir Sütyen?

Göğüsleri örtmek, desteklemek, kaldırmak, forma sokmak için, dik ve dolgun göstermek, estetik ve konforlu bir şekilde taşıyabilmek amacı ile dünyanın her yerinde üst vücut parçası için en yaygın kullanılan iç çamaşırıdır sütyen.

Günümüzde kadınlara sağladığı konforun yanısıra bir moda unsuru haline gelerek milyon dolarlık önemli bir endüstriyi temsil ediyor.

Sağlık İçin Doğru Sütyen Kalıbı Seçin!

Göğüs sağlığı için sütyen seçiminize dikkat etmeniz gerekir. Sütyenin bedeninize uygun olması için öncelikle huzursuz, rahatsız ve gündelik yaşamda hareket kısıtlaması yaşatmayan, göğüs şekli ve bedene uygun numaraları ve kalıpları tercih etmek oldukça önemlidir.

Sütyen Seçiminde Askının Yeri

Sütyenin duruşuna etki eden askılar da size, doğru sütyeni seçip seçmediğinize yönelik ip ucu verirler. Uygun şekilde ayar yapılmış olmasına rağmen sıkan, acıtan ya da sürekli sarkıp duran askılara sahip bir sütyeniniz var ise, bu tip bir sütyen rahatınızı bozacağından, yaptığınız seçimi sorgulamanız daha doğru olacaktır.

Sütyen Tercihinde Yapılmaması Gerekenler!

Küçük göğüslerin daha estetik bir görünüme kavuşması amacı ile olduğundan daha büyük görünmesini sağlayan, kendi bedeninize uygun sütyenden daha büyük beden sütyenleri tercih etmeniz ya da dekolte bölgenizin daha çekici görünmesi için kendi sütyen numaranızdan daha küçük sütyen seçmeniz oldukça zararlıdır.

Büyük beden tercih edildiğinde sütyen ve göğüs arasında boşluk oluşur. Küçük beden seçimi yapıldığında da göğüslerinizi, sırtınızı ve yan bölgelerdeki cildi sıkıştırır. Sütyen seçimini yaparken estetik görünüm kadar, sağlığı da ön plana almanız, yararlı olacaktır.

Sütyen bedenlerinin yanında bulunan A, B, C ve D harfleri, sütyenin sırt ölçünüze uygun olması, göğüs kafesinize sıkmadan oturması, balenlerin göğsünüze batmaması, askılarının omuzlarınızda kızarıklıklar oluşturmaması ve göğüs ile sütyen arasında boşluk olmamasını sağlayacak en uygun kalıbı elde etmeniz için kategorize edilmiştir.

Tüm bunları göz önünde bulundurarak satın alacağınız bir sütyen, ileride sağlık ile ilgili yaşanabilecek olumsuz sonuçları önleyecektir.

Sütyenin Dünden Günümüze 100 Yıllık Geçmiş!

1863

İlk Patent

El yapımı, sert çıtaları olmayan, delikli, yünlü, dantelli veya kasnaklı birbirinden farklı oldukça ayrıntılı bir yöntem ile elde edilmiş çok sayıda küçük kumaş parçalarından ve ek malzemelerden oluşan bir yapıya sahip korseler pazarda yerini aldı.

1900

Sadelik Ön Planda

Kadın iç çamaşırlarında kullanımda akılcılık ön plana geçerken görünümleri de sadeleşmeye başladı. Kabarık, dikkat çeken ve hareketi zorlaştıran sütyenler yerine göğüs silüetini sadeleştiren formlar ön plana çıktı.

1920

Kadınlar Erkekleşiyor mu?

İkinci Dünya Savaşı bitti ve toplumda radikal bir değişim oldu. Kadınların artık yeni hakları ve yeni bir görünümleri vardı: İnce ve vakur.

1930

Kadınlara Güçlü Bir Dayanak!

Toplum büyük bunalım döneminden Hollywood yıldızlarına yönelerek kaçıyordu. Sütyen modanın yeni standartıydı.

1940

Sütyenin Bir Amacı Oluştu!

İkinci Dünya Savaşı kadınları daha dayanıklı sütyenler gerektiren çalışma hayatına gönderdi. Büyük göğüslü kadınların moralleri de göğüsleri gibi dik durdu.

