07.04.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
KAYNAMA NOKTASIAHMET SALİH
Geçtiğimiz haftalardan bir hafta, bu köşede bizim eski, cici, protest MTV’mizin giderek Amerikan politik istekleri doğrultusunda yayın yapmaya başladığından söz etmiştik. Ve işte bu eğilimin bir göstergesi daha: Michael Moore, bu yıl "Benim Cici Silahım" adlı filmiyle ‘En İyi Belgesel’ dalında Oscar ödülünü almış ve ödül töreninde Bush’a utanmasını söyleyerek (Shame on you Mr. Bush) savaş aleyhtarı bir konuşma yapmıştı... İşte bu adamın, Moore’un, Amerikan rock’ının en radikal gruplarından System Of A Down’ın "Bomb" adlı şarkısına çektiği klip MTV’de yasaklandı.
O da payını aldı!
Bir çok başka Amerikan televizyon kanalında savaş aleyhtarı müzisyenlere yönelik gizli veya açık bir sansür sürüyor. Son Grammy’lerde üç dalda ödül alan Bruce Springsteen de sansürden payını aldı. Törenin özet bantında Springsteen’in adından bile söz edilmiyor.
Bir süre önce İstanbul’a gelen ünlü sosyolog Alex Seago’nun deyimiyle kültürel olarak içe dönen ABD paranoyasının içinde debelenirken, Avrupa da etrafına açıldıkça açılıyor.
Adı bile geçmedi
Geçen hafta Alman Sat 1 kanalında yayımlanan Harald Schmidt Show’da yeni bir ülkenin kuruluşu duyuruldu. Amerikan saldırganlığıyla mücadele etmenin yolunu AB, genişlemekte bulmuş ve sınırları Portekiz kıyılarından Japonya’ya uzanmıştı. Harita alkışlar arasında seyircilere sunuldu. İngiltere’nin "şimdilik" kaydıyla ülke sınırları dışında bırakıldığı "Euroasien (Avrasya)" adlı ülkeye elbette Türkiye ve hatta Irak da dahil edilmişti. Schmidt seyircilerine de danışarak gerek yakışıklılığı, gerekse şıklığı nedeniyle temsil görevini en iyi yapacak kişi olarak bu yeni dev ülkenin devlet başkanlığına Afganistan’dan Karzai’yi getirdi. Japonya’dan Junichiro Koizumi’nin Başbakan, Almanya’dan Fischer’in Eğitim, İtalya’dan Berlusconi’nin Medya, Rusya’dan Putin’in İçişleri, İspanya’dan Aznar’ın Turizm Bakanı olduğu ülkenin hükümetinde maalesef Türkiye’den hiçbir politikacı seçilemedi. Biz de bunun üzerine Avrasya Ligi takımları seçilirken heyecanlandık, umutlandık ama nafile. Güney Kore’den, Çin’den takımların bile dahil edildiği ligde yine Türkiye’nin adı geçmedi.
İlgi çeken ikili
Neyse; biz de yazının bu noktasında içe dönüp buradan haberler verelim:
Geçen pazartesi gecesi İstanbul Life dergisinin "yenilenmesinin" şerefine Safran’da bir parti düzenlendi. Derginin genel yayın yönetmeni Nur Çintay’ın kocası Emre Aköz’le birlikte konukları adeta düğün sahipleri gibi kapıda karşıladığı parti, medya ve reklam dünyasından birçok ismi bir araya getirdi. (Nasıl klişe bir cümle!)
Partinin en ilginç çifti, Orhan Pamuk ile Ayşegül Aldinç’ti. Pamuk’un yazılarını beğendiğini söyleyerek ihya ettiği Aldinç ünlü romancının yanında çok mutluydu.
Adaş çıktılar!
Abdullah Oğuz iddialı bir diziye daha hazırlanıyor. Deniz Akkaya’nın oynayacağı yeni tip bir Fahriye Abla öyküsü olan dizi için manken kampa girmiş.
Geçen hafta bu köşede magazin dünyasındaki kitap histerisinden söz etmiş ve Eylül Deniz adlı bir şairin şiir kitabının tanıtımı için dekolte pozlar vermeye hazır olduğunu anlatmıştık. Ancak bu magazinel edebiyatçı enflasyonu öyle bir hal almış ki, iki adet Eylül Deniz hasıl olmuş. "Zerda" adlı dizide oynayan ve "Pera Masalı" adlı bir şiir kitabı çıkaran Eylül Deniz’le, "Sevişiyorum" adlı bir şiir kitabı çıkaran ve "dekolteye hazır" Eylül Deniz farklı kişilermiş. Bu arada "Zerda"cı Eylül Deniz’in şiir kitabının çıktığı yayınevinin adı "Okumuş Adam Yayınları". Okumuş Adam Yayınları’nın çıkardığı kitapların yazarları ise başta Eylül Deniz olmak üzere İbrahim Erkal, Vahe Kılıçarslan, Tülin Şahin.
MAGAZİN