SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Mazeretim Var Ergenim Ben

Bir sosyal medya paylaşımımda 'Hani bazı şeyler vardır, istisnasız herkesin sevdiği, hakkında tek bir olumsuz yorum dahi duyamayacağınız, herkesi gülümseten şeyler, kelebek mesela.' Demiştim. İşte onlardan bir diğeri de bence MFÖ şarkıları. Ve özellikle hepimizin bir kere bile olsa 'mazeretim var asabiyim ben' esprisi yaptığımızı düşünürsek eğer mazeretim var ergenim ben diye güncelleyebiliriz sanırım.

Bir önceki yazımda kavramların, kullanılan dilin öneminden bahsetmiştim ve ısrarla devam ediyorum.

Ergenlik döneminde yaşanan fizyolojik ve psikolojik değişimlerin etkileri sizce ergenlerin dünyasında Nasıl yer buluyor? Ergen birey olarak kendi içinde ve sosyal çevresi içerisinde bu değişimlerin yansımasını Nasıl değerlendiriyor? Korkarım ki acımasız olduklarını söyleyebiliriz. Birbirlerine ve en acısı da kendilerine karşı kullandıkları dil çok acımasız. Bu denli acımasızlık sonucunda da karşımıza anksiyete çıkıyor.

Nedir anksiyete?

Anksiyete Türkçe karşılığıyla kaygı, kısaca şiddetli bir korku ve panik duygusudur diyebiliriz. Anksiyete pek çok farklı psikolojik kuram (psikodinamik, varoluşçu, davranışçı, bilişsel) tarafından farklı şekillerde ele alınır; açıklanır ve çalışılır. Amerikan Psikiyatri Birliği (APA)'nın tanımına göre anksiyete; kişiliğin bilinçli bölümünde hissedilen ve ortaya çıkan tehlike sinyalidir. Anksiyetenin bilişsel, duygusal, davranışsal ve fizyolojik olarak pek çok farklı ( nefes darlığı, solunum hızında artış, terleme, titreme, aniden sinirlenme, baş ağrısı, bulantı, boyun kaslarında gerginlik, ishal ya da kabızlık) belirtileri gözlemlenebilir. Bu seviyede belirtiler gözlemleniyor ise bir ruh sağlığı çalışanından (psikiyatr, klinik psikolog, psikolojik danışman) yardım almaktan çekinmeyiniz.

Ergenlik döneminde en sık görülen anksiyetelerden biri bireyin bedeni ile ilgili yaşadığı anksiyetelerdir. Ergenlik dönemi ile birlikte bireyin ilgisi kendisine yönelir ve bunun sonucunda bireyin bedeni ile ilgili anksiyeteleri ortaya çıkar. Vücudunun görünümü, bireyin vücudu ile ilgili kendi düşünce ve inançları, diğer kişilerin onun görünümü ile ilgili ne düşündüğü birey için çok önemlidir. Ergenlik döneminde kızlarda beden ile ilgili anksiyeteler, erkeklere göre çok daha fazla görünür. ( Sabiston, Sedgwick, Crocker, Kowalski, Mack, 2007). Erişkin bireylerde karşılaştığımız anksiyete bozuklukları ergenlerde de görülebilir. Özellikle yaygın anksiyete bozukluğu (YAB), sosyal anksiyete bozukluğu (SAB), panik bozukluğu (PB), özgül fobiler, obsesif kompulsif bozukluk yaygın olarak gördüklerimizdendir. Özellikle ergenler arasında sıkça gözlemlediğimiz bireyin kendisine ve çevresine karşı geliştirmiş olduğu acımasız dil adeta bireyin anksiyete ilişkili sık görülen bilişsel hatalarıyla paralel gibi. Özellikle ergenlik döneminde sıklıkla gözlemlediğimiz bilişsel hatalara bakalım;

* Etiketleme: Kendini eksik/kusurlu gördüğü yanlarıyla değerlendirme örneğin 'şişkonun tekiyim' düşüncesi.

* Zihinsel filtreleme: olumlu yanları filtreleyerek/görmezden gelerek olumsuzluklara odaklanma örneğin yüzünde çıkan bir sivilceden ötürü kendisini çirkin bulması.

Ergenlik dönemi kişiliğin gelişimi açısından çok çok önemli bir dönemdir bu dönemde;

* Ergenle kurulan iletişimin kalitesine dikkat edilmelidir

* Ergenin fikirlerine değer verilmeli ve hayal ve hedefleri özenle dinlenmelidir

* Ergenin sosyal çevresine verdiği değer aile tarafından anlaşılmalıdır

* Popüler olma isteği gibi günümüzün popüler kaygıları anlaşılmalı, ergen bireyin dünyası anne babanın kendi ergenlik dönemi ile kıyaslanmadan bugüne özgü yaşantılar olarak değerlendirilmelidir

* Ergen beslenmesi özenle ele alınmalı ve fiziksel aktiviteye teşvik edilmelidir

* Sadece kilo kontrolü değil tükettiği gıda ürünlerinin içeriği de takip edilmelidir

* Rol model olarak belirlediği kişi/ler ebeveynler tarafından yakından takip edilmelidir

* Rol model alınan kişi/lerin neden rol model alındığı hakkında ergenle kiçük söyleşiler yapılabilir

* Ergenin sosyal medya ve sosyal çevre üzerinden mobbinge maruz kalıp kalmadığı takip edilmelidir

* Ergenle iletişimde kullanılan dil daima olumlu, destekleyici, sıcak ve samimi olmalıdır.

Sevginin iyileştirici gücüne inanıyorum. Sevgiyle beslenen, desteklenen, büyüyen çocuklar geleceğin ruh sağlığı sağlam bireyleri oluyorlar. Sevgiyle yaklaşılan her canlı Sevginin gücünü hissediyor. Bırakalım sevdikleri sanatçıları dinlesinler, sevdikleri gibi dans etsinler, sevdiklerini söyleyebilsinler, Sevgiyle yaklaşmayı, önce kendilerine Sevgiyle yaklaşmayı öğrensinler.

Sevgiyle..

Psk. Dan. Gizem KOLÇAK

@pskdangizemkolcak

Yazının devamı...

Ergenim İşte

Bana birazcık kendinden bahseder misin? dedi psikolojik danışman ve cevapladı danışanı: 'Önümüzdeki 10 yıl bu soruya cevap arayacağımı bildiğin halde soruyorsun ama kısaca ergenim işte.'

Google'a sorduğunuzda; insanlarda meydana gelen 'yetişkinliğe ilk adım' evresidir. Çocukluk çağı ile yetişkinlik çağı arasındaki geçiş dönemidir. Bireyde çocuksu tutum ve davranışların yerini yetişkinlik tutum ve davranışlarının aldığı, cinsiyet yetilerinin kazanıldığı, bireyin erişkinlik rolüne psikolojik ve somatik olarak hazırlandığı dönemdir gibi tanımlar, kız çocuklarda ve erkek çocuklarda görülecek fiziksel, duygusal, zihinsel değişimler, dikkat ergenlikte okul başarısı düşüyor, ergenlik sivilceleriyle nasıl başedebilirim, ergenlikte hızlı kilo verme temalı pek çok metin ve dahası çıkıyor karşımıza.

Bana birazcık kendinden bahseder misin sorusu zor bir sorudur, genelde karşı tarafta cevaplar yerine zihninde nasıl cevap vermeliyim gibi karşıt sorular, yüzde şaşkın bir ifade belirir. Fakat bu soruyu bir ergenlik dönemi çocuğuna ya da son dönemde dilimize pelesenk olmuş bir kavram olarak bir ergene sorduğunuzda işler birazcık değişir. Şanslıysanız 'ergenim işte' yanıtını alırsınız. Ve bu devasa bir yanıttır. Kendi yaşam serüveninizi düşününüz, tam da o dönemler değil mi ben kimim sorusuna yanıt aramaya başladığınız, buldum sandığınız, bulamadığınızı anladığınız, belki de hala aradığınız. Kullandığımız dil ve kavramlar önemlidir, tercih edilen sözcükler de.

Benlik kavramı, bireyin kendisini algılamasına ve değerlendirmesiyle paralel geliştirdiği görüşler olarak tanımlanabilir. Ergenin kim olduğu hakkındaki düşünceleri ve kendi hakkındaki değerlendirmelerinin tümüdür diyebiliriz. Benlik de kişilik gibi karmaşık bir kavramdır. Hiç kuşkusuz, benlik kavramınn genelde öz saygı olarak adlandırılan bir değerlendirme yönü de bulunmaktadır. Peki ergen, birey olarak kendisini nasıl ve hangi kriterlerle değerlendiriyor?

İlköğretim ve lise yılları boyunca çocukların kendileriyle ilgili değerlendirmeleri birbirlerinden gittikçe ayrılır. Akademik veya sportif becerileri, arkadaş grubundaki konumları, dış görünüşleri, romantik hisleri ve ebeveyn ilişkileri hakkındaki yargıları birbirinden oldukça ayrıdır. Bu dönemlerde benlik algısı, saygısı ve öz saygıyı etkileyen önemli bir faktör çocuğun çevresindeki önemli insanlardan özellikle anne, baba ve yaşıtlarından aldığı destektir. O zaman bir ergen kendisiyle ilgili fikirleri hem kendi düşünceleri hem de çevrenin değerlendirmeleriyle ediniyor diyebiliriz. Benlik saygısı bebeklik döneminden başlanarak, ergenlik döneminde zirve yaparak ilk yıllarda ailesinin daha sonra da çevrenin etkisi ile şekillenmektedir. Ebeveyn noktası her ne kadar sağlıklı ilerleyen bir süreç olsa da akran grupları ebeveynler için soru işaretleriyle dolu olabiliyor. Son dönem ergenlik dönemi sorunlarının genellikle sosyal kaygı ve sosyal görünüş kaygısı, beden imgesi ve yeme bozuklukları paralelinde olduğunu söyleyen pek çok araştırma var. 'Kendilerini güvende hissetmek için sayılara bel bağlayan ergenler' diye bir kalıp hatırlıyorum bir kitaptan... Sınavdan 100 üzerinden 90 alabilmek, boyu 170 olabilmek, kilosu 50 olabilmek, bedeni xs olabilmek, takipçisi 20k olabilmek, beğenisi 500 olabilmek...

Çocuklarımıza benlik saygısı kazandırabilmek için:

Sevginizi paylaşın, onu ne kadar sevdiğinizi söyleyin. Onu neden sevdiğinizi açıklayın. Sizin için neden ve ne kadar değerli olduğunu hissettirin. Onu koşulsuz ve her zaman sevdiğinizi, seveceğinizi hissettirin. İnsan olarak var olduğundan, haklarından, yapabileceklerinden bahsedin. Sizin hayatınızda olduğu için size kattığı değeri ifade edin. Kendilerine karşı acımasız bir iç ses yerine olumlu bir dil geliştirmelerini sağlayın. Önce siz kendinize şefkatli bir dil kullanmayı öğrenin. Güçlü yönlerini pekiştirmelerine yardımcı olun, güçlü yönleriyle ilgili konularda onlardan yardım isteyin ve lütfen sadece teknolojik konular olmasın :)

'Ergenim işte' pek çok farklı alt kriterle değerlendirebileceğimiz devasa bir yanıttır.

Sevgiyle..

Psk. Dan. Gizem KOLÇAK

www.gizemkolcak.com

@pskdangizemkolcak

pskdangizemkolcak@gmail.com

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.