SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Seks Bağımlılığı Nedir?

Seks bağımlılığı kişinin fizyolojik, psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli olarak cinsel içerikli aktivite de bulunma ihtiyacı duyması demektir. Bu kişiler cinsel aktivitelerin onlara ve başkalarına zarar verdiğini bilirler ama yinede bu davranışa engel olamazlar.

Seks bağımlısı olan kişiler bunu zevk almak için değil stresten ve acıdan kaçmak için kullanırlar. Bu kişiler sürekli olarak mastürbasyon yaparlar, porno izlerler, striptiz kulüplerine giderler ayrıca teşhircilik ve röntgencilik gibi faaliyetlerde de bulunurlar.

Eğer ki bu kişiler aradığını bulamazlarsa tıpkı diğer bağımlılık türlerinde ki gibi sinirli ve sıkıntılı olurlar. Yani yoksunluk duyguları yaşarlar.

Aşağıdaki sorulardan 4 tanesinin yanıtı ‘’EVET’’ ise seks bağımlısı olabilirsiniz!


1 İkili bir hayat sürüyor musunuz? Cinsel ve duygusal aktivitelerinizi size yakın olan kişilerden saklıyor musunuz?

2 Normalde bulunmayacağınız ortamlarda ve cinsel ilişkiye girmeyeceğiniz kişilerle seks yaptığınız oluyor mu?

3 Kendinizi dergilerde gazetelerde ve internette cinsel isteği uyarıcı şeyler ararken bulduğunuz oluyor mu?

4 Cinsel veya romantik fantezileriniz ilişkinizi bozuyor mu?

5 Seviştikten sonra partnerinizden uzaklaştığınız oluyor mu? Ya da vicdan azabı, suçluluk, utanç gibi duygular yaşadığınız?

6 Aseksüel olduğunuzdan korkuyor musunuz? Kendi vücudunuza dokunmaktan ya da cinsel ilişkiden kaçtığınız oluyor mu?

7 İlişkilerinizin bitme sebebi hep aynı mı?

8 Aynı heyecan ve rahatlama seviyesini yakalayabilmek için cinsel, duygusal aktiviteleri çeşitlendirdiğiniz veya sıklaştırdığınız oluyor mu?

9 Cinsel aktiviteleriniz yüzünden tutuklandığınız oldu mu?

10 Cinsellikle ilgili davranışlarınız yetiştirilme tarzınızla ve düşüncelerinizle çelişiyor mu?

11 Cinsel ilişkilerinizden hastalık kaptığınız veya gebe kaldığınız oldu mu? Cinsel ilişkileriniz şiddet içeriyor mu herhangi bir zorlama var mı?

12 Cinsel ilişkinizden dolayı intiharı düşündüğünüz oldu mu?



Instagram :

Website: www.gulcinkeskin.com.tr

Mail:

Kaynak; Bağımlılık ve tedavisi temek kitabi / Prof. Dr. Kültegin Ögel

Yazının devamı...

Bu Hatalar İlişkinizi Bitirebilir

Büyük bir tutkuyla başladığımız ilişkimiz başlarda bize kusursuz gibi görünse de ilişkinin ilerleyen evrelerinde içinden çıkılmaz ve çözülmez sorunların olduğu bir ilişkiye dönüşüyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri kişilerin birbirleriyle iletişememesi. Şimdi size ilişkilerimizde hepimiz bir kaçını mutlaka yaptığı hatalardan örneklerle bahsedeceğim.

Yıkıcı eleştiriler yapmak; Kişiler birbirlerinin sadece olumsuz yönlerine odaklanır ve yaptığı olumlu davranışları görmezden gelirler. Örneğin; Ne zaman dışarıya çıksak beni hep yalnız bırakıyorsun. Bunun yerine; Dışarıya çıktığımız zaman kendimi yalnız hissediyorum, benimle daha fazla ilgilenmeni isterdim. Bu hem amaca daha uygun hem de kişiyi yargılayıcı bir ifade değil.

Akıl okuma; Kişi partnerinin söylediği dışında söylemediği bir şeyi anlamaya çalışır ve söylenenin arkasında kötü bir niyet arar. Örneğin; Sen bunu beni anladığın için değil beni susturmaya çalıştığın için söylüyorsun. Hâlbuki hiçbirimizin akıl okuma gibi üstün yetenekleri yok.

Genelleme; Partnerinizin yaptığı tek bir hatayı sanki hep yapıyormuş gibi yansıtmak. Sen zaten hep kendini düşünürsün! Hep bencildin! Bu tarz söylemler kişiyi kızdırdığı gibi size çözüme yönelik bir şeyde kazandırmaz.

Geçmişi getirme; Her tartışmada tartışmanın konusundan apayrı konuları tekrar tekrar gündeme getirme. Örneğin; Sen 2 yıl önce de beni arkadaşlarının yanında rezil etmiştin zaten.

Haklılık savaşları; Kişi tartışmada ki payını görmezden gelir ve daima kendinin haklı olduğunu iddia eder. Örneğin; 5 yıldır beraberiz tek bir tartışma bile benim yüzümden başlamadı. Dolayısıyla kişi kendi adına sorumluluk almadığı için çözüme ulaşmakta imkansız hale geliyor.

Mantık arayışı; Birinin söylediği diğerine her zaman mantıklı gelmek zorunda değil. Bazen sırf ona mantıklı geldiği için bir şeyleri yapabilmeliyiz. Kişiler ve onların bakış açıları farklıdır, bunu kabul etmeliyiz.

Seslerin yükselmesi; İletişim halindeyken bir taraf diğerine sesini yükseltiyorsa ilişkideki eşitlik bozulur ve iletişim bundan zarar görür. Kişilerin birbirini dinlemesi ve anlaması imkansız hale gelir.


Eğer partnerinizle ilişkinizde ve iletişiminizde bir problem olduğunu düşünüyorsanız öncelikle kendinizi dinleyin ve anlayın. Değişime kendinden başlamak sorunun çözümüne dair atılmış en büyük adımdır.

Sevgilerimle

Uzm.Klinik Psikolog Gülçin Keskin


www.gulcinkeskin.com.tr

Mail:

Instagram: psk.gulcinkeskin

Yazının devamı...

Lohusa Sendromu Nedir? Belirtisi ve Tedavisi Nelerdir?

Doğum yapan kadınların birçoğunda lohusa sendromu görülür.

Peki lohusa sendromu nedir?
Lohusa sendromu doğum sonrasında görülen, birkaç gün içerisinde başlayan ve 7-10 gün arasında düzelen bunaltı, sıkıntı, sinirlilik hali, ağlama nöbetleri, çabuk sinirlenme, unutkanlık ve birçok semptomu içeren bir dönemdir .

Lohusa sendromunun belirtileri;

Uykusuzluk ya da aşırı uyku hali

Sevilmediğini düşünme

Yorgunluk

İştahsızlık ya da aşırı iştah

Hayattan zevk alamama

Bebeğe zarar verme korkusu

Lohusa sendromunda aileye düşen görevler;

Anne kötüleşen ruh halinden dolayı çocuğunu sorumlu tutmaktadır bundan dolayı çocuk bu süreçten bilişsel ve davranışsal olarak olumsuz etkilenir. Bu yüzden bütün gebeler düzenli olarak gebelik takiplerini yaptırmalıdır.

Eğer herhangi bir depresyon riski varsa erken tanı tedavi için oldukça önemlidir. Lohusalık sendromunda çevrenin desteği, özellikle eşin desteği oldukça önemlidir.Annenin endişeden kurtulmasının en önemli yollarından bir tanesi kendini güvende hissetmesidir yalnız olmadığını ve her sıkıntıda eşinin ve sosyal çevrenin desteğinin yanında olduğunu bilmesi anneyi oldukça rahatlatacaktır. Lohusa sendromu döneminde anne sadece bebeğin emzirilmesi ile ilgilenmelidir onun dışında yapılacak şeylerle, bebeğin banyosu bezinin değiştirilmesi vs bunlarla baba, teyze, anneanne ilgilenmelidir. Çocuğun her ağlamasında anne uyandırılmamalı, bebeğin diğer ihtiyaçları için de annenin güvenebileceği bir kişi bebeğin bakımı ile ilgilenmelidir çünkü lohusa sendromunda ki anne bebeğinin iyi olup olmadığı ile ilgili endişeye düşer.


Bu kişiler ruhsal bunalımını azaltmak için yürüyüşe çıkmalı dışarıda arkadaşlarıyla buluşmalı ya da anne olan diğer kişilerle toplanıp sohbet etmeli hatta internet üzerinden anne blokları okumalıdır. Ayrıca doktor tavsiyeleri edinmek annenin endişesini hafifletecek ve kendini daha iyi hissetmesini sağlayacaktır. Annenin bebeği haricinde kendine de zaman ayırması ve sosyalleşmesi gerekir. Aynı zamanda eşiyle geçireceği özel zamanlara da ihtiyacı vardır.

Lohusa sendromu altı haftalık bir dönemi içerir eğer ki bu dönemden sonra hasta iyileşemiyorsa psikolojik bir destek alması şarttır çünkü bu daha sonrasında depresyona hatta intihara bile yol açabilir.

Instagram: psk.gulcinkeskin
Website: www.gulcinkeskin.com.tr
Mail:

Yazının devamı...

Partnerime Güvenmiyorum

En temel ihtiyacımız olan güven, bir kere kaybedildiğinde ilişkileri temelinden sarsıyor ve içinde yaşanılamaz bir hale getiriyor. Peki kişiler neden partnerine olan güvenini kaybediyor?

1 Kişinin partnerini kaybedeceği korkusuyla yalana başvurması. Buna verebileceğim en iyi örnek kişilerin bitmiş ilişkilerini ve ona dair detayları partnerlerinden saklaması. Saklanan bu ilişki bir şekilde gün yüzüne çıktığında kişide oluşan şüphe, güvensizliğin ilk tohumlarını serpmiş oluyor. Bu yalan kişiyi paranoya yapma derecesine kadar getirebiliyor. Bu yüzden ilişkilerde güvenin sağlanması için iki tarafında birbirlerine karşı dürüst olması ve biten ilişkilerine dair partnerlerine açık olması gerekiyor.

2 Aldatılma! Aldatılan kişi haklı olarak partnerine karşı derin bir güvensizlik duyuyor. Peki bu güvensizliğin aşılması için kişi ne yapmalı? Öncelikli olarak güven ortamının tekrardan sağlanması için partnerinin hala aldatılıyor olmadığından emin olması gerekir. Bunun haricinde aldatan kişinin belli bir süre partnerinin aramalarına öfkelerine ve sorularına karşı sabırlı olması ve yeni bir güvensizlik çıkmazı oluşturmamak adına sorularına dosdoğru cevap vermesi gerekir.

3 Yaşanılan olumsuz deneyimler. Kişi daha önceki ilişkilerinde yaşadığı olumsuz deneyimlerin her ilişkisinde olacağını sandığı için ilişki içerisinde paranoyaya düşüyor. Sürekli partnerinin telefonunu kontrol ediyor, sosyal medya hesaplarının şifrelerini istiyor, hiçbir karşı cinsle görüşmesini istemiyor. Bu ve bunun gibi birçok şeyle partnerini boğuyor ve belki ilişkisinin bitmesine sebep oluyor. Hâlbuki bu olumsuz deneyimler hayatın her alanında karşımıza çıkabilir elbette bunları yok sayamayız ama bunların hayatımızı kontrol etmesine izin verirsek hayatı kendi kendimize zindan etmiş oluruz. Hiçbir kişi bir diğeriyle aynı değildir dolayısıyla hiçbir kişilikte bir diğerininkine benzemez. Deneyimlerimiz bize her daim yol gösterir ve öğreticidir fakat bunun için her kişiyi ayrı değerlendirmek ve ayrı deneyimlemek gerekir.

4 Kişinin Özgüveninin Olmaması. Kendini yetersiz hisseden kişi, partnerine yetmeyeceğini ve onun kendisini mutlaka aldatacağını düşünür. Eğer böyle bir düşünceniz varsa öncelikle yetersizlik duygunuzun kaynağını saptayın. Daha sonra yetersiz olduğunuzu düşündüğünüz yönlerinizi geliştirmek için bir takım çalışmalar yapın ve bu duygunuzun kendi bakış açınız olduğunu farkına varın. Eğer bununla baş edemiyorsanız mutlaka bir uzmandan destek alın.

5 Partnerin İlgisizliği. Eğer kişi yeteri kadar partnerine zaman ayırmıyorsa onu duygusal anlamda tatmin etmiyorsa ve anlamıyorsa maalesef ki partnerinde bir güvensizlik duygusu meydana gelebilir. Kişinin burada yapması gereken; partneriyle bu konu ile ilgili konuşması ve bu ilgisizliğin sebebini sorgulaması. Daha sonra partnerinden beklediği şeyleri ona karşı açık bir şekilde ifade etmesi ve iletişimsel anlamla daha sağlıklı bir yöntem bulması. Eğer gerekiyorsa bir ilişki uzmanından destek alması.

Güvensizlik gibi birçok ilişkisel problem hayatınızı olumsuz yönde etkiler ve çözülmemesi durumunda depresyon gibi birçok psikolojik rahatsızlığa yol açar. Eğer ilişkinizde mutsuz olduğunuz bir konu varsa ve bununla baş edemiyorsanız, bunu önce partnerinizle çözmeye çalışın daha sonrasında çözemiyorsanız mutlaka biz uzmandan destek alın.

Instagram.com/psk.gulcinkeskin

Mail:

Yazının devamı...

Çağın Sorunu Orgazm

Ne yazık ki günümüzde birçok kadının hayatları boyunca bir kez bile tecrübe etmediği orgazm çağımızın dev sorunlarından biri. Peki, orgazm nedir? Orgazmın tiplemeleri nelerdir? Kadınlar neden orgazm olamaz? Bu yazım da size bu soruların cevaplarını vereceğim.

Orgazm; Çeşitli cinsel uyaranlarla birlikte beynin uyarılmasıyla başlayan ve bu uyaranın etkisiyle kişide hem bedensel hem ruhsal olarak algılanan cinsel yanıtın son aşamasındaki muhteşem his. Orgazm esnasında vajina ve rahim ritmik olarak kasılır bu sayede de haz doruk noktaya ulaşır.

Orgazmın tiplemeleri nelerdir?

Anorgazmi; Cinsel uyarılmanın yeterli olması halinde bile kişinin bir türlü orgazm olamaması ya da orgazmın gecikmesi durumudur.

Rastgele Anorgazmi; Kişinin zaman zaman orgazmı yaşayamaması durumu.

Koital Anorgazmi; Kişinin birleşme ile orgazm olamaması durumudur. Bu kişiler kendi kendilerine yapmış olduğunu dokunuşlar da ya da partnerlerinin onlara yapmış olduğu dokunuşlar da orgazmı yaşarlar.

Erken Orgazm; Bu kişiler yeterli bedensel ve ruhsal doyuma ulaşamadan orgazm olurlar.

Peki kadınlar neden orgazm olamıyor?

Bunun en belirgin nedenlerinden biri cehalet. Yani cinsel bilgi eksikliği ya da cinsellikle ilgili doğru bilinen yanlışlar.

Ön sevişmenin yetersiz veya kısa sürmesi

Duygusal ve bedensel anlamda hazır olmayışlık. Eğer bir kadın duygusal olarak sevişmeye hazır değilse saatlerce ona dokunsanız da orgazm olmasını sağlayamazsınız dolayısıyla kadın öncelikle duygusal anlamda bir ilişkiye hazır olmalı daha sonra ön sevişmeyle birlikte bedensel bir hazır oluşluk sağlanmalıdır.

Partnerinin fiziksel cazibesini kaybetmesi. Eğer kişinin partneri çekiciliğini kaybetmişse giyimine kuşamına ve üslubuna dikkat etmiyorsa kadının orgazm problemi yaşamasına sebep olabilir.

İlişkisel ve iletişimsel problemler. Eğer cinsel ilişkinin dışında kişiler günlük yaşantılarında bir uyum içerisinde değillerse ve ilişkisel anlamda çatışmaları ve iletişim problemleri varsa öncelikle bunu çözmeleri gerekir.

Erkeğin herhangi bir işlev bozukluğunun olması da kadının orgazmını olumsuz yönde etkiler. Bunlar; erken boşalma, sertleşme bozukluğu olabilir.
Kadının orgazmı bir görevmiş gibi algılaması, kendini beğenmemesi, başaramamaktan korkması.

Gebe kalmaktan korkuyor olması

Bu ve bunun gibi birçok nedenden dolayı kadınların büyük bir çoğunluğu orgazm olma taklidi yapıyor ve çözüm yolu aramak yerine bunu kabul edip hayatları boyunca orgazmın verdiği hazzı yaşayamıyor. Unutmamalıyız ki en büyük cinsel organımız beyindir. Düşüncelerimiz ve beynimizle orgazm olabiliriz. Klitoris, g noktası, vajina bunu kolaylaştırmamızı sağlıyor. Eğer yukarda bahsettiğim sorunlardan birini yaşıyorsanız bir cinsel terapist ile birlikte bu sorunu çözüme kavuşturabilirsiniz.

Instagram/psk.gulcinkeskin
Mail:

Yazının devamı...

Evlilikte Altın Kurallar

1 Geleneksel ve öğrenilmiş alışkanlıklardan uzak durun. Yani; kadın dediğin evde oturur kocasını bekler, erkek dediğin sert olur kadına sözünü geçirir gibi. Evlilikler kişilerin üzerine kurulmuş çok özel bir yapıdır o yüzden bireysel ihtiyaçların yanı sıra evliliğin gerektirdiği paylaşımları yapmalı yanlış olan gelenek göreneklerin yerine iki tarafı da mutlu edecek sorumluluklar kazanılmalıdır.

2 Rolleri paylaşın ve ayrıştırın. Evliliğin içinde kişiler sadece karı-koca olmuyorlar. Buna ek olarak anne-baba, çocuk, mesleki roller gibi birçok role bürünüyorlar. Bu rollerin ayrımını yapın. Eşinize karşı anne ya da baba rolüne girmeyin ya da mesleki rollerinizi ilişkinizin içine dahil etmeyin.

3 Temel duygulanım farklılıklarını kabul edin. Kadın kadındır, erkek erkektir. İkisinin de olaylara bakışı ve duygulanımı farklıdır. O yüzden iki tarafta birbirini erkek gibi düşünmeye ya da kadın gibi düşünmeye zorlamamalı.

4 Evliliğin kurallarını birlikte yazın. Birbirinize dayatmalarda bulunmayın. Yani ne senin dediği olsun ne de onun. Ortak kurallar belirleyin.

5 Temel gereksinimlere önem verin. Olumlu ya da olumsuz bütün kıyaslardan kaçının. Örneğin; Yemeğin enfes olmuş aynı annem gibi! Ya da örneğin; Falancanın eşi ne güzel yemek yapıyor bir de seninkilere bak! gibi.

6 Cinsel hayatınızı renklendirin. Hiç şüphe yoktur ki cinsellik ilişkilerin en önemli parçalarından. O yüzden monoton bir cinsel hayattan kaçının. Birbirinize cinsel hayatınızı renklendirecek tavsiyelerde bulunun. Cinselliğinizin olumlu ve olumsuz yönlerini birbirinizle konuşun.

7 İletişim engellerinizi farkına varın. Eğer aranızda sağlıklı bir iletişim yoksa birbirinizi dinleyin, anlayın ve sağlıklı bir iletişim için neye ihtiyacınız olduğunu birbirinizle paylaşın.

8 Eşinizi değil kendinizi değiştirin. Anlaşılmaya değil anlamaya çalışın. Eğer ortada bir sorun varsa düşünün, neden bana böyle davranıyor acaba?

9 Partnerinizin egosunu ihmal etmeyin. Partnerinizin yaptığı şeylere değer verin, saygı gösterin. Bazen bir yemek sonrası ellerine sağlık hayatım bunu en iyi sen yapabilirdin demek bile karşınızdakini oldukça mutlu edebilir.

10 Sevgi, saygı ve güven bağını kurun. Benliğinizin sınırlarını koruyun. Özel alanlarınız mutlaka olsun. İlişkiyi zarar vermeyecek şekilde geçmişten gelen alışkanlıklarınızı yaşayabileceğiniz bir zaman dilimi belirleyin.

Instagram/psk.gulcinkeskin

Mail:

Yazının devamı...

Cinsel İlişkide Bunlara Dikkat Edin

Cinsellik yaşam boyu ihtiyaç duyulan, iyi ya da kötü bir şekilde herkesin yaşadığı fakat fark etmeden birçok hata yaptığı cinsel ve duygusal davranışların bütünüdür. Cinsellik yaşam kalitesini artırmak için oldukça önemli olduğundan bu anlamda yapılan hataları ele alalım ve nasıl düzeltebiliriz bir bakalım.

1 Ön Sevişme

Sevişmek sadece cinsel birleşmeden ibaret değildir. Sevişmek zevk odaklı bir sanattır. Bu yüzden, sevişmeden önce partnerinize masaj yapın, dokunun, öpüşün, okşayın. Bunları yaparken partnerinize erotik sözler söyleyin. Bu onu duygusal açıdan da doyuracaktır. Cinsel birleşme bir hazır oluşluk ister. Ön sevişme bu hazır oluşluğun olmazsa olmaz koşuludur. Yapılan en büyük hatalardan biri hazza değil sonuca odaklanmaktır. Sonuca odaklanan kişi birçok hazdan kendini ve partnerini mahrum bırakır. Eğer sonuca değil hazza odaklanırsanız performansınız iyi olacak hem de müthiş bir haz duymuş olacaksınız.

2 Monoton Cinsel Hayattan Kaçının!

Genelde hedef boşalmak olduğu için bir şekilde boşalan çiftler nasılsa bunu başarıyoruz dedikleri için cinsel yaşamlarında başka pozisyonlar denemeye yeltenmiyorlar. Dolayısıyla sürekli olarak aynı şeyi yapmak partnerlerde heyecan ve istek kaybına neden olabiliyor. Cinsellik ömür boyu duyulan bir ihtiyaç olduğu için mutlaka renklendirilmesi gerekir. Farklı mekânlar da ve farklı pozisyonlarda sevişmeyi deneyin. Faklı pozisyonlar için pozisyon kartları alabilir bunu partnerinizle bir oyun oynayarak seçebilirsiniz. Her gün yatak odasında sevişmek yerine bir gün randevulaşın ve bir otelde sevişin, bunu yapmak sizi oldukça heyecanlandıracaktır. Aşk oyunları oynayın, partnerinize işten eve gelene kadar erotik mesajlar atın.

3 Dürüst Olun

Partnerinizi kırmamak adına istemediğiniz pozisyonlardan keyif alıyormuşsunuz gibi yapmayın ya da orgazm oluyormuş gibi. Cinselliğin asıl amacı haz almaktır. Sevdiğiniz pozisyonları, haz aldığınız bölgeleri partnerinize mutlaka söyleyin aynı zamanda haz almadığınız bölgeleri ve pozisyonları da. Bunları bilmezse değiştirmesi ya da devam ettirmesi pek mümkün olmayacaktır.

4 Çıplak Olun

Bu sadece bedensel bir çıplaklık değil elbette. Gündelik hayatınızda yaşadığınız problemler, iş stresi, maddi problemler yatağa girerken zihninizden çıkmalı. Sevişmek sadece fiziksel bir eylem değildir, ruhun ve bedenin bir oluş şeklidir. O yüzden dolu bir zihinle yatağa girdiğinizde zihninizin hazza odaklanması mümkün olmayacak ve performansınızı olumsuz şekilde etkileyecektir. Eğer kendinizi çok fazla stresli ve gergin hissediyorsanız önce partnerinizle birbinize tamamen çıplak bir şekilde masaj yapın bu sizi hem sekse hazırlayacak hem de rahatlamanızı sağlayacaktır.

5 Erotik Olun

Cinsel ilişkinin başlaması ve sürdürülmesi için hiç şüphesiz ki erotizm en önemli faktördür. Partnerinizin uyarılması için hem fiziksel bir uyaran hem de sözel bir uyaran şart! Öz bakımınıza ve giyiminize özen gösterin. Sevişmeden önce duş alın dişlerinizi fırçalayın, partnerinizin en sevdiği kokuyu sıkın. Erotik gecelikler giyin bu ona daha çok uyaran sağlayacak ve cinsel ilişkinizi oldukça olumlu etkileyecektir.

6 İstemediğiniz Zaman Sevişmeyin

Bilindiği üzere sevişmek için doğru partner, doğru zaman, ve doğru uyaran gereklidir. Yani; partneriniz bu ilişki için doğru kişi mi? Onunla sevişirken haz duyuyor musunuz? Seviştiğiniz mekânda kendinizi rahat hissediyor musunuz? Kendinizi rahat hissetmediğiniz bir yerde sevişmek sizi kaygılandıracak bu da cinselliğinizi olumsuz etkileyecektir. Kendinizi rahat hissedeceğiniz bir mekanda, doğru bir kişiyle, ikinize de uygun olacak bir zaman diliminde sevişin. Bunlar bir arada olmadığı zaman o ilişkiden haz almanız mümkün değildir. Sevişmek istemiyorsanız bunu partnerinize mutlaka söyleyin. İstemediğiniz bir eylemin içinde bulunmak size haz vermek yerine sizi o eylemden soğutabilir ve cinsel işlev bozukluklarına yol açabilir.

7 Destek Alın

Eğer sizde ya da partnerinizde cinsel bir problem olduğunu düşünüyorsanız, bu erken boşalma olabilir, cinsel isteksizlik olabilir, vajinismus olabilir. Bu ve bunun gibi birçok cinsel problem var. Bunu öncelikle birbirinizle paylaşın daha sonra da mutlaka profesyonel bir destek alın. Partnerinizi üzmekten korktuğunuz için bunu onunla konuşmaktan kaçınmayın eğer bu problemi dile getirmezseniz zaman içerisinde bu sorun sizi daha çok üzecek ve gündelik yaşamınızı da oldukça olumsuz etkileyecektir. Aynı zamanda ilişkinizde çatışmalara yol açacaktır.

8 Cinsellikte İletişim

Konuşulmayan problemler ilişkiyi bitmeye mahkûm bırakır. Sağlıklı bir iletişim, beraberinde doyurucu bir cinsel ilişkiyi de getirir. Fantezilerinizi, isteklerinizi ve istemediklerinizi partnerinize mutlaka söyleyin. Cinsellikle ilgili konuşmak ayıp değildir, bu tabulardan kurtulun. Konuşulmayan cinsellik zaman içerisinde yaşanmamaya da başlar. Bu yüzden sorunlarınızı partnerinizi yargılamadan, saygı çerçevesi içerisinde rahatça konuşun. Bu konuda size yardımcı olabilecek en etkin kişi partnerinizdir. Unutmayın ki iyi bir iletişim beraberinde iyi bir birliktelik ve cinsellik getirir.

Instagram/ psk.gulcinkeskin

Yazının devamı...

Mükemmel İlişki Mümkün mü?

İlişkiler de ve evlilikler de iki tarafında temel ihtiyaçları vardır. Bunlar; sevmek, sevilmek, değer vermek, değer görmek, romantizm, doğru iletişim, doğru cinsellik diye çoğaltılabilir. Bunlar dahilinde kişiler tartışmasız mutlu huzurlu bir birliktelik isterler. Peki, sizce bu mümkün mü?

İlişkinizi başkalarının ilişkileriyle kıyaslamayın! Genelde bu birçok çiftin yaptığı bir hatadır. ‘’Bak, Ahmet karısına araba almış, evlilik yıldönümünde de Paris’e götürmüş, sende anca her akşam gel ne pişirdin diye sor!!’’ gibi.. Her ilişkide şartlar ve koşullar aynı değildir, kişiler ve karakterlerin aynı olmadığı gibi. İlişkinizi başka ilişkilerle kıyaslamak yerine, ilişkinizi kendi içinde kıyaslayın. Mesela, 2 sene önce ilişkimiz nasıldı bugün nasıl? gibi..

Ortak ilgi alanları bulun. Kaliteli zaman ilişkinin olmazsa olmaz ihtiyaçlarından biridir. Önemli olan beraber geçirilen zaman değil, zamanın niteliğidir. İkinizin de keyif aldığı aktiviteler elbet vardır, bunları keşfedin. İletişiminizin arttığını ve daha keyifli zaman geçirdiğinizi farkına varacaksınız.

Partnerinizle sıkıntılarınızı paylaşın. Bazen karşımızda bir kahin varmış gibi davranıyoruz öyle değil mi? Bir şeyden dolayı ona kırılıyoruz ya da kızıyoruz sonra somurtup oturuyoruz. İstiyoruz ki biz söylemeden o neye kırılıp kızdığımızı anlasın ve gönlümüzü alsın. Bu ne yazık ki mümkün değil. Neye kırılıp kızdığınızı söylediğinizde partneriniz sizi hem daha kolay anlayacak hem de aynı hatayı yapmaktan kaçınacaktır.

Hissettiğiniz ve düşündüğünüz her şeyi partnerinizle paylaşın. Bastırılan duygular asla unutulmaz ve partnerinize karşı derinden bir öfke duymanıza sebep olur. O yüzden o an ona bir şey söylemek istiyorsanız mutlaka söyleyin. İçselleştirilen duygu ve düşünceler yıllar geçtikçe içinizde daha da büyük bir yer edinebilir.

İlişkinizi daima saygı çerçevesinde devam ettirin. Partnerinizin fikirlerine ve tercihlerine önem verin. Daima onunla aynı fikirde olmanız mümkün değil. Ama ona bu fikir ayrılıklarına rağmen saygı gösterdiğinizi ve sevdiğinizi hissettirin.

Partnerinize eski ilişkilerini sormaktan vazgeçin! Bunu yaparsanız zaman içerisinde kendinizi ister istemez bir kıyas içinde bulabilirsiniz.

İlişkilerinize kesinlikle 3. kişileri dahil etmeyin! Anne, baba, yakın arkadaş, kardeş yani hiç kimse! Problemlerinizi kendi aranızda çözün.

Cinsel ilişkinize önem verin! Cinsellik yaşamımızı sürdürebilmek için en temel ihtiyaçlarımızdan biri. Cinselliği konuşmaktan çekinmeyin. Sevdiğiniz ya da sevmediğiniz pozisyonları, ya da cinsellikle ilgili yaşadığınız problemleri mutlaka partnerinizle paylaşın. Çözüm bulamadığınız problemleriniz için uzmandan yardım almaktan kaçınmayın. Çünkü kötü bir cinsel ilişki, hem sizi hem partnerinizi oldukça olumsuz yönde etkileyecektir.

Kendinize özen gösterin. Beni böyle sev seveceksen gibi bir şey çok da söz konusu değil. Öz bakımınıza özen gösterin, giyiminize kuşamınıza, davranımlarınıza, sözlerinize.

Onsuz yaşayamam, ona ihtiyacım var gibi düşüncelerinizi yıkın. O olmasa da yaşayabileceğinizi ve ayakta durabileceğinizi kabullenin.

Son olarak mükemmel ilişki tabi ki mümkün değil. Her ilişkinin inişleri ve çıkışları olur. Önemli olan bu iniş ve çıkışlarda ki tutum ve davranışlarınızdır. Daha iyisini bulabilirim daha iyi bir ilişki yaşayabilirim düşüncesi yerine içinde bulunduğunuz ilişkide tatmin olabileceğiniz şeyler yaratmayı deneyin. Yukarı da anlattığım maddeleri ilişkinize geçirdiğiniz zaman mükemmel olmasa da oldukça sağlıklı ve mutlu bir ilişki yaşadığınızı göreceksiniz.

Instagram/psk.gulcinkeskin

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.