CaddeNe kadar küçük yaşarsa, o kadar mutlu oluyor!

Ne kadar küçük yaşarsa, o kadar mutlu oluyor!

20.05.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Küçük Kıyamet" adlı filmdeki rolüyle geçen hafta, bir gecede iki en iyi kadın oyuncu ödülü alan Başak Köklükaya, mütevazılığı hiçbir zaman elden bırakmıyor... Kendi deyimiyle de 'gerçek olmayanlar üzerinde dönen yalan dünyadan' bucak bucak kaçıyor

Ne kadar küçük yaşarsa, o kadar mutlu oluyor

Havacı bir anne babanın iki kızından küçüğü Başak Köklükaya, 19 Nisan 1974'te Ankara'da dünyaya gelir. Çok zayıf bir kızdır, hep antibiyotiklerle, vitaminlerle birlikte hatırlar çocukluğunu. 1995'te burslu olarak okuduğu Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nden mezun olur olmaz tiyatrocu dayısı Savaş Yurttaş'ın izinden giderek İstanbul Şehir Tiyatroları'na yevmiyeli oyuncu olarak girer. Yeni bir şehirde hayat üzüntülerle başlar genç kız için. "Savaş ve Barış" oyununda ilk sahneye çıktığı akşam, beyin kanaması geçiren annesini kaybeder. Beş altı yaşlarında küçük bir kızken iki hayali vardır: Balerin olmak ve yaşıtlarının çoğu gibi Erol Evgin'le evlenmek. Birincisinin peşinden inatla gider ve ilkokulu bitirir bitirmez Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü'ne girer. Son sınıftayken sorsanız "Bale olmadan yaşayamaz". Ama geçirdiği bir kaza her şeyi değiştirir: Dizinden sakatlanmıştır ve artık dans edemeyecektir. O zaman fark eder ki her şeyden önce sahnede olmak bir tutku onun için ve ani bir kararla tiyatro sınavlarına girer. Kendisi ilk aşkı baleye vefasızlık etmese de, yıllar sonra o kaza bir şans olarak nitelendirilecektir pek çok kişi tarafından. 10 yıla 10'dan fazla ödül sığdıracak parlak bir oyuncunun doğuş öyküsüdür bu çünkü. Aynı yıl dayısının aracılığıyla dahil olduğu Bugay Yapım'ın "Yazlıkçılar"ı ilk dizisi olur, bunu "Bizimkiler"deki Özge rolü izler. Televizyon, İstanbul'da tek başına ayakta durmanın bir yoludur onun için. Gönlü tiyatrodan yanadır ama bir oyunun genel provasına geç kalınca Şehir Tiyatroları macerası sona erer. Beyazperdenin onu ne kadar seveceğini keşfetme zevki ise ilk filmini çeken bir yönetmene, Ferzan Özpetek'e nasip olur. "Hamam" ile Ankara Film Festivali'nden Umut Veren Kadın Oyuncu Ödülü'nü alır Başak Köklükaya ve gerçekten çok umut veren bir kariyerin ilk adımıdır bu. Ardından gelir, 'üzerimde çok emeği var' dediği Zeki Demirkubuz dönemi. "Üçüncü Sayfa"nın çekimleri çok sancılı geçer. Demirkubuz bağırır, Köklükaya ağlar ama sonunda ortaya bir başyapıt çıkar. Başak Köklükaya'ya da Antalya ve İstanbul festivallerinden, SİYAD ve ÇASOD'dan ödül getirir. O ise pek matah bulmaz kendini, "Daha kat edecek çok yolum var" der. Yıllar geçer, bu fikri değişmez. Yine Ferzan Özpetek'in "Harem Suare"si, ardından bir Demirkubuz filmi daha; "İtiraf"... Kendini ön plana çıkarmadan sessiz ve derinden ilerler Başak Köklükaya. Güzelliğinin altını çizmez hiç. Ona göre 'sıradan' bir tipi vardır ve bu pek çok karaktere bürünmesi için bir avantajdır. Sokakta tanınmamaktan özellikle mutlu olur. Hatta o derece 'görünmez' olmayı tercih eder ki hayatta, onca film ve ödülden sonra "İtiraf"la gittiği Antalya Film Festivali'nde görevliler tarafından "Han'fendi çekilir misiniz, sanatçılar geçecek" diye ittirildiğinde bile aldırmaz. Umut veren ilk adım "İtiraf" ile başlayan 'aldatan kadın' kariyeri, "Aşk ve Gurur" dizisinde tanıştığı Çağan Irmak'ın "Mustafa Hakkında Her Şey"i ile perçinlenir, birdenbire sürekli bu konularda fikri sorulurken bulur kendini. Ve 10 küsur yıllık sevgilisi Mehmet İnal'la evlenmiş, huzurlu ve mutlu bir kadın olarak bir dizi canını sıkacak dedikoduyla muhatap olur tabii. Özellikle "Sultan Makamı" dizisi ile şöhreti 'seçici' sinema seyircisinin ötesine geçtikten sonra. Ama eşi hep en büyük destekçisi olur. Türk-Yunan ortak yapımı "Bir Tutam Baharat"ta, çok izlenen "Yanık Koza" dizisinde oynayan, Yılmaz Erdoğan'ın "Organize İşler"inde küçük bir rolde bile nasıl parlayacağını gösteren Başak Köklükaya, bu yıl Taylan biraderlerin "Küçük Kıyamet"iyle yine başrolde. Geçen hafta bir gecede iki en iyi kadın oyuncu ödülünün birden sahibi oldu. Hem ÇASOD'un, hem Sadri Alışık Ödülleri'nin yıldızıydı... Her zamanki gibi heyecandan elleri titreyen, gözleri 10 yıl önce 'umut veren kadın oyuncu' ödülünü aldığı günkü gibi parlayan bir Başak Köklükaya vardı sahnede. Kendini övmeyen, büyük hırsları olmayan biri o. 'Medyatik' olmaktan, kendi deyimiyle 'gerçek olmayanlar üzerinde dönen yalan dünyadan' bucak bucak kaçıyor. Ne kadar 'küçük' yaşarsa o kadar mutlu olacağına inanıyor ve diyor ki, "Tek isteğim sefil olmamak, yalnız ölmemek ve benden sonra iyi oyuncuydu, iyi filmler yaptı demeleri, bu yeter." Ne mutlu ki birileri, üstelik yeteneğiyle, hadi o gerekmiyor diyelim, güzelliğiyle istese 'gündemi' her an meşgul edebilecek birileri de hâlâ 'kanaatkâr' bu âlemde. En büyük destekçisi eşi

KEŞFETYENİ
Beckham çiftine şok suçlama! Krizin detayları belli oldu
Beckham çiftine şok suçlama! Krizin detayları belli oldu

Cadde | 07.05.2025 - 11:37

Beckham ailesinde sular durulmuyor. David ve Victoria Beckham çiftinin iki oğlu Brooklyn ve Romeo Beckham'ın artık birbirleriyle konuşmadığı ortaya çıkmıştı.

Yazarlar