Cumartesi"Abim 'Seni sinemada mini etekle izlemek istemiyorum' diyor"

"Abim 'Seni sinemada mini etekle izlemek istemiyorum' diyor"

17.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Abim 'Seni sinemada mini etekle izlemek istemiyorum' diyor"

Abim Seni sinemada mini etekle izlemek istemiyorum diyor






Nehir Erdoğan'ı ikinci haftasına giren gençlik-komedi-korku filmi "Okul"un başrolünde ve dün vizyona giren "Merhaba Hababam Sınıfı"nda izliyoruz. Şu aralar röportajdan röportaja, çekimden çekime koşuyor. Nehir'i (Erdoğan diye hitap etmemiz ona pek yakışmıyor) aslında TV dizileri "Koçum Benim" ve "Estağfurullah Yokuşu"ndan da hatırlıyoruz ve hâlâ devam eden NTV'deki "Life Style Sinema" programında görüyoruz. Bir ara da Ali Kocatepe ile birlikte "Tele Pazar"ı sunuyordu.
1998 yılında Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde okumak için (mezun oldu) İzmir'den İstanbul'a gelen 23,5 yaşındaki Nehir sürekli gülen, aslında çok samimi cevaplar veren ama sonuçta ünlü olduğunun farkında olduğundan çok da dikkatli olmaya çalışan bir kadın. Eğlenceli, belli ki akıllı. Röportajda soruları, ayıp olmasın diye filmlere bağlamaya çalışarak sordum ama zaten yarısından sonra röportaj kız kıza sohbete dönüştü. O da korkularını, nasıl geç kadınlaştığını, nasıl da ağlayamadığını anlattı.

"Ben çok geç geliştim; hem fiziksel hem duygusal olarak"

Ben hakikaten çok geç geliştim. Sınıfta en son ben regl oldum. En son sutyen takmaya başlayan bendim. Boyum 1,60'tı, kilom 40'tı. Şimdi 1,74 boyum. Duygusal olarak da çok daha çocuksuydum.


Oldu tabii ki. Kendine de kızıyorsun. Diyorsun ki "Bu sana değer veriyor" ama diğerine gidiyorsun. Galiba kadınlar erkekte güce bakıyor. Bu para, popülarite, yakışıklılık, etrafına hakimiyet de olabilir.


Yok şu anda sevgilim.


Bir kere bir arkadaşıma "Beni gözünde çok büyütüyorsun" dediğimi hatırlıyorum. Ama sonra anladım ki aşk eşittir gözünde büyütmek zaten. Aşık olmam için hayran olmam lazım her şeyden önce. Şu aralar karşıma öyle birisi çıkmadı.


Geçen gün eski günlüklerimi karıştırdım...


Her gün yazamam. Bir baktım ki ne zaman mutsuzum o zaman yazmışım. Altı ayda bir falan. Bir ara "Bir erkeğin sana aşık olması için ya reddetmen ya da terk etmen gerekir" demişim.

"Kadın olmayı bilmiyordum, kız arkadaşlarımı gözlemledim"

Tabii tabii. Şu anda öyle düşünmüyorum. Kadın olayım derken çok problem yaşadım. Lisede de taktiklerim olmadı ama özellikle 1,5-2 sene önce fark ettim ki artık benim o masumluğum, teenage'liğim, cıvıl cıvıllığım karşı cinse sökmemeye başladı. Başka şeyler istiyorlardı. Mahvoldum. Elimdeki bütün silahlar alınmış gibi oldu. Bilmiyorum ki kadın olmayı. Öğrenmem lazım diye etrafımdaki kız arkadaşlarımı gözlemlemeye başladım. Bir baktım ki hepsinin apayrı, bir kadın olarak durdukları ilişki hayatları var.


Bu kadınlık durumlarını biraz aşar gibi oldum ama ilişki yaşamak konusunda İkizler burcu olarak 60 karakterli olduğum için zorluk çekiyorum. Ben şu anda aşık olamıyorum. Zaten 1-0 önde başlıyorsun. Güzelsin, kafan çalışıyor, sürekli kendini geliştirmeye çalışıyorsun... Eee, ele ele nereye kadar? Şimdilik idare ediyorum işte.


Çok güzel bir aşk yaşamıştım. Bana çok aşıktı ama ben değerini bilmedim diye kendime kızmıştım. Sonrasında çok acı çektim. Yanağımda baş harfinin çıktığını biliyorum acıdan. Annemle oturuyordum, onu anlatırken annem "Nehir, aynaya bak" dedi. Bir baktım yanağımda M harfi.


Doktora gideceğim göz pınarlarımda sorun mu var diye. Boğazıma bir düğüm oturuyor.


Belki şundan: 4 yaşındayken bile ağlarken babam beni karşısına alıp "Kızım, hiçbir zaman gözyaşlarını silah olarak kullanma" derdi.


Evet, istifimi bozmadan cevap verdim. Açıklamalarımın sonunda Okan başını eğip "Evet, akıllı kız" dedi. Yılbaşında NTV'de birlikteydik Okan'la. Benim 30 yaşında çok akıllı bir abim var. O programdan önce bana dedi ki, "Bak Nehir, Okan Bayülgen tecrübeli bir insan. Yaptığı şov tarzını da biliyorsun, dikkat et. Geçen sene cevap vermeye çalışan kadın spikerin durumu kötü oldu." Ben de karşısında gülümsememi eksik etmeden durmaya çalıştım.


Mesleki anlamdaki felsefem şu: Bu işler parayla değil, sırayla. Şu anda yaşım küçük ve ona göre davranmam lazım. Ne olursa olsun o insanlar senelerdir bu işi yapıyorlar, benim saygı duymaktan başka yapacak bir şeyim yok.


Gurur duyuyor ama izlemedi "Okul"u. "Bunu sen anlayamazsın. Ben kardeşimi mini etekle perdede görmek istemiyorum" diyor.


"Bu kadar iyi oyuncular arasında çok da haddime değil rol seçmek" de demiştim. Ama ben Türkiye'de böyle bir misyonu taşıyıp taşıyamayacağımı bilmiyorum. Bana şunu da soruyorlar: "Sanat için soyunur musun?" Sanki en büyük fedakarlık buymuş gibi. Oysa ben 40 saat uyumadan, halüsinasyonlar görerek çalıştığımı biliyorum NTV'de. Ayrıca oturduğum yerden bunun cevabını veremem. Senaryo, set dünyası bambaşka bir şey. Yine de sanırım çırılçıplak kalmaya en azından şu anda cesaret edemem. Ayrıca babamı yeni kaybettik biz; 1,5 yıl oldu. Ailem ne kadar modern olsa da baba tarafım Malatyalı. Ve genç kızlarını, kardeşlerini öyle görmek istemezler. Biz bir aileyiz ve birbirimizi de düşünmek zorundayız.


KEŞFETYENİ
Anne acısı dinmiyor! Ünlü şarkıcıdan duygusal paylaşım
Anne acısı dinmiyor! Ünlü şarkıcıdan duygusal paylaşım

Cadde | 26.05.2025 - 07:42

Annesinin vefatıyla yıkılan Hünel, sosyal medyadan duygulandıran bir mesaj yayımladı.

Yazarlar