1950

Kadınların Sürpriz Yükselişi

Siyasetin değişen yüzü modaya da yansıdı ve sütyen modasında tasarımlar bu yönde değişim gösterdi.

1960

Kadınlar Güçleri ile Dünyada Ses Getiren Akımlar Yarattılar

Feminizm akımı dünyada ses getirdi. Özgür aşklar ve özgür bedenlerin yaşandığı bir döneme geçildi.

1970

Diskolar ve İş Dünyasına Damga Vuran Kadınlar!

Kusursuz, göze çarpmayan, modernleştirilmiş ve aerodinamik şekilli hem iş hayatında hem de eğlence hayatında konforu elden bırakmayan kadınların stiline uygun yeni sütyen tasarımları yapılmaya başlandı.

Geçmişten Günümüze Sütyen Endüstrisi Liderlerine Genel Bir Bakış

1873 Warnaco

1888 Doğal Sütyenler

1893 Push Up Sütyenler

1901 Gossard balenli Sütyenler

1904 Spor Sütyenleri

1911 Destekli Sütyenler

1917 Straplez Sütyenler

1920 Egzersize Uyumlu Sütyenler

1920 Fransız Sütyenleri

1922 Mastektomi Sütyenleri

1922 Maidenform Sütyenler

1927 Bali

1930 Kusursuz Sütyenler

1942 Olga Stili Sütyenler

1946 Frederick’in Hollywood’u Stili

1968 Şeffaf ve ince kumaş Sütyenler

1977 Victoria’s Secret Sütyenleri

Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.drsukruyazar.com

Instagram: @drsukruyazar

Facebook: @drsukruyazar

YouTube - Prof. Dr. Şükrü Yazar

Yaşın ilerlemesi, güneşin ciltte meydana getirdiği hasarlar, kırışıklıklar ve yer çekimi zaman içerisinde yüz cildinin eski sıkılığını kaybetmesine ve sarkmasına neden olur.

Sarkmış bir cilt, yüzü daha yaşlı ve daha mutsuz gösterir. Bu problemi ortadan kaldırmak için en sık tercih edilen yöntem yüz germe ameliyatıdır.

Operasyon her ne kadar kadınlar arasında ilgi görse de erkeklere de son yıllarda giderek artan oranlarda Yüz germe ameliyatı uygulanmaktadır.

Yüz Yapısını Gençleştirmek İsteyenlerin Trendi

Yüz germe ameliyatı aynı zamanda yüzün yapısını gençleştirmek, yüz görünümünü dinamik ve zinde kılmak için başvurulan en etkili yöntemlerden biridir.

Bu operasyonda amaç, özellikle yanak ve çene bölgesindeki yığılmalar ve boyun bölgesinde meydana gelen sarkmaları ortadan kaldırmaktır.

Yapılacak olan ameliyat tekniği, hastanın cilt yapısına, deri altı yağ dokusunun durumuna, derinin elastikiyetine ve sarkma düzeyine göre belirlenir.

Eğer hastanın cildinde aşırı düzeyde sarkma yok ancak yorgun ve zinde olmayan bir görünüm varsa endoskopik yüz germe tekniği ile yüzün daha dinamik ve genç görünümü sağlanabilir.

Endoskopik teknikte saçlı deri içinden yapılan küçük kesilerle endoskopi aletiyle girilerek özellikle yanak ve orta yüz dediğimiz alt göz kapağı ve elmacık kemiği bölgesi toparlanır. Sarkan derin dokular olması gereken yerine getirilir.

Endoskopik teknikte ciltte herhangi bir çıkarma işlemi yapılmaz. Endoskopun girdiği kesi izleri saçlı bölgede olduğundan görünmez.

Eğer yanak, çene ve boyun bölgesince ciddi şekilde deri sarkmasıyla birlikte yüzde belirgin bir yaşlanma ve yorgunluk ifadesi varsa, bu türde sarkması olan yüzlerde klasik yüz germe dediğimiz teknikte yüzün toparlanması ameliyatı yapılır.

Klasik yüz germe tekniğinde kesiler kulak önü ve kulak arkasındaki çizgilere oturtularak yapılır. Cilt altındaki gevşeyen mimik kasları ve yüzde askı görevi gören gevşemiş yapılar sarkma öncesi bulundukları anatomik yerlere taşınır. Daha sonra fazla cilt dokusu çıkarılır. Bu yöntem sadece cildin gerilmesinden ibaret değildir.

Aynı zamanda altındaki dokularla birlikte yüzde üç boyutlu bir şekillendirme yapılır. İzler kulak önü ve arkası doğal çizgilere oturtulduğundan, uzun vadede kesi izleri hemen hemen tamamen görünmez hale gelir.

Yüzde yaşlanma ve ciltte sarkma düzeyi bu ikisinin ortasında yer alan kişilerde ise “mini yüz germe” ameliyatı uygulanır. Bu teknikte kesi kulağın ön doğal çizgisinde olacak şekilde yapılır.

Kulak arkasına uzatılmaz. Cildin altındaki sarkan yapılar normal anatomik yerlerine taşınır. Cilt çıkarılması minimal düzeydedir ve hastaların iyileşme süreci daha hızlıdır.

Yüz germe ameliyatlarında aynı zamanda göz çevresinde kendini gösteren kırışıklıklar ve göz kapağının sarkmaları da ortadan kaldırılabilir.

Ameliyat ve Sonrası Bizi Neler Bekliyor?

Yüz germe ameliyatı genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir. Ancak bazen operasyon lokal anestezi ile de yapılabilir. Ameliyatın süresi ise hastanın durumuna ve yapılacak olan müdahalelere göre farklılık gösterir ve ortalama olarak iki ile dört saat arasında değişir.

Hastalar operasyondan sonra bir ya da iki gün hastanede kalır. Taburcu olup evlerine gidince kendi hijyen ve bakımlarını sağlayabilirler. Yapılan ameliyatın boyutuna göre bir ya da iki hafta sonra işlerine başlayabilirler.

İki-üç hafta sonra hafif efor gerektiren sporlar, altı-sekiz hafta sonra daha eforlu sporlar yapabilirler. Yüzde arzu edilen görünümün elde edilmesi iki–üç aylık bir şekillenme süreci ile gerçekleşir.

Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.drsukruyazar.com

Instagram: @drsukruyazar

Facebook: @drsukruyazar

YouTube - Prof. Dr. Şükrü Yazar

Burun Estetiği Olmadan Önce Nelere Dikkat Edilmelidir

Burun estetiği, hem görsel hem de fonksiyonel açıdan yaşanan sorunların giderilmesi için tercih edilen bir operasyondur. Estetik ve sağlık açısından kazandırdığı iyi sonuçlar sayesinde o kadar çok yaygınlaşmaya başladı ki, kadınlar da erkekler de bu operasyona oldukça rağbet gösteriyor.

Nefes almada zorluk, ağız açık uyuma ya da horlama gibi sorunları olan kişilerde, bu sorunları gidermek amacıyla mutlaka bir müdahale yapılmalıdır. Burun estetiği, fonksiyonel amaçlı bu müdahalelerle birlikte burnun görüntüsünden hoşnut olmayan, sağlık sorunlarının giderilmesi kadar görüntüsünde de değişim beklentisi olan kişiler tarafından büyük ilgi görüyor.

Sağlıklı bir nefesin vücut için önemi düşünüldüğünde, sağlıklı nefes almak için başlıca şart olan buruna yapılacak estetik müdahaleler öncesinde dikkat edilmesi gerekenler, hem operasyon sonucunda elde edilecek görünüm hem de konforlu bir iyileşme süreci açısından çok önemlidir.

Burun Estetiği için Karar Verirken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Burun estetiği kararının ilk adımı şüphesiz ameliyatı yapacak olan estetik cerrahın seçimidir. Bu seçim yapılırken öncelikle cerrah ile hasta arasındaki iletişimin sağlıklı olması, kişinin kendini güvende hissetmesi, operasyon sonrası elde edilmesi arzu edilen sonuçların birlikte önceden planlanması, operasyonun hangi teknikte yapılacağına karar verilmesi ameliyat sürecinin güvenli ve konforlu bir şekilde ilerlemesini sağlar.

Hasta ile cerrah arasındaki iletişim ne kadar güçlü, açık ve şeffaf olursa hastanın güven duygusu artar, ameliyat sürecine pozitif bakması mümkün olur. Ameliyat sürecinde güven ve pozitif duygular ne kadar yüksekse operasyonun başarı oranı da o kadar yüksek olur.

Burun Estetiği Ameliyatından 7 Gün Önce

Ameliyat olmak üzere karar verilen cerrahla birlikte ameliyat süreçlerinin bilgilenme ve planlaması sonrası ameliyat günü kararlaştırılır ve ardından operasyon için geri sayım başlar. Bu süre zarfında kişinin sağlığına dikkat etmesi gerekir.

Örneğin operasyon öncesinde ortaya çıkacak herhangi bir enfeksiyon işlemin ertelenmesine neden olabilir. Ameliyat öncesinde yapılacak hazırlık için yalnızca doktorun tavsiyeleri uygulanmalı, kulaktan dolma bilgiler ile alternatif tedavi yöntemleri gibi hazırlıklara başvurulmamalıdır.

Kan sulandırıcı etkisi olabilecek bitkilerden, ilaçlardan ve gıda takviyelerinden uzak durulması önemlidir. Ameliyattan önce sigaranın bırakılması, alkol tüketiminin kesilmesi operasyonun sağlıklı ve güvenli olması açısından çok önemlidir.

Ve Ameliyat Günü!

Burun estetiği ameliyatının olacağı gün bir miktar stresin olması kaçınılmazdır. Ancak unutulmamalıdır ki ameliyat günü ne kadar sakin kalınabilirse, olumlu düşüncelerle ve beklentilerle ameliyata girilirse ameliyat süreci de o kadar olumlu ve konforlu olur.

Ameliyata girmeden önce planlanan tüm tetkiklerin yapılması, anestezi doktoru tarafından gerekli görülen tüm tetkik ve hazırlıkların tamamlanması son derece önemlidir. Operasyondan 6 saat önce yeme içme tamamen ve kati suretle bırakılır.

Hastaneye yatış yapıldıktan sonra varsa makyajın temizlenmesi, operasyon günü herhangi bir kozmetik kullanılmamasına özen gösterilmelidir.

Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.drsukruyazar.com

Instagram: @drsukruyazar

Facebook: @drsukruyazar

YouTube - Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik uygulamalar her ne kadar kadınlar tarafından daha çok tercih edilse de aslında günümüzde erkeklerin de oldukça rağbet ettiği uygulamalar arasında yer alıyor. Beş adımda erkekler için de tercih nedeni olan bu trend uygulamalardan bahsedelim:

1. Lazer Uygulamalar

Lazer uygulamalar, ameliyatsız estetik uygulamalar arasında oldukça popüler. Erkeklerin en çok talep ettiği bu uygulamalardan olan lazer uygulamalarının başlıcaları epilasyon, dövme veya yara izlerinin geçirilmesini sağlayan işlemlerdir.

Bu uygulamalar erkeklerin maskülen görüntüsünü değiştirmeden, etkili sonuçları sayesinde maskülen görünüme bakımlı ve modern bir etkiyi de ekleyerek daha yüksek özgüven ve sosyal açıdan artmış bir popülariteye katkı sağlar.

2. Terleme

Botoks son 30 yılın en iyi bilinen ve yaygın bir ameliyatsız estetik uygulamasıdır. Bu uygulama yalnızca kırışıklık tedavisi yönüyle değil aşırı terleme sorununa çözüm olması sebebiyle de erkekler arasında oldukça popüler.

Avuç içi ya da koltuk altı terlemesinde 6 aya kadar çözüm sunan botoks uygulamaları bahar aylarında yaptırıldığı takdirde yaz mevsiminin sonuna kadar etkisini koruyarak, terlemenin olumsuz etkilerinin ortadan kalkmasına yardımcı oluyor.

3. Cilt Altı Enjeksiyonları

Erkekleri yüzlerinde salatalık dilimleri ile hayal etmek zor gelse de günümüzde kendine değer veren ve cildine özen gösteren pek çok erkeğin cilt altı enjeksiyon uygulamalarını tercih ettiğini söylemek mümkün.

Ciltte gençleşme sağlayan PRP gibi uygulamalar da erkekler tarafından son dönemlerde çok sık tercih edilen, cildi gençleştirip kırışıkları azaltan bir işlem.

4. Saç Dökülmesi

Saç dökülmesi, imajın önemli olduğu günümüzde erkeklerin karşılaşmak istemedikleri bir durum. Saç dökülmesini engellemek için kullanılan PRP ve saç mezoterapisi gibi farklı yöntemler saç dökülmesine karşı erken dönemde önlem almak isteyen erkekler için etkileyici çözümler sunuyor.

5. Dolgu Uygulamaları

Dolgu uygulamaları son yıllarda hem erkekler hem de kadınlar arasında gözde olan estetik uygulamalarıdır. Erkeklerde mimiklere bağlı olarak ortaya çıkan alın, dudak ve burun kırışıklıkları gidermek, yüzde estetik bir yüz görünümü sağlayan oranları elde etmek için tercih edilen dolgu uygulamaları, 6 ila 12 ay arasında kalıcılık sağlayarak kişinin daha genç ve enerjik gözükmesine yardımcı oluyor.

Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.drsukruyazar.com

Instagram: @drsukruyazar

Facebook: @drsukruyazar

YouTube - Prof. Dr. Şükrü Yazar

Meme estetiği denildiği zaman ilk akla gelen magazin sayfalarından da sıkça aklımızda kalan meme büyütme estetiğidir. Oysa bu sadece bir ön yargıdır. Meme estetiği operasyonları meme büyütme, meme küçültme ve meme dikleştirme operasyonu olmak üzere 3 farklı şekilde yapılır.

‘Mastopeksi’ olarak adlandırılan, genel olarak bilinen ismiyle ‘meme dikleştirme’ operasyonları kişinin meme boyutlarına dokunmadan görünümü değiştirmek için yapılan estetik ameliyatlardır.

Meme Dikleştirme Estetiği Kimler İçin Uygundur?

Memede sarkma meydana gelmesinin pek çok farklı nedeni olabilir. Ani kilo değişimi, doğum yapmak, emzirmek, meme dokusunu tutan kasların zamanla yıpranması ya da genetik faktörler nedeniyle hızlı gevşemesi meme dikleştirme operasyonuna ihtiyaç duyulmasının bazı sebepleridir.

Hastalar ne kadar dikkat ederse etsin zamanın etkisine bağlı olarak da memede sarkmalar meydana gelebilir. Meme sarkması, kötü bir görüntü oluşturduğu için de kişinin sosyal hayatını, cinsel yaşamını ve psikolojisini olumsuz bir şekilde etkiler.

Bu tür sorunları olan kişilerde meme dikleştirme yani ‘mastopeksi’ uygulaması kişinin eski görüntüsünü ve özgüvenini yerine getirir.

Meme Dikleştirme Operasyonu Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Meme dikleştirme operasyonları genel anestezi altında yapılan ve ortalama olarak iki-üç saat süren operasyonlardır. Meme dikleştirmede eğer meme boyutu yeterli ise sadece meme dokusunun ve meme başının normal olması gereken yere taşınması şeklinde bir ameliyat planlanır.

Sarkma sonucunda oluşan fazla deri alınır ve meme başı yeri olması gereken yere taşınır. Eğer memede hem sarkma hem de volüm kaybı varsa yani memenin boyutu yetersiz ise bu durumda meme dokusu ve meme başı normal yerine taşınırken memenin boyutunu artırmak için de bir silikon protez kullanılması şeklinde bir ameliyat yapılır.

Yani hem memedeki sarkan deri ve doku toplanmış olur hem de memenin boyutu yani volümü olması gereken ideal ölçülere getirilir. Ameliyat sonrası iz kalabilir ancak bu izler zamanla belirsizleşir.

Operasyon sonrasında iyileşme süreci konforludur. Operasyondan sonra bir gece hastanede gözetim altında kalınması gerekir. Dikleştirme ameliyatları sonrasında özel bir sporcu sütyeni giydirilir, bu sütyenin altı-sekiz hafta boyunca kullanılması önerilir. Ameliyat sonrası cerrah tarafından gösterilen masajın uygulanması önemlidir.

Kişi dört-beş gün sonra rahatlıkla iş hayatına dönebilir. İki-üç hafta sonra tempolu yürüyüş gibi sporlar, altı–sekiz hafta sonra pilates yoga efor gerektiren sporlar yapabilir. Bununla birlikte 3 aydan sonra kol ve göğüs kaslarını çalıştıracak sporlara izin verilir.

Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.drsukruyazar.com

Instagram: @drsukruyazar

Facebook: @drsukruyazar

YouTube - Prof. Dr. Şükrü Yazar

Hydrafacial yüz, boyun ve dekolte bölgelerinde cildi sağlıklı bir biçimde gençleştiren ve görünümünü iyileştiren ileri teknoloji bir cilt bakımı uygulamasıdır.

Hydrafacial sisteminde, temizleme, soyma (peeling), ciltteki kir ve sağlıksız unsurları tahliye etme, nemlendirme ve antioksidan koruma uygulamaları eş zamanlı olarak yapılarak temiz, sağlıklı ve harika bir cilt görünümü sağlanır, üstelik konforlu ve sonuç için beklemek gerekmeden!

Hydrafacial‘ın hemen her cilt tipine uygun ve geniş kullanım alanı olan bir uygulama olması, bu uygulamanın dünyada çok popüler ve yaygın kullanılan bir cilt bakım uygulaması olarak tercih edilmesini sağlamıştır.

Hydrafacial Nasıl Uygulanır?

Hydrafacial “vortex teknoloji” olarak adlandırılan özel bir ileri teknoloji sistemi ile çalışır. Bu sistem, hızla dönen bir vakum mekanizmasıyla hem çekme hem de zerk etme kuvveti oluşturan bir sistemdir.

Hydrafacial uygulaması dört ana aşamadan oluşur: Temizleme, soyma (hydrapeeling) , serum infüzyonu ve LED terapi uygulaması.

Temizleme aşaması ve hydrapeeling ile bilinen peeling uygulamasının vakum ile daha etkili bir şekilde uygulanması olan soyma aşaması birlikte çalışarak, cilde nüfuz etmiş olan kiri, ölü hücreleri ve sağlıksız birikintileri uzaklaştırır.

Bu uygulamada, hassas bir hydradermabrazyon yöntemi ile cilt gözeneklerine vakum uygulanarak zararlı unsurlar dışarı alınırken, nemlendiren, ışıltı veren ve koruyucu aktif maddeler gözeneklerden içeri verilir.

Hydrafacial uygulaması sırasında, kişinin cilt yapısına ve ihtiyaçlarına göre hazırlanan antioksidan, nemlendirici, besleyici ve canlandırıcı özellikte serumlar kullanılarak serum infüzyonu uygulanır.

Siyah nokta, akne, sivilce, yağlanma ya da geniş gözenekler için özel olarak hazırlanan serumlar ile cildin ihtiyaçları giderilir. Nemlendirme amacıyla ise yine nemlendirici, hyalüronik asit, antioksidan ve peptit içeren özel karışımlar kullanılır.

‘LED Terapi’ olarak adlandırılan aşama tamamen cilt yapısına bağlı olarak tedavi sürecine eklenir. Akne tedavisinde mavi ışık ile cilt uyarılır ve akneyi oluşturan bakteriler yok edilir. Kırışıklık tedavisinde ise kırmızı ışık ile cilt ve beraberinde kolajen lifleri uyarılarak cildin sıkılaşması sağlanır.

Avantajları

Hydrafacial ciltte tahrişe sebep olmayan bir uygulamadır. Dahası uygulama sırasında sanki serin bir fırça yüzünüzde dolaşıyor hissi dışında rahatsız edici hiçbir his yaratmayan ağrısız, konforlu ve gevşeme hissiyle sonlanan bir deneyimdir.

Hydrafacial, her mevsimde uygulanabilir ve uygulama sonrasında güneşten korunmaya bile gerek kalmaz. Uygulamadan hemen sonra makyaj yapılabilir, günlük hayata dönebilirsiniz.

Her yaştan kişinin cildine uygulanabilen bu teknik cildin ihtiyacına göre birden fazla seans şeklinde uygulanabilir. Tavsiye edilen uygulama şekli haftada bir olmak üzere dört ya da altı seanstır. Aylık olarak tekrar edilmesi sağlanan iyi sonucun devamlılığını sağlar.

Davetler ve düğünler gibi özel günlerde arzu edilen canlı ve ışıltılı bir görünüm için, programın öncesinde yapılacak tek seanslık uygulama mükemmel bir seçenektir.

Prof. Dr. Şükrü Yazar

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.drsukruyazar.com

Instagram: @drsukruyazar

Facebook: @drsukruyazar

YouTube - Prof. Dr. Şükrü Yazar