Cumartesi 'Annem bana kızardı ama şampiyon olunca affetti'

'Annem bana kızardı ama şampiyon olunca affetti'

23.07.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sinem Kökten üst üste dördüncü kez 9 Top Pool bilardo şampiyonu oldu. Kökten: "Lisede okuldan kaçıp bilardo salonuna giderdik. Anneme şikayet ederlerdi, o da çok kızardı. İlk birinciliğimde kupayı ona verdiğim zaman 'Türkiye şampiyonu olacağını bilseydim kızmazdım' dedi"

Annem bana kızardı ama şampiyon olunca affetti

eberkoz@milliyet.com.tr bu yüzden Almanya'ya taşınmayı bile düşünüyor. Kökten günde altı saat antrenmanını evinin yakınındaki bilardo salonunda erkeklerle karşılaşarak yapıyor. Bilardocu Sinem Kökten bu yılın da 9 Top Pool Bilardo Bayanlar Türkiye şampiyonu oldu. Ama Hacettepe Ünivaersitesi Alman Dili ve Edebiyatı öğrencisi sporcu sponsor bulamamaktan, kendisinin farkında olmamalarından şikayetçi. Hatta Yedi yıldır bilardo oynuyorum. Lisede okurken arkadaşlarla okuldan kaçıp bilardo salonlarında vakit geçiriyorduk. Rakiplerim hep erkekti. Liseyi bitirdikten sonra bilardo kulüplerinden birine girdim. Bir süre geçtikten sonra şampiyonalara katılmaya başladım. Ardından gerisi geldi. Zaten dayım da çok iyi bir bilardo oyuncusuymuş. Sanırım biraz da kan çekmiş diyebiliriz. Bilardo oynamaya nasıl başladınız? Okuldan kaçıp bilardo salonlarına giden öğrencilerden biri miydiniz? "Antrenör yoktu, bu yüzden hatalarımı çok zor düzelttim" Hayır. Camiada bu konuda yetkin kişiler yok. Şu güne kadar bir antrenör ya da bana öğreten birileri eşliğinde çalışmadım. Bu da doğru ile yanlışın birbirine karışmasına neden oldu. Kimse bana "Şöyle tut, şöyle vur" demedi. Bu yüzden yanlış hareketlerimi çok zor düzelttim. Kendime ait duruşu zamanla buldum. Mesela son şampiyonada ikinci olan arkadaşıma kimi hareketleri ben gösterdim. Anlayacağınız bu işin mektebi yok, herkes alaylı. Bir antrenörünüz var mı? Bilardoya bakış açımdan ötürü olabilir. Bir profesyonel gibi davranıyorum. Pek çok kişi bu spora hobi gibi bakıyor. Antrenman saatlerine yeterince vakit ayırmıyor. Dört yıldır sizi kimsenin yenememesinin nedeni ne olabilir? Sabah üç, akşam üç saat olmak üzere altı saat. Siz kaç saat ayırıyorsunuz antrenmana? Hayır. Evimin yakınındaki salona gidip yapıyorum antrenmanlarımı. Antrenman maçlarımı da oradaki erkeklerle gerçekleştiriyorum. Evde bilardo masası olması belki benim için iyi olurdu ama bilardoda başarılı olmak için salon atmosferinin etkisi de var. Yoksa bilardo masaları çok pahalı değil. İkinci ellerin fiyatı 500 YTL'den başlayıp 5 bin YTL'ye kadar çıkıyor. Rahat antrenman yapmanız için evinizde bilardo masası var mı? "Maçlarda ve antrenmanlarda eğildiğim için asla dekolte ve topuklu ayakkabı giymem" Sürekli kısadır. Bu yüzden oje de sürmem. Canım istemiyor. Ayrıca turnuva sırasında makyaj da yapmam. Maçta terliyorum. Makyaj yaparsam akma riski var. Sürekli eğildiğim için antrenmana giderken ve turnuvada asla dekolte ve topuklu ayakkabı giymem. Bazı şeylere mahal verip kendi canımı sıkmaktansa erkeksi giyinmeyi yeğliyorum. Ama günlük hayatta topuklu ayakkabı da, mini etek de giyer, makyaj da yaparım. Topuklu ayakkabıyla maç yapanlar var ama bana göre bu şekilde dengeyi tam olarak sağlamak mümkün değil. Ayrıca bir maç boyunca 5 km. kadar yürümüş oluyorsunuz. Bu mesafede topuklu ayakkabıyla yorulursunuz. Istakayı daha iyi tutabilmek için tırnaklarınız hep kısa mıdır? Arada tırnaklarınızı uzatıp oje sürmek istemez misiniz? "Hep erkeklerle oynuyorum Kadınlarla maç yapıp kendimi yormamın bir anlamı yok" Evet. Fazla ağırlık taşımamak iyi olur. Çünkü kaslarınız ıstakanın dengesine alışır. Kas yapılacaksa aşama aşama yapılması lazım. İki gün boyunca ağırlık kaldırdığınızda ıstaka size o kadar hafif gelir ki hakimiyeti kaybedersiniz. Mesela her gün markete gidip birkaç kiloluk poşetler taşımak bilardocular için zararlı olabilir. Ama ben 10 yıl boyunca basketbol oynadım. Bu da kollarımı kuvvetlendirdi. Kolunuzun dengesini bozmamak için ağırlık taşımamanız gerekiyor, değil mi? Hayır. Çünkü yapacağım maçın bana bir şeyler katması gerekiyor. Yoksa kendimi yormamın bir anlamı yok. Kadınlarla maç yapıyor musunuz? "Yenilen pehlivan güreşe doymazmış misali erkekler benden sürekli rövanş istiyor" Erkeklerle oynadığımda ben yendiğim zaman o yüz ifadesi çok şeye bedel. İnanılmaz bir eziklik duygusu içine giriyorlar. Betleri benizleri atıyor. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış misali "Rövanşını yapalım" diyenler oluyor. Bu nedenle aynı kişiyle dört-beş maç yaptığım ve yendiğim oldu. Bilardocu arkadaşlarım beni kabullendi ama bilardo camiasına yeni girenler için bir kadına yenilmek ciddi bir prestij kaybı. Erkekler sizi yenebilmek için yarışa giriyor mu? Hırslanıyorlar mı yenildiklerinde? "Kaslar ıstakanın dengesine alıştığı için bilardocuların fazla ağırlık kaldırmaması lazım. Her gün markete gidip birkaç kiloluk torbalar taşımak bile zararlı olabilir" Öğretmenler okuldan kaçıp bilardo oynadığımı veli toplantılarında anneme şikayet ederlerdi. Annem de bana çok kızardı. Ama ilk şampiyonluğumda kupayı getirdiğimde "Türkiye şampiyonu olacağını bilseydim sana kızmazdım" dedi ve desteğini çekmedi. Aileniz tepki veriyor mu erkek sporu olarak bilinen bu sporu meslek edinmenize? "Bilardocu sevgilim ben şampiyon olunca turnuvaları engellemeye çalıştı" Uzun bir dönem bu sporla uğraşan bir erkek arkadaşım vardı. Ancak ben şampiyon olup o derece yapamadıkça sorunlar yaşanmaya başladı. Turnuvaları engellemeye bile çalıştı. Bir bilardocunun bunu yaptığını düşünün, kim bilir bu camianın dışındaki biri nasıl tepki verecek. Böyle bir erkek arkadaştansa bilardoyu tercih ederim. O yüzden şimdi "Antrenmanda mısın? Yine mi erkeklerle oynuyorsun?" dırdırını eden yok, kafam rahat. Altı saat süren antrenmanlarınızı erkeklerin doldurduğu bir bilardo salonunda yapıyorsunuz. Buna tepki göstermemesi için erkek arkadaşınızı bu camiadan mı seçiyorsunuz?

Yazarlar