Cumartesi"Atlar kadınlara benzer; hep konuşacak ve seveceksin"

"Atlar kadınlara benzer; hep konuşacak ve seveceksin"

06.07.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

77. Gazi Koşusu Kupasını Sufi adlı atla kazanan jokey Bekir Gökçe: "Koşu saati yaklaştıkça heyecanlandım ama belli etmedim. Sufiyi gördüm. O da heyecanlıydı, kalbi yerinden çıkacak gibiydi"

Atlar kadınlara benzer; hep konuşacak ve seveceksin

Bekir Gökçe, Ardahanın bir köyünde dünyaya geldi. Evden kaçtı, 15 yaşında jokey oldu. Mesleğinde birçok başarıya imza attı. 24 yaşındaki Gökçe, en büyük zaferini ise geçtiğimiz pazar günü kazandı: 77. Gazi Kupası Koşusunda Sufi adlı atla finiş çizgisini önde geçti. Nasıl bir çocukluk geçirdiniz? 1979 yılında Ardahanın Yukarıkurtoğlu köyünde doğdum. Babam çiftçi, annem ev kadını. İlkokulu köy okulunda okudum. Ortaokulu okuyamadım. Çünkü o zaman şartlarımız o kadar iyi değildi. Köy yokluk ve sefalet içindeydi. Ben de karar verdim, "Çalışacağım" dedim. Babam Kuran kursuna gitmemi istiyordu. Gittim ama kursta hocayla tartıştım. Bir arkadaşımdan borç para aldım, 1990 yılında İzmire gittim. Babamın haberi yoktu, evden kaçtım. Neden İstanbula değil de İzmire kaçtınız? Köydeyken bir atım vardı. Yaşlanınca öldü. Ama o zamanlardan beri atları hep severdim. İstanbulda Veliefendi Hipodromundaki Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezinde iki yıl okudum. İki yıl sonunda binicilik lisansı almaya hak kazandım. O zaman ağabeyim Mert Ali, amcam Mehmet Gökçe İzmirde yaşıyordu. Amcam at terbiyecisiydi. Birkaç kere beni ata bindirdi. Bu işi yapmak istediğime orada karar verdim ve İstanbula geldim. Yarış hayatınız nasıl başladı? Lisansı aldıktan sonra 1993te İzmirde Hatıram isimli bir atla girdiğim ilk apranti (jokey yamağı) yarışını kazandım. 1994ün sonuna kadar 51 yarış kazanıp jokey oldum. Yılda 150-200 yarış koşuyorum. Bu zamana kadar yaklaşık 4 bin yarışta koşmuş, bunlardan yaklaşık 800ünü kazanmışımdır. "Yarış gününde saunaya giriyorum" Jokey olmak için vücut ölçüleri de önemli sanırım... Evet. Ama benim boyum biraz uzun, 1,62. Kilo sorunum da oluyor. Normalde 56 kiloyum ama yarış olduğu zamanlar 54 kiloya düşmem gerekiyor. Çoğu günler de aç geziyorum. Hafif yemekler yiyorum, hamur işi yok, ekmek yok. Boğazına düşkün bir insanım, dayanamayıp yiyorum. Ama yarış gününde sahada koşuyor, saunaya giriyorum. Bazen sahayı üç kez turladığım bile oluyor. Yarış gününüz nasıl geçiyor? Hemen hemen her gün koşu oluyor. Haftanın beş günü antrenmana gidiyorum. Sabah 05.30da kalkıp 10.00a kadar atları çalıştırıyorum. O gün yarışım varsa sahada koşuyorum, hafif bir kahvaltı yapıp saunaya giriyorum. Kilomu ayarlıyorum. Yarışa hazırlanıyorum. Bu sizin katıldığınız ilk Gazi Koşusu mu? Hayır, 6 yıldır bu koşuya katılıyorum. İlk yıl üçüncü oldum. Bu yıl ilk kez Gaziye yaklaştığımı hissettim. Halis Karataşın bindiği Perfect Storm bizi bütün yarışlarda geçiyordu. Rakibimiz oydu. Ama biz de atımız Sufiye güveniyorduk. Gazi başlarken neler oldu? Saat yaklaştıkça heyecanlandım ama belli etmedim. At sahibi, antrenör de heyecanlı. Sufiyi gördüm. At da heyecanlıydı. Daha önce de ona binmiştim ama hiç böyle yapmamıştı. Start makinesine girdim, Sufinin kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Onu sakinleştirdim, "Sakin ol oğlum" diye... Start verildi, ortalardaydım. Son dakikada tam potada öndeki Keremkoçu yarım boyla geçtim ve birinci oldum. Birinci olduğunuzda ne yaptınız? Yukarı çıktım, elimi yüzümü yıkadım. İnanamıyordum hâlâ. Artık cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık koşularını da kazanmak istiyorum. Ama Gaziden önemli koşu olamaz. "Atlara dost gibi bakacak düşman gibi bineceksin" Atlar söyleneni anlar mı? Atlar çok hisli hayvanlardır. Yarış koşacağını anlarlar. Ben hep onlarla konuşurum. Atlar biraz kadınlara benzerler. Onlarla hep konuşacaksın, seveceksin. Kızdığında üzülür, küser gider. Narindirler. Ata dost gibi bakacaksın, düşman gibi bineceksin. Atlarla iyi anlaşmak benim işim. Bir acemilik dönemimiz vardı. Tek bir ata binerdik, bizim için iyi olurdu. Şimdi her ata binebiliyorum. Gazi Koşusu jokeyler için ne ifade eder? Çok büyük bir zevktir, anlatması zor. Bu yılda bir kere oluyor ve şans işi. 22 at koşuyor ve bu 22 at da kazanmak için koşuyor. Herkes buradan bir umut bekliyor. Hayalim hep Gaziyi kazanmaktı. Hayallerim gerçek oldu. Yarışa hazırlanırken kafanızdan neler geçiyor? Sadece hedef mi var? Koşudan önce bir hafta boyunca hep düşündüm. Zaten yarışmadan önce 20 kez kafamda koşuyorum. "Böyle koşayım, şöyle bekleyeyim" diye... Her gece rüyama giriyordu. Hep rüyamda Sufiyle koştuğumu gördüm. Gaziden önce Sufiyle 5 kez koşmuştum. Ama hiç birinci olamamıştık. Gaziye nasipmiş. Bütün bu başarılardan sonra babanızın size bakış açısı değişti mi? İlişkimiz çok iyi. Babam beni seviyor sonuçta. Yarıştan bir hafta önce İstanbulda yanımdaydı. Yaptığım her şeyle gurur duyuyor. Geriye dönüp baktığımda "İyi yapmışım" diyorum. Eskiden okula gidiyordum, kalem alacak bile paramız yoktu. Çok zorluklar çektim. Ama çalıştım ve işimi çok seviyorum.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler