Cumartesi Barışı yaşayarak büyüsün!

Barışı yaşayarak büyüsün!

17.10.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Oğlum üç yaşına bastı. Ben bu üç yıl nasıl geçti, oğlum ne ara büyüdü anlayamıyorum. Ama kesin olan bir şey var: Oğlum barışı tatmadan, yaşamadan büyüsün istemiyorum...

Barışı yaşayarak büyüsün

Geçtiğimiz hafta oğlum 3 yaşına bastı. O gün karışık duygular içindeydim. Oğlum büyüyor ve ben bu üç yıl nasıl geçti, oğlum ne ara büyüdü anlayamıyorum.

Haberin Devamı

Oğlumun doğum gününü aile büyüklerimiz ve arkadaşlarıyla birlikte kutlayalım istedik. Cumartesi günü 3 ile 6 yaş arası yedi çocuk bizim evdeydi. Havanın da şansımıza güzel olduğu 10 Ekim sabahı kekler, börekler yerken çocuklarımızı seyrettik. Kısa süre içinde tekrar bir araya gelmeyi planlayarak ayrıldığımızda saat öğlenden sonrayı gösteriyordu.

Ölen her bir kişi bir annenin evladıydı

O saate dek sosyal medyadan, televizyondan uzak kalmış olan ben, harika başlayan bir günün verdiği keyifle fotoğraf paylaşmak için elimi telefonuma götürdüğümde acı haberle sarsıldım. Oğlum odasında uyurken oturduğum koltuktan kalkamaz hale geldim ve olan biteni anlamaya çalıştım. Yaşadıkları ülkede barış isteyen insanlar acımasızca öldürülmüştü. Ölen her bir kişi bir annenin evladıydı, canıydı. Bu ülkede barış içinde yaşamak hepimizin hakkı değil miydi? Ölen çocukların fotoğrafları her yerde, onların güzel suratlarına bakamıyorum, anne olarak yüreğim kaldırmadığı gibi bakarsam o gözlerin, o gülüşlerin hiç aklımdan çıkmayacağından korkuyorum.

Haberin Devamı

Terörün olduğu bir ülkede doğup büyümüş olsam da umudumu yitirmek istemiyorum! Yeni yaşında oğlum için dilediklerim de gündemle doğru orantılı aslında. Evladım sürekli olumsuzlukların, yaşanan acıların konuşulduğu bir gündemle büyüsün istemiyorum. Oğlum düşüncelerini ifade etmekten çekinen, korkak biri olsun istemiyorum. Yavrum hak, hukuk olduğunu bilerek büyüsün, bunların yerine adalet olmadığını düşünsün istemiyorum. Evladım ona öğretmeye çalıştığımız eşitlik, kardeşlik gibi değerlerin olmadığına inanarak büyüsün istemiyorum. Oğlum barışı tatmadan, yaşamadan büyüsün istemiyorum.

Gündemden dolayı mutsuz otururken biraz kafamı dağıtmak için eski albümlere baktım. Oğlum ne kadar da minikmiş doğduğunda. Zaman ne çabuk geçiyor. bu üç senede neler öğrendiğimi paylaşmak istiyorum.


3 yıllık bir anne olarak...

-Gece sık sık emzirmeler, kolik ağlamaları, dans eden lohusa dönemi hormanları, her yere memenizde bir bebekle gittiğiniz günler, pijamadan başka şey giyemediğiniz aylar... Hepsi geçiyor. Geçip gidince yaşadığınız zorlukları unutuyormuşsunuz meğer.

Haberin Devamı

-Bizimki çatal bıçak kullanmayı öğrenmiş, sofrada sohbete bile dahil oluvermiş.

-Pusetle de vedalaşmışız, Onun yerini üç tekerlekli bisiklet ve scooter alıvermiş.

-Gündüz uykularımız
kısalmış, öğlen uykusu dönemi bitiyor mu ne?

-2 yaş sendromu olarak bilinen tutturmalarımız bitivermiş.

Sorumluluk alıyor

-Boyama kitaplarında çizgileri içini boyamaya, makasla kağıdı güzelce kesmeye ve çıkartmaları doğru yerlere yapıştırmaya başlamışız. Yapbozlarla keyifle oynuyoruz.

-“Ben erkeğim, arkadaşım Defne kız” konusunu hallettik, “Bebekler nasıl dünyaya geliyor?” sorusunu dört yaşına doğru bekliyorum.

-3 yaş kız çocukları kıyafetlerini kendileri seçip giyinmek konusunda pek becerikliyken, bizimki dahil gözlemlediğim erkek çocuklarının giyimle pek arası yok. Annesi ne alırsa onu giyiyorlar şimdilik.

-3 yaş sorumluluk almaya başlamak için harika bir yaş! Kedinin yemeğini vermek, suyunu koymakla başlamayı planlıyorum, bakalım.

Haberin Devamı

-Bol resimli kitaplardan yazılı kitaplara geçiş yaptık, artık hikayeler dinlemek istiyoruz.