Cumartesi"Artık takıya süs eşyası olarak bakmaya başladık"

"Artık takıya süs eşyası olarak bakmaya başladık"

11.03.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Türkler artık takıyı yatırım aracı olarak değil de, aksesuvar olarak görüyor. Goldaş'ın başarısı tasarıma verdiği önemde yatıyor. Marka yılda ürettiği 5 bin modelle kuyumculuk alanına damgasını vurdu

Artık takıya süs eşyası olarak bakmaya başladık

Goldaş, başarısının ardında tasarımın yattığı firmalardan biri. 13 yıllık bir marka olduğu halde hızla büyüyen Goldaş'ın sahibi ve genel müdürü Sedat Yalınkaya bu yıl Ernst&Young ve Milliyet işbirliğiyle düzenlenen "Yılın Girişimcisi" yarışmasının Türkiye ayağında birinci seçildi. Yılda beş bin değişik model üreten ve birkaç haftada bir koleksiyonlarını yenileyip zenginleştiren markanın yurtiçinde ve yurtdışında 32 mağazası var. Yaptıkları işin gereği olarak tasarımın hep ön planda olduğunu söyleyen Yalınkaya dünyada daha da yaygınlaşmayı hedeflediklerini söylüyor. Goldaş'ın başarısının sırrının biraz da tasarımlarında yattığını düşünerek 10 kişilik tasarım bölümünün yöneticisi İsmet Kaptıkaçtı, tarihi takılar sorumlusu Funda İnce ve markanın trend analisti Olgu Tüker'e sorularımızı yönelttik. İsmet Kaptıkaçtı: Müşterilerden gelen talepler üzerine ihracata yönelik ticari ürünler koleksiyonumuzu hazırlıyoruz. Bu müşteriler, yurtdışında televizyon ve katalogdan satış yapan firmalar. "Ağırlıkları, gramajları, şekli şöyle olsun, gerisini siz halledin" diyorlar. 40-50 bin gibi yüksek rakamlı satışlar yapıyoruz. Bu sayı 100 binlere kadar çıkabiliyor. Bir de trendy ürünler koleksiyonumuz var. Dünyadaki akımları takip ederek hazırladığımız bu koleksiyonu daha çok mağazalarımızda satıyoruz. Koleksiyonlar nasıl hazırlanıyor? Olgu Tüker: Yurtiçi ve dışında fuarlara katılıyoruz. Katalog araştırmaları yapıyoruz. Trendleri belirleyen firmalardan bilgi alıp konseptimizi oluşturuyoruz. Eskizler yapılıyor. Sonra satışa uygun olan ürünler seçilip üretiliyor. Trendy takılar görsele hitap eden ve günümüz kadınlarının dikkatini çekecek takılar. Trendy ürünler koleksiyonunuzu tasarlarken nelere dikkat ediyorsunuz? "Yüzük yok denecek kadar az" Olgu T.: Koleksiyon "simple" ve "energy" olmak üzere iki temaya ayrılıyor. Simple teması doğaya dönüş, saflık ve sakinliği çağrıştırıyor. Ana rengi beyaz. Beyaz kurdele, sedef ve midye gibi malzemeleri altınla birlikte kullandık. Energy ise daha canlı ve renkli bir koleksiyon. Neon ışıklar, balıklar, denizaltının renkleri, bitki ile çiçeklerin renklerinden ve dokularından esinlenerek hazırladık bu koleksiyonu. Boncuklar, doğal taşlar, mineler ve kumaşlarla sarı altını bir arada kullandık. İki sezondur sarı altın çok gözde. Beyaz altın ikinci planda. Zincirler bu sezon ince ve birbirlerine dolanarak kullanılıyor. Yüzük yok denecek kadar az. Olanlarsa iri ve bileziklerle birlikte takılıyor. Küpeler yine büyük ve omuza kadar iniyor. Bilezikler dirseğe kadar kat kat takılıyor. Goldaş'ın 2006 ilkbahar / yaz koleksiyonunda hangi detaylar dikkat çekiyor? Funda İnce: Antik takılara geçen yıl başladık. Anadolu uygarlıklarından etkilenerek hazırladığımız bir koleksiyon bu. Kitaplardan ve internetten araştırma, müzelerden resimleme yapıyorum. Antik takılar Lidya, Osmanlı, Helen, Truva, Hitit, Aztek, Turks adları altında hazırlanıyor. Goldaş'ın bir de Antik koleksiyonu var. Bu koleksiyon her sezon yenileniyor mu? İsmet K.: Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor vs. ile yurtdışındaki kulüplerin ve çizgi kahramanların lisanslarını alıp ürünlerini yapıyoruz. Lisanslı ürünleriniz hangileri? "Sevgililer Günü önemli" İsmet K.: Beş bin. Yılda kaç ürün çıkarıyorsunuz? İsmet K.: Sentetikten pırlantaya kadar tüm taşları kullanıyoruz. Değerli ve yarı değerli taşlar talep görüyor. Altın ve gümüş dışında başka hangi malzemeleri kullanıyorsunuz? Funda İ.: "Yüzüklerin Efendisi" yüzüğü. Hâlâ da çok satıyor. Kol düğmesi, kolye, kitap ayracından oluşan yeni bir "Yüzüklerin Efendisi" koleksiyonu çıktı. Bugüne kadar en çok satan ürününüz hangisi? İsmet K.: Özel günler ve evlilik sezonu olan yaz aylarında. Her özel gün için koleksiyon hazırlıyoruz. Sevgililer Günü bizim için çok önemli. En fazla satış hangi dönemlerde gerçekleşiyor? İsmet K.: Farkı özgün tasarımlar yapması. Türkiye'de de artık insanlar takıya bir yatırım aracı olarak değil, süs eşyası olarak bakmaya başladılar. Goldaş'ı diğer firmalardan ayıran özelliği nedir? "Satın alan erkektir ama asıl müşteri hediye alınan kadındır" Ailem Denizli Babadağlı. Uzun yıllar tekstil ve inşaat sektöründe çalıştık. 1992'de iki kardeş kuyumculuk işine girdik ve o yıldan beri büyümeye çalışıyoruz. Sıçrama yapmamızın nedeni iş hayatındaki belli kuralları uygulamamız, daha çok çalışmamız ve risk almamız oldu. Trendleri ve küresel gelişmeyi takip ettik. Yaptığımız iş gereği tasarım hep ön planda. Ürün geliştirme bölümümüzde 55-60 kişi çalışıyor. Bu, dünya çapında bu sektörüne baktığımızda iyi bir rakam. 2000 yılında sadece tasarımla ilgili 5 milyon dolarlık bir yatırım yaptık. 2005 sonunda grup olarak 3,3 milyar dolar ciro yaptık. Hediye alanların yüzde 70'i erkeklerden oluşuyor. Hediye alınan kişi ise yine bu oranda kadın. Bir dönem hediye alım oranı yüzde 92'lere kadar çıktı. Müşterimiz erkekler. Ancak arkadaki esas müşterimiz kadınlar.