Aysun Kaba

Aysun Kaba

aysunkaba@gmail.com

Tüm Yazıları

Nil Yörüker, hem girişken hem çalışkan hem de stil sahibi bir iş kadını… Dış görünüşten çok iyiliğe önem veren Nil Hanım ile keyifli bir sohbet ettik

Dünyadaki ve Türkiye’deki yeni alışveriş alışkanlıklarını takip ederek, yeni geliştirilecek perakende noktaların mimari tasarımına ve ticari planlarına yön veren sevgili Nil Yörüker, aynı zamanda modayı takip eden ve stil sahibi biri... Böyle olunca kendisiyle alışveriş stratejilerini, modayı ve sürdürülebilirliği konuştuk. Nil Hanım diyor ki; “İnsanlar dış görünüşü ile değil; iyilikleriyle güzelleşir.”

Haberin Devamı

1 Sizi tanıyabilir miyiz?

Saint Benoit Fransız Lisesi’nden mezun olduktan sonra eğitim hayatıma İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde devam ettim ve sonrasında yüksek lisansımı İşletme üzerine tamamladım. Aynı zamanda konservatuar mezunuyum, hâlâ beraber çalıştığım bir müzikal grubum var. Birçok disiplini aynı anda çalışmak iş hayatımda birçok konuya farklı pencerelerden bakabilmemi sağladı.

Nil Yörüker ile 5 soru 5 cevap
İş hayatına üniversite yıllarında atıldım. Her zaman modaya, alışverişe özel bir ilgim vardı. Perakende sektöründeki kariyerime Carrefour Alışveriş Merkezleri’nde başladım. City’s ve Cefic gibi şirketlerde iş geliştirme ekipleriyle beraber çalıştım. 10 yılı aşkın süredir JLL Konsept Geliştirme ve Kiralama Direktörü olarak görev alıyorum. Dünyadaki ve Türkiye’deki yeni alışveriş alışkanlıklarını takip ederek, yeni geliştirilecek perakende noktaların mimari tasarımına ve ticari planlarına yön veriyorum.

2 Sürdürülebilirlik sizin için ne ifade ediyor?

Sürdürülebilirlik doğaya olan borcumuz... Bu borcu ödemekte her ne kadar geç kaldığımızı düşünsem de son dönemde bireylerin, firmaların ve hatta devletlerin bu konuyu öncelikleri haline getirmesi umut verici bir gelişme. JLL Türkiye bünyesinde çalıştığımız tüm projelerde müşterime ‘enerji tasarrufu, çevre dostu yeşil binalar, atık yönetimi uygulamaları, yağmur suyunun kullanımı gibi birçok konuda tavsiyeler veriyorum.
Tekstil markalarının ikinci el ürünlerin kullanımı ve dönüşümü üzerine çıkardığı yeni koleksiyonları gözlemliyoruz. Yine aynı şekilde birçok otel ve restoran atık yiyeceklerin geri dönüşümü üzerine yeni uygulamalar oluşturuyor. Perakende sektörüne yön verecek yeni kuşağın sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyeti markaların bu konuda aksiyon almalarını hızlandırıyor. Bizden sonraki nesillerin bizleri iyi hatırlayabilmesi için herkes önceliğine bu konuyu almalı.

3 Son dönem konsept tasarımlar ve konsept mağazacılık hakkında neler düşünüyorsunuz?

Satış kanalları çoğaldıkça, tüketicinin ilgisini çekebilmek daha da zorlaştı ve rekabet arttı. Markalar hayatta kalabilmek için tüm satış kanallarını aynı anda kullanmaları gerektiğinin bilincine vardı. ‘Deneyim’ odaklı yaklaşımlar perakende sektörünün en önemli konusu haline geldi. JLL olarak konsept geliştirme ve kiralama danışmanlığı üstlenerek çalıştığımız en son proje Galataport İstanbul oldu. Türkiye’de konsept mağazacılık adına çok güzel örnekler çıkardık.
Konsept mağazaların içerisinde DJ kabinleri, playstation odaları, dijital aynalar, kişiye özel ürün tasarım köşeleri, hatta dövme atölyeleri bile bulunuyor.
Mağazalar sadece satış alanları gibi değil; etkinlik alanları olarak kullanılmaya başladı. Gastronomi üzerine workshop’lar, yoga buluşmaları, koşu günleri ve sanat etkinlikleri de mağazaların içinde yer aldı. Yeme-içme üniteleri birçok mağaza içinde karşımıza çıkmaya başladı. Alışveriş yaparken de sosyalleşebileceğiniz alanlar ortaya çıktı.
Yeni dönemde markaların başarısını belirleyen unsur sadece ürün ve fiyat odaklı yaklaşımlar olamayacaktır. Markaya bağlılığı sağlayan en önemli unsur mağaza içinde ‘anılar’ üretebilmenizle bağlantılı olacaktır.

Haberin Devamı

4 Kurumsal bir alandasınız, Giyinirken nelere dikkat ediyorsunuz? Ofis şıklığı nasıl olmalı?

Haberin Devamı

Moda ile iç içe bir iş yapıyorum. İş ortaklarımız çoğunluğu modaya yön veren önemli perakende markaları. Bu sebeple kıyafetimizin en az sunumlarımız kadar özenli olması gerektiğini düşünüyorum.
Evden çalışmanın hayatımıza girdiği bu son yıllarda, her ne kadar sportif kıyafetleri tercih etmeye başlasak da kadınlar için çalışma hayatının vazgeçilmezi her zaman topuklu ayakkabılardır. Bununla beraber yaptığım iş gereği, yoğun ve koşuşturmalı günlerde konfor ve ciddiyeti bir arada barındıran şık babetleri de sık kullanıyorum.
Pandemi sonrası ofislerin daha eğlenceli ve renkli tasarımlarla kurulduğunu görüyoruz. Bu değişim, iş hayatımdaki şıklığın simgesi olan siyah ve koyu tonların yerini renkli ve tasarım kıyafetlere bırakmasını sağladı.
Her ne kadar renkler değişmiş olsa da kombinlerin değişmeyen en önemli parçasının ceketler olduğunu düşünüyorum. Hem spor şıklıkta hem de resmi toplantılarda ceketi kombimin en kurtarıcı parçası olarak kullanıyorum.

5 Mottonuz nedir?

Dürüstlük iyilik getirir, iyilik de insanları güzelleştir. İnsanlar dış görünüşüyle değil; iyilikleriyle güzelleşir.

Aysun Kaba’ya sor

Aysun Hanım, kırmızı rengi çok severim. Onu hep siyahla giyiyorum. Başka hangi renklerle kombinleyebilirim?
                                                                                                                                                           Deniz Mert

Deniz Hanım, kırmızı rengi, nude, mavi, pembe, lacivert, lila, kahverengi ile deneyin derim. Tabii, bu arada ayakkabı tercihiniz ve aksesuarlarınızı da dikkate almayı ihmal etmeyin.