Gece müzeciliği uygulaması: Tarihi gecede yaşamak

Sami Çebi- Gece müzeciliği, bu yeniliklerden bir tanesi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde, şirketimiz SICPA’nın da katkılarıyla başlayan bu uygulama sayesinde, artık bazı müze ve ören yerleri gece saatlerinde de ziyaretçilere açık olacak. Özellikle yaz aylarında gündüz sıcağının bunaltıcı etkisinden kaçınmak isteyenler için oldukça cazip olan bu uygulama, aynı zamanda tarihi mekânları farklı bir atmosferde deneyimleme fırsatı sunuyor.

Gece müzeciliği uygulaması, yaz aylarında artan turizm hareketliliği göz önüne alınarak planlandı. Sıcak hava nedeniyle gündüz saatlerinde ziyaretçi sayısında düşüş yaşanan ören yerleri, gece saatlerinde hem serin hava hem de görsel atmosferin etkisiyle daha ilgi çekici hale geliyor.

Uygulamanın amacı sadece ziyaret saatlerini uzatmak değil; kültürel varlıkları yeni bir bakış açısıyla sunmak, tarihi yerlerin gece ışıkları altında bambaşka bir estetik kazanmasını sağlamak ve daha çok kişinin bu alanlara ulaşmasını mümkün kılmak.

25 noktada var

Gece müzeciliği şu an için sınırlı sayıda ören yeri ve müzede uygulanıyor ancak her yıl kapsamı genişletilerek daha fazla alana yayılması hedefleniyor. Şu anda uygulamanın geçerli olduğu 25 müze ve ören yeri arasında ön plana çıkan bazı yerler şunlar:

*Efes Ören Yeri (İzmir): Haftanın belirli günleri, gece 23.00’a kadar ziyarete açık olan ören yerinde LED ışıklarla aydınlatılan Celsus Kütüphanesi, Mermer Cadde ve Antik Tiyatro gibi yapılar eşsiz bir görsellik sunuyor.

*Hierapolis (Pamukkale, Denizli): 23.00’a kadar ziyaret edilebilen ören yerinde beyaz travertenler ve antik kent, gece ışıklarında büyüleyici bir manzara oluşturuyor.

*Side, Aspendos, Patara (Antalya): Gece 22.00’a kadar açık olan ören yerlerinde özellikle antik tiyatro ve tarihi liman bölgeleri, akşam ziyaretlerinde farklı bir ruh kazanıyor.

*Nemrut Ören Yeri (Adıyaman): Sabah 04.00’te ziyarete açılan ören yerinde muhteşem gün doğumunu izlemek mümkün olacak.

Derin bir bağ

Gece müzeciliği, ziyaretçilere sadece serin saatlerde kültür turizmi yapma olanağı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda bambaşka bir deneyim sunuyor. Tarihi yapılar, gece ışıklandırmalarıyla birlikte daha dramatik ve etkileyici hale geliyor. Kalabalığın azaldığı saatlerde ziyaret etmek, mekânla daha kişisel ve derin bir bağ kurulmasına da olanak tanıyor. Gün batımından geceye geçişte antik tiyatrolar, tapınaklar ve lahitler birer sanat eserine dönüşüyor. Ayrıca, bazı müzelerde bu saatlerde özel rehberli turlar, müzik dinletileri ve kültürel etkinlikler de düzenlenecek.

Gece müzeciliği uygulamasının, sadece bireysel ziyaretçilere değil, genel olarak kültür turizmine de önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz. Türkiye, özellikle yaz aylarında “deniz-kum-güneş” turizmiyle öne çıkarken, bu yeni uygulama sayesinde turistlerin kültürel alanlara olan ilgisinin artacağına da şüphe yok. Ayrıca, gece saatlerinde yapılacak alternatif etkinlikler, bu projeyi daha da anlamlı kılıyor.

Gece müzeciliği, Türkiye’nin kültürel mirasını daha erişilebilir, etkileyici ve çağdaş bir formatta sunma yolundaki önemli bir adımıdır. Hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çeken bu uygulama, tarihi yeniden yaşamak isteyenler için eşsiz bir fırsat sunuyor. Gelecekte daha fazla müze ve ören yerinin gece ziyaretine açılması, kültür turizminin ülke genelinde daha da yaygınlaşmasını sağlayacaktır.

Gece müzeciliği ile ilgili daha detaylı bilgiye ulaşmak için muze.gov.tr adresini ve bağlı sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz